Şekli ve rengi itibarile pek hoş olan bu çiçeğin yabani halindeki tiplerine bu- gün memleketimizin bir çok yerlerinde te- sadüf edilmektedir. Memleketimizin mahsulü olup tabiatin — güzel ve zarif olan Cumpanulla çiçe- Avrupalılar bilhassa Amerikablar ekelindani alarak kendi muhitle- rinde teksir ve ıslah etmişlerdir. Her ne kadar Çan çiçeği nam'le marof elan bu çiçeğin, memleketimize, Armerika- dan getirilmiş olduğu söylenmekte iso de nasl menşel memleketimiz olduğuna ŞÜp- he yoktur. Bu çiçeğin pek muhtelif cins ve nevile- ri yardır. Biri sener! - bir senelik - diğeri iki seneliktir, yani birinci sene değil, an- cak iki sene sonra çiçek açar. Yabani nevilerinde olduğu gibi daimi - balld - onları, yani her sene kendiliğin- den olduğu yerlerde çiçek açan mevileri pek çoktur. Eski zamanlarda, İstanbulda, bu çiçeğin muhtelif nevilerine tesadüf edilmekte idi. Fakat, bilâhare bu çiçek ortadan kaybol- muştur. Gene, bu olduğu memnuniyetle görülmektedir. Eski devirlerde, bu çiçeğin tatlı mavi, beyaz renkte, katmerli olanlarını, düğün- Terde, gelinlerin başlarına takmak üdet olduğu rivayet edilmektedir. Bu çiçeğin şekli çana benzediği ci- hetle, Çan çiçeği ismini almıştır. Nevi pek Resmimizde görülen ve 40 - 50 santim boylanan beyaz cinst pek makbuldür. Bu- nun katmerli ve diğer renklerde olanları da vardır. En makbulü beyaz, leylâk ren- ginde olanlarıdır. Bundan başka çiçekleri iri, hattâ bir kahve fincanı kadar büyük olanları da vardır ki, bunları spartıman balkonlarında, salanrlarda bulundurmak çok hoştur, mükemmel bir salon çiçeğidir. Campanullaların yaprakları çak şıktır. Bunların tohumları, saksılara ilkbaharda, hatti sonbaharda bile ekilebilir ve bü- tün yaz, kış çiçek açarlar. İyi gübrelenmiş, kuvvetli toprakları se- ver. Bol sulanıra güzel, zarif çiçekler açar. Büyük çiçekli, beyaz zemin üzerine kır mazı, pembe, leylik renginde olanlar pek makbul olup bunları salonlarda bulun- durmak çok hoştur. Bunların bahçe ve sak- (AKŞAM) ın edebi romanı 31 Temmuz 1937 — BAĞCILIK: Bağlarda çok zararlar yapan çiçek ve dane güvesi Polychrosis botrana haşerenin krizalid halini gös- tarmektedir. 4 rakamlı Fesim de, krizelidin, bulun- dukları yerlere, iyice tesbit edilmesine kancaları, göstermektedir ki, bunlarin bulundukları yerlere bağlanır ve tutunurlar. $ rakamlı Tezim de, haşerenin, salkım- ar henüz çiçek halinde iken, birbirlerine örümcek ağı gibi nasıl yapıştırdıklarını göstermektedir. Haşerenin yaşama tarzı — Bağlar çiçek açınak üzere jken, kâhll kelebekler çifle- gerek, dişi kelebek çiçek halinde bulunan salkımlar üzerine yumurtalarını koyarlar. On beş gün sonra çıkan tırtıllar çiçekleri mahvedip, ağıslarından ifraz ettikleri elyaf ile, henüz teşekkül etmek üzere olan salkımları birbirlerine yapıştırarak bağ- larlar. Haziran nihayetinde esmerimtirak renkte kozalarını örerler, bu suretle, tem- muz nihayetinde, ağustos