14 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

Me ZLE İM ne 14 Eylül 1937 AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA: Alınmağa, gocunmağa, köpürmeğe dair... «Mavi Vals» adındaki filim, Adana- nın yazlık tiyatrosunda oynanırken, halk, bu eserdeki bir pasaji alkışla. puş. Filim alkışlanır mı, alkışlanmaz mi, o da başka meseledir ya... Bizim yurddaşlar ekseriya, himaye edilmek icabeden sanat erbabına bir «bravo» bile lütfedib gönül almazlar da, tam «hırsız yakalanıb hakikat ve adalet tezahür ederken», filmi alkışlarlar. Bu mantıksızlık, ayrıca bir mevzu- dur. Asıl mesele şu: Mavi Vals'deki kah- Taman, bir ip atıb kendisini takip eden polisleri yakalayınca Adanalılar alkışlamış, Zira zaten komik olan fi- limde güldürücü bir manzara hasıl olmuş imiş... Ahali böyle kahkahalar- la kırılırken, sinema sahibine bir. iki zat müracaat etmiş: — Bu seyrettiklerimiz polis mesle- Kinin şerefine dokunuyor, Hele halkın | alkışlaması çok fenadır. Bu el çırp- malar deyam ederse merkeze haber vereceğiz! - demişler. Kendilerine: — Aman, efendim, bu eser. evvelâ 'Türk polisi ile alâkadar değildir. Sa- niyen Türkiyenin ber yerinde oynan- dı. - filan diye güçlükle meram anla- tlabilmiş. Manakyan kurpanyanmda cani ro- Jünü oynıyan Aleksaniyana köşe baş- larında pusu kurarlarmış. — Mer gece başka bir can yakan şu haini haklıyalım! - derlermiş. Galiba bir gece de, sahneye taban- ca atmışlar. O zihniyet memleketin hiç bir ye- rinde kalmadı çok şükür amma, bu anlattığım da onun birader zadesi bir zihniyettir. Tuzsuz Bekir gibi boyuna her şey- üsküdar tramvayı Bilet ücretlerinin indirilmesi mese- lesi tetkik edilecek Üsküdar - Kadıköy tramvayları yeni müdürü B. İbrahim Kemal ida- renin gelirile masrafını tedkik etmöğe başlamışlır. Masrafin azaltılması, va- rıdatın çoğaltılması etrafında tedbir- ler alımacaktır. Varidatı arttırmak için bilet ücret- lerinde tenzilât yapmak lâzımgelip gelmediği de araştırılmağa başlan- mıştır. Umum müdür tedkikatını bi- tirdikten sonra idare meclisine bir ra- por verecektir. Sabah pazarları Hergün 12 düdüğile kapanacak Teşrinievvelin birinci gününden iti- baren sırtta, omuzda, başta yük taşi- mak suretile seyyar satıcılığa nihayet, verileceğinden halkın gündelik sebze ve meyvasını tedarik etmek üzere âçı- lacak pazar yerleri etrafında yeni ka- rarlar verilmiştir. Sabah pazarları her gün saat 12 ye kadar açık bulunacaktır. 12 düdüğü ile pazar yerleri kapanacak ve esnaf mallarmı derhal toplamağa mecbur olacaktır. Belediyenin evvelce aldığı tertibat üzerine her pazar yerinde bulunan temizlik amelesi derhal pa zar yerlerini hiç pazar kurulmamış | derecede temizliyeceklerdir. den gocunmağa, her şeyden hiddet- Tenmeğe ne lüzum var? Biri, «Alman Sanayii bizimkinden ileridir» dese par- lamağa müheyya insanlar var: — Vay! Türklüğü tahkir ettin. Yahud bir roman yazıyorsunuz. İçin- de bir posta memurunun karısı koca- Sını aldatıyor. Bir iki mektub birden: — Vay! Sen biz posta memurları. nın namusile mi oynıyorsun? — Roman be kardeşim... Bir arkadaş, bir seyahat mektubun- da «Merzilonun keşkeği ile eşeği meş- hurdur» diye Anadoluda dillerde do- Maşan bir latifeyi kaydetmiş. — Biz Merzifonlular Türk camın sına dahil değil miyiz? Niçin bizim şerefimizle oynuyorsun? - diye telefon. — Lâhavle velâ... Ve işte nihayet, bir ecnebi komik #abrla filminden çıkarılan bu facia- engiz netice: — Zabıta mesleğinin haysiyeti... — Bari siz yapmaym bunu... Karikatüre, tenkide, lâtifeye, ko