11 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

11 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MH Teşrinisani 1997 AKŞAMDAN AKŞAMA Her Türk sefalete karşı sigorta edilmeli! Vergilerin indirilmesi gayet plânlı ve makul şekilde yapılıyor. Zira, buh- Tan, muvazene ve kazanç vergilerini birleştirip yekünunu indirmekle, şehir halki istifade ettiriliyor. Hayvan ver- 8 nde hafifletilmesinden fayda gürecek köylülerdir. Böylelikle, bütün Türkiyedeki in- sanlar düşünülmüş oluyor. bir dikkate lâyık rikkat, intişar eden ha- Diğer dünkü gazetemizde berdir: Bir ikram sofrasında nasıl en ihti- yarlara «Buyrun!» demek içtimai ter- biye ise ve evvelâ çocukların karnını doyurmak da şefkat ve merhamet iktizasiyse, ayni şey, Cumhuriyet re- jiminde, Celâl Bayar hükümeli tara- fından Türkiye mikyasında yapılı- yor: Mütekaid, dul ve yetimlerin bu ikramdaki hakları en evvel nazarı itibara alınıyormuş. İhtiyar, dul, yetim ve aliller... Türk camiasının bu biçare insan- lara karşı lâkayıd kaldığı, - yahud şimdiye kadar kaldıysa bundan son- Ta kalabileceği - tasavvur edilir mi? Halbuki bir çok sahalarda muhte Nif şeyler yapılmıştır, İleri adımlar atılmıştır. İçtimai yardım işlerinde maalesef geri bulunuyoruz. Dün Ercümend Ekrem Talu'nun bir yazısını okudum. Ayni mevzudan bahsederken o hayattan alınmış şu misali gösteriyordu: Adamın biri aç kalmış, turşu çalıp vir hamlede mideye indirdiği için kendisine üç ay hapis cezası ver- mişler; mahküm, hükimlere karşı, açıklan açığa: — Vah vah! Ceza az oldu. Tam kış ortası sokağa çıkacağım! - diye esef- lenmiş, Ercümend Ekrem: «Ordumuz, Ma- liyemiz, Ekonomimiz Adliyemiz, hep- si ideal denecek derecede mükem- meldirler. Lâkin sosyal yardım bakı- mından hiç birşey yapmış değiliz!» diyor. ... Çokeskiden tekkelerin, imaretha- nelerin, darülâcezelerin, yetimhane- lerin, dulhanelerin birer sosyal yar- dım karakteri vardı. Fakat bunlar kurunu vüstai şeylerdi; ayni şekilde devamları temenni edilemezdi, Os- manlı devleti yalnız kendi istinad et- tiği sınıfın askerlerin ve memurların - ihtiyarlarını, dullarını ve yetimleri- ni emniyet altına almakla, yani te. kaüğ sandığını kurmakla iş bitti sanmıştı. Garpte her meslek erbabının kendi aralarında ayni tekaüd sandığı esas- larına benzer şekillerde teşkilâtlan- ması bir buçuk asırlık mesledir. Bu usulden mükemmel neticeler alın- muşlar, Azim servetler birikmiş ve ni- ce nice milyon insanlar sefaletten kurtulmuşlardır. Bizde İse, - arkadaşımızın hakkı var « şimdiye kağar bu hususta ciddi bir adım atılmadı; lâkin halkcı cum- huriyet hükümetinin takib eltiği si- yaset kendini gösteriyor. İlk önce ik- ranım ihtiyar, yetim ve dullara ya- pılmasından da hissiyatın meyli an- laşılıyor. Türkiyede âciz mevkie düşmüş her ferdin behemehal cemiyetten yardım görmesi idealimiz olmalıdır. Sırası gelmişken söyliyelim ki, bu da mühim bir #hlisas işidir. Bu tarz teşkilâtları kurmuş, idare etmiş garp ! Otomobil plâkaları resmi Şoförler yeniden beledi- yüya Yağ ye Otomobil plâkalarından 75, 10, 12 Jira arasında ücret alınır. Şoförler ötedenberi bundan şikâyetçidirler. Şo- förler tekrar belediyeye müracaat ede- rek şikâyette bulunmuşlardır. Şoförler bu yeni müracaatlarında bu nisbetlerin kaldırılmasını ve benzin sarfiyatı