25 —— AKŞAMDAN AKŞAMA: | Diğer dillerden türkçeye bir terceme e antoloji Bizim eski ve yeni ediplerimizi ta- bıtmak için bazı antoloji'ler yapıldı. Hattâ ecnebi dillerde tercümeleri bil» heşredildi.. Şimdi bir de bunun aksi lâzım değil midir? Yani, ecnebi dil- 1 1937 den Türkçeye antoloji... Heme... Dante. Sehakıspeare.. Hugo. o Lamartine., o Dostolevski.. Schiller... Göthe. Bütün bu isimleri, talebelerimiz belki kulaktan biliyor. Fakat eserle- rinden neleri okumuşlardır? Belki te- sadüfen, roman kabilinden ve her türlü kontrolden âzade tercemeler... Hem bu isimler de kâfi değildir; fikir edin- Mmemiz icabeden başkaları da vardır... Sonra, bir müellifin romanını gelişi güzel okumak da elvermez; ona dair İyi bir fikir edinmek icaheder. Tas- hifindeki mevkiini öğrenmelidir. 'Ter- cemeihali nedir? Kimden müteessir, müessir olmuştur? Ne gibi Şartlar altında yetişmişlerdir?... ilh.. Kaç kereler, bir muhalledat kütüp- hanesinin bir program dairesinde ter- ceme edilmesi icabettiğini yazmıştık. Belki bu , ilk plânda güç gelecektir. Fakat edebiyat programlarımıza ni $in böyle bir antoloji girmesin? Bu, sade, Türk talebesinin ecnebi | edebiyat tarihine dair bir fikir edin- mesini temin etmiyecektir. Fakat, z- hinleri garb usulü çalışmağa alıştıra- caktır, Sonra, asıl en mühimi: Gar- bın, bin bir türlü hatırası var, mese- li var, görüş zaviyeleri başka; Yunan- dan, RKomadan kalma hatımlar ede Yiyata intikal etmiş, oradan da bey- telmilel tabirler doğmuş, her gün Sullanılan sözler arasına geçmiştir. İyi bir anteloji yapılıp ta talbe mektebte bunları okuyacak (olursa, bu saydığımız sahalarda gelecek nes- lin behresi olacaktır. Sonra, (güzel Parçalarını okuduğu eserin tamamı” hi okumak arzusu uyana- caktır. Böylelikle de terceme kütüp- hanemizin geniş bir kari tabakası bul- masına yol açılacaktır. Beş divan şairi ile, iç edebiyatı ce- dide üstadile, iki.buçuk fecriâti ser- | bes nazımcısının ictabuu İzafat ma- rifetlerile edebiyat okutuyoruz sani- orsak yazıktır. Tefekkürün tahassüsün, yüksek hislerin umulan inkişafı ver- mesi için edebiyatı beynelmilel zavi- yeden görmeğe, göstermeğe başlama” layız. Bir terceme anloloji... Mutlaka... Erdekte bir cerh Buraya gelen yaralı | Ahmed ne diyor? Evwwalki akşam zabıtaya dikkate Şayan bir müracaat vaki olmuştur. Sultanahmedde (o Mehmed (o paşa mahallesinde Eşref Saat sokağında Oturan Hasan, Erdekten kendisine misafir olarak gelen Ahmeğ ismin- de bir arkadaşının bacağında iki kurun yarası bulunduğunu ve sıh- hi vaziyetinin günden güne ağırlaş- tığını bildirmiştir. Polis memurları eve giderek Ahmedi sorguya çek- mişler ve Erdek kazasının Todırga köyünden Hasan ve Mustafa isimle. rinde iki kişi ile kavga etmiş oldu- gunu, bunlardan Hasanın tabanca ile kendisini yaraladığını tespit et- mişler, müddelumumiliği de haber“ dar eylemişlerdir. Ahmed hastaneye kaldırılmış olup vaka Erdek zabıtaşına da bildiri. miştir. AKŞAM Sahife 9 Barbaros türbesi Belediye bir imar projesi hazırladı Meşhur 'Türk (Kaptanı derya)s Barbaros Hayreddinin Beşiktaşta bu- lunan türbesinin etrafını tanzim ef- mek ve bu büyük Türk denizeisinin şan ve şerefile mütenasip bir surette imar etmek teklifi üzerine belediye imar müdürlüğü tarafından bir pro- je hazırlanmıştır. Bu projeye göre türbe etrafındaki binalar istimlâk edi- lecek, burada ahara aid mezarlar kal. kacaktır. İstimlâk muamelesine yakında baş- lanacaklır. İstimlâk müamelesi bittik- ten sonra hazırlanan projeye göre tür- be avlusu derhal