27 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

101 7 RR AKŞAM nana kanlı d 1) Sahife 7 ..w.. ılı döğüş zevki Eski zamanlarda ve bilhassa Roma devrinde vahşi hayvanlarla insanlar nasıl g7 türülürdü? a döğüş İnsan hayret ediyor. İki kişinin dö- güştüğünü. biribirlerinin gözünü, yü- zünü yardığını, ağzını, burnunu ka- mattığını görmek için insanlar avuç dolusu para vermekten kaçınmıyor- lar, Bugün Amerikada en çok para ge- tiren temsil boks müsabakasıdır. İn- sanlar bu kadar medenileştikleri hal- da bir türlü kan manzarasının verdi- ği hazdan vazgeçmiyorlar. Bir türlü kanlı sahnelerin sihirinden kurtula- mıyorlar. Fakat bugün eldivenle ve ancak vü- cudün bir kısmına vurulmasına mü- saade edilen boks maçı bundan bir- kaç asır evvelki vahşet sahnelerine nazaran hiçbir şey değildir. Tarihte en kanlı sahneler ve temsiller şüphe- siz Roma devrinde vuku bulmuştur. Eski Roma devrinde döğüş Eski Roma zamanlarında vahşi hay- vanları ölünciye kadar döğüştürmek için yan yana zincirlerlerdi. Çünkü aksi takdirde mağlüb olan taraf ka- çardı. Romalılar ayı ile boğa göreştir- mekten pek hoşlanırlardı. Şayet mey- dana çıkarılan hayvanlar kapışmak- tan imtina ederlerse, derileri kızıl de- recede ısıltılmış demirler ile yakılır ve- ya üzerlerine kızgın oklar atılırdı. Bir temsilde yüzlerce vahşi hayvan öldü- rülürdü. Bu temsiller o kadar rağbet- te idi ki temsil günü Amfide yer bula- bilmek için aile reisleri geceden gider- lerdi. Neronun imparatorluğu zamanın- da tek bir temsilde dört yüz kaplan ayni aded fil ve boğa ile döğüştürül- müştü. Bu/kanlı cidal sabahtan akşa- ma kadar sürmüş ve bütün Roma hal- kı şenliğe gider gibi gitmişti. 123 gün hayvan döğüşü Bir tarihçinin rivayetine göre im- parator Projanın zamanında bir hay- van döğüşü hiç durmadan 123 gün devam etmişti. Bu döğüşte kaplan, â5- lan, su aygırı, gergedan, fil biribirleri- le döğüştürülmüştü. İmparator, hal ka cemile olsun diye yenilik kabilin- den temsile timsah ve yılanları da sokmuştu. Pompey şehri yanardağın lavları altında kalırken şehirdeki halkın kıs- mi küllisi böyle bir hayvan döğüşün- de imiş, Düğüşte duydukları heyecan ve zevkten yanardağın patladığının ancak İş işten geçtikten sonra fark:- pa varmış İmiş, Gladiatörler döğüşü Hayvanı hayvan ile döğüştürmek, insanı insan ile veya insanı hayvan ile döğüştürmek ile mu- kayese edince, vahşet nokta- sından hayvanı hayvan iledö- güştürme her halde solda sıfır kalır, Gladiatörler hakkında hepimiz az çok ufak tefek bir şey okumuşuz- dur. Bu gladiatörler Roma imparator ve asilzadelerinin esirlerden yetiştir- dikleri profesyonel düğüşçülerdi. Her bayram günü Romada gladiatör mü- Sabakaları yapılır, halk biribirini öl dürmeğe sevkedilen bu zavallı insan- ları seyir için öbek öbek amfitentrlara, dolardı. Bazan gladiatörlere kılıç, ba- zan balta, bazan büyük sopalar veri- lir, bunlarla döğüştürülürdü. Fakat en enteresanları sopalı dört beş kişi- nin, baltalı dört beş kişi ile veya kı- ıçlıların baltalılarla döğüşmesi imiş. İnsanların vahşi hayvanlarla döğüştürmek Gel zaman, git zaman bu gladia- tör döğüşleri de halka tatmin etme- meğe başlamış. Bu sefer giadiatörler- le vahşi hayvanları döğüştürmeğe başlamışlar. Fakat hristiyanlığın zuhuru zaman- larında vahşet hisleri büsbütün kaba- ran Romalılar bu sefer iki üç kişinin döğüşmesile kifayet etmez olmuşlar, Nihayet en son olarak ellerinde bir değnek bile olmıyan yüzlerce bristi- yanı aç aslan ve kaplanlara yem diye atmağâ başlamışlar ve her aslanın bir zavallıyı gırtlaklayışını hurra 809- lerile karşlarlarmış. Boğa ile köpek döğüşü Bundan bir iki asır evvel boğa ile köpek döğüşlerine başlanmıştır. On sekizinci asırda yaşıyan bir İngilizin yazdığı veçhile «Boğa ile köpek, veya boğa ile boğa, boğa ile ayı döğüştür- mek, zamanın en büyük eğlencesi» imiş. Bu gibi eğlencelere erkekler ka- rılarını veya sevgililerini de beraber getirirlermiş. Boğa ile köpek