2 Hazi: iran 193 1937 AKŞAM Sip ahi ocağınm bu Kırlalığı konkur hipikler Programda bir çok yenilikler var, ilk defa Türkiye yüksek atlama şampiyonası da yapılacak 1936 senesinde Sipahi ocağı müsabakalarında derece alanlar halkı sselâmlıyorlar pahi Ocağı konkurlarının hazır- lanmakta olduğunu elimize geçen ük bir sevinçle dik. Teşrinievvelde yapılacak olan bu müsabakaların programları atına kadar tesbit edil- miştir. Şimdiden bütün binicilere ve aklılarına gönderildiği gibi ar- Zu edenler de ayrıca Sipahi Ocağın- dan Kolay debilmektedir. r 4 büyük kisım tertib edilmiştir: 1 inci kısım Red 3 gün süren arazi binişidir. Ges sene gene Sipahi Odağının fik va yaptığı bu VRed) müsabakası, e iş hayvanını “teşvik 'baki- çok faydalıdır. 1 inci gün: Bir sastte 3 kilometre katcdilmek Üzere 30 kın. gidilecektir. 2 nci gün: Katedilecek olan 45'km nin ilk 15 km. si-saatte 12 km. Üze- rinden gidilecek, “bundan sonra 15 km. serbest koşulacak, bu esnada en çabuk gelen fazla puan kazanacaktır. e kalan 15 km. ise tekrar saat- te e km. hesabile katedilecektir. incü gün seatte 10 km. hesabile m, kâtedilecek, bunun nihayetin- m kondisyonu bir heyet tarafın- tetkik edilecek, ona göre tasnif ci kısmı teşkil eden korukurt ipik- Berde bilhassa zati hayvanlara verilen göze çarpmaktadır; her- tmeyi güden bu müsa- ia nakdi mükâfat -ay- ca iki gür sürecek olan klerde her biniciye göre bol bol müsabakalar tertip edilmiştir. ilk defa olmak üzere 'Türkiye edildiğini görüyoruz. Arsıulusal arın €kserisinde yapılan bu yüksek atlama şampiyonasının çok heyecanlı olacağı muhakkaktır. Gene bir yenilik olmsk üzere şimdi- ye kadar hiç müsabâkaya girmemiş, acemi atlara mahsus «Uygunluk mü- sebakası> yapılacaktır ki burada ha- fif bir dresaj konkuru ve 90 santi- metreyi geçmiyen manilerden mürek- kep bir parkur yapılacak ve her iki- sinden alınan puanlarla tasnif edile- . Bu müsabakanın ehemmiyeti Melâhat Aksel yıl ha- çok büyüktür. Bunu iyice hatırda tut- malıyız ki: At ve binici müsabaka sa- halarında yetişir. Bir memlekette ne kadar çok müsabaka yapılırsa o ka- dar çök at ve binici yetişmiş olur. 'Bu progrsmların en mühim nokta- sı (Dresaj) kısmıdır. Bu müsabakalar bütün mânasiyle iyi yetişmiş at ve'bi- »ici gayesini güttüğü için çok fay- dalı ve esaslıdır. Memleketimizde şim- diye kadar Dresaj müsabakaları “ya- pilmıyordu, geçeh sene yalnız sübay- lara mahsus Olimpiyadlara hazırlık mahiyetinde olmak üzere Dresaj kon- kurları yapılmış ve'bunu teşvik için de en yüksek müküfat olan İsmet İnönü kupası) bu müsabakaya kon- muştu. Dresaj çalışmaları ne kadar teşvik edilse yeridir. “Son senelerde Alman binicilerinin “gösterdiği yük- sek ve devamlı muvaffakiyetlerin sır. rı bu Dresaj işine verdikleri ehemmi- yeliedir. Bütün Avrupanın “tanınmış atçılık “ve binicilik nünekkitleri bu noktada hemen hemen ittifak etmiş gibidirler 'Bu -seferki Dresaj “müsabakaları $ kategori üzerinden “yapılacaktır. Sıra | ile Kolay, Hafif ve'Orta kategorileri. 