Bu haftaki karşılaşmalar Yeni maçlar Milli küme şampiyonasında mühim rol oynıyacak Mimi küme maçları, bu haftaen hararetli devresine girmiş oluyor. Hiç şüphe yok ki Fenerbahçenin İzmirde, Güneşin Ankarada yapacakları kar- şılaşmalar ve İstanbuldaki Beşiktaş - Galatasaray mçı çok alâka uyandıra- caktır Fenerliler bu karşılaşmalarla şe- hirler arası müsabakalarını - İstan- buldaki yapacakları Üçok maçı ha- riç - bitirmiş oluyorlar. Eğer sarı lâ- civertliler İzmir maçlarını da muvaf- fakıyetle bitirecek olurlarsa milli kü- me şampiyonasında şimdiki halde Galatasaraydan bir puvan geride ol- malarına rağmen, en İyi vaziyete gir- miş olacaklardır. Çünkü Galatasaray- lılar şimdiye kadar ancak dört maç yapmışlar ikisini kazanmışlar ve iki- sinde berabere kalmışlardır. Buna mukabil Fenerbahçe yedi maç yap- mış, yalnız Beşiktaşa yenilmiş ve Ga- latasarayla berabere kalmıştır. Sarı kırmızılılar da Beşiktaşlılarla henüz oynamamışlar ve bu hafta oynıyacak- lardır. Bu karşılaşmaları şurada tetkik edelim. Fenerbahçenin İzmir maçları Sarı lâciverdliler milli küme maç- larına fena, başlamışlar ve ilk maç- larda muvaffakıyetsizliklerle Okarşı- iaşmışlardır. Buna mukabil Ankara- da yaptıkları maçları muvaffakıyet- le bitirmeleri onlar için en muvaffa- kıyetli neticeler olmuştur. Meselâ Be- şiktaş Ankara maçlarında iki puvan kaybettiği gibi İstanbuldaki Gençler birliği maçı da onlara bir puvan kay- bettirmiştir. Güneş te İzmirde iki pu- van kaybetmiştir. Görülüyor Ki şe- hirler arası müsabakalarında Galata- sarayın daha henüz iki maç yaptığı- nı, Fenerbahçelilerin bütün maçları- nı bitirmek üzere olduğunu kabul edecek olursak en iyi dereceyi Fener- bahçeliler almışlardır. Sarı lâciverd- Viler için bu İzmirdeki karşılaşmalar bu noktadan çok mühimdir. Fenerbahçeliler, geçen hafta İstan- bulda, k*ndi sahasında diğer takım- lara en İvi dereceyi alan Doğansporu 6-0 gibi büyük bir farkla yendi. Do- Zanspo rm İstanbulda sakatlanan ve oynıyarıyacakları kuvvetle muh- temel bulunan Hakkı ile Fethinin bulunmaması sarı Jâciverdliler için bir avantajdır. Bize kalırsa İzmirde- ki ilk maçı Fenerbahçenin kazanması çok kuvvetlidir. İkinci Üçok karşılaşması daha teh- Pkelidir, Gerek saha avantajı ve ge rek birinci maç yorgunluğu Fener- bahçe lehine olan kuvvet farkını yarı yarıya indirecektir. Mamafih Üçok fevkalbeşer bir oyun çıkarmaz, Fenerbahçe de ümidin fevkinde bo- zük bir oyun oynamazsa maçı Fener kazanabilir. Güneşin Ankara maçlari i Güneş takımı, bir parça da şanssız. ık yüzünden diyeceğiz, şimdiki halde pek iyi vaziyette değildir. Ankara maçları onlar için bir dönüm olacak- tar. Güneşliler bir çok maçları, oyna- dıkları oyunların kısmı azamını hâ- kimiyetleri altında tuttukları halde gol çıkaramamaları yüzünden kay- bettiler, Meselâ Beşiktaş maçı böyle kaybedildi, Son zamanlarda Güneşin bu vaziye- te düşmesine, hâkimiyetine rağmen | gol çıkaramaması olmuştur. Son gün- lerde Rasih İstanbula gelmiş ve ta- kımda yerini almak üzere ekzersizle- rine başlamıştır. i Rasih, Ankara maçlarına iştirâk | edecektir. Uzun zamandanberi sa- | katlığı dolayısile oynayamıyan Me- lih de tamamile iyileşmiştir. Demek oluyar ki Güneş, Ankaraya en kuvei- Ji şeklile gidiyor. Ankaradaki sahanın çimen oldu- ğunu göz önünde tutan Güneşliler ekzesizlerini Beykozda yapmaktadır- Jar. Bu karşılaşmalar hiç şüphe yok ki çok çetin olacaktır. Güneşin bu maçları kazanması için çok canlı bir Oyun oynaması lâzımdır. Canlı bir oyun Ankara seyahatinden onları mu- vaffakıyetle döndürebilir, Beşiktaş - Galatasaray Fenerbahçe İzmirde, Güneş Anka- rada karşılaşırken İstanbulda da Be- şiktaş - Galatasaray karşılaşacak | Jardır. Muhakkak ki bu maç milli küme maçlarında en mühim rolü oynıya- caktır. Eğer Galatasaray bu maçı kaybedecek olursa Fenerbahçe