Yazma — Okuman yazman vâr mı? — Yek. — İsmini olsun yazamaz mısın?.. Adam eline kalemi aldı, kâğıda bir şeyler karaladı. — Ne yazdın?.. — Ne bileyim ben, sizin okumanız var sanıyordum!.. Tabii Sesi hiç te güzel olmıyan bir şarkı- Cı, bir gün bir mecliste; — Benim sesim için servettir diyor- Biri güldü: — Tabii vari, birader, para buhtanı — Bir merdiven getiriniz zürafaya yiyecek vereceğim... Güzel Opera çıkışında bayan tenora yak- Jaştı: — Meşhur tenor sizsiniz değil mi? — Evet, — Şuralarda şoförüm olacak, be- nim sesim çıkmaz, ne olur siz seslen- genizt... Ders Ortadan aşağı seviyede biri, şık bir lokantaya girdi, masâya oturdu, ey- velâ peçetesini boynuna bağladı... Bunu gören garson yaklaşıp sordu: — Saçınızı mi kesoceksiniz, yoksa tıraş mı olacaksınız?.. Ammal Bir yolcu etrafına baktı, sonra ora” | daki köylüye: — Ne güzel, ne cana yakın manza- | ra, dedi, Köylü omuz slikti: — Eğer burasını ekip biçmek için belleseniz, güneş altında terleseniz, 0 kadar cana yakın bulmazsınız!.. Nasıl? İsviçrenin en yüksek dağınm,en yüksek tepesine çıkmıştır. Yol göste- rönimiz bir aralık dedi ki: — Burası dağın en tehlikeli yeri- dir. Eğer bu uçuruma düşecek olur- $anız, muhakkak gözlerinizi sağ ta- rafa çeviriniz, ölmeden önce, yeryü- zünün en güzel manzarasını görmüş olursunuz! .. Koşucunun anası — Oğlum doğru dur kamburun çıkaca| İyi ya Adam duvarları yokladı: — Çok ince, dedi, komşular odam- da olub biteni duyacaklar, — İyi ya, siz de onların konuştuk- Jarını işideceksiniz!... — Teşekkür ederim bayan... Yarın sani kaçta tekrar sizi kurtarayım?.. m e — En usta hayvan hangi hayvan- dır? — Tavuk. veden? — 'Tam yumurtalık boyunda yu- murta yumurtluyor, Lüzum yok —- Yanağın kıpkırmızı, — Bir tokat yedim. — Bir tokat ha?,, Kim vurdu? — Bilmem. — Bilmez misin? ii — Bir daha yüzüne bakmıyacağım birinin klm olduğunu ne diye öğre- neyim!,.. Felsefe Kadınlar hoşlarına giden yalanı kir nefeste yutarlar, Canlarını sıkan doğruyu yudum yudum içerler. Dedikodu, sahte pafa gibidir, kim- se yaptığını kabul etmez, fakat her- kes sürmeğe bakar. —Bu tablo kaça? — On lira, — Yalnız çerçevesini alsam kaça verirsiniz? Gelinler Bayan Fatmanin kaynanası ölmüş- tü. Arkadaşlarından biri başka bir arkadaşına, bayan Ayşeye dedi ki; — Yarn Fatmaya gidecek misin, kaynanası öldü... — Maalesef gidemiyeceğim, dedi, benim matemim var, sevincine iştirak edemem! Telefonda —Alo!., Anlamadınız mI?. N anlamadığınızı söyleyiniz de tekrar 10 Haziran 198' Karabiber sayesinde zengin olan bir memleket Dünyanın biberleri nerede yetişir? Biber bahçelerinin başlıca düşmanı: Filler Avrupadaki küçük Hollandanın As- ya kıtasının şarkındaki müstemleke imparatorluğu gerek genişliği, gerek nüfusu itibarile İngiliz ve Fransa müstemleke (O İmparatorluklarından sonra üçüncü gelir. Servet itibarile Fransız imparatorluğunun da üstün- dedir. Meselâ İngilterenin Şarki As- yadaki başlıca üssübahrisi olup Hin- distanı bahren şark tarafından mu- hafaza eden Singapurun karşısında bulunan Sumatra adasının Cenubu Şarkisinde ve Cavanın yanıbaşında bulunan Lampong bütün dünyaya | biber yetiştirmektedir. Bu havalinin İmanı bulunan Oosthaven beynelmi- lel biber ticaretinin merkezidir. Tica- | Ki ehemmiyeti İngilterenin Liverpool ve Almanyanın Hamburg limanların- dan geri kalmamaktadır. Tampongun denizden 200 #lâ 500 metro irtifaıdaki ovaları baştan ba- $a biber bahçeleri ile kaplıdır. Sira sıra dizilen koyu yeşil biber fidenlori ucu bucağı olmıyan bir deniz teşkil etmektedir. Biber nazlıdır. Bir biber bahçesi, tesisinden ancak beş sene sonra tam mahsul verebilir. Bahçele- rin bakılması göyet güç ve ince bir iştir. Tanelerinin temizlenmesi de müşkül bir iştir. Bahusus beyaz bibe- rin kabuğunu temizlemek gayet 20r- dur. Üst kabuğun çıkarılmasile beyaz biberin sertliği azalır, Fakat maliyet kıymeti