SİYASI İCMAL: Orta Avrupa hakkında Ingiliz - Alman anlaşmasını yeni konuşmalar Orta Avrupa ve Balkan devletleri Avrupanın şu karışık zamanında bü- yük devletlerle münasebetlerini yo- Kına koymağa ve ortada mübhemiyet | ve tereddüt bırakmamağa çalışıyor» iar. Meselâ Macaristanın Başvekil Darayi ve Hariciye nazırı Kanya Almanyayı resmen ziyaret etmekte- dirler. Macar devlet adamları B. Hit- Ter ve Hariciye nazırı Baron Von Yeurath ile mühim müzakerelerde dulunacaklardır. Macaristanm Almanya ile bam mühim meseleleri vardır. Macaris- danda 600,000 kişilik bir Alman akal yeti vardır. Bu akalliyet Çekoslo- vakyada ve diğer civar memlekeller- de bulunan Alman akalliyetleri gibi mili sosyalist partisi esasları üzere teşkilâtlanmak istiyor. Macar devlet 4damları ise bunu hoş görmemekte idi, Uzun müzakere ve münakaşalar- dan sonra nihayet bu Alman akalli- yetinin vaziyeti iki devleti memnun edecek bir surette halledilmiştir. Bu suretle Macaristan ile Almanya ara- sında umum! politika üzerinde görü şüp anlaşmağa imkân hasıl olmuştur. devlet adamları Almanyaya gilmezden evvel Transilvanyadaki mühim Macar akalliyetinin vaziyetini kararlaştırmak üzere Romanya ile uzun müzakerelerde bulunmuşlardı. Küçük itilâf ile Macaristanın anlaş- masına başlıca engel üç memlekette bulunan milhim Macar akalliyetleri- nin hukuki meselesidir. Yugoslavya ile Çekoslovakya Macaristanı memnun etmeğe hazır bulunduklarını ihsas &t- mişlerdi. Fakat Romanya ile anlaş- mak kolay değildi, Anlaşılan son da- kikaya kadar iki devlet arasında ttilâf hasıl olmamıştır. Macar devlet adam- ları Berlinden döndükten sonra Tran- silvanyadaki Macar akalliyeti tekrar müzakere mevzuu olacaktır. Macar- lar Berlinden aldıkları intibalara gö- re müsaid yahut gayri müsaid davra- nacaklardır. v Feyzullah Kazan “© Koşan adam İngilterenin koşu mukavemet şampi- yonu Londradan Parise kadar koştu Londrada bir ticarethanede muha- Siplik yapan Barley adında bir genç Paris sergisini ziyaret etmek için Lon- dradan Parise kadar koşarak gitmiştir. Barley koşuya Bournemouth'de baş- lamış, dört buçuk santte Southamp- ton'a vasıl olmuş, oradan hareket et- mek üzere olan «Gueen Mary» vapuru- na binmiş, vapur Cherbourg limanı- na yanuşıncaya kadar bir dakika bile durmadan güverte üzerinde koşuşuna devam etmiş ve Cherbourg'da karaya çıktıktan sonra Parise doğru koşmuş- tur. Bütün bu koşu 28 saat devam et- miştir, Barley Paris sergisinde İngiliz paviyonuna vardığı zaman kendisinde hiç yorgunluk alâimi görülmemiş! İn- gilteredeki yarışlarda daima birinciliği kazanan Barley avdette de Paristen Londraya koşacaktır. Dava dava üstüne Meşhur boksör Doyle Amerikalı mil- yoner kızı ve Dodge otomobilleri fabri- kasının sahibesi Mis Godde ile evlene- bilmek için karısı aleyhine ayrılık da- vası açıyor. Amerika ngazeteleri bu hâ- diseden uzun uzadıya bahsederken, iki milyoner de kızı bu izdivaçtan vaz ge- çirmeğe uğraşıyorlar. Doyle, sevgilisils arasını bozmağa teşebbüs eden bu iki Amerikalı milyonere karşı de bir mli- yon dolarlık zarar ve ziyan davası açmıştır. Uçan otomobil Amerikalı mühendis Guvim hem karada otomobil gibi yürüyen, hem de havada tayyare gibi uçan bir hava oto- mobili inşa enmiştir. Otomobilin ağırlı- ği bir buçuk tondur. Genişliği sekiz, uzunluğu beş metredir. Havadaki süra- ti 175 kilometredir. Geçen gün bu ha- Yâ otomobilinin tecrübeleri muvaffa- kıyetle yapılmış ve oldukça ucuza olan bu otomibilin imaline başlanılmıştır. Balık derisi kundura Uzun zaman uğraşıldıktan sonra ar- tık balık derisinden de kundura ima- line başlanmıştır. Şimdiye kadar yal- yuz etlerini yediğimiz, yahud kuvvet- Jenmek