© 29 Teşrinisani 1937 m AKŞAMDAN AKŞAMA : Ercümend Ekrem Talu'nun ellinci yılı Kıymetli muharrir Ercümend Ek- rem Talu'nun elli yaşına girdiğini, matbuat hayatının da otuzuncu yıl dönümünü idrâk ettiğini öğreniyoruz. Romanlarından, hikâyelerinden, ma- kalelerinden, bilhassa mizahi yazıla- | Tından Ercümend Ekremi tanımıyan var mıdır? Bir münekkidin şu sözü | aklımdan çıkmaz: «Ağlatıcı şeyler yazmak kolaydır. | Meselâ veremden, bir babanm evlâdı- hı kaybetmesinden bahsederek kari- lerin kolaylıkla gözlerini sulandırabi- lirsiniz. Fakat güldürücü şeyler bul- mak daha güçtür. Zira basmakalıp mizahi mevzular mevcut değildir.» Ercümendin babası, geçen neslin en büyük üstadı sayılırdı. Ahlâkındaki yüksekliği, halindeki kibarhğile de Şöhret alan Recaizade Ekrem, zamanı- | min genç ediplerine hocalık etmiş, on- ları yetiştirmiş, bedii terbiye ile techiz etmişti. Tevfik Fikret gibi şairler Recai. zadeyi kendilerine yol gösteren üstad | Saymışlardı. Onun zuhuruna kadar, şairlik ala- turka saz gibiydi: İçkisiz, meyhane- | siz olamazdı. Hattâ sofu şairler bile | meyden bahsedip cilâhi mecazdır!» derlerdi. Ercümend Ekremin babası, | bu motifi değiştiren, tabiat aşkını, re- aliteyi sanata koyan, Avrupailiği ge- tiren adamdır. Fakat o, gamlı bir şairdi. Oğlu Nijad ölmüş, bunu anlattı, durdu. Ercümend Ekrem, babasının sanat istidadına tevarüs etmekle beraber, mizaçta onun aksülamelini temsil etti: Daha güç olan neşeli yolu tuttu; bunda da cidden muvaffak oldu Fakat Ercümend münhasıran gül düren bir muharrir değildir. Okuyan, fikir söyliyen, icabmda halka nasihat eden bir müelliftir. Fransızcayı, Fran- | $ız edebiyatını en iyi bilen sayılı Türk münevverleri arasındadır. Fakat en eski osmanlıcasından en yeni halk di- Mine kadar her türlü türkçelere de bü- ün gavamızile sahiptir. Eserlerinin tek satırında bile fransızcayı iyi bil- mekten mütevellid bir alafranga zü Peliği yoktur. En mahalli çeşnideki mu- harrirlerimizin başında gelir. Ercimend Ekremi şahsen ilk önce Vi- yanada tanıdım: Biz talebeydik, o mü- feliş gelmişti Ödümüz patlıyarak yanına gittik, Kahkahalarla kırıla kı- rıla kendisinden ayrıldık. Üstadın bir hususiyeti de şaşılacak derecede çalışkanlığı, çalışmakta in- tizamı ve velüdluğudur. O, işte bu mânalarda garplıdır. Yoksa zevk itibarile tam İstanbul ço- cuğudur: Viyanada, gecelik enlarisi- ne karşı duyduğu hasreli bize bir ya- na yakıla atlalmıştı ki... Yarım asır yaşamasına rağmen ha- lâ çok genç olan Etcümend Ekrem gittikçe inkişaf eden bir muharrirdir. Ondan şaheserler bekliyoruz ve ona uzun ömürler diliyoruz: Hem tabii, hem edebi bir ömür... (Vâ - Nü) Adanada'mangal kömürü anı Son günlerde Adanada mangal kö- mürü buhranı baş göstermiştir. Bu- Mur üzerine belediye Dörtyol ve Os. maniyeden iki vagon kömür tedarik etmiştir. Bu-kömürler yalnız fakir hal- — kilosu beş kuruştan dağıtılmakta ir, “ - — Valimiz, halkın şikâyet ve ihti- Yaçlarını yakından görmek için her sabah semt semt, şehri dolaşıyor bay Bostanlar Şehir haricinde birer mıntaka gösterilecek ıda şehrin içinde birçok bos- | tanla r. Bunların tifonun yetinde mühim tesiri ol inıştır. Bunun üzerine