bidayetlerinde, #kinel, hattâ Üçüncü bir nesil kelebekler hami ederler. Bu kelebekler de yumurta yaprlar ve yumurtadan çıkan kurtlar da asmaların geri kalan sağlam uksamını tabrip ederler, Haşerelere karşı alınacak tedbirler: 1 — Sonbaharda asmaların Kabuklar arasına saklanmış olan krizalit- leri, kabukları soyarak öldürmek - kaynar #u e - bununla beraber kireçli kükürt bulamacı yaparak buralara pulverize et- mek. 2 — Bağlarda uçuşan kelebekleri, lâm- balı su kapları ile, tuzak kurarak topla- mak. $ — Tırtılları görüldüğü vakit arsinikiyeti sud mablülü yaparak, su ile asmalara püs- kürtmek. 4 — Asma kütükleri diplerine, toprak içerisine iltica etmiş olan haşere krizalit- lerini toprağı belliyerek ve üzerine toz ha- — içerisinde yetiştirilen cinsleri baş- ka başkadır. En meşhür Cambanulla çi- çekleri şunlardır: Campanulla fragiliz — Beyaz mavi çi- çekleri vardır, erken çiçek açar. Campanulla isophylla alba — Beyaz çi- çek açar, yaprakları incedir. Campanulla floribunda — Katmerli ka- ışık renkte çiçek açarlar. Campanulla Mâlyü — 'Tatlı mavi çiçek- ler açar, gri kadife yaprakları yardır. Campanulla Pyramidalis — Çiçekleri beyaz pembedir, ancak 25 - 30 santim boy- tanırlar. Tefrika No. 1 Mektep arkadaşları Misafirlerini bahçe kapısında karşı- yan Âsude onlara yanındaki esmer yüzlü, zeki bakışlı genci tanıttı; — Nişanlım Faruk Demir. Ve sonra delikanlıya dönüp bir çok isimler saydı: — Nilüfer Cemal, Feriha Esad, Ley- lâ Şakir, Elvan Kemal, Canan Şefik. Ve bu bir avuç kız her lâkırdı ve her hareketten gıdıklanır gibi gülüşüp fi- kırdaşırlarken sordu: — Peki, ya Cevvale nerede? Görme- diniz mi onu? Hepsi birden cevap verdiler: — Gelecek!,. Bir yerde işi varmış. Belki biraz gecikirim, dedi. Körfeze hâkim geniş tarasa çıkar- Jarken lüle lüle kıvırcık sarı saçları boynunda hâlkalanan Elvan Kemal Mâve etti: — Malüm ya, Cevvale doktor olmak için hazırlanıyor. Hafta sonunda İs- tanbula gidecek. Hepsinin de bildikleri bu haber, ye- ni duymüuşlar gibi gene hepsini birden güldürdü. Ve bir küme kırlangıç gibi cıvıldaşarak tarasa yayıldılar. Her yıl imtihan sonunda arkadaş- Bürhan Cahid larını böyle bir ziyafete alıştıran Âsu- de bugün pek neşeliydi. Nişanlısna dönerek: — Bilsen Faruk, dedi. Cevvale ne heyecanlı kızdır. Onun en büyük zev- ki münakaşa etmektir. Göreceksin ya!.. Bizim edebiyat muallimi ne çe- kerdi ondan. Değil mi çocuklar? Hepsi birden tasdik ettiler: — Neler, neler. Koyu kestane gözleri yeni açmış nergise benziyen Nilüfer ilâve etti: — Sade edebiyat hocası mı, kimya dersinde neler yapmazdı. Ve hatırladıkları sahnelerin tazele- nen heyecanı ile katıla katıla güler- lerken Âsude, etrafında cıvıldaşan genç kız kümesini hayretle ve zevkle seyreden nişanlısına işaret etti: — Misafirlerime yer göstersene Fa- Tuk. Ne duruyorsun öyle? Ve rasgele ağzından çıkan bu tekli- fin mânasızlığını anlıyarak