AKŞAM Sahife Y. “Ittihad ve Terakki,, nin son devirlerinde | Suikasdlar ve entrikalar ' Oi Trakyada bir dolaşma Fenni arıcılık Trakyada süratle yayılıyor Fenni arı kovanı köylü için emniyetli bir kumbara haline gelmiştir Bir köylü, yeni ve eski kovanlar ve ortadan kalkmakta olan kara kovanlar Trakyada dolaşırken eğer uğradı bir vilâyet veya kazada, hattâ Yi otuz haneli ufak bir köyde hiç dört beş tane arı kovanı gör- bu köyün bir Trakya köyü şüphe edebilirsiniz. arıcılık o kadar yayıl- soklumıya ve tanıtılmıya çalışı fenni arıcılık yalnız yurdun bu “ Parçası için değil, bütün mem- R için faydası henüz anlaşılan © bir mevzu olmuş, kovan, ekme- topraktan çıkaran köylünün tar- kind başka, mevsim sonunda bu © muhakkak bir mikdar para Une emniyetli bir kumbara ha- Ee miştir. Trakyada fenni arı- büyük bir süratle yayılmaktadır. €vvelâ, Nuh zamanından kal- ra küfeden yapılmış gayri sıhhi ka- ““vanlarla para getiren arıcılık Biri amıyacağını halka anlatmakla hü, MİŞ ve köylüye fenni kovan Müneleri gösterilerek, hattâ para» Mülge erek faydası gözü önüne ko- Buştur, lg, tan sonra, bir mevsimde en beş kilo bal alınabilen ve ya- Sa çok iptidal olduğu için bal “ârken muhakkak arılarıda öl- kara zaruri olan kara kovan- Mu karşı şiddetli bir mücadele açıl- » bunların yerine iyi mevsimlerde y #sinde Azami 80 - 90, mevsim bay Eitmese bile asgari 40-50 kilo dünya Planabilen fenni ve sıhhi Da. bi İâd kovanları ikame edilmiş ve  da edilmektedir. ara koğanlar ortadan Ş kalkıyor akın zamanlara kadar baştan ba- kara kovanlarla dolu olan Trak- bad bugün en az altı bin Dadan- Yöre anı yerleşmiştir. Kara ko- lar. Yavaş yavaş ortadan kaybolu- Trakya halkını fenni arıcılığa alış- mak, onları teşvik 'um müfettişlik bü Mu“ mektedir, Köylüy Mey, en evvelâ umum e 0 ipi ikişer, çer kovana sahip a'dır, etmek ik bir faal Yeni kovanlar 11 liraya mal ok len fenni kovan tiplerini gösteren bu nümüne kovanları köylü bizzat imal etmeğe başlamış, tiplerini ve dahil teşkilâtlarını bozmadan kendisine dört liraya mal etmeğe muvaffak ol muştur. Kovanlar iki katlıdır, alt kat arıların kendi kışlık mâişetlerini teşkil eden balı ihtiva etmektedir, Bu- rası bal ile dolduktan #onra arılar ikinci katı doldurmağa başlamakta, dırlar ki bu da arıcının hakkıdır, Arıların hediyesi Trakyada dolaşırken mütevazı evi- nin duvarı hizasına beş yeni kovanı yerleştirmiş bir çifçi ile görüştüm. Kendisi, karısı ve çocukları tarla iş- lerile meşgul oluyor, pek az himmet istiyen kovanlara ise evde kalan (h- tiyar anası bakıyormuş. Köylü, ko- nuşurken, geçen Sene kovanların beherinden ellişer kilo bal aldığım ve bunlari kilosu 30 kuruştan satarak eline 75 lira geçtiğini söyledi, Köylü: — Bu para bize arıların hediyesi- dir, dedi ve iki kovan daha yapaca- gını ilâve etti. Trakyada ikiden on kadar kovan edinen köylülerin sayısı pek çoktur. Büyük merkezlerde &ri mütehassış- larının idaresi altında on kovandan elli kovana kadar toplu İstasyonlar yardır, Beş arı mütehassısı seyyar olarak mütemadiyen Trakyanın köy ve ka- zalarında dolaşmakta, bal mevsimi. ne göre arıların faaliyetini, yakın. dan takip etmektedirler. Bunlar ay- rea köylüleri fenni arıcıık etrafın- da tenvir ederek müşküllerini halle- diyorlar. 