, Sahife 16” Sahife B Normandi mi, Ouen Mari mi ? AKŞAM. : Atlantik Okyanusundaki büyük yarış yeniden kızışmağa bubladı Ingiliz gemisi ile Fransız gemisi arasında başlıca inşa farkları - Normandi neden yüksek sürat temin ediyor? Bugün Atlantik Okyanusunun iki kraliçesi var; Guen Mari ve Norman- die. Bunlar arasında devamlı bir yarış mevcuttur. Yarışı bazan Normandie, bazan da Guen Mari kazanıyor ve ma- vi kurdelâyı alıyor. Fakat mücadele bir türlü nihayete ermediği gibi mü- nakaşaların da sonu gelmiyor. Hangi- si daha falktir? Normandie mi, Gucn Mari mi? Fransızlar Normandienin faik oldu- ğunu iddia ediyorlar, Halbuki İngiliz- ler kendi gemilerinin faikiyeti üzerin- de israr ediyorlar. Buliki transatlantik arasındaki mü- şabehet yalnız büyüklük noktasında- dır. Her ikisinin de hacmi 80,000 to- na yakındır. Fakat bu benzerlik bu- rada biter. Baca şekillerinden, maki- nelreinden salonlarınnı desen ve mef- rTuşatına kadar herşey, onları imal eden memleketler gibi, biribirlerinden farklıdır. Bu farklardan biri makine kuvveti ile sürat arasındaki nisbettir, Çuen Mari 200,000 beygir kuvvetinde maki- meye maliktir. Fakat seferleri esnasın- da tatbikatta 139,000 beygir kuvveti- ne erişmiştir. Halbuki Normandinin azami beygir kuvveti 179,000 dır. Bu farka rağmen Normandi nihayette Guen Mariye faik bir sürat temin e- dince şu iki neticeyi istihsal etmek lâzımdır. 1 — Ya deniz ve hava şartları Nor- mandiye daha müsaid gitmiş. 2 — Yahud Normandinin teknesi- nin su altindaki kısmının imal tarzı ve tekniği İngiliz gemisine faiktir. Normandinin teknesi yeni ilmi pren- siplere dayanmaktadır. Bu tarz tekne inşaatı ilk defa olarak büyük bir ge- mide tatbik ediliyor. Normandiyi inşa eden meşhur Rus mühendisi V. İ. Yourkeviç beygir kuv- vetleri müsavi olduğu takdirde Nor- mandinin Guen Mariden behemehal daha yollu olduğu kanaatindedir, Deniz altındaki tekne şekillerinin bu'iki gemide bambaşka olarak seçil mesi senelerde ayni fenni vakaları müşahede'edön mühendislerin” bun- Jârdan nasıl başka başka neticelere vârabileceklerini gösteriyor. İki seneden fazla bir müddet Fran- â, İngiltere, Almanyada gemi mü- hendisleri tecrübe tanklarında tekne mukavemetinin sürat üzerindeki te- sirlerini ölçmüşlerdir. Binlerce tecrü- be yapılmıştır. Otuz kadar on metre- ik küçük gemi bu tecrübe tankların» da muhtelif süratlerde ve Atlantik Okyanusunda büyük gemilerin karşi- laşacakları bütün deniz şartlarını suni bir surette yaratan suni dalga- Jar arasında koşturulmuş ve mukave- metleri tecrübe edilmiştir. Bu model gemilerin dalgalarda ne türlü tesirle- re maruz kaldıklarını görmek ve ya- kından tedkik etmek için binlerce Yukarıda Normandie, aşağıda Çüen Mari metre uzunluğunda filim çekilmiştir. Bütün bu tecrübelerin neticesi ola- Tak İngiliz mühendisleri bir bıçak yü- zü kadar keskin klâsik tekne burnu- un, tecrübe edilmekle olan diğer kes- kin tekne ndan daha elve- rişli olduğu neticeside vardılar, Hal- buki Fransız mühendisleri aksi bir neticeye varmış bulunuyorlardı. On- lara göre daha geniş bir gemi burnu ve gemi arkası suyun tazyikinden da- ha az müteessir olmâktadır. Bir gemi muayyen bir süratte hare- ket ettirilmek istenliğiği vakit iki türlü mukavemetin hazarı itibare 2- Uunması icap etmektedir, Az süratler- de en mühim nokta suyun mukave- metidir. Yüksek süratlerde başka mu- kavemetleri de düşünmek icap eder: Gemi tarafından vücude getirilen dalgaların mukavemeti, rüzgârın mukavemeti, ve uskur ve pervanele- rin vücude getirdikleri döner akıntı- ların mukavemeti, bunlardan'en mü- himmi şüphesiz gemi burnu