nis- betinde tabele ücretine abi olmalarını istemişlerdir. Belediye, uzun zamanlardanberi sü- rüncemede kalan bu meselelenin hal- lini şehir meclisine vermiştir. Şoförle- rin müracaatı meclisin bütçe encüme- ninde tedkik ediliyor. Fala bakan bir kadın mahkemeye verildi Roza adında bir kadın falcılık yap- mak suçundan mazunen mahkemeye verilmiştir, İddiaya nazaran Beşiktaş- ta oturan Behice admda bir kadın, Ga- Yatada Perşembe pazarı civarında otu- ran Rozanın fal baktığım haber âlmış ve kaybolan bir yüzüğünü bulmak için Rozaya giderek falına baktırmak iste- miştir, O sırada bunu haber alan zabi- ta memurları da tertibat almışlar ve Rozayı para ile fala bakarken yakala- muşlardır. Dün dördüncü ceza mahke- mesinde yapılan muhakemede, kulak- ları sağır olan Roza, reisin suallerine zorlukla cevap vererek suçunu Lama- mile inkâr etmiştir. Şahidlerin çağ- rilması için muhkakeme başka güne bırakılmıştır. Borsada vaziyet Dölar ve Türk borcu tahvilleri yükseldi Türk borcu tahvillerinde dün ak- sama kadar mühim hiç bir değişik- lik kaydedilmemiş, fakat akşam tze- ri fiatler birdenbire 15,40 liraya ka- dar yükselerek bu rakam üzerinden kapanmıştır. Pariste Ünitürk fiati 238 - 239 ol- mak üzere bir gün evvelkinden fark- sızdır. Burada 1540 lira olan ka- Panış fiatine kadar tahviller bir gün evvelki gibi 15,225 - 15,27,5 liradan muamele görmüştür. Bir kaç gündenberi düşen dolar fiatinde de dün hafif bir yükselme kaydedilmiştir. Sterlin karşısında bu Göviz dün 4,99,65 dolgr fiat almış- lir. Fransız frangı da gene İngiliz Jirası karşısında dün 147,04 frank ol- mak üzere bir gün evvele nazaran bir kaç santim fiat almıştar. Peştemalları aşırırken yakalandı İbrahim isminde biri; Aksarayda Horhor hamamına müşteri sıfatile girmiş; elbiselerinin altında , peşkir, havlu, peştemal ve saire saklıyarak hamamdan çikaren yakalanmıştır. İbrahim, polise teslim edilmiş olup hakkındaki tahkikat derinleştirilmek- tedir. .—. mütehassısları vardır. İçlerinden bi- rini getirmeli ve her Türkü sefalete karşı sigorta edecek içtimai tesisatı şimdiden kurmağa başlamalıyız. Akşamcı .. Bu arada 'bir de talebe lokantası ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler iskelelerde yük arabası bulunamıyor Sırt hamallığinin llğvından sonra belediyenin şehirde nakliyat işleri gayretile intizama sokulmağa başla- mıştı. Filhakika bugün kullanılmak- ta olan el arabalarının ibliyaci kıs- men gidermekte olduğu inkâr edil mez bir hakikattir. Fakat şurası da mubakkaktır ki, el arabaları nisboren hafif ve küçük eşyaları nakledebilen bir vüsitadır. Büyük ve ağır eşyalar için allı ara- balara şiddetle ihtiyaç vardır. Fa- kat son zamanlarda atlı arabalari bulmak imkânları da pek azalmış, şehir içinde büyük bir nakliyat $i- kınsıtı beş göstermiştir. Bunun sebe- bini izah edelim Denizder. karaya ve nize nakledilecek ağır v. sında geniş mesafe olmaması İAzım- dır. Halbuki belediye, şüphesizdir ki, intizamı temin gayelerinden müte- vellit bir hüsnü Biyetle, iskeleler ci- varındaki araba durak yerlerini #iştirmiştir. Meselâ; Eminünü de han ve Rali iskeleleri için © da ötedenberi beklemekte olan adet atlı araba, Yemiş iskelesine gö- türülmüşlerdir. Hariçten gelen 057a- arm çoklukla çıkarıldıkları bu iske- leler civarında tek