Temmz 1937 SİYASİ İCMAL Belçika başvekilinin teşebbüsleri B. Van Zeclan bü- “ ntıya düşüren ve si- eki gerginliği arttıran ter arasındaki yüksek kontenjan, Yasi vaziyeti, devletler .. gümrük e engelleri kaldırmak leşebbüsafta bulurimak İM gilmişti. Başvekil, #kadaki temaslarından, avdette yeriraya uğrayıp İngiliz devlet adam-| Ive bilhassa Hariciye nazırı mister yaptığı görüşmelerilen çok olarak Brüksele dönmüştür. | ine başvekilinin Avrupanın ka- Br ss devletlerin başında bulu- dönüm; temasa memur ettiği mate ir etini de ayni zamanda dönmüş- elçika devlet adamları iktisadi b lerin kaldırılması için her taraj- #mumi bir arzu ve temayül bulün- * görmüşlerdir. Bilhassa Ameri- ir velsi, artik bu memleke- Amerika kıtalarındaki iş- “gul olmayıp ayni zamanda sulhü ve iktisadi vaziyeti | kadar olduğunu ve devlet adamlarile beraberce k istediğini t İşin Amerikaya Mem Çalışma ri d İş Bankasının kumbara sahipleri» | M8 her sene muhteli? aylardaki keşi- delerle tevzi ettiği yirmi bin liradan İ temmuz keşidesine ald iki bin lira- İik ikramiyeyi Bayan Samahat Fahri- Yenin kazandığı yazılmıştı. Talili kızın bankadaki adresi (Fın- dıklıda Selim Hatun mahallesinde Cam sokak, 25 No.) olarak yazılı idi. Bankaca bu adreste aranan Semahat | Fahriye bulunamamış ve nereye git- | Para anlaşması | Çingeneler kralı! Japonya bazı şartlarla Üçler itilâfına girecek “Tokyo 8 (A.A) — Hariciye neza- Peti erkânından biri Havas ajansı mu- | İrine şu beyanatta bulunmuştur: sTaponya, Fransız - İngiliz - Ameri- kan üçler para anlaşmasına girmeye | “sas itibarile hazırdır. Fakat şimdiye kadar Japonyaya böyle bir teklif ya- Pilmış değildir. Japonyanın esas si- Yâğeti serbest mübadeleye avdet ve gümrük tarifelerinin indirilmesidir. Buna bir para istikrarından başlıya- Tak erişmeyi çok arzu ediyoruz. An- Sak messle çok naziktir. Japonyanın Üçler para anlaşmasına iştiraki bize Yapılacak şartlara bağlıdır.» Diğer taraftan iyi malümet alan #konomik mahafilde, ticaret bilânço- Sundaki açığın ve sık sık memleketten Vükubulan altın ihracatının yakın bir âtide yen'in kıymetten düşürülmesini İCab ettirecek mah iyetle olmadığı be- Yan edilmektedir. Fransada mali kararnameler bugün neşredilecek te sis 8 (A.A.) — Kabine bu sabah munhasıran akşam yâ mada katiyetle ölan mali kararname- ede tir ği rmamelerin metni cuma günü di gazete ile neşredilecektir, malüm engelleri kaldrmağa gayret et- ir. ülün dünya para işlerini gerek iktisadi kalicınmayı hat yarışının t almak husu- düzelie temin ede önüne « sunda Amerikanın Avrupa devletlerle | iş birliği yapmağa hazır bulunduğuna Bölçika başvekili kanaat hasıl etmiş- ir. Binaenaleyh Avrupanın siyasi ve iktisadi işleri son derecede karıştığı bir sırada Amerikanın müessir yardım ve müdahalede bulunacağı ümtdleri kuvvet bulmuş gibidir. Fakat Van Zeelandın Londradan ayrilrken, buradaki Amerika sefiri Bingham'ın söyler bir nutuk Belçi- iyi tesirleri hayli bozmuştur. Ameri- kan sefiri, İngiltere ile Amerikanın Jevkalâde silâklanmakta olmalarını, Avrupadaki jaşist devletlerin akü ve mantıktan uzaklaştıkları bir zananda tam yerinde olduğunu söylemek sure- tile bu depletlerin efkârı umumiyesini galeyona getirmiştir. Bu nutkun fen& tesirleri devam ettiği müddetçe Belçi- ka başvekili muvaffakıyetle mesaisine devam edemiyecektir. Feyzullah Kazan tiği de tesbit edilememişti. Nihayet ev- velki gün gazetede ikramiye kazandı- ğmı okuyan Bayan Semahat Banaka- ya gelerek ikramiyesini almıştır. Bayan Semahatin Bankadaki kum- bara hesabında otuz liraya yakın pa- rası vardı. 