Ii Haziran 1937 SİYASİ İCMAL Hatay meselesinin halli i Cenevredeki toplantıların başlıca müsbel semeresi Hatay meselesinin ve Türkiye ile Suriye arasındaki hudu- dun kat'i olarak birer neticeye bağ- Jdnmış olmasıdır. Türkiye ile Fransa Mületler Cemiyeti azasından bulun- (Hukları ve mevzuu bahis sahanın da Milletler Cemiyeti mandası altında bulunması cihetile Halay işinin hal ve tesviye edilmesini bu müesseseye bırakmışlardı. i Mületler Cemiyeti meclisi geçen kânunsanideki toplantısında “Hata- yın ayrı ve müstakil bir varlık oldu- gunu ve Türkiyenin İskenderun li- manından istifade etmek hakkı bu- Tunduğunu kabul etmişti. Bu minta- Kanın hukuku düvel noktasından va- ziyetini tayin eden statüsü ile dahiH idare ve teşkilâlimgail ana yasa sının yapılmasını da Türkiye ve Pran- sanın da tayin edecekleri mütehassış- ların iştirak edeceği bir ehli hibre ko- mitesine bırakmıştı. Mütehassıslar komitesi her iki işin bütün teferrüatını ittifakı ârâ ile ka- | bul etmiştir. Yalnız arapçanın ikinci bir resmi dil olması ve eskiden İs- kenderun sancağına dahil iken son- | radan Lâzkiyedeki Alevi hükümeti | mıntakasına bırakılan üç nahiyenin Hataya ühak edilmesi hususunda | Türk mütehassısları ile diğer müte- | hassıslar arasında müfabakat nasıl | olamamışlı, Mületler Cemiyeti meclisi bu iki noktayı Hatayda ikinci resmi di ola- rak arapçanın hangi yerlerde kulla- * rn a Kırlangıçlar kahvesi "ransağa Angervlide kırk senelik bir kırlangiç yuvâsı var. Bu yuva, | bir. kahvenin tavanına yapışıktır, kahvede müşteriler pipo, sigar, si- gara içerek tavla, domino oynarlar, kırlangıçlar bundan şikâyet etmez- | ler, dumandan mütecasir olmazlar. | ar iyileşince, yaz simafirleri, | elerde kanat çıarparak cam- gagalarlar açtırırlar ve yuva- larına yerleşirler; kirk senedenberi | hep böyle yapıyorlar, ! 1789 da Fransada büyük ihtilâl yapılacağı | ; binlerce proje de hazırlanmıştı Bay Vilette (Volter bu za de ölmüştür) Paris beledi Mi etti, dedi ki — Etuzl meydanına bir âbide di- kelim, üstünde ittihad, adalet, bol luk ve sulhü temsil eden üç heykel bulunsun... Bu proje kuyveden füle çıkmadı, fakat bugün bu dört şeye bütün dün- yanın ihtiyacı var... Köpeği yutan yılan Avustralyada birçiftçi geceleyin Köpeğini ağaca bağlayıp yatmış, Er- tesi sabah köpeğini çözmek için ağa- ca yaklaştığı zaman zinciri olduğu Yerde buluyor, fakat köpek yok, ye rinde 6 metre boyunda kocaman bir yılan var. Yılan geceleyin köpeği yutmuş ve evin sine tek- bu suretle zincire bağlanıp kalmışi... rca alabileceğini ve üç nahiyedeki Türk- lerin harst hakların: tayin ederek hal- iletmiştir. Hatay dahil işlerinde ta mamile müstakil ve hâkimdir. Harici işlerinde Suriye mesul olacaktır. Güm- rük ve para işleri beraber olacaktır. Fakat Hatayın varidattaki hissesi ve parasındaki hususiyeti tesbit edilmiş- tir. Türkiye ile Fransa Hatayın tama- miyüeti mülkiyesini Cenevrede imzü- lanan bir mukavele ile bu iki devletin