-2 Eyldi 1937 AKŞAM Sahife 7 Harp okulunun 103 üncü yıldönümü Ankaradaki yeni binada göze çarpan 3 şey: | eme Ankara, (Hususi) — Harp okulu- Rün 103 üncü yıl dönümü bu sene ilk defa olarak Ankarada kutlandı. Bu, dün okulda yapılan sıcak ve candan > hin birinci hususiyetini teşkil edi- N Türehin birincisi kadar mühim olan ci bususu İse, okulun değiştirilen ki “tüğüne ilk çivinin gene dün ça- ulmış olmasıdır. Bununla ifade edilmek istenilen şey €& şudur: Harp okulu tarihinin Şerei ve mefahirle dolu bir devresi bit- 2PİŞ, Yeni şerefler ve daha büyük mef- İamıştar. Yaadeden ikinci devresi baş- Nİ DİL yandan tarih kapatılmış “ür yandan, da i bir tarih * Katılmıştır. iğ > dme okulunda dün yapılan taribi gârişmezden evvel Okul kumandanı sayın B. Hâmid Doğ- Tüerin törene çağrlan gazetecilere karşı hususi bir mihmandar tayin et- Mek suretile gösterdiği nezaket ve yn burada şükranla kaydetmeği borç biliyoruz. Bu sayededir ki bu Yo 'un her yanını gezmek ve görmek kâhunı bulabildik. Memlekette bir bulunmuyacak kadar büyük olan İkfan ocağında gördüklerimiz bizi den mütehassıs etti. Olm her ba- bulu Büğüs kabartacak bir halde 'unüyor, Mefruşatınm mühim bir A Yenilenmiştir. Geri kalan kısmı k yenilenmek üzeredir. Bu suretle dekoru tamamen değişen okulda şu EY Böze çarpıyor: Sadelik, temiz- » sağlamlık. , salonu, *por sahası Techizatı bitirilen maker ders İtibaren talebenin İstifa- Yeni, nk olan sinema salonu ile kültür vasıtası daha kazami- miştir. gün bi, , Mübaşında kurulan ve her * VİF Moksanı ikmal edilen spor sü- Eclince, burası daha şiradiden heye Ar byeliler için. bir sıhhat ve Bölecey; SAĞ olmuştur. Pek yakın: bir ekte Türkiyenin en modern bir Maca yes merkezt haline getiri- Harbiye alayının genç ve dinç ku- Mandanı B, VA verilen Mustafa Erem okulda sp0- cidi Sadelik Ankaradaki harp okulu binası derecesini anlatmak için büyük Baş- bakanımız General İsmet İnönünün bu işle bizzat alâkadar olduklarını söylemektiğim kâfidir. «Bir gün okulumuza hiç haber ver- meden gelen değerli Başbakanımız, okulda spora verilecek yeni istikamet hakkında bize emir ve direktifler ver- di. «Şeref telâkki ettiğimiz bu emir ve direktifler dahilinde okulda sporun inkişafını bir kat daha hızlaştırmış bulunuyoruz. Pek yakında Harbiye sporunun okul duvarlarını aşacağına şahit olacağız.» Harp okulunda gördüklerimizi kısa- ca kaydederken okulda yapılmasına teşebbüs edilen yeni bir tesise bilhasââ nazarı dikkati celbetmek isteriz. Bir elekirik cihazından ibaret olan bu tesis, okul idarecilerine çalıştıkları satı da vücude getirildikten sonra baş- tan başa asri teçhizatla cihazlandırıl- muş olacak olan Harbiye okulu yalnız bizim değil, bütün dünyanın kıskana- cağı bir örmek okulu haline gelecek- tir. ye- tiştirilmesi için ne kadar büyük feda- kârlıklar ihtiyar. edildiğini anlatmak maksadile verdiğimiz bu kısa izahat. Harp okuluna hâkim olan yeni ruh ve zihniyeti de tebarüz ettirecek bir mahiyettedir, zannediyoruz. 