| | 25 Haziran 1937 " ai İSTANBUL HAYATI: Yağmurdan kaçarken. © Kumlar arasında sıralanmış tahta 'kulübelere, herkes nöbetle girip soyu- nuyor. Zorlukla sıra bulup birine de ben girdim. Yanımdaki kulübeden sesler duyuluyor: — Bayan, ben gidiyorum. Sen de soyun gel, Biraz serbes ol. Bu hayata alışmalı.. Erkek, kulübeden çıkarak kumlar Arasındaki çıplaklara karıştı. Biraz Sonra da bayan çıktı, Kadıncağızın bu işlerde pek acemi olduğu her halin- den belli. Şaşkın şaşkın etrafa bakı- narak bir hayli arandıktan sonra ke- narda yüzükoyun yatmış ve ensesine kadar kumlara gömülmüş bir adama sokuldu, Ayağile kum yığınına vura- rak seslendi; — Ayol, demindenberi seni arıyo- rum. Az kaldı geriye dönüp elbisemi giyinecektim. Haydi kalk denize gire- lim, Ağzı kumlara gömülü adam boğuk boğuk mırıldandı: — Yahu, Allabaşkına rahatımı boz- ma diyorum sana, Biraz dinleneceğim, Haydi sen denize gir, ben de gelirim. Kadın israr etti: — Ayol sen deli mi oldun. Ben yal- nız başıma bu kalabalık arasında de- nize girebilir miyim. Haydi kalk baka- yım. Buraya yatmak için gelmedik yal. Ve ayağile bir daha dürttü, Kum yı Eını birdenbire dağıldı. Koca göbekli Şamandıra gibi bir adam homurdana- rak ayağa kalktı. Onun kalkmasile baş ucundaki kadıncağızın: — Vanaaayyyyy. Bu da kimmiş?. Diye haykırarak kaçması bir oldu. Fakat iş bu kadarla da bitmedi. Za- vallı kadıncağız yağmurdan kaçarken doluya tutuldu, Biraz ileride, önün- den kaçtığı adamdan daha şişman bir kadınla karşılaştı. Şişman kadın te- lâş içinde hiddetle haykırarak önüne dikildi: , — Seni utanmaz, rezil seni.. ben son günlerde kocam olacak heriften şüp- heleniyordum. Meğer, mağazada işim var, diye beni kandırıp da gece yarı- larına kadar senin gibi muşmula ile gönül eğliyormuş öyle mi? Şişman kadın avaz avaz haykıra- rak yuvarlana yuvarlana hücuma kal- kıyor, acemiliği yüzünden kocası zan- nile başka birine sokulan zavallı ba- yancağız bu çifte belâdan kurtulmak için kumlar arasında düşe kalka kaç- mağa çalışıyor. Şişman kadının hid- deti zorlukla yatıştırıldı. Gene homur- danarak kocasının kolundan tutup uzaklaştı, Öteki bayanla kocası da bir daha oralarda görünmediler. — C, R İŞ Tehli umum müdürü Karade- nizdeki tedkiklerini bitirdi Tahlisiye umum müdürü B. Nec- meddin dün Trabzondan dönmüştür. 'B. Necmeddin Hopaya kadar giderek yeniden kurulacak tahlisiye âletleri- nin yerlerini tesbit için tedkikat yap- miş ve geçen sene Samsuna kadar ku- rulmuş olan yeni tahlisiye tesisatını gözden geçirmiştir. Yeni sene bütçesile Karadenize ko- nacak tahlisiye âletlerinin aded, nevi ve yerleri bir raporla İktisad vekâleti- ne arzedilecek ve rapor tasvip edildik- ten sonra fener ve siş düdüklerinin ihalesi yapılacaktır. Tahlisiye umum müdürü dün Deniz ticaret müdürlü- ğüne giderek orada tedkiklerde bu- lunmakta olan İktisad vekâleti Deniz ve Hava müsteşarı B. Sadullahla gö- rüşmüş, tahlisiye işleri etrafında ken- disine izahat vermiştir. Gazi köprüsü Ayakların inşası bir ay içinde bitecek Gazi köprüsünün ayakları, Fransız köprü mütehassıs B, Piju'nun yaptı” ğı son tadilâta göre, inşa edi başlanmıştır, Ayakların inşası bir ay- da bitecektir, Almanyadan gelecek köprünün de- mir kısımları Balat atelyesinde kuru- lacaktır. Köprünün eylül sonuna ka» dar bütün demir kısımları Almanya» dan şehrimize gelecektir. Projede ya- pılan son tadilât, inşaatı biraz gecik- tirdiğinden köprünün vaktinde bitme- si için müteahhid, işçi miktarını art- tıracaktır. Mukavele müddetinden son- ra inşaat gecikirse müteahhid hergün için 500 Ilra vermeğe mecburdur. Odun ve kömür fiatleri tedkik ediliyor Belediye iktisad murakıpları odun. ve kömür etrafındaki tedkiklerine de- vam ediyorlar. Dün mahalle araların» daki satılan perakende odun ve kö- mür fiatlerile toptan fiatier arasında Ki #atleri mukayes3 edecek tedkik- iler yapmışlardır. istanbul saylavlar Halkın dileklerini dinlemeğe başladılar İstanbul saylavları, halkın dilekle- rini dinlemek üzere şehrimizdeki ka- za parti merkezlerini ve nahiyeleri gezmeğe başlamışlardır. Saylavlarımız ilkönce Beşiktaş, Beyoğlu ve dün de Eminönü ve Fatih kazalarını gezmiş- lerdir. Bugün Üsküdar ve Kartal ka zalarını gezeceklerdir. Saylavlarımız, her kazanın Halkevlerinde, partide halkı davetle halkın dileklerini ve ma- hallt ihtiyaçlarını dinlemişlerdir. Saylavlarımız, şehrimizdeki tedkik- lerini bitirdikten sonra mülhakata gi- deceklerdir. Saylavlarımız, bu tedkik- lerinin neticesini bir rapor ile parti genel sekreterliğine bildirileceklerdir. Şirketlerin gönderecekleri mallar Türkiyedeki şirketlerin hariçte bu- lunan hissedar veya tahvilât sahiple- rine gönderecekleri paralara mukabil mal sevkedilmesi hakkındaki karar 'Türkofise ve diğer alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Ihracat, gülyağı, halı, maden suyu, şarap ve likör gibi maddelerden ya- pılacaktır. Ayni zamanda ağustos 937 tarihine kadar olmak üzere fındık sev- kine de müsaade edilmiştir, Topkapı o yoksullara yardım müessesesinin kongresi Topkapı yoksullara yardım mües- sesesi her üç yılda bir yaptığı kongre- sini önümüzdeki cumartesi günü öğ- leden sonra cemiyetin Topkapıdaki binasında yapacaktır. Cemiyet nizam- namesine uygun şartları haiz azanın Oo gün kongreye gelmeleri idare heye- ti tarafından temenni ediliyor. | Adalar arasında vapur seferleri Akay işletme ücretlerini kararlaştırdı Akay işletme idaresinin Haliç va- purlarından ikisini 30 hazirandan iti- baren adalar arasında işletmiye başlı- yacağını yazmıştık. Akay idaresi ye- ni ihdas edilen bu seferlerde alacağı vapur ücretihi de tesbit etmiştir. Bu ücret, Kadıköy-Köprü bilet pa- Tasi olan 11 kuruştur. Kınalıdan Yörük- aliye veya Büyükada iskelesine ayni para ile gidilebilecekse de köprüden plAja seyahât gene tam bilet ücreti olan 18 kuruş 30 para ile mümkün ola» caktır, Diğer taraftan Yörükali plâjı için Akayın yaptırdığı iskele bitmiş gibi- dir. 25 metre kadar denize doğru uza nan bu İskeleye ayrıca eski Kadıköy iskelesinin dubalarından biri eklene- cek ve plâja gelen vapurlar bu duba- ya yanaşacaklardır. Et hırsızı Kasapların dalgınlığından istifade ederek etleri çalıyormuş! Dün Sultanahmed üçüncü sulh ce- za mahkemesinde 78 yaşında bir hır- sızın muhakemesi yapılmıştır. İsmi