müşterek olarak zamân ve kefaleti alana konulmuştur. Ayni zamanda manda kalktıktan sonra Milletler C€- miyeti murahhası Cenevrede karar- laştırılan ana yasa ile statünün lâyr kile tatbikini kontrol edecektir. İs- kenderun limanında Türkiyeye ser- Des bir mıntaka gösterilecektir. Cenevredeki kararlar ve anlaşma- lar askerlikten tamamile tfecrid edi- lip muayyen ve mahdud bir mikfar- daki zabıta kuvvetile asayişi muha- faza edilecek Hatayın harici emniyeti » ve tamamiyeti ve hukuku düvel nok- tasından vaziyetini ve dahili teşkilâtı- nı tayin etmekle kalmamıştır. Hata- İ yın haricindeki Türkiye - Suriye hu dudu da Fransanın hem kendi hem de Suriye namına Türkiye ile akdet- | tiği mukavele ile kati olarak tanınmış ve tecavüz edilmiyeceği üç tarafça taahhüd olunmuştur. Bu suretle bey- nelmilel çok pürüzlü bir mesele sulhü sağlamlaştıran bir şekilde halledilmiş bulunuyor. Feyzullah Kazan ramı Bayan İngiltere İngilizler kraliçe Mariye âdeta ta- parlar. O kadar çok severler. Bu sevginin müteaddid sebepleri vardır. | Bunlardan bir tanesin! anlatalım. Bir gün kraliçe Mari şatolarından birinin (omutfaklarını © geziyormuş. Mutfakları asri bir şekle sokup bo- yatmışlar, kendisine bunu gösteriyor- Jarmış. Kraliçe sormuş: — İyi, güzel; ancak bu mutfaklar. de çalışanların yatıp kalklıkları Odaları da görmek İsterim, bakalım oraları da burası kadar güzel ve ra- hat mı?... İşte bu ve bunun gibi şeyler onu | halka çok sevdirmiştir. 70 yaşına ba- san kraliçe Mariye, günde binlerce İ tebrik mektubu geliyor. Bunlardan birinin zarfında («Bayan İngletere» yazılı imiş. Ordu İsviçreye komşu bir hükümet var- dır: Liçenştayn hükümeti. Bu hü- kümetin bir de mareşali var. Bu ma- reşalin yegâne askeri de kendisidir. Çünkü Liçenştayn hükümetinin or- dusu yoktur. İsviçre de ordusuz sayılabilir, İs- viçre ordusu üç yüz dokuz kişiden ibaretlir. Hesap etmişler, yer yüzünde silâh altında ve silâh altına alınmağa ha- zir elli dört buğuk milyon kişi var- miŞ!.,. AKŞAM © İhtisas mahkemeleri kaldırıldı Dokuzuncu ihtisas mah- kemesi asliye ceza mahkemesi oluyor Münhasıran kaçakçılık işlerle meş- gul olan ihtisas mahkemelerinin müd- deti haziranda hitam bulacağını ve müddetin uzalılmasına lüzum gö- rülmediği cihetle bu mahkemelerin Jâğvedileceğini yazmıştık. Adliye Vekâleti -ihtisas. mahkeme- lerinin haziranın . birinci gününden itibaren lâğvedildiğimi dün alâka- darlara bildirmiştir. Bu arada İstan- bulda gümrük dairesi binasında ça- lışmakta olan dokuzuncu ihtisas mahkemesi de lâğvedilmiştir. Bu mahkeme asliye ceza mahkemesi şek- line sokulmuştur. Reisliğine de asli- ye ikinci ceza mahkemesi reisi B. Kemal tayin olunmuştur. Asliye ceza mahkemeleri bir reis- le iki âzadan teşekkül etmekledir. İhtisas mahkemesi ise münferid hâ- kimli mahkeme olduğu cihetle onun yerine teşkil edilen asliye ceza mah- kemesine yeni bir heyet tayin olu- nuncaya kadar reis B, Kemal şimdi- lik tam heyetli