tanzim edilecektir. Burada güzel bir park vücude getiri- lecektir, Virjiniyi vuran Şükrü Kumkapı civarında oturan Şükrü adında biri evvelki gün akşam üzeri beraber yaşadığı Verjini adındaki ka- dını kendisinden ayrılmasına hiddet- denerek yaralamıştı. Vakayı müteakip yakalnan Şükrü hakkında zabıta tah- kikatı ikmal edilmiş, Şükrü dün adli- yeye verilmiştir. Birinci sorgu hâkimi tarafından yapılan sorgu neticesinde Şükrünün tevkifine karar verilerek tev-| kifhaneye görgterilmiştir. P Katil üvey baba Remziyeyi öldüren Ömer Tiril ağır ceza mah- kemesine verildi Bir kaç gün ewel Feriköyünde oturan Ömer Tiril adında bir adam “einde Üvey kızı Remziyeyi bıçakla vurup öldürmüştü. Katil Ömer hak- kında dördüncü sorgu hâkimi tara- fından yapılmakta olan tahkikat ik- mal edilmiştir. 'Tuhkikai neticesinde Ömerin bu cinayeti canavarca bir hissin tesiri altında işlediği sabit görüldüğünden Türk ceza kanununun 450 inci mad- desinin üçüncü fıkrası mucibince ce- salandırımesı talebile hakkında tan- sim olunan evrak ağır ceza mahke- mesine verilmiştir. Katil Ömer ağır ceza mahkemesinde muhakeme edile- cektir. Hakkında taleb edilen kanun maddesinin gösterdiği ceza idamdır. İki mevkili tramvay arabaları Taksim İle Beyazıd arasında İşle- mekte olan yeni sistem tramvay ara- baları ona baliğ olmuştur. Belediye bu sistemdeki arabaların -yaziyetleri #tibarile- yalnız muayyen hatlarda iş- leyebilecekleri düşünerek artık bun- dan fazla arabanın yeni sisteme tah- vil edilmesini doğru bulmamıştır. Bu on araba Taksim -Beyazıd hattı ihti- yacını karşılıyabilecektir. Elini makineye kaptırdı Beykoz Kundura — fabrikasında amele Zekeriya dün çalışırken elini dikiş makinesine kaptırarak kestir. mişlir, Zekeriya tedavi altına alın- muş, hadisede kimsenin #un'u ve tak- siri olmadığı tespit edilmiştir. ... Fakat yerli eserlere nisbetle ter- cüme eserlerde de salış fazlal.. , Haklı şikâyetler Profesörler burunlarını tıkadı Dolmabahçeye doğru gidiyorsu- nuz. Tam inhisurlar binasının önündesiniz. Burada, sol kolda Şarkın güzel uslübile yapılmış bir çeşme vardır. Belki de, misa- firlerimiz olan delegeler ona Dakmak için sedden yukarı çıka- eaklardır. Hayır, çıkacaklardır değil, çıli- mışlardır. bile. Biz, bunu gözleri” mizle gördük. Fakat burunların tıkadılar. Gerisin geri döndüler. Burada bir lâğım ağa açılmış- tır. Molozlar, kavun karpuz kö- bukları, çöpler, haftalardan beri üstüste yığılmış, taajfün ediyor. Böyle işlek bir caddede, bu ka- dar kesif nüfuslu ve mühim bina- larımszın bulunduğu (o mevkide ayıptır, yazıktır. Denizde bir kaza Denize dökülen üç adam buğulmak üzere iken kurtarıldılar Evvelki gece köprü gözünde bir ka» za olmuştur. «Tayyar ismindeki bir motör köprü gözünden geçmekte iken Emrullah adında bir sandalcının san dalma çarpmış, bu sırada Emrullah ağır surette yaralanmış, müşterileri Abdürrahman ve Kabull de denize dökülmüşlerdir. Etraftan yetişenler sandalcı ile müşterilerini boğulmak Üzere iken kurtarmışlardır, Sandalcının yaraları ağır olduğu için derhal hastaneye kaldırılmıştır. Kazayı yapan «Tayyar» motörü kap- tanı kazadan sonra kaçmışsa da dün tevkif edilmiştir. Şihiryeti melâöyleri Iı Timlerinin maaşları Şehir yatı mektebi muallimlerinin maaşları şimdiye kadar hususi bir büt- çe ile tediye edilmeket idi. Görülen Tü- guni üzerine'ilk mektep muallimlerinin bütçesi de hazırlanmıştır. Bundan sonra şehir yatı mektebi muallimle- rinin maaşları ilk mektep muallimleri bütçesinden tesviye edilecektir. Bun- dan