Hem, ona kız, bundan gocun, ötekine alm... Nedir bu?... Her şeye hiddetle Den tarıdıklarınızı ve her şeyi hattâ kendi aleyhindeki bir tarizi nükte İle, lâtif bir tebessümle, ( babacanca Karşılıyan zeki ahbaplarınızı gözönü- Be getirin, Hangisi daha sempatiktir? Bütün milletçe bu ikinci çeşitten ol malıyız, Bilmediği şey yoktur!.. a | Arkadaşını yaralıyan mevkuf 40 gün hapse mahküm oldu | Geçenlerde İstanbul Tevkifhanesin- de Haydar ve Osman adlarında iki mevkuf kavga etmişler bunlardan Haydar bir cezve sapını sivrilimek suretile yaptığı bir âletle Osmanı ko- Yundan yaralamıştı. Dün Haydarın muhakemesi Sultan- ahmed birinci ceza mahkemesinde yapılmıştır. Haydar mahkemede Os- manın demirle kendi üzerine hücum ettiğini ve boğuşma esnasında düşe- Tek kendi elindeki demirle yaralandı. ını iddia etmişse de şahitlerin ifade- lerinden ve tahkikat evrakıhdan ya- rTalama suçu sabit olduğundan bir ay on gün hapsine karar verilmiştir. Cerrahpaşa hastanesindeki mutfak ve çamaşırhane için talip çıkmadı Cerrahpaşa hastanesinde asri tesi- satlı bir mutbak ile bir çamaşırhane yapılmak üzere 107 bin küsur Itralık bir proje hazırlanmış ve Nafia Vekâ- letince tasdik edilmişti. Belediye bu inşaat için bir münakasa açmış fakat münakasaya hiç kimse iştirak etme | diğinden pazarlıkla talibine verilmesi kararlaştırılmıştı. Dün pazarlıkla bir talibe verilmesi mukarrer olduğu halde hiç bir telip çıkmamıştır. Bu suretle bu işin bir | müteahhide verilmesine imkân bulu- namamıştır. Belediye inşaatın nasıl yapılacağına dair yeni bir karar ve Haklı şikâyetler Bursa için tenzilâtlı aile biletleri Bir karilmiz yasıyor: Geçen gün Akşamdan Akşama sü- tununda, Mudanya tarikile Bursaya giden yolculara vapurlarda dürüst muameleden haklı suretde şi- küyet ediyordunuz. Ben de başıma ye- en bir vakayı anlatayım: Geçen hatta Kocaeli vaprile ailem- e Bursaya gidiyordum. Deniz İşlet- me idaresi Bursaya gidecek ailelerin gldiş ve dönüş biletlerinde yüzde kırk dört kadar mühim bir tenzilât Bon de gilemle beraber gi rarak benzülâtlı bir aile bileti iste- dim. Gişe memuru bana: Tensilâtlı aile bileti veremeyiz, dedi. Bu cevaba hayret ederek sebebini sordum, Memur cevap verdi: Vapur dolmuş ta ondan. O halde ne yapacağız? diye sor- dum, — Biletinizi vapurdan alırsınız. Bu evaptan hayretim #ki kat artt. — Vapur doldu ise vapurun içinden Basil bilet alırım? diye sordum. Memur gene cevap verdi" — vapurdan verirler, biz vereme- yiz, dedi. Kocaeli vapurunun girilen yerin- de, bir memur masanın Önünde olur- muş, gelen yoleulara, bilet kesiyordu. Ben de bu memura başvurarak ten- ailâbı bir silç bileti istedim. Yüzüme hayrelle baktı ve sert sert cevap verdi: — Vapur dolduğu içih teretldtir aile bileti veremeyiz. Eğer gitmek istiyor- &anız, tam ücretini vererek bilet ala- bilirsiniz! demez mi? vermemekte tarar etti, Aramızda uzun bir münakaşa açıldı. Buna orada bulunan Idare müfettişi de karışt. Bavullarımı, Boğnriginden getirmiş olduğum işin ister istemez, tum ücret vererek Üç bilet aldım ve bu sayede yola çıka- bildim Şimdi merakımı mucip olan cihet bul ediyorlar? Ve man idaresinin yapurlara haddi istlabisinden fazla yoleu alınmamazı hakkındaki şiddeti ve sıkı emirlerine riaye$ elmiyorlar? " ” (akşam: Karitmizin yukarıki si- köyeti, İdarece ehemmiyetle ted- kike değer: İktisad Vekâletinin se- yahati kolaylaştırmak için ihdas ettiği tenzilâtlı aile biletlerini al- mak için müracaat eden yolculara mölşkilât değil, kolaylık