büyük akâsyaların e gölgelendirdiği köşeyi gösterdi: — Şu tarafa oturalım çocuklar. İzmir körfezine yayılan öğle güne- şi denizin maviliğini soldurmuş gibi, Tavukçuluk: Tavuk kümesleri ne şekilde yapılmalıdır? Sıhhi ve fenni kümes inşasında aranılan mühim noktalar Ma m (ni Midi A Diğer” ehli hayvanatın muhâfaza ve barındırılması için muntszam, kapalı ma- hallerin inşası pas lüzumlu ise, kes, ehli tuyurun - tavuk, hindi, kaz, ih gibi - hayvanat muhafazaları için de fenni, &ihhi şeriti ihtira edecek bir tarzda kü- meslerin inşası lâzımdır. Fenni ve sıhhi çeralti ihtiva eimiyen Kümeslerde beslenecek tavuklardan fazla hasılat ve istenildiği bir şekilde fazla randıman elde etmek imkânı olamaz. Gayri müsald şeraiti sıhhiye tahtında beslenen, barındırılan tavuklar, Iyi hası- lat vermedikleri gibi, sari ve gayri seri hastalıklar yüzünden kısmı âsamının mahvoldukları görülmekledir. Şu halde, inşası arzu olunan kümesle- rin, hulüsa edeceğimiz, şu, tarzda yapıl- masını tavsiye ederiz: 1 — Kümes inşa edilecek yerin çukurda, tütubelit yerlerde olmaması. 2 — Sert şimal rüzgürlarından masum bir istikamette bulunması, 3 — Ziyadar, bol güneş gören tarafta olması. 4 — Yağmur sularının kolaylıkla nüfuz edebilecek bir tarzda kumsal, kabili nü- fuz topraklar üzerinde inşa edilmesi, cu- kur, münhat yerlerde yapılmayıp matlâp ir- tfada, biraz meyilli yerlerde yaptır. ması İcap eder, Kümeslerin, güneş görmesinin sebebi, güneşin mikropları itiâfı dolayısile tavuk- ların sıhhatleri Özerine tesiri çoktur. Bununla bersber, bir cihetinin gölgeli olmasi ve bü maktsdla, yüksek boy ağaç- larla ağaçlandırılması faydalıdır. Tayuklara tesiri olan, en fena maraz, sert ve ratıp şimal rüzgârları olan yer- lerdir. Binaenaleyh kiümeslerin bu istika- mette yapılması katiyen doğru değildir. Kümes inşasında, kullanılacak malteme- nin ginsi o kadar mühim bir rol oynamaz. Ticaret maksadile yapılacak kümesleri veuz malyemeden yapılması bittabi daha ekonomiktir. Maamafih köşklerinizde, Yüks makamında ve kismen yumurtasi besliyeceğiniz tavuklar için yapılacak fen- nl kümeslerin mazbut, kâzir olması daha muvafıktır. Kümeslerin şekil ve cepheleri, resmimiz de görüldüğü tarzda olmasını tavsiye ede- Tiz. Bu maksatla altı muhtelif krokinin tabını münasip gördük. 1 -- Basit, tek akıtmah çatılı kümes Kümesin kapısı yüksek kısmındadır. 1 — Çift çaıh, bir tarafı, insanların girip çıkmasına müsait, daha yüksek, di- ger kısımı da alçak çatılıdır. TI — Bir ciheti yüksek, diğer tarafı da- ha alçak çatılıdır. Iv — Çifte çatılı kümes werein besliyeceklere mahsus, , baca çatalı kümes, bunda kapı ortadadır. VI — Yarım sundurmali kümes, dört sundurmalı kümes. 