Av hayvanları: Ada tavşanı beslemek hem kârlı ve hem de pek zevkli bir iştir Etinden, derisin- den, hatâ güb- tavşan yetiştirerek hem kendi et gaegzar ii ii ii GÖN — Annemi hiç bilmiyorum.. babam da bir sene evvel vefat etti. Ben İsviç- rede tahsilde idim. Doktoramı verme- ge pek az kalmıştı. Babamın ölümü Üzerine biraz sonra mektebi terket- mek mecburiyetinde kaldım.. ve yar- dım umacak hiç bir akrabam olmadı- ği için memleketime döndüm. Bir iki sene çalışıp kazandıktan sonra imti- hanımı vermek üzere tekrar İsviçreye gideceğim. > — Siz uzakta mı oturuyorsunuz? UL HINCI ———. Zambaklar nasıl yetiştirilir? Zambakların; çi- nin pek lâtif olma- & basebile, diğer çiçekler mütena bir mevkii yardır. Zambaklar, hem bahçe ve hem de salon çiçeğidir. Envat pek çok- tur. Memleketimiz- de yetiştirilmiş ve elyevm © yetiştiril. mekte bulunan yer- U ve milli çiçekle- rimizden en mühimmi zambeklardır. Bütün dünyada Türk zambağının çek « mühim bir mevkif vardır. Almanlar mem- leketimizden aldıkları zambak yumrula- rını, memleketlerinde teksir ve ıslah ede- rek her tarafa, hattâ memleketimize gön- derecek “Türk yambağı, 'Türkleehe Hlum ismini vermişlerdir. Çiçekçilik o sanatinin ilemesi, ©8- kiden olduğu kadar ehemfiyet verilme- mesi yüzünden, zambaklarımız, bu pek meşhur olan evsaflarını tamamile kay- betmişlerdir; o kadar ki, bügün cins rambak elde etmek için bunların sofan- larını, yurmrularmı Avrupadan getiri. mek mecburiyeti hasıl olmaktadır. Zambaklar, renklerine, boylarına, şe- killerime göre muhtelif nevilere aynlır- Jar. Renkleri, ekseriya beyaz, krem, renk- tedir; bunların kırmızı, buruncu, portakal Sansı renginde olanları da vardir ve pek makbuldür. Salonlarımızda, saksı içerisinde yetiş- tirilen zambakların boyları diğerlerine na- aran kısı ve yaprakları daha yuvar- Jaktır. Envai: Bahçelerde parsellere, duvar diplerine dikilen (o zambakların o boyları 80 - 100 santimetredir. Çiçekleri ekseri- yetie beyaz veya kırmızıdır, Bu cins xam- baklar kışa çiçekler açarlar. “Bunların yumru soğan- )arı sonbaharda, teşrinlerde, yerlerine dikilirler. Şiddetli soğuk ve donlarda Üzerlerinin #nmanla vey otla örtülmesi faydalıdır. Lilium Megale, kral zambağı olup pek meşhurdur, Tigrinum zambağınn ko- kusu pek güzel ve rengi aslan renginde- dir. Portakal sarısı renginde olan L Kriseum sambağı ile beyaz, Kırmızı, pem- be renklileri olan, güzel kokulu zambak- lardan Lilium lansifollum nevileri pek makbuldür. Bunların, kümilen, soğanla- rı teşrinisani ve şubata kadar dikilirler. Soğanları eylilde dikilen zambaklar er- tesi sene ağustosta çiçek açarlar, Lilium Tigrinum <zambaklırmın bam cinsleri katmerli çiçekler açarlar. Koparılmış «lup vazolara koran zam- baklar haftalarca su içerisinde kalabilir, bozulmazlar; yalnız, bu çiçeklerm erkek çiçek aksamını makasla kesmelidir ki, sa- rı ( gıbarı talib) tozları ile çiçeğin güzel beyaz rengini bazmasınlar. Saksıda yetiştirecek, dikilecek zam- bakların saksılarının derin ve büyükçe olması lâzımdır. Yetiştirilme tarzları: Soğanlar iyi ha- İ zarlanmış topraklara 10 - 15 santim de- rinliğinde dikilmeli ve badehfi sulanma- hdır. Hazirandan sonra sulamak İstemez. Bu zamanlırda istirahat devresi geçi- rirler, Zambakların soğanları, yumruları 3 - 4 #ene kadar toprakta kalabilirler. Yalnız 3 - 4 senede bir soğanlar topraktan Çi- Karıbr. Yanında teşekkül etmiş yavru s0- Barcıklar