mahikeme salâhiye- tile çalışacaktır. Bu malhikeme gene gümrük bina- sındaki eski yerinde çalışacak ve as- liye ceza mahkemesi vaziyetinde ge- me kaçakçılık işlerile meşgul ola- caktır. Dokuzuncu ihtisas mahkemesinin | kadrosu tamamile lâğvedildiği cihet- le reis B. Alıfla müddeltumumisi ve kâlipleri hâlen âçıkta kalmışlardır. Kendileri yeni bir vazifeye tayinleri için emir beklemektedirler. İhtisas mahkemesile beraber oranın - sorgu hâkimliği de lâğvedilmiş olduğundan bundan sonra yeni teşkil edilen ce- 2a mahkemesinin bakacağı kaçakcı- hk davalarının sorguları İstanbul adliyesi merkez sorgu hâkimleri ta- rafından yapılacaktır, Yeni mahkemenin müddetumumi muavinliğini de bir müddettenberi dokuzuncu ihtisas mahkemesinde ve- kâlelen yapmakta olan muavin B. Hakkı Şükrü yapacaktır. Muamele vergisi Tadilât için yeni bazı mürâcaatlar yapıldı Muamele vergisinin tadili hakında alâkadarlara yeni bazı müracaatlar vaki olmuştur. Kanunun «O» fıkrası- nâ göre muharrik kuvvetleri beş bey- giri geçmiyen ve en çok 10 amele ça- İiştıran ıtriyat, plâstik eşya, trikotaj, karyola, nikelâj, suni ve tabii ipekli mensucat ve çorap fabrikaları gihi küçük hirfet müesseseleri kanunun is- tisna hükümlerinden hariç kalarak vergiye tabi tutulmaktadırlar, Yuka» rıdaki evsafı haiz diğer bazı sanayi zümreleri ise kanuna tabi değildirler. Muamele vergisinin tadili hakkın- da Ankarada sor verilen karara gö- Te, şimdiye kadar vergiden hariç olan küçük deri ve lâstik ayakkabı imalâfhaneleri de «Os fıkrasındaki Sanayi zümreleri gibi kanuna tabi tu- tulmaktadır. Alâkadarlara yıpılan müracaatlar- da bilhassa bu nokin üzerinde du- rTulmuştur, Çünkü yeni kararın tat- bikinden büyük deri ve lâstik ayak- kabı sanayii istifade edecek, küçük- lerin rekabetinden kurtulacaktır, Fakat daima rökabetle karşılaşan diğer sanayiciler de yeni kararın şü- müllendirilmesini .. istemektedirler. Fakat buna d küçük sanayiciler iti- raz ediyorlar. Alâkadarlar bu müra- caatları ve iddinları tedkik etmek- tedirler. DR Sum Maaş tevziine bugün başlanıyor * Geçenlerde bir güzete, yeni mall yü münasbetile haziran maaşının bir kaç gün teehhürle verileceğini yaz- muştı. Dün defterdarlığa tebliğ odi- Jen bir emir ile bu haberin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Memurların maaşlarının bugünden itibaren da- gıtılmasına başlanacaktır. Mütekald, dul ve yetim üç aylık. larının tevzline de 7 haziranda baş- lanacak ve 18 haziranda nihayet bu- lacaktır. Maaşını Emlâk bankasına kırdıranların maaşları bugün ban- kaya tediye edilecektir, Sahife 5 Beyazıdda büyük bir Halkevi binası yapılacak Ankara caddesindeki binada konferans ve spor salonu inşası durduruldu Eminönü Halkevi binasının ya nındaki arsada bir konferans ve spor salonu yapılmak üzere inşaata baş- lanmıştı. Plânın tatbikine geçilince arsanın nihayetindeki evlerin de istimikâi Jâ- zımgeldiği anlaşıldı. Bu sahadaki etüdler ilerleyince yapılacak asri