'Bu şeki), en ziyade sofuk memleketlere elverişli bir kömestir. Bu yazımızdan son- ra kümeslerin diğer aksam kapı pence- kaynaşan sularda arasıra göz kamaş- tıran akisler yapıyor. Göztepenin bu sıcak memleket ağaç- larile gölgelenmiş bahçesi haziran güneşinin kızgınlığını eritiyor. Köş- kün önündeki bu geniş balkon alt set- lerden yükselen kalın ve sik yapraklı ağaçların arasında bir yuva gibi. Hasır koltuklara yapılan kızlar he- men bütün kadın meclislerinin ilk mevzuunu bulmuşlardı. Onlannen tabii ve samimi mevzuları aralarında olmıyan dostlarının dedikodusudur. Kurşuni gözlü, çekik kaşlı da) gibi bir kız, Nilüfer Cemal sinsi bir gülüşle: — Cevvale doktor olduktan sonra artık hasta olmaktan korkmayın, de- di, Yeni bir kahkaha fırtınası havayı sarstı. Artık aralarında olmıyan ar- kadaşları hakkında hepsi ayrı ayrı düşüncesini anlatmıya başladılar. Sarı saçlı, ayva çiçeği gibi toz pem- 'be renkli, ince bir kız, Canan Şefik dedi ki: — Onun bütün iddiası erkeklere karşıdır. Cevvale göreceksiniz iyi bir doktor olacaktır. Elvan Kemal başka bir haber verdi: —Aile dostlarımızdan biri Cevvale ile evlenmek istiyordu. İki tarafı da tanıdığımız için geçen gün kendisine bundan bahsedildi. Fakat Cevvale ev- lenmek fikrinde değil, Meyvacılık: Limon ağaçları nasıl | yetiştirilir? Limon ağaçları, portakal ağaçları gibi mcak iklimlerimizde yetiştirilir. İstanbul muhitinde ve sair mahallerde ise, kapalı yerlerde, serlerde yetiştirilebilir. İstanbulda iman ağaçları, limon el- de etmek, llmonundan istifade etmek maksadile yetiştirilmeyip süs olarak ©v- lerde, salonlarda, bahçelerde bulundu- ruhur. Güzel, şık tahta fıçılar veya büyük sak- lar içerisinde ekilmiş liman ağaçlarını yazın bahçelerimizde, kışın da salonları- muzın, evlerimizin antrelerine koyarsak buralarını mükemmel denecek kadar, gü- zel süslerler limanlar, beyaz, kenarları kırmızımtırak. gözel ve hoş reyihah çiçeklerini, mevsimde verirler, bu aylarda da Sik açarlar.. Limon. ağaçları porlakal, mandarin, turunelardan daha fazla soğuktan müte- essir olurlar. Bunun içindir Ki Timon eğaç- larını eylül, teşrinlervelden #orru her hal- de muhafazalı, havadar, ziyadar, sıcak yerlere aimak icap eder. İlkbahardan Sonra, - nisan, mayısta itibaren - bahçe- lere çıkarabilir. İşi bakılan Hmon ağaçlarının, İstanbul muhitinde de, meyvalarındanı istifade et- mek kabildir. Bununla beraber, limonla» rından ziyade nefis çiçekleri, meyvaları yapraklarının tatlı yeşil renkte olması hi #ebile salonl , baheelerimizi süs- lediğinden, limon ağaçlarına büyük bir mevki verilmektedir. Limon ağaçları portakal, mandariden daha evvel meyva verirler. Envsı çoktur. Memleketimizin Antalya, Mersin lmonla- rı pek makbuldür. Bundan başka Sicilya, Lizbon limonları süs için yetiştirilen -li- monlardır ki, resmimiz bu cins limonların meyva ve çiçeklerini göstermektedir. Saksılarda yetiştirilecek: Itmonların t09- Fağı: Hafi? KİM, kumsal ve gübreli bir toprak olması lâzımdır. Bu toprağa dikilmiş olan Ilmanların mayıstan itibaren, eylül, teşrinievvel ni- hayetine Kadar, ayda 4 - 5 defa bolca biz şekilde