Ankâradaki i plantıda milli EE esasları tesbit edildi. Fikstür tanzim edildi. Maçlara 14 martta başlanıyor Mili kümenin esaslarını tesbit et- mek üzere Ankarada bir toplantı yar palmış ve esaslar üzerinde bir çok kar rarlar verilmiştir. Evvelce yapılan program aynen kabul edilmiş ve mil- li küme maçlarına her üç şehirde de 14 maria başlanılması karar altına alınmıştır. Kurum ikinci başkanı Halid Bayra- ğın başkanlığı altında yapılan bu top- lanlada federasyon namına ikinci baş- kan Nasuhi, aza Cemil, İstanbul na- muna ajan Zeki Riza, Ankara namına Ziya Atık, Ankaragücü başkanı Fik- Tet, İzmir namına de ajan Adnan bu- lunmuştur, Mali ve idari bülün esaslar üzerin- de mutabık kalınmış, bilhassa kürum ikinci başkanı Halid Bayrağın bu hu- Susta çok yardımı olmuştur. Yalnız bir nokta üzerinde mutabakat olmamış, federasyon başkanının İstanbulda bu- lanması dolayısile işin kendisile görü- şülerek halledilmesine karar verilmiş- tir. Bu hususta dün öğleden sonra İs- tanbul futbol ajanının da iştirak etti- $i bir toplantı yapılmış bu nokta da halledilmiştir. Ankarada verilen Kararlarla fikstürü aynen aşağıya koyuyoruz: 1 — Mili kümeye iştirak edecek ta- kamlar bu maçlara yalnız kendi nizami kadrolarile dahil olabileceklerdir. 2 — Mili kümeye iştirak edecek olan idmancılara o Federasyon yeni li- sanslar verecektir. Lisans ibraz etmi- yen idmancılar hakem Larafından oy- natılmıyacak, ve lisansiyoe oyuncular hakkında hiç bir itiraz kabul edilmi. yeceklir. Yalnız lisansların numara ları ve İdmancıların isimleri her maç- tan sonra hakem tarafından federas- yona derhal tevdi olunacak ve rapora eklenecektir, 3 — Ayni mevsim zarfında bir idman- cı iki bölge milli küme maçlarına işti- rak edemiyecektir. 4 — Şehir deplâsmanlarına sırası geldiği halde icabet elmiyen ve ya ken- di şehrinde müsabakaya iştirak etmi- yen veya maç esnasında sahayı terke- derek müsabakaya sekte veren klüp hakkında aşağıdaki hükümler (atbik olunacaktır. A — Şehir deplâsmanına iştirak et- miyen klüp 150 lira para cezası öder. Tekerrürü halinde müteakip müsa- bakalara girmek hakkını kaybeder ve hükmen mağlüp olur. B — Kendi şehrinde hariçten gelen Klüple yapılacak müsabakaya iştirak etmiyen klüp müteakip müsabakalara iştirak hakkını kaybeder. Hükmen mağlüp aüdedilir. Ayni zamanda 250 lira para cezası öder, C — Müsabakayı yarıda bırakıp ter; keden takım mağlüp addedilir, günkü maç hasılatı hissesini almaz. Bu kayıt mahalli maçlar içindir. D — Sâhayı terkeden veyâ hakemin *“x her ne suretle olursa olsun tebdil maçlar tehir edilemez, Esbabı müc- birenin takdiri yatmz federasyona ve © gün maçı İdare eden hakeme aittir, Futfol federasyonu başkanı Sedad Rıza © Veo| çıkardığı oyuncular evrel- | Mili küme İşinin başarılmasında baş- hea âmil olan kurum ikinci başkanı Halid Bayrak 6 — Mili küme birinci ve ikincisine kurum tarafından birer kupa verilir. 7 — Hakemler mahalli zı ei İstanbulda Fenerbahçe - Beşiktaş, Galatasaray - Güneş. 3 temmuz; İstanbulda Fenerbahçe- Güneş, Beşiktaş - Galatasaray. müsabakalar- | da klüpler uyuşarak deplâsman maç- iIstanbul bölgesi lig maçları larında federasyon tarafından tayin e- dilir. — Hakemler şunlardır. İstanbul- dan: Sait Salâhaddin, Sadi Karsan, Nihad Şazi, İzmirden: Mustafa, Sabri, Mustafa Şengel, Esad. Ankaradan; Alâeddin İbrahim, Salâhaddin, Kemal Halim. Numaralar. 1 Fenerbahçe, 2 Beşik- taş, 3 Güneş, 4 Galatasaray, 5 Altay, 6 Göztepe, 7 Ankaragücü, 8 Gençlerbir- Digi 14 martta İstanbulda Fenerbahçe - Beşiktaş, Güneş - Galatasaray, İzmir- de Altay - Göztepe, Ankarada Ankara- 4 nisan: İstanbulda Beşiktaş - An- ğü İzmirde Gençlerbirliği « Al- al İzmirde Galatâsaray - Göz- 18 nisan: İstanbulda Güneş - Beşik- taş, İzmirde Galatasaray - Altay, 24 nisan: İstanbulda Gençlerbirliği- Beşiktaş, Ankarada Ankaragücü - Al- : 1 mayıs; İstanbulda Beşiktaş - Göz- epe, 2 mayıs: İstanbulda Fenerbahçe - Göztepe. 8 mayıs: İzmirde Fenerbahçe - Gör tepe, Ankarada Güneş - 9 mayıs: İstanbulda Beşiklaş - Ga latasaray, İzmirde Fenerbahçe - Altay, Ankarada Güneş - Ankaragücü, 15 mayıs: İstanbulda Galatasaray - Altay, Ankarads Gençlerbirliği - An- karagücü. 16 mayıs: İstanbulda Güneş - Altay. 22 mayıs: Ankarada Galatasaray - Ankaragücü, 23 mayıs: İstanbulda Fenerbahçe - Güneş, İzmirde Altay - Göztepe, Anka- rada Galatasaray - Gençlerbirliği. 29 mayıs: İstanbulda Fenerbahçe « Ankaragücü, 30 mayıs: İstanbulda Galatasaray « Ankaragücü, 5 haziren; İstanbulda Güneş « Göz- tepe, ballemdeki iirezl tedkik etti Bu sene bir devrelik lig maçlarında Klüplerin yekdiğerine karşı bir çok iti- razları vardı. Bilhassa son Fenerbah- çe - Galatasaray karşılaşmasında Fe- nerbahçeliler bir tehir maçı olması dolayısile Süleymanın oynatılmasına itiraz etmişlerdi. Bölge başkanı ve ikinci başkan futbol ajanından teşekkül eden bir heyet vaki olan itirazları tetkik et» miştir. Bu tetkikat neticesinde bir çok takımların maçlarda hükmen mağlü- biyetine karar vermiştir. Bu meyanda en ziyade hükmen mağlübiyet kara- rile karşılaşan Anadolu takımı olmuş- tur. Maçlarının çoğunu Fenerbahçe- den geçerek nizami müddetini doldur- a tasaray bu maçta puvan lamyacak ve Beşiktaş puvanla üçüncü addedile. cektir. sz Milli küme haricinde kalan diğer Istanbul klüpleri için bir program hazırlanıyor Fenerbahçe, Galatasaray, Güneş, Be şiktaş Klüpleri milli kümeye ayrılmış vel diğer Klüplerin atıl bir veriyette kalma ması için bundan iki gün evvel bir fi- kir ortaya atarak bunlara bir program hazırlanarak maçlar tertip edilmesini ileri sürmüştük. Ankaradaki antrenörün de mukavelesi bozulyor mu? Futbol federasyonu tarafından ge- tirilen üçüncü İngiliz antrenörü de Ankaraya günderilmiş orada çalışmal- ya ba nışı, Haber aldığımıza naza- ran bu antrenörün de kendisinden bek- lenildiği gibi bir fayda temin edile- miyeceği anlaşılmıştır. Kuyvetli bir ih- ihtimale bu antrenörün de mukave- iesi bugünlsrde f6shedilerek kendisi geri gönderilöcektir, Teşkilâtı esasiye kanununun bazı mad- delerindekideğişiklik Büyük Millet Meclisindeki müzakerenin zabıtlarını aynen neşrediyoruz (Dünkü nüshadan maband) RASİH KAPLAN (Antalya) — Bâbil kulesi mi burası?, nun için Devletin Ana kanununda yal- nız cumhuriyetçi olduğumuzun yazılı olması bügün artık kâfi değildir. Ana yasamıza bugün müzakere edilen lâyi- hadaki diğer unsurları da eklemeğe kir arzetmek isterim, Halil Menteşe ar- kadaşımız esasa pek itiraz etmediler. Bu mesele devlet için büyük ve hayati bir meseledir. Daha ziyade değer mesele- sinde durdular, Esasen teklif edilen maddede topraklanma için ayrıca ka- nun yapılacağını söylemiş olduğumuza göre bugün müzakerede bu paranın te- diyesi üzerinde söz söylemek fazla ola- caktır. Bunu hususi kanunun görüşül- mesine bırakabiliriz. Mülkiyet hakkında istikrarın bozul- ması lâyihada hiç mevzuubahis değil- dir. "Topraklama işinde tediye usul ve şekillerini Teşkilâtı Esasiyenin aleht- lak istimlâklere aid umumi kaidesinden ayırıyoruz. Aksi halde bu işe normal yoldan para vermek yalnız Türkiyenin değil Devlet mahiyetinde hiç bir bün- yenin tahammül edemiyeceği bir külfet teşkil eder ki, bu vaziyet.yüksek mak- sadı felce uğratır. Bunu açık surette söyliyerek bir kanun lâyihası yolu ile Büyük Millet Meclisi huzuruna gel- mesi hem pratik, hem de esaslara bağ- ılık bakımından en doğru bir hareket olur. (Bravo sesleri sürekli alkışlar.) AZİZ AKYÜREK (Erzurum) — Ar- kadaşlar; bugün