araba dahi bek- letilmeyince İskelelere çıkan mallar 24 hattâ 48 bulundukları yerler- de . Bu halin bir çok ba- kimdan büyük mahzurları vardır. Yukarıda adı geçen iskelelerde evvelce arabalar beklerken, intizam bakımından, vaziyet ne ise, bugün de odur. Her halde gayretli belediye- miz bu iskeleler için eski yerde bir araba durak mahalli ihdas edecektir Hikrindeyiz. Kimin in Rüşvet davası Yeniköy eski nahiye | müdürü iki sene hapse mahküm oldu İstinyede prenses Kadriyenin bah- çesinden kırmızı toprak aşırmayı men- etmek meselesinden Ahmed Nüzhet adında birinden yirmi sekiz lira rüşvet almaktan suçlu sabık Yeniköy nahiye müdürü B. Alâeddinin muhakemesi dün birinci ceza mahkemesinde bitiril- miştir. Dünkü celdede suçlunun gösterdiği müdafaa şahidleri dinlenmiştir, Mab- keme uzun bir müzakereden sonra, suçlu B. Alâeddinin, Ahmed Nüzhet- ten yirmi sekiz lira rüşvet aldığı sa- bit olduğundan kendisinin iki sene müddetle hapsine, o kadar müddet me- muriyetten mahrumiyetine, yirmi 56- kiz lira ağır para cezası ve yirmi se- kiz lira da muhakeme masrafı ödeme- sline, rüşvet olarak Alâeddinin üzerin- de bulunan paranın Ahmed Nüzhe- te iadesine temyizi kabil olmak üzere karar vermiştir. İki âni ölüm vakası Fatihte oturan terzi Ahmed, cami- de teravih namazı kılmakta iken füc- ceten ölmüştür. 28 yaşlarında Saadet adında bir kız annesile birlikte Haydarpaşa garı- ,na geldikleri bir sırada ansızın düşüp ölmüştür. Cesedleri muayene eden belediye doktorları her ikisinin de gömülme- sine izin vermişlerdir. Bay Amcaya göre... Sirkeci yolcu çıkaracaklar Gümrükler başmüdürü B. Mustafa Nuri dün şehirde gümrük işleri hak- kında umumi surette teftişler yapımış- tır. B. Mustafa Nuri antrepoları da gezmiş ve Sirkeci rıhtımında denizde muamele gören eşya için yapılmakta olan servisleri ve Sirkeci yolcu salonu inşaatını gözden geçirmiştir, Sirkeci yolcu salonu eski gümrük başmüdür- lüğü binasının ait katındaki holde ih- tiyacı karşılıyacak şekilde inşa edil- mektedir. Antrepo haline getirilecek olan es- ki Sirkeci yolcu salonunda da tadilâ- ta başlanmışlır. Burası anlrepo ha- linde kullanılmağa başlandıktan son- ra tatbik edilmek üzere çok yerinde bir karar verilmiştir: Vapurlar halen Sirkeci o rıhtımma kıç taraflarından, yanaşmakta ve ve gerek yolcu karşılıyıcıları,, gerek yolcular, sanadallarla vapura girmekte, vapurdan da ayni şekilde (karaya çikmaktadırlar. Vapurların yanından denize doğru uzanan dar merdiven- lerinden sandallardan vapurdaki yol- cularını karşılamıya gelen halkla va» purdan çıkmak istiyen yolcular kar- şılaşmakta, bu yüzden bir çok müş- tehlikesine maruz kaldıkları görül Yeni Sirkeci yolcu salonu halka açıl- dığı zaman bu mühim engel ortadan ! kalkacak, vapurlar doğrudan doğru- ya rıhtıma (yanaşarak yolcularını, sandala lüzum kalmaksızın karaya çi- karacaklardır. ğe -. 