on- dan bir puvan ileriye geçecektir, be- raberlik onları başbaşa getirecektir. Bu maç hem Galatasaraylıların hem Fenerbahçelilerin vaziyeti Üüze- rinde rol oynıyacaktır. Sarı kırmızı- ların hakiki kuvvetini bu maç meydana koyacaktır. Beşiktaş takı- mı.da son günlerde iyi bir durumda değildir. Maamafih Beşiktaşlılar, Galatasa- raya karşı daima şanslı bir oyun oy- namaktadırlar. En kuvvetli zaman- larında bile Galatasarayı yenmişler- dir. Galatasaraylılar dalma Beşiktaş karşısına bozuk bir kuvvel manevi- ye ile çıkmaktadırlar. Buda tabi Beşiktaş lehine avantajdır. Görülüyor ki bu haftaki karşılaş- malar milli küme şampiyonunu mey- dana çıkarmasa bile namzedleri belli etmek noktasından büyük bir alâka ile beklenmektedir. M. Ecmâl Ayancık futbol takımı galib Ayancık ve İnebolu futbolcüleri bir arada İnebolu (Akşam) — Kastamonu sporcularile mag yapmak üzere şehri mize uğrıyan Ayancık sporcu kafilesi gençlik tarafından iştikbal edilmiş ve bir gün alıkonularak Halkevine misafir edilmişlerdir. Bu arada İnebolu #por klübü ile de ekzersiş mahiyetinde kardeşçe bir maç yapılmış, maçı 8 » 1 yvisofirler kazanmıştır. Maç çok heyecanlı olmuştur. Ayancık takımı, Kaş- YUNANİSTAN HABRLERİ £ Yunan atleti Papayorgi ciridi 64,30 metreye fırlattı Atina stağyomunda Yunanistan atletizminin yirmi sekizine yıldönü- mü büyük. bir merasimle tesid edil miş ve bu münasebetlede atletizm müsabakaları yapılmıştır. İki hafta sonra 23 mayısta Polonya atlellerile 'karşılaşacak olan Yunan atletleri bu müsabakalarda çok güzel dereceler yapmışlardır. Bilhassa cirid şampiyo- nu Papayorginin derecesi takdire şar yandır. Müsabakuların ilk haftasında alınan dereceler şunlardır: 800 metre: 1 — Yorgakopulos 1,598 3 — Velcoplos 2.01 5000 metre: bir spor kalkınması yapılmaktadır. Bu münasebetle bir Atina gazetesine beyanatta bulunan Yunan Maarif na- zırı bay Yeorgopulos şunları söylemiş- tir: «— Şimdiye kadar mekteplerimizde tatbik edilmekte olan jimnastik artık kaldırılacaktır. Bundan sonra genç talebelerin daha zevkle ve daha isti- fadeli sporlarla meşgul olmaları te- min eğilecek ve bu maksağla dn bü- tün mekteplerde kapalı salonlarla spor sahaları yapılacak, jimnastik ho- caları yerine de federasyonların antre- nörleri gelecektir. Sırf spor işlerile uğraşmak üzere vekâletimizde bir bü- ro teşkil edilmiştir. Yapılan projeye göre her talebe muayyen günlerde mu- ayyen sporlarla bir sant meşgul ol- mak mecburiyetindedir. Sene sonun- da antrenör iyi not. vermediği takdir- de talebeler sınıf geçme imtihanları- na giremiyecektir. Amerikalıların yeni tatbik etmeğe başladığı bu sistem bizde de az zamanda çok iyi neticeler vereceği ka- natindeyim.> Fenerbahçeliler bu akşam gidiyorlar Fenerbahçeliler bu akşam Bandır- ma ekspresile İzmire hareket ede- csklerâir. Yalnız Fenerbahçe takı- mmâa Yaşar sakatlığı dolayısile bu- Junamıyacaktır. Sarı lâcivertliler on beş kişilik bir kadroile gitmekte- dirler. Başlarında antrenörleri buluna cak, İzmirde bulunmakta olan Zeki Rıza kendilerini karşılıyacaktır. Gi- decek futbolcüler şunlardır: Hüsameddin, Necdet, Lebip, Ce- vağ, Sarı Necdet, Aytan, Reşad, Fik- ret, Ali Rıza, Naci, Esad, Niyazi Bü- Enver Paşanın ölümü 12 Mayıs 1937 Enver paşadın izi bulunuyor, Kızılordu köyü sararak Enver paşanın yukarıda resmi olan yerde öldüğü iddia ediliyor Bunun üzerine Yurçay boğazlarına iltica ederek orada yeni bir karargâh kurdu. Buradan, maiyetinde kalan | Mi üç bin kişiyi besliyebilmek için lesini> tasfiye etmek vazifesini GPU'ya havale etti, Tasfiye memurluğuna da Ağgabekof tayin olundu. Fakat, bun- dan sonraki vakaları bizzat fun ağzından dinleyiniz: <Enver paşayı yakalamağa duk. Sik sık yerini değiştirdiğinden kendisini yakalamak kolay değildi. Onun için geniş şebekeli bir tarassut teşkilâtı vücude