ayıklanır ve bunlar da ağus- tos nihayetlerinde, eylülde eyrı yerlere veya saksılara Gikilirler, Zambakların sevdiği toprak; Hemen İ her toprakta yetişebilirler, yalnız saka İ aambağının toprağı içerisine biraz yap- rak çürüntüsü, funda toprağı karıştırmak faydalıdır. Zambakları gübrelemek, bilhasss şer- bet halinde gübre vermek çok faydah olur. Kimyevi gübrelerden; azotlu gübrelerin faydası pek çoktur. Bunu, suda hellede- rek su ile vermek daha faydalıdır. Bahçelerde dikilen, #ambaklara, ilkba- harda, tane inek gübresi gerbeti verilirse pek iri ve gösterişti çiçekler açarlar ve bu çiçekler de suda, vazolarda daha çok da- yanabilirler. Resmimiz, beyaz çiçek açan Lilium Kandiumu göstermektedir. Meyvacılık: Mücadelesine bu aylarda başlanan çok zararlı bir haşere : Bu haşerenin, çok tehlikeli küçük di- gi kelebekleri, ikba- bardan iibaren ha * ziran ve temmuz. | da yumurtlamağı başlarlar. " Bu yamurtalar- dan 8 - 14 gün son- (© ra kurtlar çıkar. Elmalarda buna elma güvesi, eriklerde de erik güvesi derler. Bunlar, evvelâ; Henüz teşekkül etmekte Tefrika No. 15 Gene o konuştu: — Sizi ziyaret etmeden evvel müsa- adenizi almak için sormuştum. O zaman daha çok kızardığımı his- settim. Titrek bir sesle; — Maalesef size telefon numaramı veremiyeceğim. Fakat benimle mutla- ka görüşmek isterseniz, başka bir ça- re düşünebiliriz. dedim. . Bahçe kapısında duruyorduk. — Herhalde sizi görmeliyim! dedi, Bir anda gözlerimiz birleşti. Bu içten gelen bakış senelerdenberi üşüyen ruhumu, kalbimi bir alev kuv- — Siz ne telefon edin ve ne de beni arayın. ben mümkün oldukça sizi gör- meğe gelirim, dedim. Sevinçten gözlerinin içi parlıyordu: — Vaadediyor musunuz? — Söz veriyorum. ğ Kapıdan çıkıp tenha bağ yollarına sapmıştık. Biraz ileride duran otomo- bili görünce yüzüme baktı: — Bu otomobil sizin mi? — Evet, N Bir şeyler sormak istediği halinden Grafalitha funebrana mumr olan bu haşere daha tehlikeli va- siyetler ihdas oderek bütün meyvaları ha- rap ederler. Bir meyvaya musallat olan haşere bulunduğu meyvayı barap ettik- ten sonra, diğer meyvalara da geçebilir. Böyle meyvaları yemek suretile harap eden haşere bulunduğu o meyvayı artık terk etmeğe ve diğerlerine de göçmeğe başlar. Böyle meyvaları harap eden hâ- gere 3-4 haftu sonra kâh! haline gelir, yani tam mânasile büyür. Eker haşere, vaktinden evvel ke- male gelmeden meyvalarla düşmezse, 0 vakit ağzından çıkardığı, ipek böceği elyaflı gibi bir iple kendisini, resmimiz. de görüldüğü gibi, aşağıya sarkıtır ve bu suretle yere iner. Ya yerde veya bulunduğu, erikleri ha- rap ettiği m gövdesindeki kabuklar arasında veya diğer bir mahalde sakla- nırlar, ve orada beyazımlirak kozasını örerler: e. Erik güvesi toprakta da kosasını örebilir ve krizalid haline gelir. Bü belli idi. Fakat her nedense sükütu tercih etti! Ben yerime geçince kapıyı kapadı ve uzattığım eli hararetle sıktı: — Sizi sabırsızlıkla beklediğim her an hatırınızda olsun! Vaadinizi gecik- türmeyin! dedi. — Mutlaka gelmemi istiyor musu- nuz? — Bütün kalbimle... — Allaha ısmarladık. — Güle güle... Caddeye çıkan yolu kıvrılırken ba- şumı çevirdim; bir çitin arkasından uzanmış el sallıyordu, Gülerek muka- bele ettim ve son süratle ilerilemeğe başladım... Dört gün sonra idi, Öğle yemeğinden * kalkınca odama çıktım, hazırlandım. Evdekilere biraz hava almak üzere çıkacağımı, geç ge- Mirsem beni merak etmemelerini