Bu kali ai maçlar. İzmirin Üçoku Galatasaray ve Güneşe karşı oynıyacak Bu hafta Üçokla karşılaşacak Beşiktaşlılar geçen seneki Fener maçında bir münakaşada Güneşin bir maçını kaybetmesi ve Fenerbahçenin geçen hafta İzmirde uğradığı muva*fakıyetsizlikler bu haf- ta Istanbulda yapılacak Galatasaray» Üçök ve Güneş - Üçok karşılaşmaları nde büyük bir alâka uyandırmış- bütün diğer şehir ta kumlarını yenmeleri buna mukabil re- kip sahalarda beraberlik dahi temin “etmiyerek mağlüp olmaları bu nokta Üzerinde esaslı surette durmak mec- buriyetinde bırakıyor. Galatasaraya yenildiler. Birçok hâ- diselerle karşlaştık. Günlerce gazele sütunlarında dedikodusunu okuduk. İş o kadar büyüdü ki, adliyeye bile in- rildi. Bu vaziyetten sonra ayni hakem miyerek verdiği iki penaltı endi- rild. Bu vaziyetten sonra ayni hakem Fen maçlarına gönderildi, ge- yni şikâyelleri dinledik, Bu üst üsle gelen sebepler gösteriyor ki İz- mirdeki imüli üzerinde durmak lâ Neden rakip sahalarda bütün mag- larını kaybettleir? Bir hafta evvel hig su götürmez bir şekilde 6-0 gibi büyük bir farkla galip gelen bir takım bir hafta sonra bir hafta evvelki o maçta, oynıyan takımın beş altı kişi eksik ol- masma rağmen yenilir mi? Bir takım bir hafta zarfında bu kadar düşer mi? Seyahat yorgunluğu saha yabanci- lığı bir maç üzerinde bu kadar tesir yapabilir mi? Hep bu kaydettiğimiz el- hetler üzerinde durulması iâzım gelen en mühim noktalardır. Şimdi yarın ve pazar günü İzmirin Üçoku Galatasaray ve Güneşle kar şılaşacak bu maçlar hiç şüphe yok ki, büyük bir dâka uyandıracaktır. Güneş - Üçok Güneş son Ankara seyahatinde Gençlerbirliğini yendikten sonra An- karagücü karşısında çok farklı bir galibiyet kazandı. Güneşin oyunu An» ;karalılar tarafından takdirle karşılan 'd. Bu oyun hakkında Ulusun sitayeş- 'kâr bir yazısını bundan iki gün ev- çvel sütunlarımıza geçirdik, Güneş İ günden güne iyi bir duruma m Bilhassa Rasih geldikten sonra hücum hattı çok müessir bir vaziyete girmiş- tir, Güneşin ne kadar iyi bir durum- da olduğunu kendi stadlarında An- karagücünt 1-6 gibi çok farklı bir ne- tice ile yenmesi ortaya koymuş bu- lunmaktadır. Üçoka gelince: Üçok Doğanspora nazaran daha şuurlu ve daha teknik oynıyan bir takım... Mümkün olduğu kadar favulsüz ve futbol oynamağa çalışıyorlar, İki takımın karşılıklı ve- ziyetlerine göz atacak olursak bu maçın Güneş lehine neticeleneceğini bütün açıklığile kabul etmek mecbu- riyetindeyiz. Beşiktaşa karşı çok şan- siz'bir oyundan sonra son dakikada yediği bir golle yenilen Güneş o maç- tan sonra Rasihin girmesile daha kuvvetli bir hel almıştır. Yapacağı but karşılaşma takımın vaziyetini göster- mek noktasından da alâkalıdır, Galatasaray - Üçok Galatasarayalılar İzmirde hiç yenli- meden dönen yegâne takımdır, Ve ge- çen hafta da Beşiktaş karşısında çok güzel hir oyun çıkardılar. Bu genç ta» kım enerjik bir oyun oynamaktadır. Hücum hatları daha o kadar tecrü- beli değilse de enerjilerle muvaffak oluyorlar. Bilhassa geçen hafta sey- retiğimiz Beşiktaş maçı bize bu takım için pek büyük ümidler verdi. Galatasaraylılar ayni zamanda bu- gün mili küme şampiyonası puan cedvelinde en iyi vaziyette bulunmak» #adırlar, Diğer takımlara nazaran da» ha