getirdik. Ben pazar- cı (1) kıyafetine girerek aslanın ini- ne yaklaşmağa karar verdim. Taş- kentte ve Buharada bir çok ufak te- fek eşya ile bir merkep satın aldım. Sahte bir pasaportla Karşiye vasıl oldum. Bubaradan gelen bir GPU me- muru beni orada bekliyordu. Bu adam benimle ordu erkânı harbiyesi arasın- da irtibat vazitesini görecekti. Husara vasıl olduğumuz zaman man hemen işe başladık. Bir çayha- neye girdik ve orada eşyamızı teşhir ederek şehirde kalan ve Envere ilti- edilmiş olduğunu gördük. Buraya yakın yerlerde bir kaç gün evvel mü- sademeler vukua gelmişti. Hattâ mu- vasalatımızda tüfek ve mitralyöz ses- leri henüz kesilmemişti. Yanımıza al- duğunu haber almağa muvaffak ol du. Biz pazarcı kıyafetinda dolaştığı- miz için ne basmacılar ne de Kızılor- duya mensup kıtalar harp mıntaka- sında dolaşmamiza mâni olmuyorlar- dı. Onun için az zaman zarfında En- verin bulunduğu kışlağa vasıl olmak- ta güçlük çekmedik. Orada hemen bir çayhaneye girdik, eşyamızı heybelerimizden çıkararak teşhir ettik ve bu sayede basmacılar- la münasebet tesis etmeğe başladık. Kışlağa geldiğimizin üçüncü günü Enverin tenha bir yerde küçük bir ev- de oturmakta olduğunu ve muhafız- ları tarafından evin pek sikı bir ta- rassut «ltirda bulundurulduğunu ar- tık kati surette biliyorduk. Bunun üzerine GPU tarafından yanıma verilmiş olan adamı, yeni İ mallar getirmek bahanesile (Denar)a gönderdim. Bu adamın vazifesi orada sara etmek üzere (Denav) dan ileri- lemekte olduğunu bana bildirdi. Bu- nun üzerine o gece biz de hazırlana- rak (Denav) a geri döndük. Enverin bulunduğu Ukarargâhtan bir kaç kilometre sonra o tarafa doğru ilerilemekte olan Kı- silordu atlılarına resgeldik. Bu atlı- ların kumandanına kışlağın mufas- sal plânını verdikten ve bu plân üze- rinde Enverin bulunduğu evi de işa- ret ettikten sonra yolumuza devam etlik, Süvari kıtaları ise tarafımız- dan başlanan işi sonuna erdirmek maksadile köye doğru ileriledi. Kızılorduya mensup olan bu süvari fırkası köyün her tarafını sardıktan sonra sabahleyin saat yedide âni bir surette hücuma geçti. Fakat basma- cılar emniyet tertibatı almış ve nöbet- çiler ikame etmiş olduklarından kızıl atlılar tarafından verilen baskın mu- vaffakıyetsizlikle neticelendi. Her iki taraf arasında şiddetli bir müsademe başladı. Fakat, Enverin adamları bi- zim mitralyöz ateşimiz karşısında mukavemet edemiyerek kaçtılar, Enver vaziyeti derhal kavradığın- dan, kendisi maiyetile beraber dağlar ra Hitica edinciye kadar kışlak dahi linde mukavemet göstermelerini ef- radına emrettikten sonra yanına elli kadar atlı alarak köyün öbür tarafı. na atladı. Fakat köyün son kulübele- rine eriştiği anda orada pusu kurmuş olan altıncı süvari bölüğünün yaylım ateşine maruz kaldı. Burada müthiş bir müsademe baş- ladı. Kısa süren bu müsademede En- ver paşa, maktul düşünciye kadar bir aslan gibi harb etti. Ruslar kılıç larını çekerek hücuma kalktılar ve 'basmacıları kılıçtan geçirdiler. Yalnız iki kişi kaçmağa muvaffak oldu. Kumandan haric olmak üzere, sü- vari fırkasında hiç bir kimse kiminle (Dunof) ölüleri muayene ederken on- ların arasında yatan Enver paşayı tanıdı ve bunu askerlerine bildirdi. Müthiş bir kılıç darbesi Enver paşa- nın başını gövdesinden ayırmıştı. Baş- sız gövdenin yanında avuca sığacak kadar küçük bir kuran duruyordu. Herhalde Enver paşa efradını harbe- maruz ederken o kuranı avucunun içinde tutuyordu. Bu kuran Taşkentdeki GPUya tes- lim edildi. Orada bir rapor tanzim olunarak «mukabil ihtilâlci Enver paşa» dosyasına ilâve edildi. Agabekofun hikâyesi burada biti- yor. Onunla buluştuktan bir kaç haf- ta sonra Buharada bizzat Dunof ile de konuştum. Dunot, Agabekofun ya» Jan söylemiş olduğunu iddia ve o son müsademede cereyan etmiş olan fâ- ciayı şu suretle tashih etti;