'Trakya arıcılığı Zriaat Ve- kâletinden de mühim yardımlar gör- mektedir, Ballara müşteri Trakyada yalnız arıcılık, fenni bal istihsal oOetmek usulleri oOtemin edilmekle kalmıyor, ayrıca devlet teş- kilâtı elde edilen balları müşteri nak, hattâ dünya piyasalarına ta- k için büyük bir gayrelle ça- aktadır tisad Vekâletinin Türkofiş teş- kilâtı ve İzmir Entemasyonal fuarı Trakyanın yeni kovanlarla elde etti- milyon kilo tahmin ediliyor miştir. Heyetin tahminlerine göre, Rus Bu seneki rekolte 29 'Traheou Akşam) — Fındık mınta- kasını gesi. he; redkikatını bitir- hududunda Göreleye kadar 937 senesi fındık mahsulü 29 milyon kilo olacak- tır. Fındıklarda hastalık yoktur. Fın- dık fidanı dikimi artmaktadır. Sahii- ierde fındık mahsulü erken toplana- caktır, Almanya ile olan ticaret müza- kereleri fındık tacirleri tarafından bü- yük bir alâka ile takib ediliyor, Ödemişte bir çocuk araba altında kalarak öldü İzmir (Akşam) — Ödemişin Yazı mahallesinde feci bir kaza olmuştur. Ahmed oğlu Zaim çavuş, idaresindeki arabayı, sokakta oynıyan Arif oğlu 6 yaşındaki Aliye çarptırmış ve zavallı çocuğun, tekerlekler altında kalmak suretile ölümüne sebebiyet vermiştir. Zaim çavuş tutularak adliyeye vedil- miştir, Trabzon tütün mahsulü Trabzon (Akşam) — Belediye tü- tün mağazalarının sabahları saat ye- dide açılmasını, akşamları 18,5 ta ka- panmalarını emretmiştir. Polathanede şiddetli sıcaklardan ve kuraklıktan tü- tün mahsulü müteessir olmuştur. MA ği, ve nefaseti gittikçe artan süzme ballarıni ve balmumlarını dünya pi yasalarına arzetmek işini muvaffaki- yetle başarmıştır. Daha mevsim 80- na ermeden her taraftan © kadar fazla talep olmuştur ki bunlar kar- glanamamaktan korkuluyor. Bal pi- da iyidir. Geçen sene süzme balın kilosunun yetmiş kuruştan satıl ması aricıları pek memnun etmiştir. Bu şene İngilterede teşrinlevvel ayında açılacak beynelmilel arıcılık ai Arıcı bir göçmen Bilhassa balcılıkta komşu Bulgâ- ristan son senelerde Trakyayı ken- disine tehlikeli bir rakip eddettiği için Türkiyeye balmumu satmayı ya” sak etmiştir. Çünkü balmumundan suni petek imalinde istifade edilmek- tedir. Fakat Trakyada bir taraftan da balmumu imal edildiği için ihti- yaç kalmamıştır. Trakya arıcılığı çok parlak bir is- tikbale doğru İlerliyor. Önümüzdeki üç sene zarfında Trakyaya yeniden on beş bin fenni kovan yerleştirilme- si göz önünde tutulmaktadır. Trakyanın yeni kovanlarının beyaz boyalı çinko örtülü, muntazam çatılı sevimli oşekillerile arılar için de dahilinde rahatça çalışılabilen ferah bir ev, hattâ her türlü konforu havi küçük bir apartıman oldı göz önü- | ne getirilirse fenni arıc'lıktan sanlar kadar & olduğunu kesi Size yarın Sırpsındığı köy cııktan zengin olmuş, İsv yapan bir köylünün ihtisaslarını | nakleğdeceğim, — Şevket Hıfzı Rado in- EAA Tefrika No, 147 Yazan: Mustafa Ragıb Es-allı ee Tevfik paşanın riyaseti altında teşekkül edecek bir kabine, "İttihad ve Terakki, için tehlikeli görünüyordu Hükümet tarafından tertib ed nutukta padişah, kardeşinin vefatı Üzerine tahta çıkar çıkmaz Meclisi mebsanın ilimadını b bulunan hükümeti ipka ettiğini ve o zaman 18- dar ettiği