gösteril- mek lâzım gelir. Dulmuş bir vapura tenzildik aile bileli verilmezse, vapurun içinde de tam ücretle verilme- mek icab eder. Bizim bildiği miz, yolcuların selâmeti için dolmuş bir vapura, tam ücretle ol- sa bile fazla yolcu kabul edilme- melidir. Zira bir kaza vuku bulur- sa yolcuların hayatı tehlikeye dü- şer.) 48 saatte 7 tifo, 2 difreti vakası görüldü Geçen cumartesi günü öğle vektin- den dünkü pazartesi günü saat 12 ye kadar şehrimizde yeniden 7 tifo var kası ile biri Fatihte diğeri de Bakır- köy civarında olmak üzere iki difteri ŞEHİR HABERLERİ Sarhoş baba Küçük çocuğunu #ramvayın altına . . atmak istemiş Evvelki gece geç vakit, Çarşıkapıda tüyler ürpertici bir hâdise olmasına ramk kalmıştar: . 50 yaşında Kadri isminde birisi, © inden tuttuğu 5 yaşında Ali Muhid- din ismindeki kendi çocuğunu karşı- dan gelen tramvayın altına atmıştır. Fakat vatman, tetik davranarak arâ- bayı durdurmuş, çocuğun çinenmesi- nin önünü almıştır. Polis tarafından derhal yakalanan Kadrinin kendisini bilmiyecek kadar sarhoş olduğu an- Jaşılmıştır. Iş bulma yerleri Beyanname için verilen mühlet bitmek üzere Bütün işçilerin büyük bir sabızsız- yarın gönderileceği muhakkak görü- Jüyor. Büyük şehirlerimizde bilhassa İs- tanbulda iş bulma yerleri İş kanunu- na tabidir. Bunların beyanname ver- meleri için tesbit edilen üç aylık müd- det bitmekte olduğundan üçüncü mın- taka âmirliği nazarı dikkatlerini cel- betmiştir. Müracaat etmiyenler ve çâr Lşamaya devam eden İş bulma yer- leri müessisleri müddelumumiliğe ve- rileceklerdir. İş bulma yerleri şimdiye kadar kaç kişiye iş bulduklarını, ne şekilde mu» amele yürüttüklerini ve ne ksklar üc- ret aldıklarmı mıntaka âmirliklerine bildireceklerdir. Bundan sonra İş bul- ma yerleri sıkı bir kontrol altında bu- Jundurulacaklardır, İzmir fuarını ziyarete r Sanayi Birliği kâtibi umumisi B. Halid Güleryüzlü, Deniz Ticaret mü- dürü B. Müfid Deniz ve genç iktisad- çılarımızdan B. Avni ile diğer bazı z8- yattan mürekkep bir heyet önümüz- deki cumartesi günü İzmire gidecek- tir. Heyet İzmirde iki gün kadar kala- rak Fuarı gezecek, tedkiklerde bulur nacaktır. Bu arada İzmir Sanayi bir- liği ile de temaslar yapılacak ve muh- telli sanayi işleri üzerinde görüşüle- cektir. Bazı zahire fiatleri düştü Bir iki gündenberi zahire fiatlerin- de düşüklük göze çarpıyor. Meselâ yulaf 4 kuruş beş paradan $ kuruş 27 paraya, bakla 4,75 ten 4,12,5, kuşyemi 831,5 tan 7,87,5a düşmüştür. Maama» Diğer taraftan çuvalcılar çuval flat- lerini bir hayli yükseltmişlerdir. İh- Taç mevsimi başlamış olduğu için çu- val alım satımı da fazlalaşmaktadır. Flat yüksekliği de bundan İleri gel mektedir. Yükselme şimdilik çuval ba- l SZir çırpadin Meğer ne eğlenmişiz! «Kendi gitti ismi kaldı yadigâr.» diye bir söz vardır. Şu bir türlü gör- mek, anlamak nasip olmıyan festival de çoktan tasım, tarağım topladı, gitti. Fakat hâlâ onun hatıralarına sokaklarda, her adımda bir raslıyorus, Köprü üzerinde, her tramvay dire- İnsan bütün bunlara bakıyor da: — Aman, diyor, me kadar eğlen- mişiz!.. Meğer ne zevk ve safa sür. müşüz... Festiyalden bepimiz şikâyet ettik durduk: — Bu festivali gören yok.. Acaba meh oki dettat 4 yapmak istiyorlardı. Yoksa bu festi- Piyasada satılan sade yağlardan çoğunun bozuk ve karışık olduğu gö” rülmüştür. Belediyenin nümune ala» rak yaptığı tahliller bunu isbat edi. yor. Şimdiye kadar gerek imalâthane- hir otobüsleri nerede durur, nerede durmaz bilir mi, sen ondan habeg,