sulanması icap eder. Limon ağaçlarının teksiri: Aşı, daldır- ma ve çelikleri iledir. Tohumlarile teksir müşküldür, uzun zaman İster. En iyisi üç yapraklı yabani Tmonler aşı Se aşı- Uyarak ehlileştirmektir. Limonlara tatbik olunan aşı, göz veya kalem aşısıdır ki, tıpkı meyva ağaçların- da olduğu gibi yapılır. Göz aşıları Okbahar ve sonbahara doğru bu aylarda yapılabilir. | | Himon ağaçları dikildikten sonra ve agi- landıktan itibaren 2-3 sene kadar hiş bir amebyata tabi tutulmazlar; yalnız ku- Turmuş olan dalları, diplerinden kesilirler, Bilâhare şekli verdirmek maksadile mun- tazam bir şekilde budanırlar. limon saksıların toprağı katiyen her sene sık sık değiştirilmez; yalnız üzerle- rindeki topraklar kabartılır, havalandırı- lır, biraz da çürümüş gübre konursa kâ- tidir, Yaprakları sararmış. limanlara yüzde 2-3 nisbetinde karaboya ve suda hal- Jedilmiş bir şekilde szotlu, potaslı, fas- forlu kimyevi gübre vermek çok faydalı- dir. -Nitro foska - verilirse daha iyidir. mann releri ve diğer malzemeleri yazılacaktır. Kümeslere verilecek vüset: 100 tavuk için 30 metremurabbal hava lazımdır. Tavuk adedine göre bu hesap olunabilir. Şu hesaba göre: 100 tavuk için 8 metro | Bunu, Bu haber daha tama ve daha mühim- di. Hepsi birden sordular: — Onunla evlenmek istiyen kim? Genç kızın pembe yüzü biraz daha kızardı, Bu bahsi açtığına pişman ol- muş gibiydi. Fakat artık söylemek lâ- zımdı. — Kardeşim, dedi. Ağabeyim. Kardeşini tanıyorlardı. İki yıl evvel Amerikan kolejinden çıkan bu spor meraklısı genç şimdi Felemenk tütün şirketinde iyi bir işin başında çalışı- yordu. Leylâ Şakir hafif bir dudak büküşi- le: — Kardeşin hiç üzülmesin, dedi. İzmirde kız çok! Zaten Cevvale güzel bir kız olmakla beraber oldukça sinir- lidir. Biraz da kendini beğenir. Esmer, kıyırcık saçlı, gözlerinin içi bir çiçek bahçesi gibi renk renk, se- vimli bir kız, Feriha Esad sordu: — Peki Cevvale ne cevap verdi? — Evlenmek fikrinde olmadığını söyledi. Tıb fakültesine devam edecek- miş. Leylâ Şakirin sesi yükseldi: — Demek doğru. O doktor olmayı aklına koymuş. Zaten mektepte iken söyleyip duruyordu. Bu genç kızların lâkırdısına karış- madan biraz geride onları dinliyen Faruk nişanlısına sordu: — Âsude bu doktor olacak arkada- şını davet etmedin mi?. Bağlar ne vakit sulanmalı? Yakacık, B.. Sabit Kurak senelerde çok faydalıdır. Bu daha mükemmel teşekkül eder. Eğer top- Yağınız kill, ağır bir toprak değil ise #alma su vermekte bir mahzur yoktur. Sal- ma su vermek kabil geğilse, O taki suru fıçılara taşıyarak, her asma ki Rüne 1 - 2 kova veya bir buçuk gaz te- mekesi verebilirsiniz Su vermeyi çiçek 7a- manından ziyade mahsulün idrakinden bie müddet evvel, yanl takriben 2-3 hafta ev- vel vermenizi tavsiye ederiz. Sulamada İtinalı hareket etmek Jârım- dr; bilhassa bağlarda hastalık olduğu se- nelerde sulamaktan serfı nazar edilmesi lâzumdır. Kanaryalara