Kadir olan bu ihtiyâr akşam üzerleri kalabalık zamanlarda eline bir torba alarak Aksaray pazarına gider ve ora- da açıkta et satan kasap tezgâhları- nın önüne sokulurmuş. Kasaplar müş- teriye et vermekle meşgul bulunduk- ları sırada bir fırsat bulup eline geçir- diği etleri torbasına doldurarak ka- çıyormuş. Mahkemede Kadir bu suçu inkâr ederek: — Ben hiç bir yerden et çalmadım, Hepsi bana iftira ediyorlar. Diye kendisini müdafaa etmek iste- mştir. Fakat gerek tahkikat evrakı ve gerekse şahidlerin ifadeleri Kadirin suçunu isbat etmşitir. Mahkeme, Kadi- rin bu suçundan dolayı yirmi beş gün hapsine karar vermiştir. Ancak ken- disinin eski mahkümiyeti olmadığın- dan ve yaşı da yetmiş sekiz olduğun- dan cezası tecil edilmiştir. Çekoslovakyaya gönderilecek mallar Çekoslovakya, ithal edeceği malla- Ta aid menşe şehadetnamelerinin Tür- kiyedeki Çek sefareti tarafından vize edilmesini istemiştir, Bu talebe göre muamele yürütülmesi dün Türkofise tamim edilmiştir. Ancak 1000 kron kıymetinden az olan malların menşe şehadetnameleri vize edilmiyecektir. Vizeye tâbi daha fazla kıymetteki emteanın vize mua- melesinden hiç bir harç alınmıyacak- tar. Türkofis tacirleri davet ederek bu hususta kendilerine izahat vere- cektir, Sarıyer belediyesi muhasebecisi istifa etti Sarıyer belediyesi muhasebecisi B, Mehmed Emin dün memuriyetinden istifa etmiştir, Belediye müfettişleri, Sarıyer mu- hasebesindeki teftişlerine devam et- mektedirler. Denizciler bayramı Deniz ticaret müdürlüğü bir program hazırladı Temmuzda yapılacak olan denizci- ler bayramı için deniz ticaret müdür- lüğü tarafından bir şenlik programı hazırlanmıştır. Bu programa göre bayram günü bütün gemilerimiz, ka- radaki deniz müesseseleri, bayraklar- la donanacaktır. Bayram günü deniz kumandanlı- ından gönderilen bir bölük asker ve bando muzika ile, deniz ticaret mek- tebi talebesi, liman, Şirketi Hayriye, Akay, kılavuzluk ve diğer denizciler, muhtelif mevkilerde toplanarak Tak- sime gidecekler ve Cumhuriyet Abide- sine çelenk koyacaklardır. Öğleden sonra saat 15,5 te Şirketi Hayriyenin Haliçte inşa etmekte ol- duğu 75 numaralı vapurun denize in- dirme merasimi de yapılacaktır. Me- rasimde bulunacak davetlileri Şirketi Hayriyenin bir vapuru köprünün Ha- liç iskelesinden alarak Hasköye götü- recektir. O gece bütün gemiler ve deniz mü- esseseleri donanacak, denizcilerle ai- lelerine tahsis edilecek bir vapur Bo- Buzda bir gezinti yapacaktır. Küçükpazar cinayeti Hamal Yusuf ikinci sorgu hâkimliğine verildi Sirkeci istasyon hamallığında ça- lışan Yusuf adında biri, işinden çıkat- Vakadan birkaç gün sonra - yaralı Hasan tedavi altına alındığı hastane- de öldüğünden suçlu Yusuf hakkın. da katil suçundan yeniden tahkikat yapılmış ve dün kendisi mevkufen ikinci sorgu hâkimine verilmiştir. Ka- til suçundan yapılan bu sorgu neti- cesinde de-katil Yusufun mevkufiye- tinin devamına karar verilmiştir. Vaktinde soyadı almıyanlar Dün bir gazeteye, kanuni vaktinde müracaat etmiyerek kendilerine bir soy adı almıyanların cezadan affedi- lecekleri hakında emir verildiğini yaz- mıştı. Yaptığımış tahkikata