17 Eyidi 1937 SIYASI İCMAL: AKŞAM Bandırmada Almanyanın müstemleke isteği palamut bolluğu Şarkta işler son derecede karıştığı Dir zamanda Almanya eski müstemleke- lerinin kendisine iade edilmesini 15- rarla istiyerek dünya politikasını dar ima tesiri altında bulunduracak bir meseleyi ciddi olarak © Bu meselenin ehemmiyeti şu nokta- dadır: Siyasi ve iktisadi hükümrani | hukukunu tekrar iktisab eden ordu- sunu ve hava kuvvetlerini istediği ka- 'dar arttırmış olan Almanya kendisi nin tatmin edilmesi için toprak isti | or. . .B. Hitler dünyanın her tarafına yar yılmış olup iki milyon kilometre mu- rabba: ve şimdiki Almanyanın üç mis» U büyüklüğündeki eski müstemleke- lerine tekrar sahib olması mütezsid bir süratle artan mufusunun iaşesi için zaruri olduğu gibi ayrıca bir mil 4 şeref meselesi o bulunduğunu Nü- renberg kongresinin sonunda söyle- diği nulukta beyan etmişti. Zaten kongreyi açan beyannamesinde dahi daha ziyade bu mesele üzerinde dur- şmuştu. Almanyanın devletlerle . iş birliği yapması ve sulhil sağlamlaşlırması hususunda başlıca şarfı kendisinin arazi ve müstemleke cihetinden tat- min olduğuna artık hiç bir. şüphe dır. . Almanyanın. . eski müstemlekelerinden. çoğu İngiltere ile İngiliz imparatorluğunu teşkil 6- den dominyonların elindedir. Eski Şarki Afrika Alman müstem- Genel prova Bir iki masal vardır, bu masalla- rm kahramanları ölümlerinde ce- naze merasimlerinin nasıl yapılacağı- nı ve cenazede kimler bulunacağını merak edip kendilerini ölmüş gibi gösterirler, Kanadada zengin bir ihtiyar da ay- ni şeyi yapmış; amma kendini ölü gös- termemiş, ancak ölümünü ilân. etmiş; halkı evinin kapısına doplamış, sonra tapıştıpış yürüyerek mezara kudur git- miş... Bu garip merasime gilesinden encak kız kardeşi iştirak etmiş, Bu kız da doksan yedi yaşındaymış...» Bi- raz da kendi censze merasimini gür- müş olmak için bu garip merasime İş- tirak etmiştir. aansasassnas am yada, 'Akdenizde ve Uzak | iekesi İngilterededir. Kameron ve To- go müstemlekeleri İngütere ile Fran- sd arasında paylaşılmıştır. Eski cenu- Bi garbi Afrika Alman müstemleke- si cenubi Afrika ittihadı Döminyonu elinderir. Yeni-Ginenin - Almanyaya ald kısmı Avustralya itihadı Domin- yonu elindedir. Büyük Okyanus adalarından Al manyanın hissesini de Yeni Zeland Döminyonu “almıştır. Bunlardan bir kısmı da Japonyadadır. Şimdiye kadar İngiltere ve İngiliz İmparatorluğu Alman “müstemleke- lerinin iadesine şiddetle muhalif idi. Fakat Hitlerin son. söz ve talepleri ge- yek İngilterede gerek Dominyünlar ü- zerinde kuvvetli tesir yapmıştır. Ce- nubi Afrika Döminyonu Londra mi- messi Tewater Almanyaya eski mils- temlekelerinin £ iadesini görüşmek üzere toplanacak her hangi konferan» sa bu Dominyon hükümetinin iştirak edeceğini ve silâhlanma yarışının bü- yük bir buhran doğurmaması. için Almanya ile eski müstemlekeleri üze- rinde görüşmek icab eylediğini beyan etmiştir. Şimdiye kadar eski . Alman, müstemlekelerinin iadesine en ziyade muhalif olan Cenubi