ların lâğun sularile sulanması yasak | edilmiş, bostan sahiplerine kuyu aç- | maları bildirilmiştir. Fakat bunun kâ- İl derecede tesiri olmıyacağı anlaşıl- | dığından, bostanların Terkos suyu ile | sulanması bildirilmiştir. Nihayet şehir içinde bostan bulun- ması mahzurlu görülerek bütün bos- | tanların şehir haricine kaldırılması kararlaştırılmıştır. Bü karar yavaş ya vaş tatbik edilecektir. Bostanların $€- İ hir haricine nakli dolayısile şehrin hududunun nerede bittiğini bilmek lâzım geliyor. B. Proste martta İstan- bula geldiği zaman bunu tayin ede- İ yek muhtelif semtlerde bostanlar için mıntakalar kararlaştıracaktır. Bun- dan sonra bostanların kaldırılmasına başlanacaktır. Anadoluhisarında ilk mektep binası önünde rıhtım yapılacak Anadoluhisarında sahilde bulunan ilkmekteb binasının önüne bir rıhtım yapılması kararlaştırılmıştır. İhtiyacı karşılıyacak tahsisat elde edilince bu- raya bir rıhtım yapılacaktır. Kadıköy tramvayı Yolculara yeniden bazı kolaylıklar gösterilecek Kadıköy ve Üsküdar Tramvay şir- ketinin bazı mıntakalardaki bilet üc- retlerinde tenzilât yapması üzerine yolcu sayısı artmıştır. Bu netice, bir aylık hesaplar neticesinde anlaşılmış» tır. Mektep talebesi şimdiye kadar ev- lerile mektepleri arasındaki mesafe için talebe pasolarından istifade edi- yorlardı, Verilen bir karara göre ta- lebe pasoları bütün şebekede muteber olacaktır. Bundan başka Şirket, birer aylık aboneman karneleri de ihdasına ka- rar vermiştir Bunlarda, diğer biletle- re nisbeten yüzde on beş bir tenzilât kabul edilmiştir, 2 Bu husustaki proje tasdik edilmek üzere Nafin Vekâletine gönderilmiş tir. Avrupanın bazı yerlerinde olduğu gibi, biletlerin muayyen mıntakalara göre değil, bütün şebekeye aid olması kararlaştırılmıştır. Bu suretle bir bi- let slan aktarma suretile başka bir tramvaya binebilecektir, e Bu hususta daha bir müddet ted- kikat yapılacaktır. Neticede verilecek kati kararın tatbiki için Nafia Vekâ- lelinden müsaade istenecektir. Deniz kenarında gezerken ». denize düştü, kurtarıldı Beşiktaşta Köyiçinde oturan 17 yaş- larında Kemal evvelki gece Hayreddin iskelesi civarında gezerken muvazene- sini: kaybederek denize düşmüşse de etraftan görülerek kurtarılmış ve has- taneye kaldırılmıştır. .. Geçen gün bizim tarafa da geldi ve bir kova Su için. Tranivaylarda bozukluk meselesi Sabahleyin erkenden işim var- dı. Beşiktaştaki evimder fırladım. Depodan çıkan tramvaya atla- hareket eden #lk va- pura yetişebilecek miyim?» diye heyecan içindeydim. Arabada benden başka kimse yoklu. Yalniz iki poli memuru Dinmişti, — Bilet. Bir yirmi beşlik uzattm . — Bozukluk verin. Yahud ar- kasına yazacağım. — Yahu daha yeni depodan çıktınız. Birkaç liralık bozukluk vermezler mi size? — Hayır, biz parasız olarak servise başlarız, Müşteriden bo- zukluğu meteliği meleliğine al- mamız lâzımdır. Para bozmakla mükellef değiliz. . — Fakat bu yirmi beş kuruş!.. Büyük para değil ki. — Olsun... Bir kere bu şekilde bir ram zayi olduğu için «tramvaydan inerim! gene bilet arkasına yaz- dırmam!» diye yeminliydim. Pa- kat yeminimi tutamadım. Ceza- sını da çektim. Telâşla parayı