söy- Fullerin muhafaza ve yetiştirilmesi, bakım usulleri İstanbul, B. Nuri: Fuller güzel, hoş ko- kulu çiçeklerdendir. Memleketimizin ol- dukça sıcak olan Mersin, Tarsus, Adana gibi yerlerinde, açıkta, bahçelerde serbes bir şekilde yetiştirilmektedir. İstanbul muhitinde, yazın dışarda, kı- şında teşrinlerden sonra içeriye alınarak yetiştirilir. Bunların iki cinsi vardır. Birine Yase- minum, Sâmbak, diğerine Y. Toskana derler. Birinin çiçeği süt gibi beyazdır ve küçüktür, diğerinin de beyazımtırak krem rengindedir, diğerine nazaran daha bü- yüktür, Fullerin sevdikleri toprak: 1 kısım elenmiş bahçe toprağı veya kırmızı toprak, 1 kısım funda yaprağı, 1 kısım odun kömürü torile karıştırılmış #nce dere kumu ve yaprak çürüntüsüdür. Yukarinda isim vo mikdarlarını saydı- ımız toprak mahlültu fuller için pek İyi topraktır. Bundan başka bu toprak mahlütile ekilmiş, dikilmiş saksılar veya kasalar üzerine, rendelenmiş kabak veya kabak içi verilmesini şiddetle tavsiye edezler, faydalıdır. Fulleri yazın bahçelerde pek çok gü- neşli yerlere koymamaldır. Gölgeli yer- leri daha ziyade sever ve hoşlanırlar. Fulleri kışın 10 - 12 hararet derecesi bu- lunan ziyadar yerlere koymalıdır. Yazın, ilkbuhardan itibaren, çiçek açın- caya kadar haftada 1 - 2 defa bolca su- lumalı, fasla su vermek doğru değildir. Çiçek açmazdan evvel suyu yapraklarına, püskürterek vermelidir. Çiçek açtıktan sonra buna lüzum yoktur; âdi bir şekilde yalnız toprağı sulanır. Fullerin üretilme tarzı: Yavru sürgün dallarının, piçlerin ay- nimasiledir. Şubat, martta bu ameliyata başlanır ve kismen kökleri fle, kol sür- günleri ayrılır ve başka bir saksıya kilir. Her sene toprağını değiştirmek is- temez, 3 - 4 senede bir ayıklama yapılır ve toprağı değiştirilir. bolca, sulanır, lan çelikler kökleşirler ve syrı saksılara bün kışı bu suretle ağaç kabukları ara- sında, toprakta geçirirler ve ertesi sene tikbaharından itibaren yene kelb haline geçetler ve yukarda söylediğimiz şekilde yumurtlarlar, Bu haşere ile, şu şekilde mücadele ya- pah: Vaktinden evvel yere düşen ve içerisin de haşerenin kurtları bulunan meyvala. rı, yere düşen yaprakları, hastalıklı dal parçalarını, kabukları sonbahara doğru toplayıp yakmak. Sonbaharda ağaçların gövdesini temiz- lemek, tel firçalarile kazımak, çıkan en- kuz yakmak. Şaht fabrikasının hazır yapılmış Kar- banilllum mahlülünün kışhiş tertibini hs- timal etmek, Bundan başka, gene, ayni fabrikanın sonra 1 4 nisbetinde kullanmak, yani bu mahitli su İle karıştırarak ağaçları pülverize etmek. Bunun gibi, Şahtın Fü- sibar ilicndan da ayni nisbette isti- mal edilirse buşereleri kümilen itlâf etmiş olursunuz, ru mu?» ne garib ki bu sualler müphem bir arzunun esiri oluyor ve yerini tahmin edemediğim bir ses, «gideceğim» diyor ve ben yürüyorum, Kapının ziline hafifçe dokunuyo- Tum; bir kaç saniye sonra onunla kar- Kap gündür gözlerim yolda idi; nihayet geldiniz, bilirsiniz. — Hava biraz rütubetl!. İsterseniz içeride oturalım olmaz mı? Sümüklühücek ve karıncalara karşı alınacak tedbirler Kızıltoprak, bay M. Necmi: Bahçenizde pek çok bulunduğunu söylediğiniz simük- © karşı alınacak tedbirler şu ekseriyetle sebzelere, yeşil aksamına musallat olurlar. Bunlar için de bahçenizin gölgeli olan yerlerine tor Kalinde biraz mulfak duzile karıştırılmış sönmemiş kireç koyuuz. Sümüklü böcekler buralara gelir toplanırlar. Bunu, bahçe nizin