az oyun oynamışlarsa da az fena puanları olması milli kümede en iyi vaziyette olduklarını gösteriyor, Gala- tasarayın genç oyuncularından müte- şekkil bu takımın İzmirin Üçokunu | yenmesini kuvvetli bir ihtimal ola- rak görüyoruz. Yalnız çok dikkat et- meleri lâzımdır. Çünkü Üçokta zaman zaman iyi oyunlar çıkaran ve şuurla oynıyan bir takımdır. Bakalım bu haftanın futbol borsa sı nasıl kapanacak? M. Kemâl Sekizler turnuvası hararatli bir şekle girdi Mili küme haricinde kalan kiüple- rin kendi aralarında tertip ettikleri müsabakalar devam etmektedir. Bu karşılaşmalarda bilhassa HUA)- Jilerin aldıkları neticeler göze çarp- maktadır. İstanbulsporlular da de vamlı bir muvaffakıyetsizliğe uğra- maktadır. Bu hafta yapılacak olan Vefa-Beykoz karşınaşması şampiyona üzerinde büyük bir rol oynıyacaktır. Milli küme maçları İstanbul futbol ajanlığından: 1 — Üçok - Galatasaray karşılaş- ması 22 Mayıs 1937 cumartesi günü saat 16/30 da Taksim stadyomunda olacaktır. 2 — Üçok - Güneş karşılaşması 23 mayıs 1937 pazar günü saat 16 da “Taksim stadyomunda olacaktır, 3 — Piatler: Balkon 100, tribün 50, duhuliye 25 kuruştur. Tokatta bir futbol maçi Tokat 19 — Samsunlularla yapılan bir maçta Turhal İdman yurdu birliği galip gelmiştir. İtalya - Macaristan atletizm maçı Bu hafta İlalyada İtalyan atletle- ri Macar atletlerile müsabakalar yap- mağa başlamışlardır. Müsabakaların ilk yapılan kısmında Macarlar daha alınan neticeler şunlardır; i 200 Gerek (Maç) 23,2 400 Kovaç (Maç) 49.6 800 Pierontini (italyan) 155 1500 Berdok (Maç.) 46 5000 Pelin (İtalyan) 1456 Yüksek Kerkoviç (Mac) 188 Uzun Koltai (Mac.) 6.86 Gülle Çonl (Mac) 1463.) 21 Mayıs 1937. Spor bayramında Bin erkek ve'bin kızın bir ağır dan, hiç falso etmeden, söyle- dilkleri İstikiği marşını dinlerken bir alev gibi, yavaş yavaş, süzüle süzüle yükselen bay ü lermi. “yâktığını, gi de yangınlar yarali tutuşturduğunu hissettim. Bin erkek, bin kız! Bu, bir fir- tana demektir, asil, yaratıcı, gü- gel bir fırtına! ... Bin erkek, bu yemyeşil saha üstünde alevden kuşaklarile, pa- patyalar gibi, bembeyaz, bir tek insanmış gibi, bir makine inti- zamile hareket ederlerken nefe- sim tutuluyor, zannettim. Buna mukabil, ohareketlerinde daha çok muvaffak ve bu muvaffakı- yette en büyük hissesi bulunan Erenköy lisesi öğretmeni bayan Hidayelin idare ettiği kızlarımı- zın kıyafeti iyi değlidi. Birer çi- çek kadar taze ve güzel kızları- mıza niçin siyah külotlar giydi- rilmişti, bilmem Çiçek demetle- rine siyah örtü. Bu kıyafetler niçin bembeyaz, zambaklar gibi bembeyaz değildi?... “e. Yapılan hareketlerin büyük mânaları içinde en bariz olan gaye, bir tek düşünceye, bir tek İfadeye, bir tek harekete can ver- mektir. Eğer böyle olmasaydı, iki kol, iki bacak hareketinin mâ- nası kalır mıydı? ... Ümid güzel şeydir. Hele bu ümid bir kitleye, bir millete ta- allük ederse. Bugün gördüğüm Atatürk çocukları, «O» na lâyik olduklarını isbat ettiler. Ümid- lerim on defa daha kuvvet bul- du. Kalbim o kadar rahat ki... Trampet ve boru seslerine ayak uydurarak yürüyen bu çocukları, Allah Cumhuriyete obağışlasın, Giye dua ediyorum. Trampet ve boru sesleri uzak- Jaştı, yerimden sevinçle, göğsüm iftiharla dolu olarak