8 kişiyi dövmüş! Polis, dövüldüklerini söyliyenleri muayeneye gönderdi Üsküdar zabıtası sekiz kişiyi birden döğen Alâeddin adında birini yaka- lamıştır. Alâeddinden dayak yediğini iddia ederek polise müracaat edenler Pan- deli, Edvard, Todori, Gavril, Andon, Mirad isimlerinde alli erkekle Marika ve Eleni isimlerinde iki kadındır. Zabıta, bunların hepsini muayene edilmek üzere polis doktorluğuna Bir tramvay bir çocuğa çarparak yaraladı Vatman Bekirin idaresindeki tram- vay arabası Sirkecide, yedi yaşlarında Aram isminde bir çocuğa çarparak muhtelif yerlerinden yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Aram tedavi altına alınmış, vatman da yakalanmıştır. Mecidiyeköyü - Eminönü ara- sında otobüs işletilmesi isteniyor Mecidiyeköyü ile Eminönü arasında otobüs işletilmesi için belediyeye bir müracaat yapılmış ve beş otobüs tahsis edileceği bildirilmiştir. Beledi. ye bu müracaatı tedkik ediyor, salonu Inşaat bitince vapurlar yolcularını rıhtıma külâta tesadü? edilmektedir. Bilhassa kâldınların vakit vakit denize düşme göndermiş, Alâeddin de yakalanarak hakkında takibata başlanmıştır İİ İİ ai Celâl Bayarın nutku Bir hükümetin bakild değerini an- damak hususunda en tabii ölçü, o hü- Acaba bir hükümetin programı, o hükümetin faaliyetinden pek mühim bir çare değil midir? Bilhassa en uzak amaçlara koşmuş, en büyük müşkülle- ri devirmiş bir inkılâb rejiminde” Böy- le bir sorguya verilecek cevap birdir ve daima müsbettir, İşte bu kanaatledir ki yeni hüküme- tin yeni çalışmalar ve başarılar için kendine çizdiği yolu pek hayırlı gö- rüyoruz ve o yolu bize telerruatile gösteren nutku çek önemli buluyo- ruz, Celâl Bayar, İsmet İnönü gibi bü- yük şelimizin verdiği ışıkla mütema- diyen aydınlanmış ve milletin en ka- ra günlerinde çalışa çalışa saçlarını şerefle ağartmış bir devlet adamma yalnız halef değil, hayli zaman faali- yet urkudaşı ve bugün de ideal karde- şi oldu, Nutkunun her cümlesi yük. lendiği ağır vazife hakkımdaki ayâm- ik şuurunu gösteriyor. Yeni Başve- kilin ciddi ve vekarlı bir sarahatle söylediği samimi sözlerden dolayı yal- nuz kendisini değil, kendimizi de teb- rik ederiz. Bu münasebetle hepimiz iptida ne kadar doğru görüşlü, ne kadar temiz duyuşlu bir varlık muvacehesinde ol- duğumuzu anladık ve sevindik. Türkiyenin inkılâb havasında, bu genç fakat olgun cümhuriyet rejimin- den milletimizin pek büyük muvaffa- kıyetler beklemesi ne kadar yerinde bir intizar olacağını Celâl Bayar bize ispat etti. Bizce nulkun en değerli vasıflarından biri budur. Diğerine gelince, bunu hemen söy- iyebiliriz. Atatürkün Toroslar gibi yalçm bir hikmet âbidesi kuran mutkumu ve Fır- etmiştir. Bundan daha makul seçim olur mu? Atatürk nutkunu söylerken hükü- met dikkatinin, üzerlerinde durması Jâzum gelen noktaları birer birer işa- ret etmişti. Şimdi e büyük adamın aç- tığı yolda yürüyerek devlet işlerini başaracak olan Başvekil de bize şöyle bir hakikat gösteriyor. Anlatıyor ki kendisi gösterilen icabların hepsi üze- rine itinasımı ve ihtimamını şimdiden biriktirmiş ve onları başarıp ortaya çıkarmak davasında bugüne kadar düşündüklerini bütün millete apaçık söylemek istemiştir. Bir demokrasi hükümeti için bundan tabii ve dürüst hareket olamaz. Celâl Bayar dedi ki emniyet ve kük tür her şeyin ana temelidir. Sonra milletimizin büyük bir medeni zaferi- Bi ve siyasi rüştünü şu veciz cümlede topladı: İç siyasi davalarımız yoktur. Hakikati tam tamamına kucaklı- yan bir söz gerçek bir müjdedir. Ve bu müjde bizim gibi bütün ileri medeni. yete doğru atılan bir cemiyet için büs- bütün hususi bir önemi haizdir, Dış vaziyetimize gelince: (Devamı 4 üncü sahijede) Fazl Ahmed Aykaç

Bu sayıdan diğer sayfalar: