Bitok muhteliti Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Güneşin meydana getirdikleri Bi- tok komitesi, bir aralık, herhangi kuv- vetli bir ecnebi takımın karşısına Çi- karmak üzere dört Klüb oyuncuların- dan müteşekkil bir Bitok muhteliti yapmağı düşünmüştü. Fakat bu dü- şünce, ya bir fırsat çıkmadığından veya başka sebeblerle tatbik mevkii. ne konulmadı. Mili kümenin son maçlarının İs- tanbulun bu dört klübüne münhasır kalması bize bu işi hatırlattı, Filha- kika önümüzdeki üç hafta içinde bu dört takımın birbirleri arasında yapa- cakları altı maç, Bitok murahhasları- ne böyle bir muhtelitin en kuvvetli bir şekilde yapılabilmesi için bir mi- yar teşkil edebilir, İstanbulun en kuvveti! takimlarına mensub en aşağı kırk dört ve belki de biraz #o2la futbolcüyü üç hafta sırtı sıraya iş başmda göreceğiz. Eğer Bi- tok murahhasları bu maçları alıcı gö- zile takib ve her futbolcünün oyunu- Bu iyice tedkik ederlerse her halde muhteliti teşkil edecek en lâyik fut- bolcüleri tayinde ve bu oyuncular üs- tünde ittifek etmekte güçlük çekmez- ler. Böyle bir muhtelit teşkilinde fayda rar mıdır? Gelecek mevsim için bunun fayda- sı olacağını zannediyoruz. Avrupanın birinci sınıf ve memleket şampiyonu takımlarını getirtmek kolay bir iş de- ğildir. Bir kere bunlar, her tarafa s8- yahat etmek imkânlarını buldukları için az bir para ile gelmeğe razi olmu- yorlar, Sonra da gelseler bile, burada Izmirde bü güreşleri ile birlikte İzmir (Akşam) — Meşhur Amer , şampiyonu İstanles Zibisko kalan Amerikan boğası - Mülâyim meyanda muhtelif pehliyanlarımız da biribirile karşılaşacaklardır. Zibisko ; elli beş yaşında olduğu halde kendi- sine karşı çıkacak herhangi bir Türk nu söylemiştir. Zibiskoya karşı bir diğeri genç iki güreşçi arasında yapı Jacak güreş, herhalde enteresan ola- caktır, Zibisko, 1905 - 1926 arasında dün- ya güreş şampiyonluğunu kimseye vermemiş, meşhur bir pehlivandır. Vaktile meşhur Kurtdereli ile bera- bere kalan bu güreşçi, Bursadan İz- mire gelirken oBalıkesire uğrıyarak köyünde: (Kurtdereli) yi ziyaret et- miştir, Kurtderelinin fena halde has- ta vaziyette bulunduğunu söylüyor. İzshatına göre Kurtdereli, müthiş bit sinir hastalığından omuztariptir ve kendisine malik vaziyette değildir. yaptığı gibi burada da bütün Türk güreşçilere meydan okumaktadır. İz- mir Türkspor kurumunun teşebbüsi- le bu pazar günü İzmir Alsancak spor sahasında çok mühim güreşler yapı- lacaktır, Hattâ Yarımdünya Afyon- lu Süleyman ve (Molla) Mehmed de İzmire davet edilmişlerdir. Tekirdağ. li Hüseyinin rakipleri olan bu genç- ler, birer birer Amerikan boğüsile kar» gılaştıktan sonra sıra Joe Komar - Te- Bmtissbeki Aykarada yapılacak- tar. Bursada Joe Komar ile Mülâyim arasında yapılan maçta ringde bir ka- 2a olmuş, Amerikan boğası, dar olan Milli kümenin son maçları bu muhtelitin teşkili hususunda fikir verebilir Amerikan boğası Komar, Zibisko kan boğası Joe Bul Komar İzmire gele * miştir. Beraberinde e e ira v KE la de bir kaza vuku yüzünden yanda | | | müsabakası, İzmirde yapılacaktır. Bu | | © 5 pehlivanile güreşmeğe hazır olduğu- (© pehlivan çıkacak olursa biri ihtiyar, | için bir İrsat || Puan mütehassıslar çoğaldı ! Dün «Kimin hatirna gelin başlığı altındaki bir yazımda, bir şoförün hatırlattığı meticele. re göre Fenerbahçe, Güneş ve Beşiktaşın oluz ikişer puanla ba- şa geçip şampiyonluğa en kür- rayın otuz bir puanla dördüneü- lüğe düşmesi ihtimalini ortaya koymuştum. —— 'Tren tam Kalkarken Haydarpaşadan, Kadınlı, erkekli garı kuşatan Ahali içinde duyuldu bir ses; Geriye çevirdi başını herkes: Küşarak trene bir kadın yeldir., Bereket vaksin ki şıktı, güzeldi: Erkekler yol açtı hemen bayana, Bu yüzden atladı kompartimana!... tek karşılaşacakları takımların «nasıl olsa haklarından gelecekleri: düşün- cesile tak;m kadrosunu ihtiyat oyun- cularla dbidurmaktadırlar, Halbuki kuvvetli bir muhtelitin tam Kadrolu birinci sınıf bir Avrupa takimile ya- pacağı maçın veya maçların uyandı- racağı alfika fazın olacağı için hem bunları getirtebilmek için maddi im- kân bulunmuş olacak, hem de haki- ki kuvvetinde iyi bir Avrupa takımı- nı görmek kabil olabilecektir. Bundan başka, Bitok muhteliti dü- şüncesinden, masrafları gittikçe ağır- Bu yüzımı okuyan ve «Galata saraylı bir okuyucunuz» imzasi- ni kullanan bir kşriimden dün şu mektubu aldım: «Sizi matbaaya götüren Oto- mobilin — şolürile muhaverenizi Taşan dört klüb için yeni varidat men- dei : em e bar da çıkabilir. Şöyle ki: sai vaziyet, yani üç takımın “pim - v İstasyon kayboldu, Sile <paniş Bitok, dört takımın dört kalecisi, müsavi puanla birinci ve Gela- dört sağ müdadii, dört sol roüdafli ve | İ tasarayın bir puan noksanla dör b m ih arasından en iyi ikişerini tesbit eder. Sonra iki kaleci, iki sağ müde- 4i, iki sol müdafi... Iki merkez muha- cim arasında kura çekerek iki muh- telit yapar. Senenin muayyen bir gü- nünde dört, klüb menfaatine bir spor bayramında, bu iki muhteliti karşılaş- tırır, En iyi yirmi iki oyuncudan mey» dana gelecek bu iki muhtelitin, alâ- kadar klüplere hiç bir külfet tahmil etmeden, onlara maddi fayda temin edeceği şüphesizdir. Önümüzdeki altı maç bittikten son- ra, Bitok murahhaslarile ayrı ayrı görüşerek Bitok muhtelitinin nasıl yapılması lâzım geldiği hakkındaki düşüncelerini bu sütunlara geçirece» gimiz gibi, gene bu maçların sonunda okuyucularımızın da bize bildirecek- leri Fr memnuniyetle neşrede- ceğiz. yük pehlivan abm Yeslandık.. koridor camı açıktı, Trende yalnizlik canını sıktı: Bu benim beşinci seyahatimdi!... Düşündüm: Acaba o kadın kimdi?. O kadın. trene yetişen güzel, Telâşlı vaktinde bile şen güzel. Dedim ki: Geçecek vaktim boşuna, Bari bir vagonda raslasam şunal., Kimbilir, belki de ahbap olurum, düncü olması cidden enteresan- dır. Ancak böyle bir vaziyet bul- mak için mutlaka Galatasarayı dördüncü çıkarmak icab etmez. Çünkü böyle garib bir vaziyet, Fenerbahçe veya Beşiktaşın dör- düncü Gesi de kabildir, Bâ- aş üç maçını kazanır, Be- şiktaş “Galatasarayla Feneri ye- ner, Galatasarayla Fener berabe- re kalırsa neticede Galatasaray, Beşiktaş ve Güneşin otuz ikişer puanla başa geçtikleri, Fener- bahçenin ise otuzbir puanla dördüncü olduğu görülür. “Gene Güneş üç maçını kaza- nır, Beşiktaş Feneri ve Fener Ga- Jatasarayı yener, Başiktaşla Ga- latasaray berabere kalırsa bu se- fer de Galatasaray, Fenerbahçe Hem öyle yoldaş ki: Yirmi beşinde. Çılgınca sürükler beni peşinde!.. Tanrının ihsanı tükenmedi ya, Kız beni belki de bırakmaz yayat., se. Kendime dedim ki: Şıklığa üzen, Ayna bul, yüzüne ver çeki, düzen!.. Çantamın durduğu yere girince, Az önce duyduğum tatlı sevince Bu sefer karıştı bir acı zehir, Ben neden korkarsam başıma gelir; Baktım ki: Orada aradığım kız!.. Duyduğum kedere elbet şaştımız, Beşiktaşı puanla dördüncülüğe düşürecek- leri anlaşılır. Hani o, trene az gecikerek, Koşup biniveren sporcu ispenç, Hani, kadınların yol verdiği gençi.. İşte o.. o hain.. o gönül soyan.. En güzel kadınr monopol koyan! ... e başka vagona hiç geçer miyim, Hiç başka tarafta yer seçer miyim: Oturdum.. içerde olduk dört kişi, Üçümüz erkekti, birimiz dişil. Üçüncü erkek kim, haber vereyim: - Sizi de o mutlu yaşta göreyim - Bu adam yetmişlik bir ihtiyardı, Başında bembeyaz saçları vardı!.. Vücudü zayıftı, belki de sakat; Gözleri der gibi bakıyor fakat: Önümde atamaz kimse perendet.. Dört kişi sustuk trendel.. gi “Aradan geçmişti bir gün, bir gece; “Yüzüne örtmiiştü güneş bir peçe Saltanat devrinin kadını gibil.. Gün, sisli olursa sıkmaz mı kalbi, Benim de canım çok sıkılıyordu, İçimde bir cihan yıkılıyardul.. Hoş geçirmek için bu tatsız günü, 'Tetkike başladım kızın yüzünü: Ke bir çil görmüştüm, ne bir kırışık; Teninden taşıyor bir esmer ışık, Gözümden gönlüme süzülüyordu; izmire gitti getirilmesi maelhuz olduğunu haber dik Karakaş ve federasyon Ciritci atlet Karakaşın Amerikada- ki muvaffakıyetlerinden ve Türkiye rekorunu kırmış olduğundan bahset- miştik. Memnuniyetle öğrendiğimize göre, atletizm federasyonumuz, €Top> spor mecmuasına bir mektupla bir fotoğraf göndermiş olan Karakaşın Bu Asya güzeli sardı beni tez: Kaşları kalkıktı, gözler Japonez!., ğı kendisine bildirilmiştir. İzmir hal. kı, önümüzdeki iki hafta mühim gü- , Çocuğunuzu iyi bir dadı reşler görecektir. arıyorsanız —1— İzmir 24 (Telefonla) — Pazar ği z Ben kendi kendime sorgu Amerikan boğası Joe Komâr < AKŞAM'a bir KUÇUK ILAN Boş yere düşünüp, akıl yorarken; yimle, eski dünya şampiyonlarından heman Ansızın girmişti tren tünele, N Zibisko da Tekirdağlı Hüseyinle Ar. İğ) 777799 rel tema Nİ Kazara çalmadık bir kiki bila, sancak stadında güreşeceklerdir. Te- ğ Sanırsın gün battı, karanlık oldul., kirdağl Hüseyin telgraf buraya da 3 deyen 100 kurup yet edilmiştir. N > Yavaşça aksetti bir dudak sesi, 12 Tünel geçtik!.. Yazan: NECDET RÜŞTÜ Kendime bir candan yoldaş bulurum!. Söyleyim: Yanında vardı bir erkeki.. Duyduğum çarpıntı kalbimi yordul., Çırpınan bir kuştum, kız kurdu “ Amerikadaki adresini bu mecmundan Deda DM Şişli lke sormuştur, Federasyon Karakaşla mu- Bilseniz ağzını boyadı nasıl, habereye girişerek kıymetli atletin | O dolgun dudekler oldu kıpkızıl oradaki derecelerini ve rekorunu tev- | Bir alev gibiydi bu bir çift dudak, sik edecektir. Onunla sokmuştu kalbime kundak: Ansızın bir ateş içimi sardı, Ya gencin, yahut ta kizm busesi!.. Bu tünel onlara bir fırsat verdi: Anladım; kaçamak öpüşmüşlerdi!.. Kıskanmak beyhude.. ne gelir elden. Işiklar göründü, çıktık tünelden; Böylece