için yağını içtiğimiz balıkların derisini de bundan sonra ayaklarımıza kundura olarak giymeğe başlıyacağız. Bayan falari bay filânla evlendi. Üç Ay iyi geçindiler. Üç ay sonra bayın şairtiği tuttu, şiirler yazmağa başla” dı. Bununiz da kalmadı, bayanın mi- safirlerine okudu. Bayandan hoşlar nan misafirler şiirden hoşlanmadılar, bayana gelmez oldular. Bayan mahko- meye baş vurdu. Meseleyi anlattı. Ayrıldılar? Korkulu rüya Lizbon'da geçen gün adamın birisi gece rüyasında kudurmuş bir keçi ta- rafından takip edildiğini görür; keçi- nin toslarından kurtulmak için yata- ından fırlar, balkona çıkar ve bura- da keçinin bir tos vurması üzerine bal- kondan sokağa yuvarlanır ölür. Has- taneye kaldırıldığı zamandan ölümü- ne kadar geçen bir iki saat zarfında mütemadiyen keçinin takibatından kurtulmak istediğini söyler durur, Evlenme makinesi Tokyoda büyük caddelere otomatik makineler kondu, bu makinelerden bi- let, şeker, ağırlıkları gösteren eti- ket değil, kadıri erkek evlenmek iste. yenlerin isimleri yazılı listeler çıkıyor. Çocuk şair Bugünlerde Viyanada 16 yaşındaki bir şairin manzumelerini ihtiva eden bir kitap noşrolunmuştur. Bu çök gi şairin adı Ederer'dir. Viyana gazete) ri, on altı yaşıma rağmen şairin an rinde çok muvaffak olduğunu yazmak- tadır. » Tahlil Birinci katın kapısı çalındı. Birinci katta oturan zat kapıyı açtı. Kapının önünde alnı şişmiş, hiddetten köpüren bir adam vardı: — Balkonunuzdan kafama saksı düş- tü, dedi, Birinci katta oturan zat soğukkan- hlıkla; — Gene talihiniz varmışi dedi. — Kafama saksı düşmesi talih mi dir? — Elbette, çünkü apartımanı değiş- tirdik. Geçen hafta dördüncü katta oturuyorduk!., Beynelmilel Pasaport dairesinde memur mürd- caaf eden zata sordu: — Fransız mısınız? — Evet, annem Fransız, babam İs- panyoldu. — Nerede doğdumuz? — Bornos - Ayrese gitmekte olan, “bir İtalyan vapurunda doğmuşum. Beş yaşına geldiğim zaman annemle babam Brezilyada öldü. Japonyalı bir tüccar beni kendine evlâd edindi. Yu- nanistana götürdü, orada bir Almanla evlendim, iki çocuğum oldu, biri an- nesile İsviçrede oturuyor, biri İran- da... Cemiyeti Akvam gibi bir şeysiniz... temine çalışan lord Halifaks kimdir İngilterenin harici politikasını bil- fill iki kişi idare eder. Biri Hariciye Nazırı B. Eden, diğeri Lord Hali- faks... Başvekil ikisinin de fevkindedir. Hariciye Nezaretinin daimi müsteşa- rı Vansittart ise harici işlerin umu- mi erkânı harbiye reisi makamında olup daha ziyade harici politikanın plânını teknik noktadan hazırlar. Harici politikanın başında başka başka adamların bulunmasının hik- meti vardır. En büyük hikmeti bu adamların birbirlerini ikmal etme- sindedir, Meselâ Hariciye Nazırı Eden her hangi bir devletin teveccüh ve itimadını kaybetmiş olak” Bu devletle uzlaşmak ve anıaşmak ta lâzım ve zaruri görülecek olursa aradâki teması Eden'in yapması mu- vafik olmas. Ozaman derhal dü- meni Lord Halifaks eline alır, Meselâ Eden vaktile Fransayı çok tuttuğundan ve Sovyet Rusyası ile de hoş geçinmeğe taraftar bulundu- ğundan Almanyanın nazarında İti- mada şayan bir İngiliz devlet ada- mı değildir. Halbuki dünya politikasının son vaziyeti ve Avrupa işleri İngilterenin Almanya ile daha samimi olmasına ve aradaki belli başlı meseleler üze- rinde uyuşmasına lüzum göster İngiltere Başvekili Neville Cham- beriain, Almanya devlet adamları ile temas vazifesini B. Edene bırak- tığı takdirde bundan matlup netice hasıl olmak şöyle dursun büsbütün aksi meydana geleceğini düşünmüş ve Lord Halifaksı Berline gönder- miştir. Bundan evvel de Londrada İngiliz ve Alman devlet adamları arasında sıkı müzakere ve temâs icap