103 ü yıldönümü töreni Şimdi gelelim harp okulunun 103 ü münasebetile 30 bu sene okuldan çıkan bin küsur gen- cin hep birden and içmesi teşkil etti, Üzerine and içilen şeyler Harbiyeli- ler de dahil olduğu halde bütün Türk gençliğinin ebede kadar mektepte mah. kük kâlncak şeylerdi ve aynen şöyle idi: «Karada, havada, denizde, her za- man ve her yerde; valanıma. milleti- me ve Cumhuriyetime sadakat ve hizmet ifa edeceğime; kanunla, tali. matlara, âmirlerimin emirlerine har- fiyyen ve seve seve ilaat edeceğime, icabında cumhuriyet uğurunda haya- , temizlik, sağlamlık. Yüzlerce gencin bir saniye içinde tek bir ruh ve bir ağız halinde lisana gelerek bu kelimeleri teker teker tek- rar edişleri o kadar müessir oldü ki; büyüklerimiz de dahil olduğu halde davetlilerden bir çokları heyecanları- nı gizliyemiyerek göz yaşı dökmekten kendilerini alamadılar. And içme törenini takib eden ve sa- atlerce süren diploma dağıtma töreni de çok samimi oldu, Diplomaları da- gıtan Milli Müdafaa vekâleti müsteşa- rı general Nazmi Solok genç Harbiye- lileri ayrı ayrı tebrik etti Okulu birinci, ikinci ve üçüncülük- ie bitiren Sabahaddin Alpar, Emin Aytekin ve Mustafa Egeye diploma- Tarı ile birlikte mükâfatlar verildi. Mutad olduğu üzere okulun birin- cisi olan B. Sabahaddin Alpar bu se- nehin çivisini okulun yeni başkütüğü- ne çaktı ve şiddetle alkışlandı. Bundan sonra okul kumandanı Al- bay-Hâmid Doğruer ve yeni subaylar namına yarsubay B. Ekrem Olcay bi- rer nutuk söylediler, Okul kumandanı çok alkışlanan nutkunda ezcümle dedi ki: «Büyük Türk tarihine misilsiz yüce bir Dâhi kazandıran ve bir asırdan fazla 'Türk ordularına binlerce kahra- man subay yetiştiren Harbiye, İstan- buldaki eski ve tarihi binasından cumhuriyet rejiminin en kıymetli esas- ları ile Ankarada yeniden kuruldu. «Bunda yegâne gaye müstakbel ko- mutan namzedlerini daha önemle ye- tiştirmek, asrın bütün icaplarına uY- gun bulundurmak ve daima gözünün- de tutmaktır.» Okul komutanı Atatürkün yanında ve hattâ gölgesinde kuruları müess9- senin Atatürke lâyık olmak için çok çalışacağını tebarüz ettirdikten sonr& «Büyük bir üzen ve güvenle yetiştir- diğimiz eserleri ortaya sunuyoruz.» de- di, Izmirin ticareti Son haftalar zarfında ihracat arttı İzmir (Akşam) — Serbes ithalât re- jiminin tatbikine başlandıktan Sonra İzmir limanından yapılan ihracat öri- mıştır, Bu sebeple bazı memleketlerie takas suretile yapılan muamelelerin takas primleri yüzde elliden otuz, otuz beşe kadar düşmüştür. Son zamanda serbes dövizle hialtaya mühim miktar- tarda zahire ihraç edilmiştir. Serbes ithalât rejimi kararnamesine göre çu- val, çay, kanaviçe ve saire, eskisine nisbetle yüzde 50 nisbetinde daha ucuz ikhak edildiği halde bu gibi malları satan tüccarlar, fintleri düşürmemiş- dairelerce ihtikâra meydan vermemek için tedkikata başlanmıştır. Son aylar içinde, bilhassa İngiltere ile ticaret işlerimiz geniş bir inkişaf göstermektedir. Bu meyanda Polonya ile yapılan işler de şayanı memnuni- yettir. Otuz alta milyonluk bu müsteh- ik piyasa, ile birçok işler yapabilecek- leri hakkında İktisad Vekâleti, İzmir ihracatçılarının nazüri dikkatlerini Balkan memleketleri ile Türkiyenin farkı nedir ? (Baş tarafı 1 inci sahilede) Atatürk tarafından bir gazetecinin kabul edilmesini çok şerefli, binsen- aleyh çok güç bir şey olduğunu bili- yorum. Fakat benim gibi Türkiyenin en candan dostu olan ve Türkiyeyi ol- j duğu gibi İskandinav memleketlerine tanıtmak istiyen bir insan için Ata- türk tarafından kabul edilmek haya- tanın en büyük şansıdır. Binaenaleyh