merakım sonuna erdi: Anladım bu gençler sevgililerdi!. Düşündüm: Sevişmek değildir yasak, Bir buse bu iki nişanlıya hak!.. Fakat biz girmiştik gene tünele, Busede ettiler gençler acele? Ayni ses duyuldu.. çıktık tünelden: Biz artık usandık, bıktık tünelden: Bir değil, beş değil.. ermedi sona; Yolumuz varmıştı çünkü «Afyon» al, Dağları delerek dolaşacaktık, «Afyon» dan <Uşak» a ulaşacaktıkt, 'Tünele giriyor üstüste tren; Vagonu bir lâhza karanlık gören İki genç pek çabuk öpüşüyordu!.. Ne bu sonsuz yollar treni yordu, Ne gençler usandı buselerinden, Belli ki kalbleri yanmış derinden!... Aşk neler yaplırmaz.. yoktur buna SÖZ, Onlara hak verip, yumuyordum göz!. Çapkınlık yaparken bu küçük madam, 'Uyuklar gibiydi ihtiyar adam: Önüne düşmüştü ağaran başı, Hakkı var, uyusun. geçkindi yaşı!.. a A Çok şükür, bitirdik bu tünelleri: Uzaktan seyrettik çamlı belleri; Çiçekli bahçeler, dağlar göründü, Munzara şal gibi göze büründü!.. Dördümüz susmuştuk... Fakat bir ara Başını çevirdi kız ihtiyara, Sordu: — Kaç tünelden geçtik acaba?.. İstiti bozmadı aksaçlı baba, Cevabı şu oldu: —'Tamam on iki! Kiz güldü: — Ne belli, saydınız mı ki?.. İhtiyar hız aldı kızm sözünden, Mat etti: — Okudum gencin yüzünden! Utandı karşıda oturan erkek; Adamın yüzüne çıkmıştı gerçek On iki busenin kırmızı İzi, Dudaklar kirazdı sanki bir dizil. Yer yüzünde garip âdetler (Baş tarafı yedinci sahifede) rır ve bu suretle havada baş aşağı kalmış olurlar. İpin çözülmesi devam ettikçe eVoldatorslar direğin etrafın- dn daha geniş daireler çevirmeye ve yavaş yavaş yere doğru inmeğe beş- Yarlar. Bu esnada her biri elindeki dü- düğünü ve davulun çalmakta devam eder ve âdeta uça uça yere yaklaşır ve büyük bir meharet ile ayaklarından ipin ucunu çıkararak bir yerlerine bir şey olmadan yere inmiş olurlar. Bu "uçuş İki dakika sürer. Bu Ayini arla- tan R. Gallop isminde bir Amerikah diyorki <Pahuntlanda büyük bir me- rak ve endişe İle bu âyini takip ettik- ten sonra bunların şeflerile görüştüm. 63. yaşıada kadar olan bu adam ba na 35 seneden beri bu çuşları munta zaman yaptığını söyledi. Diğerlerinin de hocası bu imiş. Fakat her vakit bu çuşlar böyle rahatça bitmezmiş. İşlerinden birinin biraz muvazene- sini kaybetmesi bu eğlenceyi bir Tacla le neticelendirdiği de olurmuş. Bunu ne diye yapıyorsunuz diye sordum, «Biz dört cihetin dörder kanatlı mu- kaddes kuşlarıyız, Birçok yerlerde bu. âyini, eskiden olduğu gibi dört kiş yapar, biz daha güzel olsun diye alta Kişi yapıyoruz.» dedi. Halbuki eski Az- * tek dininde dört cihetin mühim bir rolü vardı. Bu da gösteriyor ki, bugün- kü luristiyan Meksikalılar hâlâ cetio- rinin dininden kalma jtikatlarn izle- rini silememişler.» “Faik Sabri Duran Kemal Küçük ihtifali Fatih Gençler birliğinden: Şehir Ti- yatrosu artistlerinden o (Kemal Küçük) için Fatih gençler birliği tarafından Şeh- zadebaşında Turan Tiyatrosunda tertip edilen ihtifalin müsaadesi alındığından kendilerine evvelce davetiye sunulun gü» zide ve kıymettar zavatın 26/6/937 cumartesi günü sant 13,30 da teşrif bu» İşte tam o zaman bir ses duyuldu, £ | yurmak suretile ihtialimizi canlandırma» larını saygılarımızla dileriz. -