| ei Mart 1937 AKŞAM Sahife 7 Yeryüzünde garib âdetler, gülünç itikadlar İnsanlarda süslenme merakı varlıkları kadar eskidir giyinmede ve süslenmede modanın menşeini aramak istersek taş devrine kadar yükselmeliyiz Bugün kadınlarda saçlarına ondülâsyon yaptırmak gibi meraklar yalnız Garb medeniyetinin yayıldığı memleket- lsrde var zannetmemeli, Afrikanın zenci kadınları yeni yeni saç modaları yaratmakta Avrupa ve Amerika kadınlarından geri kalmıyorlar aa sanlarda süslenme merakı var- uz, | Kadar eskidir. İlk insan, içine oh mağaraların duvarlarına eli- Beçirdiği ucu sivri taşlar, kemik ve k Parçaları gibi basit aletlerle pan Ve şekiller çizmeğe heves et- Yeni panlarda bile süslenir, saçlarına Yeni şekiller verir, vücudunda döv- bi bu Yapardı. Taş devrinde olduğu gi- bak Sün beton, çelik, duman ve elek- ii Yığınları arasmda da insan ayni ai düyüfor. Her sene yeni bir irem yehi bir kâç saç modasi çır Bildiği Pükât bü merakı yâlnız garb kii #öiyetirin yayıldığı memleketler tali © AİaYâdında değil, dünyanm her tai “da, hüttâ en iptidai tarzda ya- Yöküğ, iisarilar arasında, bile buluyo- tüze Bu da gösterir ki süslenmek, için İtşnek ve güzel görünmek insan © tabil bir ihtiyaçtır. ği tamanlarda Afrikada yap- teş bej tetkik yolculuğundan dö- Ahıg Üljred Hambiy isminde genç bir Tikalı âlim, Şikagoda Tarihi tabii *Sİ İçin çektiği resimleri bir mec- ki Any, heşretti, Bunlardan anlıyoruz kanın zenci kadınları arasında Bar odaları daha mütenevvi, daha » bâzıları büyük emeklerle mey- * Betirilen birer sanat eseri, Bazıları gü MI İNCE ince örerek yüzlerce ör- Yağı line getiriyor, sonra bir takım W Sürmek suretile bunları tahta biçim Sert bir hale koyuyor ve biçim e er yaratıyor. Tabii saçları- Sİ de buna çok müsait Kimi Key, 2 larda olduğu gibi bu örgü- dolap aran etrafında bir tac gibi Yaptığı yorar, kimi Mangetü ların Kali Gibi saçlarını koca bir sütün ayari başlarının arkasına doğru uza- Yönü Yahut'bir'sepet şekline soku- ii Bölü civarında yaşıyan Şuva Küçü Arı Saçlarını birbirine muvazi Van, k lüleler halinde sarkıtıyorlar. “nga lar killi çamurlarla saçlarına Şarip Şekiller verirler ve Liberya zenci- çük kıvrımlar halinde ayırdık- saçlarla başlarında sivri bir tepe- era, ana getirirler, İptidat kavim- Kay 88 merakı yalnız kadınlarda » erkekler arasında &a saç Mari Zengibarda Sevahili kadınlarmın süsleri modaları var, Meselâ Ficliler saçları- nı kabartır ve büyük bir küme haline getirerek beyaz ve kırmızı boya ile süs- derler, İnsanların saç modaları ilk zaman- lardanberi bir çok şekillerden geçti. Bunların hepsini anlatmıya imkân yok, Yalnız şu kadarını hatırlıyalım ki kıvırcık saçlar, ilk zamanlarda bile düz saçlara recih ediliyordu. « Bundan başka erkekler sakallarına da kıvrımlar yaparlatdı. Bayramlarda ve âyinlerde Kadınların 'saçlarını çi- çekler ve çelenklerle süslemeleri âdetti, Saçlara kurdelâ takmak âdeti de on- lardan kaldı, Milâttan evveli 65 sene- sinde yayılmış, Roma imiparatoriçesi Poppea Sabinan m bir heykelinden anlıyoruz ki o zaman kadınlar saçla- rını küçük küçük kâküller haline ko- yarlarmış. Bunları başlarında durdu- rabilmek için pomadalar, merhemler sürerler ve bazan saçlarını sert kalıp- lar içine alırlarmış Medeniyet İlerle- Sem ğ l dikçe saçları hazırlamak ve süslemek te muhtelif şekillere girmiş. Kadınla- rın saç tuvaletleri her memlekette bir olmamaya başlamış, Kimi yerde düz ve arkaya doğru taranmış saçlar rağbet görürken, kimi yerde kıvrımlar ve süs- Tü iğneler moda olmuş, yahut saçların üstüne bir proke geçirmiye başlamış lar. Erkeklerin kısa, kadınların uzun saçlı olması âdeti de nisbeten yakın zamanlarda meydana çıkmıştır. Orta zamanlardan çok sonraya kadar er- kekler de uzun saçlı idi ve kadınlar kadar saçlarına İtina ederlerdi. XTI inci asırda erkeklerin kadife şapkları ak tında kıvrımlarla ve kürdelâlarla 808- Jenmiş saçları vardı. Bunlar aynı 28- mande bıyıklı ve sakallı idiler, XI üncü ve XIV üncü asırlarda saçların uzun olması devam etmekle beraber sakallara muhtelif şekiller vermek moda oldu. Rönessans devrinde Ven&- dikte takma saçlar kullinmak âdeti çıktı. Bu prokalar garib şekillerde ha- Zırlanıyordu, kimi