Sahife 4 AKŞAM 26 Haziran 1937 Tifo vakaları çoğaldı tedbirli bulunmak lâzım (Baş tarafı birinci sahifede) vurduk, Sıhhiye müdürü B. Ali Rıza bu haberin tamamen uydurma oldu- gunu söyledi ve dedi ki: «— İstanbul hududu içinde günde | sekiz on vakadan fazla yoktur. Tifo vakaları en ziyade Eminönü ve Fatih kazalarındaki mahallelerdedir.» Sıhhiye müdürü fazla izahat ver medi, Maamafih yaptığımız tahkika- ta göre mayıs ayından haziran ayına 241 vaka devredilmiştir. 1 hazirandan 25 hazirana kadar 190 vaka görül- müştür. Bu rakkamlar 800 tifolu görüldü- ünün doğru olmadığını gösteriyor. Fakat, sıhhiye müdürünün de söyle- diği gibi, günde on, ayda üç yüze ya- kın tifo vakası görülmesi çok ehem- miyetlidir ve herkesi tedbirli bulün- mağa sevketmelidir. Sıhhiye müdür- Tüğü şimdiye kadar hiç bir mahalleyi aşıya tabi tutmamıştır. Yalnız tifo hastalığı çikan evin halkına aşı yapıl- maktadır. Tifo yakalarını neşrederek halka vesayada bulunmak lüzumlu bir şeydir kanaatindeyiz. Bu sene görülen vakalar, geçen se- ne bu mevsimdeki vakalardan fazla- dır. İstanbulun sıhhi, içtimai şeraiti geçen yıllara göre değişmemiştir. Şu halde tifo vakalarının artmasına se- bep nedir? Selâhiyattar bir zatın bize verdiği malümata göre sebep şudur: İstanbula son aylarda iş bulmak için Anadoludan birçok kimseler ge- liyor. Bunlar, İstanbulda bir iş bula- madıklarından ve memleketlerine dö- necek maddi imkâna da melik olma- dıklarından çok sefil bir hayat yaşı- yorlar, İstanbulun birçok yerleri bu Bibi işsiz, güçsüz halk ile dolmuştur. Bunların hayat (şartları çok iptidaf ve gayri sıhhi olduğundan bunlar ti- fonun yayılmasında büyük bir âmil oluyorlar, Bundan başka evlerde, bostanlar- daki kuyuların suları da çok şüphe- lidir. Halk, bu kuyu suyunu hem içi- yor, hem de temizlikte kullanıyor. Meyvalar, sebzeler çok fena şerait dahilinde . bostandan ve bahçelerden istihsa) edilerek satılıyor. Bütün bun- lar tifonun intişarına sebep oluyor. Tifoya karsı tedbir Tifoya en müessir çare muhakkak Ki aşılanmaktır. Dün kendisile görüş: töğümüz bu mevzuda selâhiyet sahi- bi bir doktör dedi ki: — Abur, cubur yemekten sakınma- lı, bilhassa temizliğe son derece riayet etmelidir. Meyva yenecekse en evvelâ meyvayı permanganatlı bir mahlü- ün içine koymalı, burada meyva bi- rTaz durduktan sonra meyvayı terkos suyunda yıkamalı, sonra yemelidir. O zaman yediğiniz meyvanın mikrop- suz olduğundan emin olursunuz, Her- kes aşılanmalıdır. Vakıa tifoya karşı kullanılan haplar da müessirdir, Fa- kat aşı yüzde seksen fayda verirse bunların tesiri yüzde yetmiştir. Kasımpaşa deresi Belediye Kasımpaşa deresini temiz- lemek ve üzerini kapatmak üzere 900 bin liraya yakın bir para sarfetmişti. Fakat derenin Kasımpaşaya doğru kısmı kapandığı halde üst tarafı açık kalmıştır. Açık kısmın civarındaki bazı evlerde birkaç tifo vakasma te- sadüf edilmiştir. Sıhhiye müdürlüğü derenin bu açık kısmının da hemen kapatılması hakkında belediye rels- Yiği nezdinde © teşebbüslerde © bulun- muştur, Bir doktorun söyledikleri Halk da hastalığa karşı ciddi bir alâka gösteriyor. Herkes doktora koş- maktadır. Diğer taraftan bazı husust teşekküller de tifo ile kendi başlarına ve kendi hesaplarına mücadeleye baş- Tamışlardır. Bunların başında doktor İhsan Sa- mi tarafından idare edilen Cağaloğ- unda çocuk kütüphanesi vardır. Dok- tor İhsan Sami bü kütüphanede her gün kendi hesabma yüzlerce kişiye meccanen tifo aşısı yapmaktadır. Dün doktor ve bakteriyolog - İhsan Sami ile tifo meselesi hakkında görüştük, Doktor bize şunları anlattı: — Tifoyu Avrupa memleketlerinde olduğu üzere bir polis hafiyesi takip etmek lâzımdır. Mikrobun çıktığı men- ba bulmak, tespii etmek ve orada ifna etmek icap eder, Tifo ile müca- dele Adeta bir muharebedir, 'Tifo mikrobu ağızdan girer, Bar- saklara yerleşir, orada tahribat ya- par, hattâ barsağı deler, barsaktan kana karışır Tifo mikrobu bo- zuk barsağa, bozuk mideye yayılır. Burada İstediği gibi neşvünüma bu- Tur. Tifonun bu mevsimde çoğalması- nın sebebi omidelerin barsakların diğer zamanlara nazaran daha bo- zük olmasıdır. a Bunun için bu mevsimde midenin; barsakların temiz ve muntazam Ol- ması lâğımdır, Tifoya tutulmamak İs- teyenlerin yapacakları ilk şey budur. 'Tifoya tutulanlarla temas edenle- rin ellerinde tifo mikrobu bulunması ihtimali çok kuvvetlidir. Bunun için bu yakınlarda katiyen kimse kimse- nin elini sikmamalıdır. Bunda utanı- lacak, sıkılacak birşey yoktur. Sıhhat meselesidir. Kadınlar bilhassa bu za- manlarda katiyen birbirlerini - öpme- melidir. Tifo ağızdan geçtiği için bu çok mühimdir. İshal olmamağa son derece gayret edilmelidir. İshal olan- lar daima bir tifo tehlikesi içindedir- ler. Bunun için mideyi son derece te- miz tutmak gerektir. Bu yakınlarda hıyar gibi, dondurma gibi şeyler ye- mek, vakitli vakitsiz şerbetler, sular içmek fennen doğru değildir, Çok 80- guk su içmek de barsakları berbad eder. Elleri günde üç dört kere yıkama- dır. Çünkü ellerin temizliği tifo için çok mühimdir. Elleri katiyen ağıza götürmemek, mümkün olduğu kadar öteyi beriyi az tutmak, hattâ müm- künse sokakta eldiven giymek lâzım- dır, Sonra sineklerin bu işte rolü pek mühimdir. Sinekler gayet uzaklar- dan, hastaların pisliklerinden âldık- ları tifo mikroplarını naklederler. Ka- ra sineklerden son derece korunmak gerektir. Bu yakınlarda çok meyva yemek doğru değildir. Yenilen meyvanın ka- buğunu mutlaka soymak lâzımdır. Tifo ağızdan geldiği için her sabah dişleri iyice uğmak şarttır. Bütün bunların üstünde aile rels- lerinin Kendilerine emanet edilen ço- Tuklarını her halde aşılattırmaları el- zemdir. Su meselesine gelince... Bugünler- de tahta fıçılardan, tenekelerden su içmek doğru değildir. Bu zamarlarda hiç düşünmiyerek, büyük bir itimadla terkos suyu içmelidir. Çünkü son zamanlarda yeni yapı- lan havuzlarla terkos suyu çok temiz- lendirilmiştir. İçinde kâfi mikdarda javel maddesi vardır. Dışarıdan alınan buzu katiyen su içine, şerbet, komposto