döğüştürülürken boğayı on metre uzunluğunda bir zin- cire bağlarlarmış. Boğa köpeklerin ayakları altına girerek karnını deşme- sine mani olmak için dalma tepinmek mecburiyetinde kalırmış. Köpeklerin biri ölünce, derhal yenisi getirilirmiş. Şayet boğanın boynuzları çok sivri ise bunları törpülerlermiş ki mücadele uzun sürsün ve seyirciler mümkün ol duğu kadar fazla zevk alsın! Bu dö- ğüşler için ekseriya en halim huylu boğalar seçilirmiş ki boğalar mümkün mertebe fazla eziyet çeksin. Bunda o kadar ileri gidilmiş boğa- Jarın en nazik yerleri olan burunları» nı saklamak için torbalar yapıldığı va» kit halk kızmış ve oyunu tertib edeni taşlamış, bir daha onun meydanına, uğramamış. | | da: Boğa köpeği bir boy- nuz darbesile havaya fır- Jatıyor, aşağıda: Ayı, üze- rine saldıran köpeği 3sirıyor. Bazan boğayı kızdırmak İçin burnu- na biber doldurulurmuş. Zavallı bo- Ea yorgun düşünciye kadar köpekler- le, yakan biberin tesiri altında döğü- görmüş. Ayi ile köpek döğüşleri Bundan seksen sene evveline kadar Nevyorkta ayı ile köpek döğüşleri son derece rağbette imiş. O zaman bok- sör olmadığı için Nevyorklular bu dö- ğüşlere giderlermiş. Kanı görmek ar- zularını böyle tatmin ederlermiş. Fakat elâr deve, horoz ve insan dö- ğüşleri revaçtadır. Bu zevk, insanlara binlerce sene evvelki ecdadlarından miras kalmıştır. Spor İzdivaçta çta mühim rol oynıyor Amerikada spor yapmıyan bir kız, koca bulamaz Güzel bir kadın vücudünün güzel bir kadın yüzü gibi Allah vergisi ol- duğunu zannedenler pek yahılırlar. Gerçi makyajın iyice tekâmül etmiş bulunduğu bu devirde güzel bir yüz eskiden olduğu kadar Allah mahsulü değilse de kocaman ve gaga bir burnu makyaj mütehassısı pek o kadar ta- dil edemez. Halbuki vücudler öyle de- ğildir. Son zamanlarda tekâmülün zir- | vesine erişen spor vasıtasile şişman, iğri büğrü bir kadının, çabucak na- rin, mütenasip bir endam sahibi ol- duğunu görüyoruz. Bühassa spor fa- aliyeti genç kızlık çağında başladı mi vücud tenasüp ve güzelliğinin bir kat daha mükemmelleştiği görülüyor, Son zamanlarda Amerikada seya- hat etmekte'olan Avrupalı bir mu- harrir Amerikan kadınlarının müte- nasip endamı karşısında hayerete düş- müş ve hayranlığını şu suretle ifade edebilmişti: Ginger Rogersler memleketi... Amerikan kadınları ve kızları hep- si Ginger Rogers gibi mütenasip bir endama malik imişler... Muharrir bu iddiasında katiyyen bir mübalâğa mevcud olmadığını katiyetle temin ediyordu. Amerikan kadınları endamlarında- ki bu tenasübü spora borçludurlar, Amerikada mekteplerde spora ve- rilen ehemmiyet başka hiçbir memle- kette bu kadar büyük değildir. Spor yapmıyan bir genç kız, genç erkekler arasında arkadaş, bildhare koca bul- makta müşkilât çeker. Çünkü iki cin- #iyeti bir araya getiren eğincelerin ç0- Ku spordur, Sporcu bir kıza herkes iti- bar eder. polis hafiyesi Meşhur bir Fransız opereti Pas les Femmes «Pas les Femmes» şarkısı ile biter, Fakat kimin aklına gelirdi ki kadınların bu kadar büyük bir mev- ki işgal ettikleri İngilterede bu söz mühim bir rol oynıyacak ve kadınla Tı işe karışmaktan menedecektir. Bundan bir kâç gün evvel bütün dünyada kuvvetli ve geniş teşkilât ile maruf Londra Scatland Yard za- bıtası, kadınları zabıta işlerine karış» tırmamağa karar vermiştir. Londra zabıtasını bu kararı vermeğe sevke- den sebepler meçhuldür. Bu karar, her tarafla hayret uyandırmış, haklı tenkidlere yol açmıştır. Fakat Scot- land Yardı idare eden kafalar bütün bu tenkidleri lüzumsuz görmekte ve kulak asmamakta ısrar ediyorlar. On- lar senelerdenberi tecrübeler yaptık- larını ve bunların hiç bir semere ver» mediğini, senelerce kadın hafiyeler yetiştirmek için sarfettikleri emekle. rin sonunda neticesiz kaldığını iddia ediyorlar. Kadınlar hafiyelikte niçin muvaffak olamıyorlarmış Scotland Yard şeflerine göre ka- dınların hafiyelikte muvaffak olama- malarının ilk sebebi kadın insiyakı. dır. Malâm olduğu veçhile