unutmuşum, yandı param, On dokuz buçuk kuruş için depola- rın eşiğini mi aşındırayım? Ne olur? Tramvay servisine başlıyan kondüktörlerin çantası- na birkaç ra bozukluk : koysa- lar... Fahri Ünal Şehir işleri Belediye reisi: “Mütehas- | liçin yeni tedbirler | Jara kolaylık göstermek için yeni ted- İ Turistler Belediye kolaylık alıyor Blediye, İstanbula gelen yabancı- birler almağa karar vermiştir. Bu mü- nasebetle Belediye Turizm şubesi tah- sisalı arttırılacaktır. Galata yolcu sa- lonu bittikten sonra salonda bir daire ayrılacak, burada Turizm şubesinin memurları bulunacaklardır. Memur- lar, vapurdan çıkacak ecnebilere el- den gelen kolaylığı göstererek hamal, otomobil tedarik, oteller tavsiye ede- cekler, yolcunun arzusuna göre sine- ma, bar, plâj, tiyatro, gezilecek yer- ler hakkında izahat ve İstanbul hak- kında malümat vereceklerdir. Bu vazifeye tayin edilecek memur- lar, birkaç lisanı iyi bilenlerden seçi- leceklerdir. Yolcu salonunun inşaatı biter bitmez-bu memurlar da vazife- lerine başlıyacaklardır. Yere gömülü küp bulun- miyacak Sucu dükkânlarında yere gömülen su küplerinin kaldırılmasına belediye- ce karar verilmiş ve kararın tatbikine başlanmıştır. Yakında yapılacak W- mumi bir kontrol neticesinde halâ yer- de gömülü küp bulunduran sucular hakkında ceza kesilecek ve bu küpler hemen ortadan kaldırılacaktır. Şehir Tiyatrosu İYakında Bir Adam Yarat- İ mak piyesini oynıyacak Şehir Tiyatrosunun gerek dram, ge- rek komedi kısmı bu sene çok rağbet görmektedir. Tiyatronun şair Necib sısların reylerini aynen tatbik edeceğim,, diyor Vali ve belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ, . şihir işleri hakkında şu beyanatta bulunmuştur: — Mütehassısların reylerini aynen tatbik edeceğim. Bence verimli çalış- manın sırrı budur. : Şehirde umumi hizmetlerle meşgul müesseselerin be- lediyeye devredileceği hakkında Tes- men malümatımız yoktur. Böyle va- zifeler verilirse derhal icap eden ter- tibatı alacağız. Belediye suçu işliyenler Son günlerde halkın beledi tenbih- leri unuttukları kesilen cezaların ye- niden çoğaldığından anlaşılmaktadır. Son 48 saat zarfında Beyoğlu kazası dahilinde tramvaydan atlıyan beş, be- ledi Lenbihlere riayet etmedikleri gö- rülen on üç; Fatih kazasında zabıtai belediye talimatnamesine uygunsuz- luk eden o nbir ve Eminönü kazasın- da da ayni suçtan yirmi yedi olmak ü- zere ceman 56 kişi cezalandırılmışlar. dır. Bundan başka muhtelif kazalarda şüpheli görülen gıda maddelerinden tahlil edilmek üzere nümüneler alın- mış bir kaç fırından bozuk ve eksik ek- mekler müsadere edilerek sahiplerine ceza kesilmiştir. . Çeşme başlarında çekilenleri gö- rüp defterine not etti. Bay Amcaya göre... Fazılın (Bir Adam Yaratmak...) isim- Ji ikinci piyesini temsil edeceğini yaz- mıştık. Baş rolünü Ertuğrul Muhsi- nin yapacağı bu piyesin Şehir tiyatro- sunda bütün hazırlıkları bitmiş gi- bidir, Piyes birinci kânun ayının yir- misine doğru sahneye konulacaktır. 