hattı hümayunda te yaptığı tavsiyelere işaret ettikten sonra Balkan cephesinin yarılmasile Bulgaristanın münferid sulha teşeb- büs ettiğini, maamafih bu cephenin takviyesi için icab eden askeri tedbir- lerin alınmasile beraber sulh için de Amerika reisicumhuruna müracaat edildiğini hikâye ve ordunun «kahramanca başladığı vazifesini $e- refle hitama erdireceğine emniyetim berkemaldir. diyerek dahili teşettüt ve ihtilâfa meydan verilmemesini te- menni ederek Meclisi açtığını bilidiri- yordu. Nutuk okunduktan sonra padişah, riyaset kürsüsüne gelerek yemin et- miş ve: — Ey Huzzâri kiram! Bu ayni keli- matı kasemi tekrar buyurmanızı taleb ediyorum. Diyerek âyan ve mebusan âzasına da yemin ettirmişti. Padişah, bu merasimden sonra Mec- Misin ti hat salonuna çekildi ve der- hal Talât paşayı celbederek ogün Amerik& rTeisicumhurunun sulh hak- kında gelen cevabına dair izahat istedi. M. Vilsonun cevabı pek müsaid de- gildi.. Çünkü Amerika reisicumhuru; Almanlar, Amerikanın müttefikleri arazisinde bulundukça kendi mütte- fiklerine mütareke teklif edemiyece- ğini, evvelâ Almanların işgal ettikleri bu araziyi tahliye etmeleri lüzumunu ileri sürdü. Padişah ta, sadrazam da anlamışlardı ki Almanlar bu teklifi kendileri hakkında çok tehlikeli gör- dükleri için yanaşmıyacaklardı. Bina- enaleyh evvelâ mütareke, sonra da sulh yapmak için yine devletin münferid teşebbüsler yapması zaruri idi, Ya harbe devam edilirse. Bundan başka Talât paşa, sulh için şimdiye kadar yapılan tekliflerin hep bu suretle reddedilmesinden çok endi- idi. İhtimalki ister istemez harbe devam etmek zarureti hasıl olacaktı. Belki de vaziyet Enver paşanın öte- denberi müdafaa ettiği «sonunâ ka- dar mukuvemet> fikrinin haklı oldu- ğunu isbat ediyordu. Amerika reisi- cumhurunun bu cevabı - açık kapı bırakmakla beraber - yapılan teklifi reğdediyordu, Şu halde harbe devam etmek zarureti varsa Tevfik paşa gibi harp siyasetine hiç te elverişli olmı- yan bir zatın riyasetinde teşekkül edecek bir hükümet, bu işi başaracak evsafta olamazdı, Harbi yapan ve icaplarına göre idame ettirmeğe mu- vatfak olan şahsiyetler, hep «İttihad ve Terakki» camiasına dahil oldukla- rından, Cemiyete muarız olan bir hü- kümetin bu şahsiyetlerden mahrüm olacağına göre, Tevfik paşâ hüküme- tinin bu mukavemeti nasıl temin ede- ceği yalnız Talât paşayı değil, bütün memleket münevverlerini düşündürü- yordu. «İttihad ve Terakki» yi kurtarmak istiyorlardı Bundan başka 'Talât paşa ile bütün dİttihad ve Terakki» muhaliflerinin diğer bir endişesi daha vardı: Talât paşa kabinesinin istifasmdan sonra «İttihad ve Terakki» yaşıyacak mı idi? Bizzat Talât paşa da dahil olduğu halde, büyük bir İttihadcı ekseriyet,Ce- miyetin o zamana kadar devam ettiği Şekilde ve siyasi hüviyette «İttihad ve Terakki» yi idame ettirmek kabil de- ğildi. Buna mutlaka yeni bir vaziyet ve istikamet vermek şarttı. Fakat yi- ne muhakkak olan bir şey varsa lekette muhaliflere meydanı boş rakmamak, ileride inkişaf edece seler karşısında faal va zemdi. (Me şa ile yakın i umumi) ve Talât pa- âdaşları şu kansatte bulunu; ardı ki bu kuvvetin hemen teşkili lâzımdı, Bunun için e sip zaman şimdi hülül etmi «İttihad