içine koymak doğru değildir. Çünkü bu buzlârın bir kere nasıl sudan yapıldığı malüm değildir. Sonra buzların son derece temiz $u ile yapıldığını kabul cisek bile bunların nakledilirken kirlendi- ğine şüphe yoktur. Buzların bir takım tahta araba- larda üzerlerine çuval ve bir takım talaşlar konularak nakledildiğini gö- rüyoruz. Bu tahta arabaların bir gün evvel hattâ bir kaç saat evvel gübre taşımadığı ne malüm? Çünkü bizde buz nakline mahsus, hususi arabalar yoktur ki.. buzlar lâalettayin araba- larda naklediliyor. Sonra kepçe ile kazandan şerbet, su alıp bardağa koymak usulü bu- günlerde tifo mikrobu nakletmek için birebirdir. Bunların bu vesile ile kalk- ması lâzımdır. Tokantalarda çatalları, bıçakları, kaşıkları her halde 2 - 3 kibritle yak- manız şarttır. Bilhassa bugünlerde çocuklara çok dikkat etmek lâzımdır. Çünkü tatil zamanıdır. Çocuklar sokakta, bahçe, veya başka yerlerde serbesce yerlerde gezmektedirler, — Tifo hastalığı şimdi ne safhada- dır? — Tifo her hastalık gibi bir kere taarruz ve hücum asını YöpTŞ- tır. Şimdi tevakkuf devresine girimiş- tir, Bundan sonra hastalığın inhitat devresi başlıyacaktır. Her gün sabahtan akşama kadar tifo aşısı yapılan istasyonları bir ko- İ takelardan bazılarında 24, bazı yer- Akayın yaz : . tarifesi Bu sene doğru seferler çoğaltıldı Akay idaresinin 30 hazirandan iti- bâren tatbik edilecek olan yeni tari- fesinden bir nüsha matbaamıza gel miştir. Bu sene bilhassa Büyükada iskelesile Yürükali ı arasında s6- ferler tertip edildiğini gördük. Bu se- ferler, haftanın her günü olmakla be- raber, bilhassa pazar günleri daha fazladır. Diğer Adalardan Yürükali plâjına gitmek istiyen yolcular, Bü- yükada iskelesinde aklarma yapabi- leceklerdir. Pazardan başka günler de sabahları OBüyükadadan 5,50 Tve9da hareket eden vapurlar Heybeliye uğradıktan sonra doğru Köprüye geleceklerdir. Bundan başka saat 8 de Büyükada ve Heybeliden doğru birer vapur var- dır. Bu vapuri. yolcular saat 9da Köprüye çıkabileceklerdir. Akşam seferlerine gelince: Akşam» ları saat 18 de Köprüden hareket eden vapur Heybeliye uğradıktan sonra Yalovaya gidecek, saat on sekizi iki geçe hareket eden vapur da hiç bir iskeleye uğramadan doğruca Büyük- adaya gidecektir, 19,15 de.hareket eden vapur Hey- beliye uğradıktan sonra Büyükadaya gidecektir. Pozar günleri Adalara gidip de ta- til günlerini Büyükadada geçirmek is- tiyenlerin ihtiyacı da düşünülmüştür. Büyükadadan 22,10 da hareket eden son vapur bütün Adalara uğradıktan sonra Köprüye yanaşacaktır. Tarifenin umumi vaziyeti bu sene iyi tertip edildiğini ve halkın ihtiya cı göz önüne alındığını gösteriyor. Tatibkattan alınacak netice isabet derecesini bir kat daha gösterecektir. Anadolu cihetinde su ve- rilmiyen mahaller Sön aylar içinde Kadıköy su şirke- tinin abonelerine niuntazaman su vermediği ve bu yüzden bâzı şikâyet- lerin çoğaldığı görülmüştü. Bu şikâ- yetler Üzerine tahkikat yapılmıştır. Kadıköy su idaresinin su verdiği mm- Jerde 