4 üncü kısım, tamemen orijinaldir. Bir veya iki at koşulu arabalara mah- sus bir müsabaka (hazırlanmıştır. Memlekette “koşum atlarını teşvik &len “bu-müsabakayo “şüphesiz bir çok kimseler iştirak edeceklerdir. Bil- hassa Kadıköy civarmda sıksık ras- | geldiğimiz şık briklerin girecekleri muhakkaktır. Programların böyle müsabakalar- dan -4 ay evvel dağıtılması çok fay- dalı olmuştur. Bir çok binicilerin şimdiden çalışmağa başladıklarını görüyoruz. Nitekim “kıymetli konkur atlarına malik olan bay Dr. Tevfik | Ali Çinarın bu müsabakalara bizzat girmek için şimdiden “muntazam “id- manlara başladığını büyük bir'mem- nuniyetle “görüyoruz. Arsıulusal bir atölan (Ceylân) 1 ile bay Dr. Tevfik Ali “Çmarın bu “müsabakalarda 'ka- zanmak şanslarına maliktir. Bütün bunlar gösteriyor Kk! sonbahar Bipa- hi Ocağı müsabakaları çok heyecan- hwe meraklı olacaktır. Ödemiş (Akşam) — Ödemiş Kınlay kurumu menfaatine Halkevinde bir mü- samere verilmiş, mektepli kızlar bumüsamerede vazife almışlardır, Resmi miz, bu küçükleri sahnede gösteriyor.” | tüm.'Bana dedi ki: Küçük Şadi etrafındaki münakaşa Fabrikatör B. Mehmed, Şadinin baytar B, Azizin oğlu olduğunu nasıl | | kabul etti? | İzmir (Akşam) — Bursada Uludağ- da kaybolan küçük Sadi hakkında vi- lâyetçe yaptırılmakta olan “tahkikat | sona ermiştir. Vilâyetin bu tahkikatı neticesinde fabrikatör “B, Mehmedin, kaybolan oğlu olduğunu iddia ettiğ Bucada baytar B. Aziz nezdindeki Şa- di adlı çocuğun, baytarB, Azizin oğ- Ju olduğu anlaşılmış ve Bursalı fab- rikatör demevcud delilleri nazarı dik- kate alarak bunu kabul etmiştir. Yalnız fabrikatör B, Mehmed, kay- bölan oğlunu aramakta devam edece- | ğini söylemiştir. Bursalı fabtikatör B. Mehmedin, Şadinin kendi oğlu olduğunu'iddin et- | mesinin saiki, Uludağda sekiz sene | evvel kaybolan Sadi hakkında Aydın- | | | İ İ | Lu Hüseyinin kendisine bazı sözler söy- , lemesidir. Hüseyin — Vaktile küçük Sadiyi ağabeyim | Uludağdan kaçırmıştı, ben de kendi- sile beraberdim. Fabrikatör B. Meh- mede on bin lira mukabilinde oğlu- nun iade edileceği hakkında haber gönderildi, fabrikatör parayı “getir medi, sonra ikinci defa haber gönde- rildi, bu defa fabrikatör, hükümete haber vermiş. Hükümetçe ağabeyimin yakalanması için tertibat alındı, bu- nu duyduk,.o zamandan beri çocuk | İzmir civarında Buca nahiyesinde bir muajlimin eyindedir. Sadiyi oraya gö- türeni de biliyorum, fakat bunun is- | mini ancak mahkemede söyliyebili- rim. Hüseyin, fabrikatör B. Mehmedin oğlu Sadiyi ağabeyslle “müştereken kaçırmak suçundan Bursa müddei- umumiliğince tevkif edilmiş ve hapis- haneye atılmıştır. Kendisi"çök sıkıştı- rılmışsa da-küçük Baldiyi Buca-nahi- yesinde iddia ettiği öğretmenin yanı- na götüren kimsenin -adını -söyleme- | miştir. Çocuğun