ve Terakki» klüplerinden ay- rlmuyarak kendilerini Cemiyetin en sadık birer uzvu olârak gösteren- emiyetten ayrılmışlardı! gün geçtikçe bir kat da- ha artıyordu. Vaziyete biraz daha lâ- kayıd kalınırsa artık bu inhilâ) büsbü- tün büyüyecek ve bir daha bunları toplamak kahil olmıyacaktı. Bu dü- şüneedir ki Talât paşa kabi: tihlâf edecek hükümetin hüviy ehemmiyet verdirmeği icab ettiriyor- du. Tevfik paşanın riyaseti altında te- şekkül edecek olan bir kabineniri «it tihad ve Terakki» nin kendisini top- lamasına imkân bırakmıyacağındun korkuluyordu. Çünkü evvelâ Tevfik paşa, Cemiyetin garazkâr ve düşman bir muhalifk olmamakla beraber, her halde dostu ve hayırlahı da değildi. Bundan başka Tevfik p: kabinesine girecek olan. şahsiyetler henüz meç huldü. Padişahın arzusu ve emeli dgh linde hareket edeceği muhakkak olan bu ihtiyar vezirin kabinesine müfrit Ittihadcı düşmanlarını alması ihti- meli çoktu, Niçin Tevfik paşa kabinesini istemiyorlardı Bahusus Ahmed Riza beyin bu âra- da gizli faaliyetleri de vardı. Şu halde 'Tevfik paşa iktidar mevkiine gelirse, dahili siyasette ilk iş olarak, hemen«İt- tihad ve Terakkiz ye en şiddetli darbe- leri indirmekle kendini göstermeğe ça- lışacaktı. Hükümetin böyle bir hare- keti karşısında Talât paşa ile arkadaş- larının «İttihad ve Terakkiz yi kurtar- mak için yapacakları teşebbüs akim kalırdı İşte gerek vaziyetin harbe devamı icab ettirecek şekilde inkişaf etmesi ihtimali; gerek «İttihad ve Terakki; nin mevcudiyetini koruyabilmek hu- susundaki zaruret, Tevfik paşanın ri- yasetinde bir hükümetin iktidar mev- kilne gelmesine müsald değildi. Talât paşa ile arkadaşları, bilhassa şimdi bu gaye etrafında çalışmağa o başlamış- lardı. Sinsi ve kurnaz «İtlihad ve Terakki» lideri, doğrudan doğruya Tevfik paşa- ya müracaai ederek bir kabine teşkil etmesine mani olacak hiçbir söz söyle- miş değildi. Fakat Tevfik paşa günler- ce uğraştığı halde müracaat ettiği 7e- vatlan çoğu, yeni kabineye girmek aâr- zusunda bulunmuyorlardı. Ne olmuş- tu? Bu zevat, neden müstakbel sadra- zamın bu tekliflerini reddediyorlardı? Gerçi memleket bukadar harab olduk« tan sonra ve devletin istikbali tehli keli bir vaziyete girdiği bir sırada Tey- fik paşanın istişare ettiği zevattan hiçs ti yük- lenmek istemiyorlardı. Tevfik pasa, kehdisile teşriki mesal ödöbilecek pek az zevat bulabilmişti, Fakat nihayet bu zevat ta ya ötedenberi «İttihad ve Terakki kabinelerinde bulunmu hut ta Cemiyetin siyasetine olanlardı. Tevfik paşa, sırf İttihadcı hüviye- tinde bulunan bir hükümete riyaset edemezdi. Bununla beraber, Tevfik paşa, her yaptığı teşebbüste muvaf- fakıyetsizliğe uğradıkça derhal padi- şaha müracaat ederek kabine teşki- line imkân bulamadığını anlattığı hal de hünkâr, bu eski vezirin bi- raz daha çalışmasını ve behe- mehal bir hükümet teşkiline mu- vaffak olmasını istiyordu. Mehmed Vahideddin, TAÂât paşaile arka. daşlarının emellerine muvafık bir hükümetin iktidar mevkiine gel- mesine imkân bırakmamak için Tev- fik paşa Üzerinde müessir oluyordu. Esasen (efkârı umumiye) ve İstan- bul gazeteleri de - her le - Tevfik paşanın Tiy n umumiyet- aştığı halde bir liste y ha aryedemiyordu. (Arkası var),