Büyük Millet Mecli- sine sunulan tskriri imza edenlerden biri de benim. Halil Menteşe arkadaşı» mızın bazı tereddüdlerine dair olan sözlerine bu kürsüden cevap vermek istiyorum. Teşkilâtı Esasiye kanunu ne demek- bulunan bir formülün tatbikat saha- sına geçilmesi demektir. İnkilâbım mu- vaffak olması, onun doğruluğunu ve hakikaten milletin öz ihtiyaçlarından, duygularından, kabiliyetlerinden doğ- muş olduğunu isbat etmesi demektir, Başarılan inkılâblardır ki milletlerin malı olurlar. Dünü ve bugünü göz ö- nünden geçirelim. Benden evvel arka- istemem, onlar büyük bir belâğatia huzurunuzda hakikatı anlattılar. Ben yalnız kendi görüşümle anlatmak is- tiyorum ki dünle bugün arasında in- kilâb bakımından büyük bir fark gö- rüyorum, Dünkü Türkiye hakiki, milli Onda Türkün bütün an'aneleri si- linmiş bulunuyordu. O yaşayış, sun'i bir yaşayıştı. Gelip geçici bir yaşayıştı. Bu, ya ölümle nihayet bulmak yahut bir inkilâbla tamamen yerinden atıla- Tak değişmesi lâzım gelen bir yaşayış- tı. Valanımızın geçirdiği büyük ölüm tehlikelerini göz önüne getirdiğimiz za-| azmini, fedakfizlığının genişliğini da- ha iyi anlarız, Türk yurdunun büyük kurtarıcısı Atatürkün onun öz mili& tinin hayatından alarak hazırladığı fırka teşkilâtı, bugünkü inkilâbın İ mellerini kurmuş ve bunun başarıcı bir çalışma yapmıştır. O bU” da nasıl muvaffak oldu? Nasıl muvaf” fak olduk? Bunu uzun uzadıya izah8 lüzum yoktur. Bu dehanın milletinin kabiliyetlerini ve imkânlarını 8: ve arkadaşlarına anlatabilmesi, mille tini irşad ederek hakiki kurtuluş YO lunu göstermesi, bu mucizenin e385 L melleridir. Alatürk, milletinin hangi işte nasl yükseleceğini bildiği için ona aid olan bülün prensipleri daha evel düşü müş ve onu ona göre proğramlaştı!#” rak harekete geçmiştir. Başka meme” ketlerde inkılâplar kanla, silâhla, ihti? lâllerle yapılırdı. Bizde inkilâbın bü yüklüğü, arkadaşlarımızdan birinin & Söylediği gibi hareketinin en büyük insanlık muvaffakiyeti nümunesi duğunu bütün dünyaya göstererek v8 bütün millete anlatarak ve duydu rak, onun ruhundaki bütün kuvvet lerden istifade ederek inkilâbı esas! suretle başarmışlır. Şimdi tatbikatti. bütün kanunlarımızda yer bulan ipki” lâb prensipleri, Teşkilâtı Esasiyemiz8 giriyor. Bu onun son ahenkli olan y dir. Çünkü başarılan inkilâbların y& Tİ, o memleketlerin Teşkilâtı Esasiy© işi bir Teşkilât Esasiye işi midir; değil midir? Bizim gibi dörtte üçü çif ci olan bir memlekette toprak, 'T: Esasiyenin ana temellerinden teşkil eder. Aynı zamanda toprak, ya” şamanın da en mühim temelidir, Ortakçı çifciler; ben bunları haki Ki çifei addetmiyorum. Bugün yüz bin” lerce, milyonlarca (o yurtdaşlarımı5 ameledir ve bir nevi iktisadi esirdir. Onları hakiki hürriyetlerine, iktisadi varlıklarına çıkarmak için Partinin v9 Büyük Millet Meclisinin kararları t8 mamile yerinde olacaktır. Bir noktaya daha temas etmek isti yorum: Bu Teşkilâtı Esasiye kanunu?# girecek olan esaslardan birisi olan İn“ kilâbcılık, orada yeri olan bir vasif tır. İnkilâb başlamıştır, fakat yapıla” cak daha çok inkilâb İşleri vardır. İn“ bilâb durmaz, dalma yürüyecektir. Yarın için de inkilâb bizim için fedi” kârlık hazırlıyor. Biz şimdiye kadaf Atatürk bize iyi bir vatan verd” Bizim imanlarımızı nefsinde ve te tecelli ettirdi. İstikbalimizi temi” için lâzım olan umdeleri Fırka prof yamına koydu. Yakat öyle zannedili” rum ki, şimdi öyle katırıma geldi W bunları kâtl görmedi. O da bizim Bİ biliyor ki insanlar dünyanın en bÜYÜ” ğü dahi olsa, on sekiz milyon miljet” şım ve bütün dünya onun hayatı rinde toplansa da insanlar fi Atatürk de olsa bir gün öleblir. ÇO: temenni ederiz ki Allah bize o gön! göstermesin. ) (Arkdası var? «