çök artar, Biber büyük çiflik usulünde yetişti- rilmeğe müsaid değildir. Sumatranın yerlileri bu ince işle uğraşırlar, Moa- haze bazı Almanlar plarda oku- duklarını tatbik için burada bahçe- ler tesis etmişlerdir. Almanlar biber- Je beraber kauçuk işleri de yaptıkla- rından yerlilerin meharetlerine karşı mevkilerini iyileştirmektedirler, Biber bahçelerinin etrafta düşman- ları çoktur. Bunların başında filler gelir, Bahçelerin etrafındaki orman- Jarda vahşi filler yaşamaktadır. Bir kaç yüz filden mürekkep bir sürü bi- ber bahçelerinden bir çoğunu bir ge- cede baştan başa tahrib eder. Felâke- tin en büyüğü bu fillere Karşı silâh kullanmak yasaktır. Çünkü biber tar- lalarının Üst tarafındaki bir kaç yüz bin hektarlık ormanlık ve butaklık ve malarya ocağı ürazi, fillerin sef bestçe yaşamaları ve neshleri münka” riz olmaması için hükümet tarafın dan ayrılmıştır. Bahçelerin ancık di kenli tel örgülerle muhafazasına Çe lışıyor. Lâkin vahşi filleri biber bal” çelerinin bulunduğu sahanın buğu" dunu teşkil eden 100 kilometreden ge“ ride tutmak çok güçtür. Dünya biber ihtiyacı arttıkça istib- salin de artması fenab ediyor. Halbu- ki Sumatranın yerli halkı az oldu” ğundan yeni bahçeler tesis edilemi" yor, Bunun için Felemenk hükümeti kırk milyon nüfusu bulunan Cav8 adasmdan biber sahasına muhacif celbetmeğe çalışıyor. Cavalilar adalarına çok bağlıdırlaf: Sefaletin son derecesine gelmedik bu adaddan gilmezler. Bunun için Sumatraya gayet fakirleri geliyor. Felemenk hükümeti bunları İSİ karşılamakta ve Üç sene hiç bir vergi almamaktadır. Bunlara yer ve yard da veriyor. 1905 senesinde biber s& hasında tek bir Cavslı yokken şimdi bunların miktarı altımş dört, bin ki” şiyi geçmiştir. Felemenk hükümeti katolik misyinerlerin, hepsi müslü- man olan bu muhacirler arasında di” nİ propaganda yâpmalarını yasak et” miştir. Çünkü böyle propaganda. yö“ pıldığı takdirde muhacirlerin Cava ya döneceklerinden korkmuştur. Misyonerler yalniz sıhhi işlerle uğraşıyorlar, Felemenk hükümeti Ca vadan Sumatraya muhâecir getirmek için teşvike hâlâ devem ediyor. Her sene Cavaya 25,000 kartpostal gönde” rilmektedir. Bunlarda Sumatramn servet membaı gösterilmekte ve bura- ya gelmeğe teşvik edilmektedir. Cava- dan gelen bir muhacir ailesi Sumat- rada yerleşip müstahsil bir vaziyete gelinceye kadar hükümete dört Guk dene mal olmaktadır. Felemenk bü” kümeti Sumatradaki biber bahçeleri- ni ve pirinç tarlalarını çoğaltarak bu adanın bütün dünyadaki iktisadi ehemmiyetini bir kat daha arttırmak için hiç bir fedakârlıktan geri durma maktadır. — F. Bartın orta mektebinde Atatürk abidesi KL Bartın orta mektebi ve Atatürk büstü Bartın orta mektebi bahçesine diki- len Atatürk anıdının açılış merasimi « yapıldı, Açılma töreninde binlerce halk ve davetliler bulundular. Mera- sime istiklâl marşı ile başlandı. Evve- 1â, okul müdürü İhsan Atukeren bir nutuk söyledi. Bunu vali namına mektupçu Hilminin sözleri takib etti. Bundan sonra mektupçu, anıdın Üze- rindeki kürdelâyı çözdü. Halkın al- kışları ve tozahüratı arasında Abide meydana çıktı. Âbidenin önüne bir çok çelenkler bırakıldı, Bütün mek- teplerin geçit resminden sonra mera- sime nihayet verildi. Bundan sonra mektepte hakış ve dikiş sergisi açıldı. Sergi, büyük bir muvaffakıyetti. Umumi takdir ve alâ- kayı kazandı, Bartın orta okulu dört sene evvel kurulmuş ve her yıl bir ilerileme gö” termiştir. Geçen yıllarda iki sınıfla bir öğretmen odası ve bir ve” tiyer yeniden yaptırılmıştır, Âbidö Sırf şahsi ve mali gayretler ve talebe“ nin mesaisile meydana gelmiştir. Suriyede veba vakaları Suriye ve havalisinde veba çikti” ği yazılmıştı. Son gelen malümais göre Suriyedeki veba vakaları ari” mıştır. i Sıhhiye Vekfleti hududa bir heyet göndermiş, Suriyedeki vebanm mem leketimize sirayet etmemesi için i€8P €den tedbirleri almıştır.