tarafın- dan vücude getirilen dalgaların mu- kavemetidir. Normandiyi inşa eden meşhur Rus mühendisi Yurkeviç bu muküvemeti tenzil ettiğini iddia ediyor. Suyun gemiye mukavemetinin mer- kezi geminin burnuna yakındır. Yur keviç bu mukavemet merkezini müm- kün olduğu Kadar dar yapıyor. Bu yüzden Normandinin ön kısmı mu- kaâr yani oyuktur. Halbuki Gün Marirtin ön kısımı bir bıçak yüzü gibi- dir, Ye arkaya doğru gidildikçe geniş- ler. Normandinin ön tarafının biraz arkasının yani su mukavemetinin merkezinin dar olmasına mukabil muvazeneyi temin için gemi burnu nisbeten küt olarak inşa edilmiştir. Mukavemeti tenzil için başka bir çare daha düşünülmüştür. Geminin ön kısmında su seviyesindeki yanla- rın suya mümkün olduğu kadar amu- di inmesi gözetilmiştir. Halbuki diğer gemilerde bu yan taraflar yukarı doğ- Tu çıktıkça genişler. Yurkeviç prensi- Pi tatbik edilince geminin suyu su sat- hından yukarı tazyik etme temayülü azalır ve geminin.vücüde getirdiği dalgalar daha ufak olur. Tayyarelerden alınan iki geminin resimleri mukayese edilince görülür ki, 30 mil süratle giderken Guen Ma- rinin vücude getirdiği dalgalar Nor- mandinin dalgalardan çok daha faz- ,Jadır. Binaenaleyh Yurkeviçin bu-hu- susta yanılmadığı şüphesizdir. Fakat bunun geminin sürati üzerinde ne ka- dar müessir olduğu veya olacağı ayrı- ca bir münakaşa mevzuudur. İki geminin bacaları arasındaki fark pek alâka uyandıncıdır. Çuen Marinin bütün bacaları hakikidir. Ay- Yı ayrı hepsi işe yarar. Halbuki Nor- mandinin üçüncü bacasının kâzan- larla Tahtası yoktur. O sadece gemi- | Dünkü posta ile gelen Paris gaze- telerinde okunduğuna göre, on dokuz yaşında Andre Törye adında bir Fran- 81z askeri, 4 müthiş cinayet işlemiştir. Bu cinayet silsilesi hakkında zabıta- ca yapılan tahkikatın verdiği netice- ler şunlardır; Andre adında bir asker izinli bu- Tunduğu sırada hemşiresi 29 yaşında Madlen İle beraber bir bara giderek adamakıllı sarhoş olduktan sonra apartımana dönmüş, kız kardeşinin dostu ve bir fabrikatörün oğlu olan Reinbold ile karşılaşmıştır. Hemşiresi soyunmak için odasına çekildiği sıra- da iki silâh sesi duymuş, kardeşinin bulunduğu odaya girince dostu Piye- Tİ alnından almış olduğu iki yara ile cansız olarak yerde serili görmüştür. Kardeşi genç kadına «Piyer öldür demekle iktifa etmiştir. Madlen, aşa- ğı katta oturan doktoru çağırmağa koşarken katil kardeşi apartıman- dan kaçmış, fakat kapıdan çıkarken Aapartıman o kapıcısının odasına üç kurşun sikmayı unutmamıştır. Bers- ket versin ki kurşunlar kimseye isa- bet etmemiştir. Maktul Reinbold, evli olduğu hal de metresile beraber yaşamak için karısını çocuğunu terketmişti. Fabri- katör babası, bu hareketine kızarak kendisine para vermediği cihetle, çok müşkül bir vaziyete düşmüş, çok sev- diği Madleni başkasına kaptırmamak için onu öldüreceğini sonra kendi ca- nma . kıyacağını arkadaşlarına bir çok defalar söyl i Anlaşıldığına. göre katil ile hemşire- sinin dostu Relnbold arasında para yüzünden bir münakaşa çıkmış, ve | 14 Nisan. 1987. Pariste bir g; genç iki kişiyi öldürdü, 2 kişiyi yaraladı Öldürdüklerinden biri babası biride kızkardeşinin dostadur Katil Andre Törye bu kavgada metresini öldürmeği dü- şünen Reinbold maktul düşmüştür. Zâbıta bü cinayetin tahkikile uğra- şırken katil Andrenin evine giderek babasını öldürdüğü, babasının met- resi bayan Bartuyu da ağır suretle yaraladığı telefonla haber verilmiştir. Zabıta memurları bu ikinci cinayet yerine daha varmazdan evvel katil Andre, parâ bulmak ümidile babasi- nın evini altüst etmiş, sonra dışanı fırlıyarak bir