Afrikarın şim- di bu cereyanın büşma geçmesi gerek Londrada gerek dünya politikasında Jevkalâde büyük bir hâdise olarak karşılanmıştır. Almanya son dava- sında kuvvetli bir istinatgâh bulmuş oluyor. Feyzullah Kazan Yağdan kauçuk Sovyet kimyagerleri zeytinyağ tor- tusundan kauçuk yapmanın. kolayı- nı bulmuşlar... İster misiniz, Sovyet- lere inad olsun diye, başka bir mille- tin kimyagerleri de kauçuktan yağ yapmanın kolayını aramağa “başlar sınlar?!.. Uykusuzluğa çare Bir İngiliz doktoru uyku tutmıyan- lara şu çareyi gösteriyor: — Yatağınıza yafınız, pencereleri- nizi, varsa balkon kapınızı açık bıra- kanız; nasıl olsa üşürsünüz, üşüyünce üstünüzü örtünüz, derhal nuz... Biz de soruyoruz: Acâba nezle ol- maz mıyız?!,. A GNNA KAM SASAN ESRA ERAS, Abdülhamid veresesi altı milyar frank istiyor Ingiltere, Fransa, Italya ve Yunanistan aleyhine açılan davaya Zürih mahkemesinde başlanıyor Petit Parisien gazetesine göre Ab- dülhamid veresesinin Osmanlı impa- Tatorluğundan ayrılan topraklar Üze- rinde emlâk üzerinde ikame ettikleri veraset davası yakında Zürih mühke- mesinde rüyet edilecektir, Abdülhamid veresesinin, üzerinde hak iddia ettikleri emlâkin kıymeti Paris - Solr gazetesi 6 milyar frank yani elli milyon İngiliz lirası tahmin etmektedir. Bu davada Suriye, Irak, i Filistin, “Trablusgarp, Makedonya, İpir, Bingazi, Arnavutluk, Maverayi Erden memleketleri ve dolayısile İn- giltere, Fransa, İtalya, Yunanistan memleketleri müddeialeyh sıfatile, Amerika ile Kanada hükümetleri Ab- | dülhamid veresesinin haklarını Ame- rikan ve Kanada tebnasının teşkil et- miş oldukları şirketlere devir ve ferağ etmiş olmak itibarile alâkadar bulu- nuyorlar. Abdülhamid, 1918 senesinde öldüğü | zaman 22 varis bırakmıştı. Bunlar Osmanlı imparatorluğu parçalandığı ve üzerinde hak iddia ettikleri emlâk Osmanlı imparatorluğundan ayrılmış olan muhtelif memleketler arazisinde kaldığı cihetle, haklarının müdafaası arkasından dünyanın en muazzaln ik» tisadi işlerini tedvir etmiş olan John de Kay namında bir Amerikalıya tev- di etmişlerdir. Hususi trenle seyahat etmekte olan bu Amerikalı, bir gün ortadan kaybolmuş ve bir daha görün- memiştir, Fakat John de Kayın mute- medlerinden birinin elinde verasete ait evrak ve vesikalar bulunmuştur. Bunun üzerine Abdülhamid verese- sinden on yedisi, iki Amerikalının iş- tirakile Richmond şehrinde Ottoman İmperial Estates İncorporated şirketi- ni kurmuşlar ve haklarını bu şirkete devretmişlerdir, Bu veraset davasına Abdülhamidin veresesinden başka dünyanın en maruf serserileri de işti- Tak etmişlerdir. Richmonddaki Amerika şirketinin şikâyet ve müracaati üzerine İsviçre zabıtası, Alman Deussen ile Macar ba- ronlarından Lemhenyyi tevkif etmiş ve bunların ellerinde Abdülhamid ve- resesinin”Amerikalı şirketle akdetmiş oldukları mukâvelelerin asıl nüshala- rı bulunmuştur: Bu mukavelelerin bunların eline nasıl geçtiğini hiç kim- se öğrenememiştir. En garibi şudur ki bu iki garip şahsiyet bir rrüddet sonra serbest