bu şansı denemekten çekinmiyeceğim. Türk inkılâhının bugünkü seyrine ve sağlam adımlarına göre Türkiye. nin ne kadar bir zaman içinde Avru- panın her hangi büyük bir milleti se- viyesine çıkabileceğini zannediyorsu- nuz? Sualine de B. Fischer şöyle ce- vab vermiştir: — Türk inkılâbı bu ahenkle, bu ar- zu ile ve bügünkü gibi bilerek Atatürk ve arkadaşlarının idaresi altında sey- rine devam edecek ve harb gibi, büyük krizler gibi manialaria karşılaşmıya- cak olursa 30-40 sene sonra her hangi büyük bir Avrupa milleti seviyesine yükseleceğine şüphe yoktur. Başvekilimiz hakkındaki ihtisasları — İsveç ve Norveş sefiri ve da ha evvelce görüşmüş olduğum diplo- matlar bana İsmet İnönünün çok de- Zerli, çok sevimli büyük bir devlet ada- mi ve diplomat olduğunu söylemişler- dir. Fakat kendisile görüştükten son- ra İnönünün hakkında söylenilenler- den daha çok yilksek ve kudretli bir şahsiyet. sevimli mütevazi ve en İnsa- ni hislerle meşbur asil bir insan oldu- ğunu gördüm. Gezdiğim 18 memleketteki devlet adamları arasında onun değerinde bir insana rastlamadım. Hayatta büyük işler yapmanın, muvaffak olmanın in- sana verdiği bir tevazii vardır. İnönünde bu terazi-azami derecede mevcuddur. İnönü hayatımın en mü- him bâdiselerinden biri olan lütüfkâr davetleri esnasında bana dünyayi alâ- kadar eden bir politika meselelerinden derin bir görüş ve vukufla bahsettiler. Bu konuşmamız, onun ne kudrette, ne emsalsiz bir insan, bir devlet adamı ol- duğunu isbata kâfi idi. Bu mülâkat bana onun yalız büyük bir diplomat değil ayni zamanda nadir Tastgelinen bir insan olduğunu da anlattı meğer | biz. gazetecilerin rastgeldiği ve görüş“ tüğü derlet'adamları hep İnönü gibi olsalardı gazetecilik mesleği mevcud mesleklerin en talilisi ve en hoşü olur» du, Türkiye - Şimal memleketleri arasında yakınlık Şimal memleketlerile Türkiye ara- sında bazı karakter ve ruh yakınlığı gören İsveçli gazeteci bu görüşünü de şu satırlarla anlatmaktadır. — Bilhassa Finler ile Türkler a- rasında büyük bir karakter yakınlığı vardır. Bu benzeyiş hiç şüphesiz Pin- lerle Türkler arasinda kan ve orijin akrabalığından ileri gelmektedir. Fin- Iandiyanın yaşamış olduğu inkilâp, ve meydanı gelirmiş olduğu eserlerle yeni Türkiyede bugün meydanâ gel- mekte olan muazzam işlerin biribirine gok benzemekte olması bu karakter ve ruh benzeyişini bariz bir surette i- zah eder: Bunun içindir ki, Finlandi- yalılar Türkiyenin inkişafını büyük bir alâka ve sempati ile takibetmektedir- ler. Ben şimal ları ile Türkler a- rasındaki en büyük benzeyişi, mi- safirperverliklerinde ve civanmerdlik- lerinde buluyorum, Bu yüksek ruh asaletini insan İsveç v8 Norveçin en üzak köylerinde bulduğu gibi Anado- lunun da her hangi bir köşesinde ko- e a bulabilir, Ben evvelce böyle bir misafiperverliğin ancak şimal memleketlerinde bulunabileceğini zannederdim. Halbuki Türkiyede de daha fazlasını gördüm. Anadoluyu gezmemiş olan bir yabancının Tür- kiyeyi ve Türk inkılâbını anlamasına imkân yoktur. Adana hakkındaki duygular B. Fischer Adana hakkındaki duy- gularını da şu suretle izah etmiştir; Adanada en çok nazarı dikkatimi celbeden şey, şayanı hayret derecede İlerlemiş bir içtimai hayatın mevcu- diyetidir. Sonra Cenup memleketle- rine has olan