muhtelif mahallerine koyunuz Bun- dan başka geçtikleri yollara da serpiime- si faydalıdır, temas edenler ölürler, Bundan başka sümüklüböceklerin mü- sallat oldukları nebat üzerine gene toz halinda inee kireç, Şili kimyevi gübresi (Şili salpheböre) veya potaslı her hangi bir cins kimyevi gübreyi ince toz halinde kireç ie karıştırınsınız ve bunu sümük- lüböcekler üzerine serpersiniz. HI — Karıncalara karşı alınacak tedbir- ere gelince: Evvelâ şunu söyliyelim ki, karıncalar katiyen muzır bayvanlardan değildirler, bunların, nebatlara hiç bi? tehlikesi yoktur, zarar yapmazlar. Bilâkis çok faydalı hayvanlardır. Karıncalar pek muzır olan ve meyva ağaçlarına, limon, portakal, gül ve saire gibi ağaç ve nebatlara âriz olan Koşnü- leri, püseronları ti8f ederler ve bunların tatlı olan ifrazatını yerler; bunlara hü- cum ederler. Binaenaleyh karıncalar bir çok mumr haşerelerin tabii düşmanlarıdır. Katiyen nebatata zararı yoktur. Bahçelerinizdeki i, Keşnilleri imha ederseniz ka- rıncalar kaybolur, giderler. Şayet, evinizin içerisine hücum ederse, bir tabak içerisine bir mikdar şurup ve bunun içerisine zehirli maddelerden a5 mikdarda koyar karıştırırsanız, bunları yiyen karıncalar zehirlenerek ölürler. Fa- kat dediğimiz gibi, nobatata “ bunların katiyen zararı yoktur. Ziraat sahitemiz Okuyucularımız her hafta' bu sütunlarda ziraate ait müteaddit yazlar ve mütehassısımıza $0r” dukları meselelerin cevaplarını bulacaklardır. Bu san ilâç, erik giçeklerini tamamile döktükten sonra İstimsi edilir- #e, henüz musallat olan, meyvanın yö- zünde bulunan haşereler tamamile iJA€ edilmiş olur. Sonbakarde, bütün meyva ağaçları gi- bi, ağaçların bulunduğu toprağı don- lardan evvel, derince sürmek, bel- lemek, bu suretle, haşerenin toprukta- ki, koza ve krizalldlerini imha etmek ta mümkündür. Bu ameliyatın, her sene ya- pılmasinı şiddetle tavsiye odariz. İlkbaharda çiçek açımazdar. evvel ağağ gövdesi Üzerine, başere itlâf eden, yan Kalıyan, yapışkan bandlarını istimal et- mek gövdeye bağlamak ta çok faydalıdır. Yukarıda izah ettiğimiz Wâşların, ar- sinikli bakır yablülünü ((Fusicladium manlis ve Nosprosit İlâcmı da ke- za suda hallederek ağaçlara opülve- rize ederseniz Ohem haşereleri (ove hem de haşere sürfelerini, krizalidlerini ve hem de ağaçtaki tufeyli mantarlan Mtlâf etmiş olursunuz. Ezcümle ağaçlara çok zarar yapan Püsisladlum monili mantarı bu zehirli iâşlarla mahvedil miş olur. — Tahattur belki güzel bir şey Ceh- di bey.. fakat bazan insana ıztırab ve- riyor.. yirmi sene evvel buraya teyze- nizi ziyarete gelen küçük kızla bugün» kü Banuyu düşündüm de, bilmem ne- den içime bir hüzün çöktü! — Niçin Banu hanım? Bedbaht mir sınız? : Gözleri, gözlerimi arıyor! niz hayatıma ait tek bir sual sorma yın... Arkadaşlığınızı emin olun ki bedbaht bir ömrün ilk ve son şifası olarak kabul ediyorum, Galiba sesim titriyor, göz yaşlarım görüürimeden içime akıyor. O gün, diyebilirim ki hayatının en güzel saatlerini yaşadım: Her şeyi unu- tarak iki eski arkadaş gibi konuştuk, derdieştik. i Her mevzuda bu kadar anlaşabile- ceğimizi katiyyen düşünemezdim! ” Oda benim gibi talihsiz bir insandı, Annesini daha kundakta iken kay- betmiş, babası biraz avare bir adam olduğu için aile muhabbetinden ta» mamile mahrum yaşamıştı. Yedi ya şında iken dalmi leyli verilmiş, bu 20- mana kadar mektep duvarlarından başka bir hayat tanımamıştı, (Arkası var)