binanın yanındaki bugünkü Halke- vi binasının çok çirkin kalacağı na zarı dikkate alındı ve yapılacak olan konferans ve spor salonu binasının tevsii düşünüldü. Buuun için de bu- günkü Halkevi binasının yıkılması lâzımgeldiği meydana çıktı. Bu su- retle Cumhuriyet Halk partisi Emin- önü kaza merkezini de içine alacak güzel bir Halkevi binası meydana ge- lecekti Son aldığımız mevsuk malümata göre bugünkü Hulkevi binasının yı- kılmasından ve yanındaki arsaya spor ve konferans salonu yapılmasın- dan vazgeçilmiştir. Beyazidda Üni- versite civarında yeni bir Halkevi ya» pılması kararlaşlırılnuştır. Yeni yar pilacak binanın plânları hazırlan. maktadır. Yeni binada geniş konferans, ti- yatro, spor, bilârdo salonları, büyük kütphane odaları, resim, heykel ve sair sergilere elverişli hâller buluna cak, Cumhuriyet Halik partisi kaza merkezleri için ayrı daireler olacaktır. Beyazıd, İstanbulun münevver hak kının bir arada bulunduğu bir mer- kez olmuştur. Bugünkü Halkevinin kifayetsizliği yüzünden . kahvelere toplanan halk bu güzel bina yapıl- dıktan sonra öğle tatillerile akşam- Jarı Halkevinde toplunscaktır, Estonya ile yeni bir ticaret anlaşması yapılacak Baltık memleketleri, Isveç, Norveçle ticari omünasebetlerimiz artabilir Estonya ile arumızda yeni bir tica- ret anlaşması yapılacaktır. Yakında Estonya ticaret nezaveti ticaret poli- tikası müdürü, Türkiyeye gelerek an- Jaşma müzakerelerine başlıyacaktır. Türkiye - Estonya arasinda ilk ti- caret anlaşması 929 tarihinde yapıl- mıştır. Estonya ticaret nazırı, ilk de- fa 929 senesinde Türkiyeye gelerek anlaşmayı imzalamıştı. O zamana ka- dar Estonya Türkiye mallarını Alman» ya vasıtasile almaktaydı. Baltık hü- kümetlerile ayrı ayrı ticaret anlaş- malâri yapıldıktan sonra Türkiye ih- racat malları, Almanyanın tavassu- tuna lüzum kalmadan bu memleket- lere sevkedilmektedir. Fakat bu memleketlerle ticaret an- laşmaları yapıldığı halde, gene ihra- cat maddelerimiz, Alınarıyanın tavas- sutundan kurtulamamıştır. - Meselâ; Türkiye tütün gerek Estonyaya, gerek Lituanyaye Alınanyadan gönde rilmektedir. o Aredaki (omutavassıtı Kaldırıp, Eslonyanın bizden daha ucuz tütün alması lâzımdır. Bunun için de, Türkiye - Estonya arasında” ki ticaret münasebetlerini arttırmak- tan başka çare yoktur. Bugünkü şartlara göre, Türkiye - Estonya tica- ret münasebetleri, dış ticaretimizde ehemmiyetsiz bir mevki tutmakta. dır. Başvekâlet istatistik umum mü- dâürlüğü tarafından neşredilen ista- tistiklere göre, 936 senesinde Estonya bizden 77 bin 725 liralık mal almıştı. İhracatımız ise 36 bin liraydı. Estönyadan uldığımız eşya 'arasın- da“yelken ve çadır bezleri, biraz da pamuk ipliği bulunmaktadır. Halbu- ki.Estonyadan daha çok eşya alabi- liriz. Estonyada k sanayii, Bal- tik memleketlerinde olduğu gibi, bi- rinci plânda gelen bir sanayi şubesi- dir, Her nevi matbaa kâğıtlarını bu memleketten alınmak mümkündür. Bundan başkı Estonyada telgraf tel- leri, telgraf ve radyo makineleri yâ- pan fâbrikalar da bulunmaktadır. 