göre kanuni mühlet zamanında mazereti olanlar hakkında bazı istisnal hükümleri gös- teren bir emir gelmişse de bu emir kâfi derecede sarih olmadığından da- hiliye vekâletinden talimat istenmiş- tir, Gelen cevaba göre muamele yapı- lacaktır. Deniz müsteşarı Ankaraya gitti Birkaç günden beri şehrimizde bu- lunan deniz müsteşarı Sadullah şeh- rimizedeki deniz müesseselerine dair tedkiklerini bitirmş ve dün Ankaraya, gitmiştir. Fransız sarayları ve kahvelerimiz Her zaman tıklım tıklım olan bir gazinoya gittim. Öyle bir yer ki rad- yosu var, gramofonu var, buz dolabı var, hattâ büfede telefonu da var. Kahve istediniz mi? Gayet şık fincan- la ve pırıl pırl yanan bir cezve önü- nüze geliyor. Fincanlar ve burdakla- rın hepsi de kübik.. garsonların beyaz ceketleri var, İçinizden: — Ne güzel, diyorsunuz, bütün bun- ların İçinde yedi buçuk, on kuruşa yarım saat, bir saat, yahud daha faz- Ja oturabilirsiniz. Gazinolarımız gün- den güne daha asri, daha temiz bir - hale giriyor... Fakat bir de yanılıp bu gazinonun yüz numarasını görmek icab edince kaç modeli kocaman radyo içerden bir Viyana valsi çalıyor. bu acayip 100 numaraya kadar gelen «Ştravs» m valsi ile burası ne garib bir tezad. aklınıza buz dolabı, kübik fincanlar, kübik bardaklar geliyor. Bir de bu- raya bakıyorsunuz ve ağzınızdan far- — Bu ne pehriz, bu ne lâhna tur- şusu.. sözü dökülüyor. Aşağı yukarı, birçok gazinolarımı- zın Viyana bahçelerimizin en mühim kusurlarından biri budur. Hele bil- mek kabil değildir. Kokuları oturdu- unuz yerlere kadar uzanır. y Gazinolarımızda radyolara, buz do- laplarına, kübik fincanlara kadar her şeyi aklederiz. Lâkin güzel, temiz bir 100 numara yapmak aklımıza gel mez.. Bursada bir hamam yapılmıştı, her şeyi düşünülmüş, lâkin içine su getirilmesi unutulmuştu, Vakıa biras gariptir amma böyle gazinolara bak- tıkça aklıma içine su getirilmesi unu- tulan hamam geliyor. Bir vakitler Fransız krallarının muhteşem saray- larında, zamanın her türlü konforu varmış, fakat bir apdeshane yokmuş. bizim bazı kahvelerimiz de eski Fran- sız saraylarım andırıyor.» H.F Maltepede hazırlık kampı Maarif vekâleti, Kartal Maltepe- sinde bir hazırlık kampı açmıya ka- rar vermiştir. Bundan evvel kız lis&- sinde kamp dersleri gören muallim- ler, bu kampa gönderilecekler, Bura- da bir müddet gece, gündüz tatbikat dir. Kamp hayatı, hususi şeraite tabi ol- duğundan kampa iştirak edecek mu- allim ve talebeye hazırlık kampında bulunacak muallimler kamp hayatın- dan nasıl istifade edileceğini öğrete- ceklerdir. Mmuharrirlerin şeklini nasıl tasavvur eder?» diye bende bir merak uyandı bay Amca... — «Acaba kari, eserlerini okuduğu | ... Tanıdıklar arasında küçük bir anket yaptım: «Meselâ, dedim Falanı nasıl, Filânı nasıl tehayyül edersiniz?» Bir arkadaş alanı göle tarif eti. Bay Amcaya göre... | «. Bir arkadaş da Filânı böyle ta- | savvur ettiğini söyledil... ... Hülâsa hepsi de bir muharriri başka başka anlattı, birinin tarifi öle- B. A, — Eğer manevi şahsiyetlerini sorsaydın hepsi bir noktada birleşirdi . — Meselğ?.., B. A, — Meselâ hepsini de allângg, sannettiklerini ği