başka müdür muavinliklerine aid makam maaşlarının kaldırılması da kararlaştırtlmıştır. Bir hırsız mahküm oldu Yedikulede bahçıvan Yaninin bab- çesine girerek iki gömlek ile bir kilim çalan Kenan elli gün hapse veon iki lira muhakeme masrafı ödemeğe mahküm olmuştur. Profesörler şerefine ziyafet Tarih kurultayına iştirak eden profesörler şerefine bu akşam Tarab- yada Tokatlıyan otelinde vali ve be- lediye reisi B. Muhiddin Üstündağ tarafından bir ziyafet verilecektir. Dün akşam üzeri Tarabyada To- katlıyan otelinde tahsilini İsviçrede yapan Türk münevverleri tarafın- dan tarih kurultayın iştirak eden İsviçreli profesör Pittard şerefine bir siyafet verilmiştir. Ziyafette profe- sör bayan Âfet ve diğer bazı zevat hazır İN idi Fame igin çi / Kardığı şu tercümeler serisine bak... | Ebniye kanunu Hükümet lâyiha için belediyenin fikrini sordu Eski ebniye kanunu zamanın ihti- Yaçlarına uymadığı için yol açılması- Da, bina inşasına taallik eden madde- ler tadil edilmiş ve bunun yerine ya PI ve yollar kanunu tanzim ve kabul edilmişti. Fakat eski kanunun diğer maddeleri gene tabik edilmekte idi. Hükümet, kanunun şimdiye' kadar tatbik edilen maddelerinin yerine ka- İm olmak Üzere bir kanun lâyihası ha- zırlatmıştır. Bu kanun Tâyihası etra- fında hükümet belediyenin mütalâası- nı sormuştur, Belediye bu mütalâası- ni bildirerek hükümete göndermiştir. Seyyah celbetmek için Şehrimize seyyah celbini kolaylaş- tırmak üzere belediye turizm şubesi tarafından yeni broşürler bastarılmar ğa başlatmıştır. Bu broşürler de İs- tanbulun yaz, kış, ilk ve sonbahar saf- halarını gösteren resimlerle İstanbula aid yazılar vardır. ipekli kumaşlar Nizamnamenin sureti tatbiki anlaşılmak için teftişler yapılıyor edecektir. Mevcud ipekli kumaşlara dâvelen yeniden kumaş yapılıp yar pılmadığı gözden geçirilecektir. Bun- dan maksad standardizasyon nizam- Damesine uymıyan şekilde kumaş imaline devam edilip edilmediğini tespit etmektir, Nizamnameye aykırı hareket edenler şiddetle cezalandırı- lacaklardır. Lise ve orta mektep birinci sınıflarına kaydedilenler Lise ve orta mekteplerde eski tale- benin kayıdlarının yenilenmesile bir- likte yeniden talebe kayıd ve kabul musmelesine devam edilhektedir. Şimdiye kadar liselerin birinci sınıf- larına 1549 ve orta mekteplerin birin- ci sınıflarına da 4484 lalebe kayde- dilmiştir. Kayıd ve kabul muamelelerine dün desyazdığımız gibi 15 teşrinlevvele ka» dar devam edilecektir. Ermeni kiliiesinde yangın Dün Büyükderede Ermeni kilise. de dünya edebiyatından seçme eser- SOHBET: mn Okumak, yazmak Yahya Kemal'in şir okuması hari kulâdedir. İlk duyanları şaşırtır, çün- kü beklenilen, tabii bir okuma tara değildir. Mısra onun ağzında uzar, ka- fiye bir başka kuvvet kesbeder. Fakat bir müddet sonra o ahenge o kadar alı- Şır, onu o kadar tabii bulursunuz ki, Şiiri yeni tanıtır, onda hiç farketme- diğiniz manâlar, «hassavlar keşfetti. rir gibi idi, Mukalliğlerinin bağırdık- ları kelimelerden ise hiç hir şey anla» mıyorsunur: ahenk yerine ittirad ka» im oluyor, kafiyeler kulağı tarmala- mağa başlıyor... Niçin böyle?.. Çünkü Yahya Kema rir, Şiiri iyi okumak derken asıl kas- dettiğimiz meziyet de budur. Dımazlar- bir noktaya dikkat etmiş- ler: «Şöyle şöyle şöyle demiyeceğim... yahut «... demek istemiyorum» gibi cümleleri çok kullanıyormuşum. İkisi de bunu iyi bulmadıklarını söylediler, Biri: «Kısa cümlede ne ise ama uzun B. A. — Asıl değeri, iyi ve ucuz kitag, okumak dileklerinin tercümesi olü-, şundal,