kalktım. Hayri Celâl Atamer jiminastik hocası Faiğin acıklı bir mektubu Ankara 20 (A.A.) — 19 Mayıs 19397 bayramı münasebetile, Mayısın birin- den itibaren her gece bir zatin kon- #erans vermesini temin için Parti ta- rafından bazı siyaset ve spor adamla- rımıza mektublar yazılmıştır. Bu meyanda İstanbul radyosunda bir konferans vermesi pek çok Türk genci yetiştirmiş olan en eski spor- cularımızdan Galatasaray eski jim- nastik hocası Faika da rica edilmiştir, Halen gözlerinden hasta olan Faik, matbuat umum müdürlüğüne yazdi- ğı hüzünlü bir mektupla bu vazifeye vücud mazeretinin mani olduğunu bildirmektedir. Bu nesilleri yetiştirmiş sayın hocanın acıklı mektubunu dere ediyoruz. Parti genel sekreteri Day Şükrü Kayanın adıma göndermek lutfunda bulundukir mektub Kadıköy ilçeyön- kurul başkan: tarafından bana okun- du. Tarumar ömrümün en bahtiyar bir saniyesini yaşarcen, ne bedbahisn Td, görmüyor bulunuyorum. Gözlermin nuru çoktanberi söndü. Onun için gensi sekreterin mektubunu yalnış dinledim ve inledim. Bu ali sporcuyu lutjen hatırladık. larından dolayı bay Şükrü Kayaya ruhi şükranlarımı sunar v6 emirle rini yerine getirmekten beni alıkoyan. görmemezliğimden dolayı bahima isyan edip susarım, Gümrüklerde kalan eşyanin müsaadesi geldi Almanyadan gelip de gümrüklerde kalan manifatura, çamaşırhana, deri, a m min Gi hi eşyanın ihracına sid müsaade dün .) gümrükler ddarsina tebliğ edilmiştir, Bakırköyü ndeki facia | (Baş tarafı 1 inci sahifede) ağaç yanında âbdest bozmağa başla- muştur. O esnada arkadan yavaş yar yağ ilerliyen Hüseyin birdenbire Os- man Ratıbın karşısına dikilmiş ve gömleğinin altından bir tabanca çi- kararak ani bir hareketle üzerine ateş etmiştir. Kurşunlardan dördü Osman Ratıbın iki koluna saplanmış, Osman Ratıb can acıslle kaçmak isterken Ar- navud Hüseyin gene ateşe devam ede- rek Osman Ratıbın belkemiğinin ü- zerine de üç kurşun sıkmıştır. Bu ye- di yara Üzerine Osman Ratıb olduğu yere yuvarlanıp kalmıştır. Bundan sonra Hüseyin tabancasını bir tene kenin. sltına saklıyarak hiç bir şey olmamış gibi koğuşuna gitmiştir. Silâh sesleri üzerine bahçeye çıkan- lar Osman Ratıbın ölmüş bir halde yattığını görünce derhal nöbetçi dok- toruna haber vermişler, müddelumu- milik keyfiyetten haberdar edilerek deli katil Hüseyin yakalanmıştır, Hü- seyin sorguya çekilince suçunu itiraf ederek Osınan Ratıbın kendisile alay ve kendisini namussuzlukla itham ct- tiğini, amansız bir düşmanı olduğu- nu, bir gün Osman Ratıbın kendisini öldürmesi muhakkak olduğundan kendisinin daha evvel davranarak düş manını öldürdüğünü söylemiştir. Hüseyin bundan beş sene kadar ev- vel bir Ermeniyi öldürmek suçundan yakalanmış ve deli olduğu anlaşıldı- ğından timarhaneye konulmuştu. Bu adamın haslalığı Taranaya denilen bir nevi hastalıktır ki, bunlar, durur- ken bir adamın kendisine düşman ol- duğuna kanaat getirirler ve bu düş- manı ortadan kaldırmak isterler. Hü- seyin bundan evvelki cinayetini de gene böyle delice bir düşünce netice- Katilin bu defa Osman Ratıbı öl dürmekte kullandığı tabanca uzun müddet rütubetli yerlerde kalmış ve her tarafı paslanmış bir tabancadır. Tabancayı nereden bulduğu sorulun- ca Hüseyin: — Geçen sene hava almak Üzere