'Bu piyes etrafındaki alâka, bunun bir sanat hadisesi olacağını göstermek- tedir. Piyeste, bir piyes muharririnin. hayatı çizilmektedir. Piyesteki piyes mubarriri, yazdığı piyesi aynen yaşar makta ve eserinde İnsâvvur ettiği va- kıalar aynen başından geçmektedir. (Bir Adam Yaralmak...) piyesinde, Ertuğrul Muhsinden başka Neyire Neyir, İ. Galib, Talât, Hüseyin Kemal, Cahide, Samiye, Mahmud, Sami gibi artistlerin de rolleri vardır. Otobüs seferi için müracaatlar Ü ar halkı, Toptaşı - Nuhkuyusu ve Üsküdar askerlik dairesi arasında da bir otobüs servisi tesisi için beledi- yeye müracaat etmişlerdi. Bu hata 0- tobüs işletmek üzere hiç bir talip çık- madığından Üsküdarlıların bu iştek- leri de yerine getirilmemiştir. Üskü- darlılar gibi İstanbulun diğer bazı semtlerinden de otobüs işletilmesi için ara sıra bu kabil müracaatler ya- pılıyor. Belediye şehrin otobüs seryisi- ni bizzat idare etmeğe başladıktan sonra bütün bu müracaatlere göre oto- büs seferlerini tanzim edecektir. bulunacak demektir, .. Yakın bir günde bu derde deva Sahife 3 İSTANBUL HAYATI “B,, yerine “K,, çıkıyor! İstanbulda daktiloluk da mühim bir yer aldı. Hangi caddeden geçseniz, han- gi dokağa girseniz mutlaka birkaç daktilo dükkânı göze çarpıyor. Hele Maliye şubesi, belediye vesaire gibi resini daireler civarındaki sokaklarda birkaç tanesi yanyana sıralanıyorlar, Her kahvede, köşedeki masada bir dak- tilo makinesi ve başında bekliyen bir adam görülüyor. Geçen gün böyle daktilolu kahveler- den birinde oturuyordum. Siyah çar- şaflı, genç bir kadınla on iki yaşların- da bir çocuk, çekingen tavırlarla kapı- dan girdiler. Kadı, camekânın önün- de makine başında oturan adama yak- Taştı: — Bana bir arzuhuil yazar mısınız? Adam yanmdaki iskemleye kadını oturttu. Kâğıdı çıkardı, gözlüklerini taktı: — Söyle bakalım, ne istiyorsun?. Kadın yavaş sesle anlattı: — Kocam (...) şirketinde çalışıyor- du. Bir kolunu makine parçaladı, has- taneye kaldırdık, Şirket kendisine on para vermedi. Kocamın hakkını isti. yorum, Adam, elini şakağına dayayıp bir müddet» düşündükten sonra kadına ğız?. — Ne bileyim ben? Bu işlere kim ba- kıyorsa oraya yazımız. Adam, başını iki tarafa sallıya sallı- ya, homurdana homurdana bir hayli uğraşlıktan sonra kâğıdı makineye taktı. Bir şakırtı başladı. On parmağı- yan. Ben burada «Cv ye vuruyorum, kör olası makine «B» yazıyor. Lâstiğin ucunu tükürükleyip kâğıdı siliyor ve, bu defa yazacaklarını mırıl- dana mırıldana tekrarlıyarak yeniden — Sus bayan. Aklının ermediği işe karışıp da kafamı büsbütün alt üst et. me, Cehennemin dibinde de çalışsa İs- tanbul yazılır. Sen daha iyisini biliyor. san bir makine al da kendin yaz. Çatırdı ve homurdanma tekrar baş- lıyor: Çant, paat... — May Allahbelâsini versin, Bu se fer de «b» yerine ak» çıktı. Ya makine bozuldu, ya, bu kadının işinde bir ak- silik var. Bir aralık kadın mırıldandı: — Bayım, yazacaksan biraz çabük ol, Benim işim var. —— ————— Sabahaddin Ali beraet etti Genç muharrirlerden Sabahaddin. Alinin yazdığı Kuyucuklu Yusuf isim- li roman hakkında müddelumumilik. bir dava açmıştı. Birinci asliye ceza mahkemesinde bir müddettenberi de- vam eden muhakeme dün neticelen- miş, Sabahaddin Alinin beraetine kar rar verilmiştir. i B. A. — Ne mutlu! Dua edelim ki gelerinden bilet alsın!,,, bay Val bir güm de tiyatr vapr gi EŞ a