sıcak, çekici bir meşre- bin insanı bağlıyan bir kuvveti var, Burada insanlar hep sicak, İnsanın yüzüne gülen bir fizyonomi taşımak» tadırlar. Diyebilirim ki, Adana da An- kara ve İstanbuldan sonra hattâ on- larla başbaşa gittiği anlaŞılan bir inkişaf ve garplılaşma hareketi var. Lise ve orta mektep kitapları Lise ve orta mekteplere mahsus ri- yaziye, biyoloji, tabiiye ve fen bilgisi derslerine ald kitapları tedkik etmek Üzere şehrimizde toplanan, Pevtev- niyal lisesinden Malik, Kabataş İise- sinden Hilâl ve İstanbul Wisesinden Malik Ramizden mürekkep komisyon işini bitirmiş ve raporunu Vekâlete göndermiştir. Komisyonun tedkik ettiği kitapla- rın Çoğu almancadan tercüme edilmiş ve bir heyet tarafından türkçe yeni ilmi ıstılahları da ihtiva etmek üzere hazırlanmıştı, Komisyon bu Kitaplar hakkında müta'âasını bildirmiştir. Ancak bu kitapların hepsinin bu se- ne basılarak mekteplere dağıtılımısı- na imkân görülmediğinden orta ve liselerin ilk senelerinden başlıyarak bu yeni kitapların tedrici bir surette programa kabul edilmeleri muvafık görülmüştür. Vekâletin de komisyonun bu müta- lâasıma iştirak edeceği tahmin edili- yor. Cihangirdeki cerh vakası faili 14 aya mahküm oldu Bir müddet evvel Cihangirde bir a- partımanda kapıcı Yakupla arkada- şı kömürcü Mehmed bit rakı içmek meselesinden kavga etmişler, Yakup bıçakla Mehmoedi üç yerinden tehlike- Mi surette yaralamıştı. Dün birinci ceza mahkemesinde Yakubun muha- kemesi yapılmış ve suçu sabit oldu- Bundan on dört ay hapsine karar ve- rilmiştir. Bir otomobille bir otobüs çarpıştı Dün köprü üzerinde bir obomobil çarpışması olmuştur. Şoför Hasanın idaresideki taksi otomobili ile, şoför Hilminin idaresindeki otobüs, biribir- lerine yol vermeğe çalışırlarken çarpış- muşlar, ikisinin de çamurlukları parça“ Otelciler birliği nizamnamesi tedkik ediliyor Belediye otellerin temizliği için bir talimatname hazırlamağa karar ver- miş ve bu maksada faaliyete geçmiş- ti. Son zamanlard büyük oteller arasın da bir birlik teşkili kararlaştınıdığı için mevzuu bahis otel talimatnamesi. nin hazırlarımusı bu birliğin kurulma. sından sonraya bırakılmıştır. Otelciler birliği için yapılan nizam- name büyük otel sahipleri tarafından tedkik edilmşitir. Belediye reisi mua- vini B. Ekrem Şevencanın riyasetinde yakında yapılacak olan toplantıda otel ciler fikirlerini söyliyecek ve nizamna- meye esas şekil verilecektir. Otel teli- matnamesile otelciler birliği de meşgul olacaktır. Talimatname birkaç ay zar- fında hazırlanarak şehir meclisinin önümüzdeki devre içtimama yetiştiri- lecektir. Yumurta fiatleri yükseliyor dir. 14 liraya satılan sandıklar 18 Jira- dan müamcle görmektedir. Piyasa hareketlerinin canlanmasına sebep, dışarıdan İsteklerdir. Şimdilik Yunanistana ihracat yapılıyor. Yakın da taleplerin çoğalacağı ve o nisbette fiatlerin de artacağı zannedilmektedir, Dahiliye Vekâleti köy kanu" nunun tatbiki hakkında malümat istedi İ o 987 senesi içinde Köy kanununun İ hangi köylerde tatbik edildiği, hangi köylerde tatbik edilmediği ve kann- nun tatbikinden sonra, köylerin umur mi ahvalindeki değişikliklere ve köy varidat ve masraflarının miktarına dair Dahiliye Vekâletinden malümat istenmiştir. Bu malümat bugünlerde hazırlanrak Vekâlete gönderilecektir,