'Talili kız Iki bin lira ikrami- yenin bin lirasını vadeli bir hesaba, beş yüz lirasını da kumbara hesabına yatırmış, geri kalân beş yüz lirayı al- mışlır/Talili kızın ikramiyesini alırken çekilen bir resmini dercediyoruz. 22 yaşında bir zengin kral seçildi! Varşova 7 (Akşam) — Polonyada evvelki gün, 50,000 den fazla çinge- nenin iştirakile çingene krtlının se çimi yapılmıştır. 30,000 kişinin reyile en zengin çin- gene kabilesinden 22 yaşında Yanoş ler kralı olmuştur, Yeni 21 pare top atılarak imden sonra Şehir haricinde çin- geneler tarafından büyük bir geçld resimi yapılmıştır. Eski kraliçe kralın tevkifini istedi Varşova 8 (A.A) — Çingene kralı Marhlas Kwlek'in karısı ve eski çin- yene kraliçesi Juliana, geçen pazar günü «bütün dünyanın çingene kralı» İ dlân edilen Janusz Kwiek'in tevkifini polisten istemiştir. Yeni kralın, eski kreliçeyi tehdid ettiği söylenmektedir. Eski kr il polisler tarafından hima- ye edilmesini istemektedir. Pariste kapanan kahveler tekrar açıldı Paris 8 (A.A) Yapılan müzake- er neticesinde geçende kapanan yeniden açılmıştır, Bu hu- namenin Nezaretçe tef- kahveler açık kalacaktır. ölümle | Haliçteki kaza tahkikatı Cesedler morga kaldırıldı, otopsi yapılacak Haliçte üç genç Musevi kızı ve bir erkeğin ölümile neticelenen feci hadi- se hakkındaki tahkikat devam etmek- tedir, Yapilan tahkik Bahri motörü: lına tam çarpacağı sırada Hüsamed- dinle kızlardan ikisinin denize âtla- dıkları ve bu sırada kendilerinin kafa kısımlarından motörün o sadmesine uğradıkları arlaşıldığı cihetle, tahki- kata el koyan müddelumuminin gös- terdiği lüzum Üzerine evvelki gece ya- rısı dört cesed de bir polis ve bir jan- darma muhafazasında morg otomobi- Tile Tıbbı adiiye nakledilmiştir Yapılacak otopsi ile, ölümün doğru- dan doğruya boğularak mı, yoksa mo- törün kafa kısımlarına çarpmasından dolayı mı vuku bulduğu tayin edile cektir, KızlarIa beraber boğulan Hü sameddin, gayet iyi yüzme bildiği için, sahilden gelenlerin de yardımile, di- ğer kızları kurtardıktan sonra boğu- lan kızlardan ikisine de ayaklarından yavaşça tutup beraber s5 çekece- Bini söylemiş, kızlar Hüsameddinin ayaklarından hafifçe tutacakları yer- de, can hevlile vücuduna adamakıllı sarıldıkları için kend Hüsameddini de sü beraber çamura saplanmışlardır. Cesedlerde otopsi ameliyesi bittik- ten sonra defnedilmek üzere aileleri- ne teslim edilecektir, Buğday piyasası İmtiyazlı şirketler buğday satın alıyorlar Buğday piyasasında on beş günden- beri fiatlerde mühim değişiklik görül- memiştir, Vasati olarak yumuşak buğ- daylar 6 kuruşla 6,30 ve sertler de 5 -5,20 kuruş arasında miuamele görü- yorlar, Müvaredat çok mütehavvildir, Ba- zi gün 50 ton, bazan dâ 300 ton mal gelmektedir. Son günlerde imtiyaz şirketler mühim birer buğday alıcısı olmuşlardır. Bunlar harice göndere- cekleri döviz yerine buğday mübayaa etmektedirler. Şimdiye kadar 5000 t0- na yakın buğday almışlardır. Şu gün- lerde 5000 ton kadar daha alacakları piyasada şayi olmuştur, Fakat bu mü- baysatın piyasaya tesiri olmamıştır ve olmıyacaktır. Çünkü alış külliyetli olduğu için şirketler doğrudan doğ- ruya Ziraat bankasının stoklarına baş vurmakladırlar. Piatler Avrupa fiatlerile mütenasip- tir. Liverpul 6,56, Şikago 5,76 ve Vini- pek te 6,32 olmak üzere Türkiyeden harice ihracat