bü insi- yak sayesindedir ki daha ilk nazar- da bir kadın, kocası tarafından alda- tihp aldatılmadığını anlar, hisse der, karşısındaki erkeğin en duru his- lerini keşfeder, zamanı gelince bu keşfinden istifade ederek karşısında- ki erkeği kukla gibi elinde oynatır. Maamafih iddia edildiğine göre bu insiyak, tesirini ancak kadının his- sen ve yakinen meşgul olduğu kim- selerle münasebatında kendini göste- rir ve hafiyelik işlerinde pek işe ya” ramaz. Halbuki bazı erkeklerde gör- dükleri adamın içini dışını derhal se- zebilmeleri kudreti vardır ki bunun mes olmağa namzeddirler, Kadın tebdili kıyafet edemezmiş dlasına göre kadının muvaffakıyetle hafiyelik edememesinin ikinci sebebi de tebdili kıyafet edememesi imiş. Tabii okuyucularımızdan bir çokları buna derhal itiraz edecekler, bir güzellik salonundan çikan kadını en yakın dostlafı bile güçlükle tanıdığını söy- Jiyecekler, hattâ bu hususta Hollivut yıldızlarını misal olarak gösterecek- lerdir. Patinaj şampiyonu Sonya Henye Hollivuta gitmeden evvel gayet çir- kin bir kızken Hollivutta yapılan &meliyat ve değişiklikler sayesinde hale gelmiştir. Bu muterizlerin yer- İ den göğe kadar hakkı vardır. Fakat Londra zabılasının iddiasına göre hafiyelik için tebdili kıyafet bundan ibaret değildir. Bir hafiyenin bazan bir çöpçü olduğu gibi bazan da bir asilzade olması lâzımgelir. Bunda bir erkek muvaffak olur, halbuki bir ka- dın için bütün hal ve etvarını unuta- rak ve tebdili kıyafet ederek girdiği kıyetle temsil ve tatbik etmesine im- tebdili kıyafet ederek bir çamaşırcı tavrı takınamazmış. Kadınlar sinirlerinin esiridirler Muvaffakıyetsizliğin üçüncü fakat en mühim sebebi de kadınların sinir- lerine hâkim olamamaları imiş. Her kadın sinirlerine hâkimiyette erkek- ler kadar kuvvetli değildir. Bir kadın ne kadar soğuk kanlı olursa olsun bunda erkek kadar muvaffak olamaz- mış. Vakıâ soğuk kanlı kadınlar yok değildir. Fakat bunlar pek enderdir. Hem soğuk kanlılığını muhafaza eden, kendine hâkim olan kadının deruni mücadelesi harice bir derece- ye kadar akseder ve eksper bir göz bunun derhal farkına varabilir, Hal- buki hafiyelik işlerinde soğuk kanlı hık ilk başta gelen şartiardan biridir. Londra zabıtasına göre kadınlar sayesinde onlar birer Şherlock Hol Gene Londra zabıta şeflerinin id- | herkesin güzel diye tavsif edeceği bir | içtimai sınıfın harekâtın muvaffa- | kân yokmuş. Yani kibar bir kadın | olamazlarmış Scotland Yard şefleri, kadın polis ha- fiyesi kullanmamağa Kp eprililer İngilterede kadın iki polis | Çabucak kendini kaybeden bir Sher- lock Holmes tasavvuru imkânsızdır. Unutmamak icab eder ki kadınlar ayni zamanda çabucak âşık oluverir- ler. Londra zabıtasını meşhur Kommy Grizzard kadar çok uğraştıran bir hırsız, bir dolândırıcı yoktur. Seneler- ce banka soygunculuğu, mücevherat kaçakçılık ve hırsızlığı ettiği halde İ Londra polisi bu yaman hursızı bir de- Yil bulup ta bir türlü tevkif ve hapse dememişti. Bir gün Londradan Pari- se bir mücevheratçı gayet kıymetli bir inci gerdanlık gönderiyor. Fakat Pariste kutu açılınca içinde gördan- lık yerine gayet leziz bir şekerleme çi- kıyor. Tahkikat bu işin de hiç emare bırakmadan Grizzard tarafından ya- pıldığını gösteriyor. Fırsat bu fırsat- tır diye Londra zabıtası Grizzardın peşine gayet güzel bir hafiye kız takı- yor. Kız Grizzardı kendine âşık ede- cek, inciyi çalıp çalmadığını öğren- dikten sonra yerini öğrenecek ve haydudun tutulmasına #mil olacak- tır. Fakat evdeki paar çarşıya uymu- yor. Çok geçmeden kızın gittikçe va» zifesini ihmal ettiği ve hafatlar geç tiği halde hiç bir netice elde etmedi- ği görülüyor. Gizlice talikik ediyorlar. Bir de ne öğrensinler? En çok itimad ettikleri kadın hayduda âşık olmuş. Onunla birlik olarak Seotland Yandı atlatmıştır, Bu ve bunun gibi bir çok tecrübeler neticesinde Londra polisi artık hafiyelik işlerinde kadın memur kullanmamağa karar vermiştir. A ae ay o Hi 4