ötomobile binmiştir. Zavallı şoför, azılı bir katili naklet- mekte bulunduğundan bihaber âra- basını süratle sürereken, And'enin arkadan âni tecavüzüne “uğramış ve ensesinden tabanca ile ağır surette yaralanmıştır. Yaralı şoförle katil arasında otomobilde müthiş bir bo- guşma başlamıştır. Şoför katilin elin- den tabancasını almağa uğraşırken silâh ateş almış, dört cinayet istiyen azılı katil göğsünden ağır surette ya- rTalanmıştır. Ihtiyarların hayatını on sene uzatacak bir keşif Bir Ingiliz profesörü yeni bir usul bulduğunu iddia ediyor İngilterede Edinburg üniversitesi profesörlerinden James Kendall is- minde bir zat ihtiyarların hayatını 10 sene daha fazlalaştıracak bir şey keş- fettiği iddiasındadır. James Kendall'ın güçlü kuvvetli, kırmızı yanaklı oldu- tona göre bu tedbiri kendisine tatbik ettiğini iddia edenler vardır. James Kehdalla göre hayatlarını uzatmak istiyenlerin yapmaları icap eden yegâne şey ağır su içmeleridir, Bu ağır su adi sudan altı binde bir fazla hidrojen ihtiva eden sudür. Ağır su, içenin hararetini azalta- cak, kimyevi teamüllerinin — faaliye- tini yavaşlatacak ve netice itibarile daha az yorucu bir hayat yaşamaları- nı temin edecektir. Fakat bu suyun bir onsu 10 İngiliz lirasına imal edilmektedir. İnsan vü- cudünün yüzde doksanı sudan mü- rekkep olduğuna göre hergün mühim miktarda su içmek lâzımdır. Bu kadar ağır suyu ancak milyonerler içebilir- ler. Profesör Kendall verdiği bir mülâ- katta demiştir ki: — Benim bu nazariyem biraz.gayri kabil gibi görülebilir. Fakat muvaffak anasaasarans. aaa sanenasanan, nin görünüşünü güzelleştirmek -için konmuştur. Fakat, bu üçüncü baca ikamesinin bir de teknik sebebi var- dir. Mühendisler rüzgürm geminin deniz sathından yukarı kısmındaki mukavemetini teknenin deniz altın- daki tazyik merkezine mümkün mer- tebe yakın kılmak istemişlerdir. Hem rüzgür mukavemetinin mer- kezi, hem tazyik merkezi geminin Or- tasında olunca bunlar geminin ma- nevrasında büyük rol oynamıyacak- lar ve geminin manevrası kolaylaşa- , caktır. Harbi umumiden evvelki Leviathan olmaması için hiç bir sebep görmü- yorum. Yegâne zor tarafı imal masra- fıdır ki, bunun da istikbalde ıslah €- Gilebileceğine kanaatim var, sAğır Su» kürü iş adamları ve ço- cuklar için yaramaz. Çünkü tesirle- rinden biri beynin faaliyetini yavaş- latmaktır ki, çocukların mektepten mezun olmalarını geciktirecek ve iş adamlarına çabuk düşünmek husu- sunda, engel teşkil edecektir. Fakat ih-, tiyarlar; işten el çekmiş mülekâidlde ve hayallgrıtın sonlarını sulh ve Sü» kün içinde geçirmek istiyenler <> idealdir. Bu ilâci ben kendime tâtbik elini dim, çünkü bütün zihni Saeie ihtiyacım var. , Bu nazariyem daha tecrübe ede miş değildir. Fakat maymünlar üze rinde tecrübe edilebilir. Insanlar tamamen ağır su içmekle başlıyamazlar, İlk evvelâ yüzde 30 dan başlamalı ve tedricen yüzde yüs ze kadar çıkmalı. Ondan sonra adi > ya avdet lüzumsuz olacaktır. Bü nazariyenin tatbiki kabil olması için'ağır su flatinin çok düşmesi lir zımdır. easaranu ANAMA EEE EEE BOBAAAAAAAŞ, ve Majestic gibi transatlantiklere nâ“ zaran Guen Mari ve Normandi çök dö ha büyük gemilerdir. Bundari on s€ ne evvel bu cesamette gemiler inşası imkânsız olduğu düşünülüyordu. Hak buki işte teknik inkişafı bunları da mümkün kıldı. Majestiğin 60,000 bey- gir kuvvetindeki makinelerine mukâ- bil Çuen Marinin 200,000 beygir küv- vetinde makineleri vardır. Makine kuvvetlerinin bu kadar artmasına en. büyük âmil gemilerde kömür yerine petrol kullanılması olmuştur. Kömü- rün petrole faikiyetini başka bir yazı da tahlil edeceğiz.