yapılmasına müsalddir. Yeni senemahsulünün bol ve ayni ! zamanda kâlite itibarile çok mükem- | mel olduğu haberleri piyasada mü- him tesirler yapmamıştır. Çünkü eski mahsuiden fazla stok yoktur. Diğer ta- raftan, piyasanın bugünkü fiatleri gözden geçirilirken yumuşak buğday- larla seriler arasında 1 kuruşa yakın bir fark olduğu görülüyor. Bunun sebebi, sert buğday üzerine hariçten vaki olan taleplerin azalması ve sert buğday alıcısı Almanyaya mal gönderilmemesidir. Bununla beraber ihtiyaç nisbetinde Avrupadan sert buğday talepleri yeniden başlayınca #iatler tekrar yumuşaklarla ayni se- viyede olacaktır. Mıhalıççıkta dolu ekinlere zarar verdi Mihalıççık 6 (Aksam) — Bu hafta içinde burada dolu ile karışık yağan şiddetli yağmurlar yüzünden birçok tarlaları seller basmış, dolu mezruata zarar vermiş, başakları kırmıştır Yağmurlar mahallidir, yakın köyle- re bir damla yağmur bile düşmemiştir, Çekoslovak sefiri Çekoslovak- | yaya gitti Bir kaç gündenberi mezünen Be- bekte bulunan Çekoslovakyanın Tür- e sefiri B. Halla, dün Çekoslovak- wmüştür, ç ya sefareti, maslahaigü- zar B. Hub tarafından idare edilmek- tedir. | Haçlılar Kudüs- den kovulduktan sonra, döküntü- leri olan Saint - Jean ve Hospitali- ers şövalyeleri Ak- denizin iki mü- him adasında uzun müddet o tutuna- bildiler: Rodosig ve Kıbrısta... Bu iki adada oturan şövalyeler- den Rodosta otu- ranlar haçlıların askeri, (Kıbrısta oluranlar da tica- ri mirasına tevaris etmiş gibiydiler. Bunlar iki adaya yerleştikten son ra, kuvvetlerini arttırarak, civar | adaları aldıkları gibi İzmire kadar da e uzattılar. Anadolu kıyıların- da harikulâde ka leler bina ettiler, Rodos şövalyeleri bu kalelere yerleş tikten sonra, ta- mam iki asır, Türk- | lerle oçarpıştılar. Göğüsleri ak haç- hı kara esvaplar gi- yen bu adamlar, gemilerini Şark de- nizlerinde büyük bir faaliyetle çalış- tırdılar. Ayni zamanda Rodosta ve Kıbrısta da, haçlıların Suriyede tatbik ettikle- İ ri garp sanatini ileri götürdüler, On ikinci asırda başlıyan bu gotik sanat, ayni mahiyeti muhafaza ederek, yıl- | larca devam etti. Kıbrıs, âdeta dere- beylik Avrupasının Şark seması altı- na nakledilmiş bir parçası idi. Bu sa- nat hareketi on üçüncü ve on dör- düncü asırda sürekli bir surette de- vam etti, Meselâ Kıbrısta, adanın şi- mal kıyısında yapılan t - Mlarton şatosu ile Lefkoşede on üçüncü asırda yapılan Ayasofya kilisesi ve Magosada on dördüncü asırda yapılan Sen-Niko- | la kilisesi bu sanat devrinin yadigâr. lardır. Fakat bu sanat Şarktan çok mülhem olmuştur, Tezyini kısımların çoğu, hayvan ve çiçek oymaları gibi, hep Şarktan alınmadır, Şu halde Kıb- rıs eserleri lâtin' sanalinin tarihinde en üçüncü ve on dördüncü asrı temsil eder. Rodosa gelince, oradaki eserler hep on beşinci asırdan kalmadır, Fa- kat muhasaralara ve zelzelelere rağ- men Rodos gene şövalyeler zamanın- daki simasını muhafaza etmektedir. Ehli salib ordularının Türklere kar- şı âdeta bir dümdar vazifesini gören bu iki adanın haçlı şövalyeleri netice- de gene Türklere karşı Akdenizde tu- tunamadılar, Türklerin şimale doğru atılışlarını durduran Bizans surları 1453 de yıkıl- dıktan sonra Kıbrısın'da, Rodosun da âkıbetleri ne olacağı belli idi: Magosa, eski sahiplerini değiştirmişti. Bütün deniz ticaretini ellerine almak istiyen Cenevizliler, adayı ne yapip yapıp ele geçirdiler, Fakat müdafaasını temin edemediler. Ada, vaktile Suriye ve Mı- sırla doğrudan doğruya ticarete mâ- nidi ve beynelmilel bir entrpo vazife- Sini görüyordu. Zaten servet ve umra- nı da bu yüzdendi. Cinevizlilerin eline geçince nüfusu azaldı. Zarif evleri bomboş kaldı. Yalnız eskiden kalma surlarının askeri kıymeti göze çarpı- yordu. 