36, bazı semtlerde de 48 saat müddetle su verilmediği görülmüştür. Çengelköyünden geçen ana boru- lardan birinin birdenbire patlaması ve tamirinin uzun sürmesi buna s6 bebiyet vermiştir. İki gündenberi ta- mir bittiğinden su yeniden eski şe- kilde verilmeğe başlanmıştır. Maama- fih, Kadıköy su şirketi tesisatını dev- rTedeceğinden bu borunun da tamiri- ni geciktirmiştir. Eşekle nakliyatın kaldırıl- ması geri bırakılmıyacak Eşekle nakliyatın kaldırılması hak- kındaki kararın tatbikinin tehir edi- leceği etrafında bir şayia vardı, Hât- ta sucular cemiyetinin kendi âzası- 'nada böyle bir tebliğat yaptığı söyle- niyordu. Bu haber doğru değildir. Belediye 1 ağustostan itibaren Beyoğlu ve Eminönü kazalarında merkeple nak- liyatı kati surette menedecektir. Alâ- kadarlara tekrar tebligat yaplımıştır. Yeni inşa edilecek vapurlar Denizyolları idaresinin Almanyaya sipariş ettiği yeni gemileri inşa ede- cek olan Alman inşaat grupunun mü- messili B. Grotez din şehrimize gel- miştir. Grup mümessili Almanyada inşa edilen 5 bin tonluk üç vapur hakkında burada Denizyolları idare- sile müzakerede bulunmuş ve proje- ler hakkında izahat verıniştir. Bu ak- şam Almanyaya dönecektir. mana aylık olmak üzere okuyucularımıza bildiriyoruz: Cağaloğlu Merkez hükümet taba- betinde, Fatih hükümet ve belediye baştababetinde, Eminönü, Beyoğlu, Beşiktaş, Sariyer, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Adalar, Bakırköy belediye baş hekimlikleri, Eyip hükümet taba- betinde, Eyip dispanserinde, Edirne- kapı sıhhat merkezinde, Fatih munta- kasının: Samatya, Şehremini, Eyip, Unkapanı, Fener, Karagümrük, mev- ki hekimliklerinde, Eminönü munta- İngiliz -haşvekili, “Vaziyet ciddidir, fakat ümitsiz dağildir,, diyor (Baş tarafı birinci sahifede) Almanya ve İtalya fından veri kararlarla kontrol sisteminde bır: lan boştukları doldurmak ve İsp: daki ecnebi gönüllülerinin rılmasını temin etmek için miz gayretlere devam Zannederim ki, hepimiz ihtiyat, ve itidal ile hareket edersek, Avrupa sulhünü kurtarmağa muvaffak olu- TUZ» Alman mahafilinin endişesi Londra 25 (A.A) — Havas ajansı muhabirinden Londradaki Alman ma- hafili B. Von Neurath'in ziyaretinin tehir edilmesi üzerine İngilterenin Roma - Berlin mihverini kirmak üze- re B. Mussoliniye bir takım tekliflerde bulunmasından endişe etmektedir. Bu mahafil, B. Von Ribbentrop'un Berlindeki faaliyetinin pek nazik ma- hiyette olduğunu, Almanyanın Lon- dra sefirinin bir «Dört devlet misakı» siyaseti yoluna girmek suretile Al manyayı nazik bir vaziyete sokmuş bulunduğunu Hâve eylemektedir. Ayni mahafil, İngilterede, İtalya ve Almanyanın çekilmesi yüzünden kon- trol sisteminde hasıl olan rahneyi ka- patmak zaruretinde israr edilmesine büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. Mahalli diğer bir Alman membam- dan öğrendiğimize göre, Almanya, Ak- denizdeki cüzütamlarından . birçoğu- nu çekecek ve orada yalnız Alman ti- caret gemilerini himaye edecek bir iki harb gemisi