929 senesinde Türkiyeye gelen Eston- ya ticaret nazırı, gazetecilere verdiği beyanatında, bu mallara mahreç ara“ dığından bahsetmişti. Türkiyeden Estonyaya satılabilecek eşya da: Tütün, susam, üzüm, kuru meyvalar, bilhâssa kayısı, zerdali ar- mut gibi meyvalar olabilir. Estonya İle aramızda takas usulle- rine göre, bir ticaret mukavelesi var- dır. Bittabi yeni yapılacak ticaret anlaşması da, bu usuller dairesinde tanzim edilecektir. Estonyanın Tür- kiyeye satmak istediği eşyaya bura” da ihtiyaç vardır. Meselâ; telgraf tel- leri, telgraf, telsiz ve radyo makine- Jerini dışarıdan alıyoruz. Türkiyede bunları yapacak bir endüstri kurul- madığına göre, bu malların pek ta bil olarak alıcısı o'abiliriz. Bunların arasına matbaa kâğrdnı da koyabili- TİZ. İki memleket arasında ticaret mü- nasebetlerinin artması İçin, kendiles rinde olmıyan, yapılamıyan eşyayı biribirlerine satması lâzımdır. Türki- ye - Estonya bu müsaid şartları hal bir memlekettir. Bu şartlar dairesin- de, iki memleket arasındaki ticaretin inkişaf edeceğine şüphe yoktur. Estonya ile olduğu gibi, diğer Bal. tık memleketlerile de ticaret müna- sebetlerimizi arttırmalıyız. Yukarıda yazdığımız gibi Baltık memleketleri- ne, hattâ İsveç ve Norveçle olan tica- ret münasebetlerimiz, Almanya va- sıtasile cereyan etmektedir. İhracat tacirlerimizin doğrudan doğruya bu memleketlere iş yapmaları ve ora- larda mahr*çler aramak için, gerek Türkofisten ve gerekse Türkofisin İstokholmde bulunan mümessilinden malümat almalar lâzımdır, Meselâ İsveç ve Norveç yaş meyvalarımız' için iyi bir pazar olabilir, Geçen sene İsveçten armut ve elmalarımıza karş talebler başlamıştı. İki memleket ara- sında, muntazam vapur seferleri var« dır. Bu da, İsveçle olan ticaret müna- sebetlerimizin artmasına büyük bir âmil olabilir. — H. A. Trabzon limanı Herşeyden evvel dalga kırana lüzum görülüyor Liman işletme idaresi müdürü B. Ravfi Manyasi yarın Ankaraya gide- cektir. Müdür Trabzon limanında yaplığı tedkikler etrafında İktisad Vekâleline izahat verecek ve hazır- lamakta olduğu raporu erzedecektir. Yapılan tedkikler neticesinde Trab- zon limanına ilk önce bir dalgakıran yapılması lüzumlu görülmüştür. Çün- kü liman herzaman fırtınalara mâ ruzdur. Bu yüzden tahmil, tahliye işlerinde büyük müşkülâta tesadüf olunmaktadır. Halbuki İran transit yolu üzerinde bulunması münasebetile Trabzon H- manmnın ehemmiyeti bir kat daha artmıştır. Bilhassa ihraç mevsimle- rinde yükleme işlerinin aksamaması, malların iskelelerde beklememesi için. Trabzon limanına ilkönce bu dalga kıran yapıldıktan sonra rıhtımlar ta- mir edilecek, asri antrepolar yapıla- caktır. Yeni tesisata iki milyon lira sarfedileceği tahmin olunmaktadır, İki karı koca arasında kavga Beşiktaşta oturan Recep ile karısı Hamdiye ve Şaban ile karısı Memnu- ne kayga etmişler ve-hepsi biribirini —