bırakılmışlar ve Parlsş gelmişlerdir. On dört senedenberi devam eden bu ihtilâfın, muhtelif safhalarını yukarı- da isimlerini saydığımız hükümetler büyük bir alâka ile takib ediyorlar. ni uyursu- $ a nımni'toplamış ve Hatay halkına hi- İ Jannı gördüm. Buzsuzluk yüzünden palamutların bir kısmı denize dökülüyor Bandırma (Akşam) — Bandırma” da palamut mevsimi başlamıştır. Bir haftedanberi Denizde bulunan dört takım mütemadiyen balık tutmakla meşguldür. Dün akşam büyük bir vo- liye tesadüf eden bu takımlar 16 - 20 bin çift birden tutmağa muvaffak ok muşlar, fia£ veren olmadığından 7 bin çiftini denize dökmeğe mecbur kal muşlardır. Balıkçılığın daha ilk haftasında de- nize dökülmeğe başlanan bu mili mahsul bu suretle mahyolup gitmek- tedir. Bu içler acım vaziyetin başlıca sebebi Bandırmada buz bulunmama sıdır. Evvelce tesis edilen ufak mikyasta- ki buz fabrikası kasabanın ihtiyacını temin etmekde idi. Her ne sebepten ise bu fabrika bu yil tesisatını sökmüş ve İaaliyetine nihayet vermiştir. Bursadan kamyonlarla gayrimun- tazam birşekilde teminine başianan buz,ani gündenberi «Bandırmada hiç | bulunmamaktadır. Geçen gün bir kam- yon ile Balıkesire gönderilen palamut- Jar buzsuzluklan kokmuş ve Balıkesir belediyesi tarafından derhal imha edilmiştir, Buzsuzluğa .bir çare bulunmazsa Bandırmanın balık mevsimi matlup olan faldeyi katiyyen temin edemiye- cektir, Erzurumda valiler toplantısı Erzurum 18 (A.A.) — Umumi mü- İettiş Tahsin Özerin başkanlığında yapılmakta olan valiler toplantısı de- vam etmektedir. Gümüşhane ve Art- vin valileri de Erzuruma gelerek top- Jantıya iştirak etmişlerdir. : . Hataydaki yeni E ransız delegesi Hatay halkına hitaben bir beyanname neşretti “Temps. gazetesi yazıyor: Antakya» dan telgrafla bildirildiğine göre Fran- sanın yeni Hatay delegesi B. Gârrean vazifesine başlar başlamaz ilk iş San- cak meselesini. tedkik ve bizzat San- cak, erazisini teftiş etmek olmuştur, 'B. Garrean, her nevi-tahrikâtın önü- ne geçmek için şehrin eşraf ve âyd- tap ettiği şu beyannameyi okumuş- tur. Beyannamenin metni şudur; «Antakyaya varır varmaz, bizzat şehrin sokaklarını gezerek tüccar ve esnafın kemali liyetle iş ve güç- lerile tökrar meşgul olmağa başladık- 11 ağustosta ordu kumandanına verilmiş olan sajâhi- yetleri muhafaza etmekle beraber hal- kın - aklı selimine ve inzıbat hissine güvenerek bugünden itibaren bazı mahalleleri muhafazaya memur â$- keri kolları kaldırmağa karar ver- dim. Bu münasebetle şunu katiyetle te- yid ederim ki istikbalde inzibat ve &sayişe ve serbesti ticarete karşı her Halicin 4 numarası muş vo tam sekiz saat çalışıldığı balk de kurtarılamamış, ancak geç vakı yüzdürülebilmiştir. * Hadişe şöyle ol- muştur: Sabahleyin ilk postasını yapmak Üzere altıyı on geçe Ayvansaraydan hareket eden ve tarife mucibince ev- Dün Haliçte bir vapur karaya otur- | Defterdar iskelesi önlerine geldiği bir sırada sis baskınına uğramış ve bir iürlü manevra yaparak iskeleye yar naşmak imkânını bulamamıştır. Esasen