hastane civarında dolaşırken otlar a- rasında kâğıda sarılı olarak bu taban- cayı buldum ve hastanenin bahçesine getirerek otlar arasına sakladım. Sık sık çıkıp tabancanın yerinde olup ol- madığını yokluyordum. Bu defa Os- man Ratıbın bana düşman olduğunu anlıyarak kendisini öldürmeğe karar verince tabancayı yerinden aldım ve ona ateş ettim.. demiştir. Hüseyin diğer delilerden ayrılarak sıkı bir nezaret altına alınmıştır. Akıl hastanesinin resmini almak yasakmış ! Dün emrazı akliye hastanesindeki cinayet münasebetile vaka mahallini ve katili görmek üzere Bakırköye git- tik, Hastanenin ser tabibi orada ol- madığı için nöbetçi tabibden hadise hakkında malümat ve eğer münasib görürlerse katilin reshüini almak iste diğimizi irdik. Nöbetçi tabib, B. Mazhar Uzmanın nda malümat verilmesi» ettiğini, katilin res dü hastaların haleti x yapması muh- dan bunada izin ver- Verilen izahatı gâyet makul bula- rak kıymetli akıl doktoru B. Mazhar Uzmanın verdiği emirlerin isabetini takdir ettik. Tam ayrılacağımız sıra- da, aklımıza, buraya kadar gelmiş- ken kolleksiyonumuzda saklamak ü- zere haslane binasınm bir resmini al- mak geldi. Resmi çekeceğimiz esnada bu sefer müessesenin kapıcısı üzeri- mize atıldı, ser tabibin emri mucibin- ce bunun da yasak olduğunu bildir- di. Hattâ elimizden makineyi almaya Kalktı. Kapıcının bu yersiz müdahalesini sükünetie seyreden nöbetçi tabibe, saklanması ve gizli tutulması icab e- den bir müc: olmıyan emrazı ak- liye hastanesi binasının resmini çek- mekte bir mâhzur düşünülemiyeceği- ni, B. Mazhar Uzmanın resim aldır- mamak hususunda verdiği şiddetli emirlerin hastalara ve evvelki gün cereyan eden katil vakasına aid ols- bileceğini, çünkü binanm resmi ile hastaların haleti ruhiyesi arasında her halde bir münasebet bulunmadı- fanı anlatmıya çalışırken hiddeti git- tikçe artan küpler — Sertabib yasak etmiştir. Şiddetli emri vardır, diye bağırıyordu. Nihayet, B. Mazhar Uzmanın kendi eserlerinde bol bol resimleri bulunan bu güzel müessesenin fotografını al- mak arrumuzdan da vazgeçmek mec- buriyetinde kaldık, Ayrılırken bu da- kikada hastanenin yegâne âmiri bu- Tunan nöbetçi tabib, kapıcının ismini sorduğumuz zaman onada <Bilmi- yorums cevabile mukabele etti. Bunun üzerine, evvelâ B, Mahar Uzmanın hastane binasının fotoğrafı | almmasını şiddetle meneden emrin- den, sonra kendisine binlerce hasta- sile koca bir müessese teslim edilen nöbetçi tabibin yanında çalışan kapı- cının ismini bilmemesinden hayretler içinde kâlarık akıl hastanesinden u- zaklaştık. Trabzonda yapılacak yeni lise binası Trabzon 20 (Akşam) — Yeni lisenin projesini yapacak Alman mimarı gel- di. Umumi müfettiş, vali ile görüştük- ten sonra tedkiklere başladı. Doğu gazetesi çıkıyor Trabzon 20 (Akşam) — Doğu gaze tesi hazirandan itibaren neşredilmeğe başlanacaktır. Edirnede 19 mayıs bayramı ilama yum mM | i A air e ye | 7 | Edirnede 19 mayıs bayramı çok parlak surette kutlanmıştır. Spor sahasında binlerce halk toplarımıştı. Uzum! müfettiş general Kâzım Dirik gençleri tef fiş ettikten sonra çok güzel bir nutuk söyledi ve bunu müteakib idman hare» ketleri yapıldı. Yukarıdaki resimler bu harektleri ve general Kâzım Diriği nubuk söylerken gösteriyor,