bırakacaktır, Bu son ihtimal hakkında mütalâa- larına müracaat edilen siyasi İngiliz müşahidler, Almanyanın niyet ve ta- savvurları böyle olduğu takdirde mev- cud gerginliğin büyük mikyasta aza- lacağını beyan etmişlerdir. Önümüzdeki hafta iptidasında B. Von Ribbentrop'un mühtemel iştira- kile toplanacak olan ademi müdahâ- le komitesinin vaziyeti mühim suret- te tenvir edeceği tahmin olunmakta- Alman donanmasının kuvvei küllk yesi, halihazırda Guadalaguivir köm tezinde toplanmıştır. Bu kuvvet, bir zırhlı ile iki kruvazör, 6 mubrib ve 2 tahtelbahirden mütaşı idir. Bütün İ bu gemiler, Almanların « halihazırda üşsülhareke ola: kullânmakta ol dukları Cadix yakınında bulunmakta» dırlar. Siyasi müşahidler, Alman mahafi- linden gelen ve bu gemilerden bir kıs- mının Almanyaya döneceğini bildiren haberler dolayısile biraz nikbinlik göse termekle beraber, Almanlar kendi ti- caret gemilerini kendileri himaye et- meğe kalkıştıkları zaman zuhur cde- bilecek yeni ihtilâtlar imkânı karş sında endişe hilssetmektedirler, Akdenize geçen Alman gemileri Cebelüttarık 25 (A.A,) — Admiral Scheer, Nürenberg, Falke, Kondor, Greif, Albatros ve Tiger adındaki Al. man gemileri dün akşam boğazı gö çerek şarka doğru yola koyulmuşlar- dır. Berlin 25 (A'A.) — Deutsche Alge meine Zeltung, İngiliz siyasetinin son günlerdeki hâdiseler neticesinde AL manyadaki mevkiini mühim surette kaybettiğini yazarak diyor ki: «Dört devlet arasında yapılan mü- zakerelerin akim kalması İngiliz hü- kümetinin muvaffakıyetsizliklerini ka bartımıştır. Beynelmilel bir harekette dürüst bir ortağı büyük bir tehlikeye maruz bırakmak bizce gayri ahlâki- dır. Hususiyle müşterek bir Karardan doğan mesuliyetler kabul edilmek is- tenilmezse,» Amerika teşebbüste bulunmamış Berlin 25. (A.A) — Amerika Birle- şik devletleri büyük elçiliği büyük ek çinin, yabancı memleketlerde şayi ol. duğu tarzda, B. Von Neurath nezdinde İspanya: meseleleri hakkında bir te- şebbüsde bulunmuş olduğunu kati su- rette yalanlamaktadır. Suriye Başvekili dün şehrimizde bir gezinti yaptı Bugün İstanbula gelecek olan Başvekli İsmet İnönü ile görüşmek üzere şehrimizde kalan Suriye Başvekili B. Cemil Merdüm dün öğleye kadar Pera- palas otelinde dinlenmiş ve öğle yemeğini Fransız sefarethanesinde yedikten sonra Şehirde bir gezinti yaparak temaşaya şayanı yerleri görmüştür. İMZA sn Vİ ”— & Artvinde açılan büyük caddeye kuş bakışı bir nazar Artvin (Akşam) x- Artvinin birçok ihtiyaçları arasında en evvel göze çarpan yolsuzluk olmuştur. Hakikaten şöyle rahat rahat gezilebilecek bir caddesi bulunmayışı, her türlü tabii güzellik bakımından eşsiz olan Artvin için, mühim bir noksandı. Fakat son aylar zarfında bu eksiği, kısmen olsun, tamamlamak üzere faaliyete geçmiş, bunun neticesi olarak ta üç buçuk kilometrelik muntazam bir cadde meydana getirilmiştir i Çalışma gece gündüz durmadan devam etmekte ve şehiri ikiye böler ana cadde ieabeden kısımlarında genişletilerek muntazam bir hale konmak Ky