etti- ği bir zamanda B. Eden tenezzüh ve İstirahat bahanesi ile Allas Ok- yanusunun enginlerine gönderilmiş ve müzakereyi kendisine vekâlet eden Lord Hallfaks idare etmişti. Lord Halifaks kimdir? Bu defaki müzakereler dolayısile, bütün dünyanın nazarında Lord Hali- faksın şahsı ehemmiyet peyda eyle- miştir, Herkes bunun kim olduğunu merak ediyor. Bu defaki müzakereler, bülün dün- olduğunu çok kişi bilmez. Çünkü #ık sık ünvan değiştiren bir devlet Doğduğu zaman ilk aldığı isim Edvard Wood idi. Genç yaşında po- Hitika ile alâkadar olmuş ve Avam kamarasına mebus seçilmiştir. Lord Halifaks'ın asıl adı Edvard Wood'dur. 925te Hindistana umu- mi vali olduğu zaman lord İrwin adını almış- tır. Babası lord Halifaks öldükten sonra da onun ünvanını almıştır. Zord Halifaks Parlâmentoya girdikten sonra sü- ratle terakki etmiştir. Evvelâ müs- kât nezareti müsteşarı olmuş- Daha sonra maarif müsteşarı ve ensonra ziraat müsteşarı ol muştur. Bu vazifelerde şahsiyeti o kadar şöhret bulmamışlı, Asıl şöhreli 1925 senesinde Hindistan valii umumisi tayin edildikten sonra başlar. Esasen yüksek zadegândan bir hanedana mensup bulunduğundan diğer umu- mi valiler gibi yüksek esalet ün- yanını almış ve Lord İrwin diye Hin- distanda tanınmıştır, Ayni zamanda Loyllar kamarası- na âza olmuştur. Lord Halifaks, İngiltereye müs temleke imparalorlukları kazandı. ran Cecli Rodes gibi inzivayı sever, En büyük zevki Yorkshire'deki çifli- ğinde istirahat etmek ve dünya dağ- dağasından başım dinlendirmektir. Lord İrwin'in politikadan ziyade ahlâkiyat ve diyanet ile Tüeşgul ol- ması daha ziyade dini ve ahlâki bir hayat takip eden Gandiye yaklaşma sına yardım etmşitir, Bu suretle Lord İrwin, Hindistan. da Gandinin nüfuzu altında bulu- nan ve 120 milyon Hinduyu temsil eden Hind milli Lord İrwin'in uzlaşma siyaseti da- ha ziyade pederi ihtiyar Lord Ha- lifakstan miras kalmıştı. İhtiyar Lord Angelikan protesnan kilisesinin Ro- ma yani katolik mezhebi ile yakın- laşmasına çok çalışmış ve bu yüz- den kilisenin büyüklerinden bir ço- ğunun husumetini celbetmişti. Hindistandan Londraya »1931 de İngiltere en buhranlı bir faal devlet adamı, İnsanı çok işgal eden resmi vazifelerden ziyade hu- Susi sefaret ve memuriyetlerde istih- dam, edilmesini ve bu suretle kendi. sinden istifade edilmesini temin için nezaretsiz nazırlıklara geçirilmişti. Bu sayede Lord Halifaks lüzumu halinde Hariciye Nazırı Eden'in ye- rini tutmuş ve harlee mühim ve mahrem vazifeler ile Son vazifesi de B. Hitlerin nezdi- 5 ne fevkalâde mühim bir iş ile gönde- rilmek olmuştur. Lord Halifaksın Hariciye Nazırı Eden ile akrabalığı da vardır. Fakat iki devlet adamı nın siyasi düşünce ve içtihatlarında esaslı ve derin fark mevcuttur. © Lord Halifaks, Almanyaya karşı hiç nefret ve husumet beslemiyen İngiliz devlet adamlarından biridir, Başvekil Neville Chamberlain'in en büyük emeli Cermen nesline rhensup İngiliz ve Alman milletlerinin sami- mi surette anlaşmalarıdır. Lord Halifaks umumi harpte Ak manlara karşı en fedakârane savaş yapan muhariplesden biri olduğun- dan Almanların mezayasını harp meydanında takdir etmiş ve iki mil Jetin samimi dost olmalarını kendi- sine en büyük vazife edinmiştir. — P, Çanakkalede yeni kt açıldı, Ihtikâr var mı? Açılış töreni yapılan yeni hastane ve törende nutuk söylenirken Çanakkale (Akşam) — 150,000 lira sarfile inşa edilen memleket hasta- — Kaf, efendim kâfi, anlapldı, | mesinin açılma töreni yapılmıştır. Ba a türlü srt techizatı haizdir, Belediye odun, kömür meselesini tedkik ediyor Odun, kömür fiatlerinin son gün- lerde haddinden fazla yükseldiğini yazmış ve Belediyenin nazarı dikka-