1489 da son Kıbrıs kralının dul karısı adayı Venedik cumhuriyetine bıraktığı zaman, Venedikliler bu vazi- yeti idrak eylediler. Margosanın sur- larını tamir ettiler, hattâ bir.kat da- ha sağlamlaştırdılar. Fakat Türklerin hücumuna karşı bu surların da para etmiyeceği şüphesizdi İlk hücum, 1480 de, Fatih zamanın» da yapıldı. Türk serhadleri üzerinde Sen - Jan şövalyelerinin oturması hem bir tehlike, hem de ayıp bir şeydi. | Türkler şehri karadan ve denizden üç | ay kuşattılar. 'Türk topçusu tamam üç ay Sen-Nikola kilisesini topa tuttu. Siperlerde gedikler açtı. Fakat mü- vaffak olamadı 1522 de yeni bir hücum baş- ladı. Kanuni Süleyman 150,000 kişilik Türkler ve haçlı eserleri Kıbrısta Sinan paşa camli ve Yirmi Sekiz Çelebi Mehmeğ elendinin mezarı bir ordu ile Rodos surları önüne biz- zat geldi. Şehirde 600 şövalye ile üc“ | xetli askerlerden 4500 kişi ve bir da şövalyelere muti rum sekene vardı. Şehir dört noktadan topa tutuldu. Lâ- Zımlar atıldı. Surlarda geniş gedikler açıldı. 224 eylülde büyük bir hücum yapıldı, Muvaffakıyet imkânsızdı. Lâ- kin 10 teşrinlevvel hücumu Türklerin yüzünü güldürdü. Aragon tabyası Türklerin eline geçti. Artık Rodos, şö- valyelerin elinden çıkmış demekti. Şehrin müdafileri uğradıkları teletağ yüzünden, hayli azalmıştı. Böyle ol- makla beraber gene müdafa: geri durmadılar, Türklerin 29 teşrinisani hücumuna karşı bütün halk ayaklandı Adadaki Rum piskoposunun çok tesiri oldu. SenJan kilisesinin çanı avaz avaz ça“ lınmıya başladı, şehre girmek gene mümkün olamadı. Nihayet 22 kânunu- evvelde Rodos Türklere teslim oldu. 1523 yılının ilk günü haçlı ordusunun bir kısmına son sığınma yeri teşkil eden adalardan Rodos Türklerin eling geçti Magosa da Türklere karşı az da“ yanmadı değil Fakat sonunda gene teslim oldu. Venedikte, Sen-Jan ve Pol kilisesinde taştan bir kap vardır. Kıb- rıs müdafii Bragadinonun bakayası onun içindedir. Lâkin bu bakaya, onun kemiklerinin bakayası değildir; derisinin arta Kalan kısmıdır 1571 de Kıbrısı Türklere karşı bir yila yakın müdafaa eden, adamın derisinden ka“ lan parçalar Kıbrısın varildatı evvelâ (veziri #zama hâs olarak tahsis edildi. Fakat kısmı azamı da valide sultanla- Ta paşmaklık olarak verildi, Anadolu- dan pek çok nüfus Kıbrısa nakledildi, Hattâ mimar Sinanın Ürgüp ve Nev- şehirde oturan akrabası da nakledile- cekti. Fakat «sermimaranı âlem» İş divana müracaali üzerine affedildiler, Haltâ Konyadan da pek çok nüfus gönderilecekti. Lâkin onlar binlerce kantar küherçile vaadederek, o zama nın tabirile Kıbrısa sürgün edilmek- ten kurtuldular Kıbrısa gönderilen halkın ecem'i tekâlif ve gayri hukuk ve rüsum- dan» ne suretle muaf olduklarına da- ir Kıbnsa divanı hümayundan hü- kümler yazıldı, Hattâ asırlarca sonra, Yirmi Sekiz Çelebi Mehmed efendi bile hayatının son günlerini Kıbrısta geçirdi. Ve nâşi lâlin sanatinin Şarkia kalan eserle- rinden camie tahvil edilen kilisenin İ gotik kemerleri altına gömüldü. Meza» rının taşı üzerinde şu yazılar okunurş Bin yüz kırk dört muharreminin On dördüncü günü vefat eden Yirmi Sekiz Çelebi demekle maruf Sabıka ruznamçei evvel Mehmed. &tendi merhumun kabridir Eljatiha Sene 1144 Ahmed Refik