bu civar denizin orta yerleri bile çamur adacıkları halinde olduğu |. ve vapurlar, kendilerince muayyen bir yol üzerinde seyrüsefer ettikleri cihetle az sonra vapurun çamurlara. gömüldüğü hissolunmuştur. Kaptan kendisini bu vaziyetten kurtarmak Yüksek mühendis mektebinin ted- ris programında esaslı değişiklikler yapılacağı ve bu meyanda altı yıl olan: okuma müddetinin de beş seneye in- dirileceği geçende duyulmuştu. Bu hu- Susta tedkikatta bulunan bir muhar- ririmiz işin aslını şu şekilde tesbit et- miştir; ! Mektep gene altı senedir. Yalnız bi- rinci devreyi teşkil eden ve dersler müşterek okunan ilk üç sene prog- ramında mühim bir yenilik yapılarak liselerin fen şubesinden kuvvetli ge- len bir talebenin imtihan verip ikinci sınıfa geçmesi ve böylede mektebi beş senede: bitirmesi temin; edilmiştir. Evvelki senelerde birinci sınıfta tah- 11, şimi fizik, heyet gibi yüksek riya- ziye dersleri okutulmakta idi. “Tabil bu vaziyette liseden gelen talebe bi- rinci sınıfı okumak mecburiyetinde Kalara'saltı seneden evvel mezun olâ- miyordu. Son seneler zarfında bu âltı sene- liksmüddeti kısaltmak için çalışan tedris meclisi en iyi çare olarak birin- ci smıftaki yüksek riyaziye derslerini ; Sucu: Halilin asabında Etyemezde oturan sucu Halil adında birinin evvelki gün Beyazıdda Fatih sulh ceza mahkemesi önünde karısı tık, Vakayı müteakip yakalanarak hangi bir tecavüze müsamaha et- miyeceğim. Antakyanın çalışkan hal- kı, müzmin kargaşalıkların ticari menfaatlerine yaplığı zararlardan çok mustarip olmuştur. Halkın sulh ve sükün içinde çalış maktan başka bir emeli bulunmadı- ğına kanaatim vardır. Siyasi maksatlarla ve şahsi gaye- lerle yeniden mağazaları kapatmağa ve şehirde kargaşalıklar çıkarmağa teşebbüs edecek muharrik ve entri- kaçılara karşı âzami şiddetle hareket edeceğim.» Bu beyanname sokaklara da yapış- tırılmıştar, Dünya muharrirlerindn tercümeler serisi : 1 4 ALEXADRE DUMAS FILS Lallam O Kamelya MUSTAFA NIHAD Fiatı: 50 kuruş Remzi Kitapevi Eslil dün tevkifhaneden alâkadar ma» kamlara müracaat ederek kendisinin | ötedenberi asabi hastalığa müptelâ bus Tunduğunu, karısını da asabi buhran esnasında öldürdüğünü ve hâlâ da asabi buhranlar geçirmekle olduğu- nu iddia ederek müşahede altına alın- masını istemiştir, Bu müracaat ü76- rine iddiasının doğru olmadığının tes- biti için Halil dün jandarma yuhafa- zasında adliye doktoruna gönderilmiş» tir. Adliye doktoru B. Enver Karan ta- rafından yapılan muayene neticesin- de Halilin akli muvazenesinde ve âsa- 'bında bozukluk görülmemiştir, Bunun çin kendisinin Tıbbı adlide müşahe- de altına alınmasına lüzum görülme- miş ve kendisi tekrar tevkifhaneye ia- de edilmiştir. Halilin evrakı dün ikinci istintak hâkimine verilmiş ve kendisi müstantik tarafından sorguya çekil miştir. Sorgu neitcesinde Halilin mev- kufiyetinin devamına karar verilmiş- tir, Halli bu cinayet etrafında dün de şunları söylüyordu; Fikriyeyi bıçakla öldürdüğünü yı İ mahkeme kararile tevkif edilen katil | dün karaya oturdu Sekiz saat uğraştıktan sonra kurtarılması Kabil oldu için çok uğraşmışsa da bir türlü mu- vaffak olamamış, binnetice olduğu yerde kalmağa mecbur olmuştur. Vapur daha ük seferine çıkmak üzere merkez olan Ayvansaraydan hareket etmiş bulunduğu için henüz yolcu almamıştı, Kaptan bu vaziyet dahilinde düdük çalarak istimdad et- miş, idarenin yedek bir vapuru gele- Tek.4 numarayı bulunduğu yerden Nihayet öğleden sonra hususi bazı tertibat alınmağa lüzum hasıl olmuş ve ancak bu suretle gemi kurtarıla- bilmiştir. Defterdar iskelesinin önü kelelerine yakınlığı da göz önüne alı- narak kapatılması düşünülmektedir. Mühendis mektebini beş senede bitirmek kabil olacak Bunun için lise mezunlarının: mektebe girer- ken imtihan verip muvaffak olmaları lâzımdır ikinci sınıfa almağı ve birinci sınıfta yalnız Jiselerin fen şubelerinde oku- tulan fizik, kimya, hendese, cebir, mü- sellesat ve tersimiye ve resmi hatti derslerini bırakmağı muvafık bulmuş- tur. Bu yeni şekle göre liseden iyi har sırlanmış olarak gelen bir talebe mek- tebe girerken bir imtihana tâbi tutu- lacak ve muvaffak olduğu takdirde ikinci sınıfa alınacaktır. Bu imtihan- da muvaffak olmak için sadece fen şu- besinin derslerini iyice hazmetmiş ol. mak lâzımdır ki, bu cihet te liseden mezun olurken sıkı bir.imtihan geçi- ren talebeler için bir mesele değildir. 'Bu vaziyette mühendis mektebini beş sende bitirmek kabil olacaktır. Bu usul bu sne tatbik edilecektir, İkinci smufta yüksek Riyaziye oku- yacak talebeler üçüncü sınıfa geçtik- leri zaman arzularile mektepte mev- cüd beş şubeden birine: (Makine - elektrik, muhabere, yol, su, inşaat) ay» rılacaklar ve bir sene mesleki hazırlık dersleri gördüktn sonra ikinci devreye geçerek üç sene de meslek derslerini, tatbikatlarile birlikte gördükten son- ra mühendis diploması alacaklardır. Beyazıd cinayeti tahkikatı ve. akli .muvazenesinde bozukluk olmadığı anlaşıldı — Karım Fikriye bir müddettenberi şoför LAitfi ile beraber düşüp kalkıyor du. Fatih mahkemesinin önüne gitti- ğim zaman kendisini gene şoför Lüt- fi ile beraber gördüm. Asabileşmemek için yolumu değiştirerek arka sokak- lara saplım, kendilerini görmek iste- medim, Fakat onlar inadına hep be- nim karşıma çıktılar ve ikisi birden: — Utanmadan mahkemeye geliyor» sun öyle mi? İşte biz de sana inad için beraber yaşıyacağız. Bakalım ne yö- pacaksın?.. diye beni tahrik ettiler, Ap Ölen Pikriyenin muayenesinde vü cudünde o maltı bıçak yarası görül müştür, Bunlardan on bir tanesi ölü- mü intaç etmiyecek şekilde hafif ya» ralardır. Halil ilk defa kadının üzerine atılınca bir elile yakalamış ve diğer elindeki bıçağı vücudünün on beş ye- rine saplamıştır, Son olarak vurduğu on altıncı biçak kadının karnına sap- lanarak boydan boya yırtmıştır. Bu ya» ra üzerine kadın yere yuvarlanmış Ye barsakları dışarıya fırlamıştır. Adliye dokotru orada kadının barsaklarını zorlukla yerine sokarak kendisini hâş- taneye göndermiştir. Fikriye bu yara» nın tesirile ölmüştür,