aranıp bulunması hususunda fabrikatör B. Mehmede ba: aı.kimseler yardım etmektedirler. Bun- lar hususi istihbarat işlerinde çalışan 'B. Ziya ve Azizdir. B. Ziya ile görüş- —'Biz, kaybolan Sadiyi aramakta | | devam edeceğiz. Şimdi Bursaya döne- | cek ve orada tekrar tahkikat ve ted- | kikatla meşgul olacağız. Sadinin'ölü | veya diri bir haberini muhakkak ala- cağız. Bu mesele ile şimdiye kadar çök | uğraştır, bundan sonra da “meşgul | olacağım. Bursalı Yabrikatör B. Mehmed, İz- | mirden Bursaya hareket etmek Üzere- dir. Hareketinden evvel vali B. Fazlı | Gülece, tahkikat neticesine göre Şa- | dinin kendi oğlu 'olmadığına kanaat getirdiğini söylemiştir. Fakat bu ka- naati izhar etmesine rağmen İzmir | avukallarından B. Kâmil Suraya ve- kâlet vermiştir. Bursalı fabrikatör, Şadi ile iki iddim- lı tarafın şimdiden kanlarının tahlil edilerek kan gruplarının tesbit -olun- masını istemişse de Baytar B, Aziz, buna lüzum olmadığını söyliyerek; — Evvelemirde elimdeki resmi ve- Salk çürütülsün. Sonra mahkemeye gidilsin. Mahkeme, lüzum gösterecek © olursa .kan tahlili de yapılabilir. de- miştir. Ev, apartıman, köşk, sayfiye kiralama mevsiminde AKŞAM'ın KÜÇÜK İLÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, ensüratli.ve enucuz vasıtadır. 3 defası 100 kuruş Eskişehirde AKŞAM neşriyatı «Ses - Işık» müessesesinde sati- olanlara hususi tenxilât yapılır, lir, «Akşam; gazetesine abone Tetrika No. 130, “İttihad ve Terakki,, nin sondevirlerinde Suikasdlar ve enirikalar “Sahife 1 Yazan: Mustafa Ragıb Es-atlı Talât paşa, padişahın “ İttihad ve terakki, yi devirmek içimbir manevra çevirdiğini anlamıştı Bu (Hattı hümayun) neşredildik- ten sonra padişahın hükümete tavsi- ye ettiği bu işler tamamile nazari bir mahiyete kalmış, hasıraltı edilmişti, Hükümet, birkaç kişi müstesna ola- rak, siyasi menfi ve 'mahkümları affetmeğe yanaşmamıştı. Hele idarei örfiyenin kaldırılmasına teşebbüs bile edilmemişti. Padişah, (Hattı hümayun)un Ba- biâlide okunmasından hayli zaman geçtiği halde, hükümetin bu hususta hiç bir fili teşebbüsüne girmediğini görmesine rağmen, bu bahis “eirar fında sesini çıkarmamış “hükümeti tazyik edip de istediğini yaptıramıya- cağını anladığından- ilk (Hattı Hü- mayun)da ortaya koyduğu bu arzu- sunu unutmuş gibi davranmışlı. Zaten «İttihad ve Terakkiş hükü- meti de kendi nüfuz ve kudretini sar- | sacak, cemiyet muhaliflerine Güret verecek böyle bir müsaadeyi kendi eli- le vermeğe kati suretie razı olamazdı. Altıncı Mehmed, hükümetin bu zih- niyet weniyetini pek iyl anlamıştı. Ahmed Riza bey, büyük bir fırka teşkil edeceğini sanıyordu Fakat şimdi artık hâdisöler, cİtti- had ve Terakki; için'hiç de iyibir şe- kilde inkişaf etmiyordu: Gerek harb vakalarının aldığı menfi neticeler, gö- rek memleket dahilindeki iztırap ve | sefaletin dayanılmaz hadde gölmesi, «İttihad ve Terakki» hükümetinin son günlerini yaşadığını gösterecek canlı emarelerdi. Talât paşa hükümetine ve daha doğrusu, İttihatçılığa niha- yet vermek gayesile en küçük bir fır- satı bile kaçırmak istemiyen padişah, bu mevzu etrafında bilhassa Ahmed Riza beyle en iyi şekil ve şerait âltın- da anlaşabileceğini takdir ediyordu. Hünkâr, bugünlerde sık sik huzuruna kabul ettiği eski Meclisi mebusan re- isile Talât'paşa hükümetinimasıl de- virmek mümkün olacağını gizlice is- İ tişare ediyordu Ahmed Riza bey, vaziyete şahsen hâkim olmak için memleket dahilin- de mutlaka bir teşekkülün-başına. geç- mek Jâzım geldiği fikrinde idi. Uzun seneler Pariste bulunan ve siyasi şah- siyetlerin behemehal bir hizipten, bir fırkadan kuvvet alarak harekete geç- tiklerini pek iyi tecrübelerle gören Ahmed Riza bey, ne kadar meşhur ve mergup olursa olsun, ferdlerin ikti- dar mevkiine geçip tatunabilmelerin- de en müessir istinadgâhiın siyasi bir İcşekkül olduğuna inanmıştı. Bina- | enaleyh, kendisinin başına geçeceği si- yasi bir zümre ile «İttihad ve Terak- kişnin bıraktığı boşluğu dolduracağı- na ve memlekete hâkim olacağına kani idi, Eski meclisi mebusan reisi, harbin mağlübiyetile netiçeleneceğinde artık şüphesi .kalmıyan.memleketteki- bü- yük bir ekseriyetin «İttihad ve Terak- kiaden yüz çevirdiği için cemiyete öte- denberi muhalefet edenlerle birleşece- ğini ve bu itibarle büyük bir siyasi te- bey, bu düşünce ile padişahın cülü- sunu müteakip (Hattı hümayun)da hükümete tavsiye ettiği idarel örfiye- nin lâğvını ve siyasi mahkümların affını temin etmek için altıncı Meh- medin “Talât paşa #lzerinde yapacağı tesir ve nüfuza bumaksadla taraftar olmuştu. Artık padişah kati kararını vermişti; Malem ki, Ahmed'Riza bey, hâlktan büyük “bir ekseriyetin selta- nat makamı"etrâfında birleşerek <İt- tihad ve Terakki» hükümeti aleyhin- de umumi'bir hereket, yapılması müm- kün olduğunu temin ediyordu. O hâl de, hâdiselerin aldığı menfi cereyan- lara ve artık harpten hiç bir'ümid kal mamaâsına rağmen hâlâ iktidar mey- kiini terketmek-istemiyen 'Talât paşa ile arkadaşlarını tazyik edebilir, büs- bütün müşkül bir mevkie sokabilirdi. Binaenaleyh, harp mıntakaları müs- tesna olarak, memlekette idarel örfi- yenin lâğvını ve bütün siyasi menfi ve mahıkümların alını israrla hükü- metten istiyecökti, Vahideddin tavrım değiştirmişti Bu maksadla bir gün padişah, “Ta- lât paşayı saraya davet etli. Altıncı Mehmed, sadrazamla her mülâkatın- da-o;güne kadar -mühimmestlelere temas'etse bile -kendisinin hükümet- ten “ayrı bir düşüncede bulunmadığı hissini vermek istiyor ve Talât paşa- nın her mütaldasını tasvip eder gibi gözüküyordu. Fakat sadrazam, daha ilk konuş- masında, hünkârı büsbütün değişmiş buldu. O, hiç bir mukaddimeye lü- zum görmeksizin, cülüs ettiği zaman EBabıâlide okunan (Hattı hümayun) ile halka birçok -şeyler' vald ve ilân edildiğini, fakat bunların icrasını hü- kümete ehemmiyetle tavsiye “ettiği halde burilardan hemen'çoğunun şim- diye kadar yapılmamasından çok mü- teessir bulunduğunu, resmen ân edi- len bu arzusunun lâkaydı İle karşı- lanması ve k&bine tarafından benim- senmemesi, hükümetinefkârı umumi- ye nazarımda nüfuz ve İtibarım sars- makla berâber, kendi «şan ve şerefli şahanessile kabili telif olmadığım, bir hükümdarın tebaasına karşi resmi ve aleni surette vadettiği"şeyin Ifa edi- memesinin çök fena tesirler yapaca- ğını anlattıktan sonra “ne kadar $i- yasi mahküm varsa bunların isim 8 hüviyetlerini gösteren bir defterin Süratle hazırlanarak kendisine arze- dilmesini -harb mıntakaları müstesna, olarak- başla payitaht olmak .şartile, memlekette idarci örfiyenin lâğvı hak: kında meclisi vükelâce bir kararma» me kaleme alınarak vakit geçmeksi- zin tarafından tasdik edilmek üzere mabeyin başkitabetine gönderilmesi- ni söyledi. Padişahın bu kati.emirlerinde kul Jandığı lisan, o samana kadar Talât paşaya karşı sarfettiiğ sözlerden hiç birine benzemiyordu. Hünküârın tavır ve hareketile ifade tarzında Talât pa- şayı muahaza edici bir eda vardı. Sadrazam, padişahın tavır ve hare- ketinde birdenbire göze.çarpan bu değişiklik sebebinin nereden geldiği- ni henüz keşfedememekle beraber, Var hiddedinin -kendince mühim telâkki ettiği- gizli bir kuvvete. güvenerek bu suretle söz söylediğini ve herhalde bazı kimselerin teşvikle cesarete gel- diğini görüyordu. Talât paşa, padişa- hın maksadını. sezmişti: -eİttihad ve Terâkkisye “ötedenberi şiddetle mu- halif olan Vahideddinin kendisile ar- kadaşlarım “devirmek için sartık kati harekete geçtiği ve yeni birmanevra çevirmek istediğini keşfediyordu. Talât paşa, ramen manevrasıni pili Sikilen eiiei dığı bulsan hükümete itimaisızlığı ifade etmekten bâşka birşekilde tef- sir edilemezdi. Talât paşa, Vahidedii. nin bu mütalealarını şiddetle muka- | bele ederek itiraz etmesini de bilmez değildi. O takdride'derhal istifa etme- sl lâzım gelecekti. Fakat hayır, eİtti- * had ve Terakki; Tideri, bu manevra» ya yanaşmıyacaktı. Çünkü henüz is- tifa edecek zaman gölmemişti. Bahu- sus çekilmek zaruretini görse bile, kendisini istihlâf edecek müstakbel kabine relsile arkadaşlarımı hazırla» madan, hükümetin başından ayrılmak islemiyordu.. Binaenaleyh, 'bekleme- diği bir günde padişahın böyle muahe- 7e ve tahtieyi “tazammun “eden bu sözleri üzerine hünkürla münaka» şaya girişmek doğru değildi. Neticede istifa etmek mevkiine düşmemek'için soğukkanlılığını muhafaza etmek mü- nasipti. Bu suretle vaziyeti kurtarmış olacak, padişahın beklediği 'neticeyi kendi elile hazırlamıyacaktı. Maama» fih Talât paşa, Künkürn bu israrını görünce, vaktile bu iki mevzuun (Hate tı hümayun)a girmesine o zaman kâ- fi derecede mümanaat etmediğine şimdi pişman oluyor o vakitki dü- güncelerinde aldandığını anlıyortu. “(Arkası var) Sn en