dair Ankara, B. Refet: Mektubunuzu' aldık, kanaryalar hakkındaki» yazılarımıza ya- kında başlıyarak arzularınızı yerine getir- meğe çalışacağız, binaenaleyh bir müddet daha intizar etmenizi tavsiye ederiz. Dalya Edime, B. Güreş: 1 — Çiçeklere, dalya - yıldızlara çok meraklı olduğunuz anlaşılıyor. Bu meseleler hakkinda evvel- ©8 İntişar etmiş yazılarımız vardır. Biaa- sik ak tevali etmesine yıldırlar, dalya bakkında müfas- zmağa başlıyacafız, bu yazılarımız pek yakında intişar ede- cektir. Buna intizar etmenizi ve bu yamı- larımız akip etmenizi tavsiye ederiz. 2 — Kendi kendine çıkan iki senelik in- cir ağacını sonbaharda veya ilkbaharda genişçe bir çukur açılarak bütün köklerile beraber çıkatmız, bunu, bahçenizde mü- nasip göreceğiniz yere dikersini?. İncir fidanını dikeceğiniz çukurun 45 - 50 santimetre kutrunda 60 - 60 santim de- rinliğinde olması ve çukurun üstünden Şaka tapraği ayrı bir tarafa, hemn dibin. den 'çıkân toprağı da diğer bir tarafa koyunuz, Üstünden cıkan toprağı yanış gübre ve ihce Kumla, Ksmen, karıştırınız, bunu dikeceğiniz fidanın köklerine koyar. sınız, En alttan çıkan toprağı da fidanın üstüne koyarsınız. Pidanın etrafına da bir su yalağı yapınız. Fidan tutuncaya kadar iki günde bir, bolca sularsiniz. Tut- tuktan sonrasuyu kesebilirsiniz. Bu gibi dipten süren fidanlar ekseri- yetie yabani olurlar. Bunu gelecek sene sonbahara doğru, kalem veya göz aşıile aşılarsınız. Mevsiminde vereceğimiz izahattan ayri- ca istifade edersiniz. > yıldızların iyi çiçek açmaması İzmir, B, Ongan: Dalyalarınızın, mü- kemmel çiçek açmaması; yumrularının, kışın, iyi bir şekilde muhafaza edilmeme- sinden ve bunları yerlerine diktikten son- ra, muntazam sulanmamasından, topra- gn matlup bir şekilde me den ileri geldiğini zannediyoruz. Yıldız, dalyaların yetiştirilmesi hak- kında, mufassal yazılarımız intişar ede- cektir. Buna, sizin de Intizar etmenizi tar- siye ederiz. AKŞAM'ın Ziraat mütehassısı karilerimizin suallerine cevap verecek (AKŞAM) ın ziraat mülehassısı her nevi ziraat bahislerine dair sorulacak suallere cevap verme- ge hazırdır. Gönderilecek mek- tupların üzerine (Ziraat muhar- Tiri için) kelimelerinin ilâvesi lâ- zımdar. Bütün başlar ona çevrildi. Bu alâka karşısında nişanhsıda kendini tutamadı: — Sen de merak ettin galiba. Gele- cek, gelecek merak etme, Bir yere uğ- rıyacakmış. Farkında değil misin. Hep Cevvaleden bahsediyoruz. Nilüfer Cemal ilâve etti: — Doktor Cevvaleden! Onlar taze bir kahkaha koparmış- Yardı ki bahçe kapısının açıldığını ha- ber veren zilin sesi onlara kadar gel- di. Hepsi birden sustular: — Muhakkak Cevvale geldi. Ve dallar, yapraklar arasında onu görebilmek için bütün başlar kalktı. Gelecek arkadaşlarını biran evvel Tiz, biribirine yakın genç kız sesleri ayni kelimeyi tekrar ettiler; — Cevvale! Nilüfer Cemal haykırdı: — Ben de gördüm. İşte yokuşu çe aym , ı I i