hilâl veya ehram şeklinde idi, kimi koca bir çiçek demeti veya bir yelkenli şeklinde idi. O devirde Fransada kadınların ge- celeri bu süslü prokalarla bahçelerde gezmeleri merakı yayılmıştı. Genç ka- dınlar gündüzleri uyurlar - ve. gece, hele mehtapta gezmeye çıkarlardı. Ay ışığının bu saçlar ârasındaki akisleri- ni seyretmek çok höşa giden bir eğlen- ce olmuştu. Bu sıralarda İngilterede kral Henry VE erkeklerin saçlarını uzatmalarını yasak ediyor ve onları sakallarına itina etmekte ve bıyıklarını bükmekte serbest bırakıyordu, 1461 de Fransada Burgondiya Dükası Filip ağır bir hastalık neticesinde saçlarını kaybetmişti, bunun üzerine Düka hoş görünmek isteyen beş yüz kadar asıl- zade birden saçlarını kestirdiler ve böylece erkekler için kısa saçlı olmak Adeti başlamış oldu, Fakat böyle devam etmedi. 1603 de İngiltere kralı James I zamanında er- keklerin saçlarını uzatmaları ve sal- kım salkım kıvrımlar sarkıtmaları ye- niden moda oldu. Fransada Louis XIV devrinde başa boyalı ve kıvrımlı pro- kalar geçirmek âdeti yayıldı. Bu sıra- da İtalyada taranmış, yağlanmış $a- kallar moda olmuştu. O zaman sakal- &ız adamı adamdan Saymamıya başla- dılar. XVII ve XITI inci asırlarda va kit vakit değişen bu iki cereyan de- vam etti. Bir zamanlar saçları kesmek ve sakalı uzatmak, sonra sakal salıver- mek ve saçları uzatmak moda oldu. Ni- hayet XIX uncu asırda erkekler için ksa saç âdeti tamamile yerleşti kaldı. Yalnız İngilterede hâlâ hakimler va- zife başında omuzlarına kadar sarkan prokaları takıyorlar, mi Fatk Sabri Duran « Ittihad ve Terakki » nin son devirlerinde suikasdlar ve entrikalar Cemiyet nasıl battı? Teceddüd fırkası niçin doğdu, nasıl dağıldı ? Telrika NO. S2 mmm Yazan: Müstafa Ragıb Levazım reisile Kara Kemal arasındaki mücadeleler - laşe umum müdürlüğü teşkiline doğru. Talât bey, kendisinin bu emin ve yakın arkadaşına iaşe işleri etrafında geçen dedikoduları; sabık şehremi- ninin ne suretle istifa ettiğini bütün tafsilâtile anlattı ve takib ettiği hattı hareketi de makul gösterecek sobep- ler serdetti. Dahiliye nazırı, heyeti teftişiye rei- si Hamid beye «İttihad ve Terakki» nin bu ailevi hâdisesini anlatmakla muhatabının bunu hiç bir suretle is- tismar etmiyeceğine kani idi. Hamid bey, dahiliye nazırına hal- kın iaşe hususunda çektiği ıztıraba işaret ederek sabık şehremininin tut- mak istediği siyasetin pek yerinde ol- duğunu, binaenaleyh Canbulât beyin çekilmesine bu bakımdan , müteessir olmakla beraber, Kara Kemal beyle arkadaşlarının - eskisi gibi - mesuli- yetsiz, murakabesiz hareket etmeme- leri için Canbulat bey zamanında Çi- kan kanunların yeni şehremini tara- fından tamamile tatbik edilmesini ve ancak bunun temini için nezaretin şehremaneti umurunu daimi surette murakabede bulunması lâzımgelece- ini izah etti. 'Talât bey de Hamid be- yin bu tavsiyesini pek yerinde bula- rak: — Bedriyi çağırıp dediklerini ten- bih edeceğim. dedi. Filhakika yeni şehremini Bedri bey, şehremanetindeki yeni vazifesine baş- larken dahiliye nozırından esaslı su- rette talimat almış ve şehremanetine verilen salâhiyetlerden istifade etme si kendisine bildirilmişti. BEDRİ BEY HALKI MEMNUN ETMEĞE ÇALIŞIYORDU Sabık şehremini, hükümetin tas- dikine iktiran edon ve - hulâsasını yu- kanıya kaydettiğim - nizamname hü- kümlerine göre şehir iaşe işlerini ida- re etmek üzere şehremanetinde bir iktisat müdürlüğü tesis etmişti. Fa- kat Hilâlahmer cemiyetinde büyük hizmetleri görülen doktor Celâl Muh- tar beyi bu iktisat müdürlüğünün ba- şna getirmek istediği halde gör- düğü muhalefet yüzünden muvaffak olamadığından Bedri bey, - Hamid be- yin Talât beye yaptığı tâvsiye üzeri- ne » mülkiye müfettişlerinden Muh- tar beyi şehramaneti iktisat müdürlü- güne tayin etmişti. Bedri bey, bir taraftan selefinin zamanda tutulan yolu bozmamak, diğer taraftan Kara Kemal beyle arkadaşlarının arzuları- ni yerine getirmek için gayet dikkat- M davranıyor, Canbulat beyin girişti- fi işlere devam etmek istediğini gös- teriyordu. Nitekim sabık şehremini zamanın- da Anadoluya gönderilen mubayaa memurlarının gönderdikleri - zahire ve sair havayici zaruriye © günlerde İstanbula gelmiş bulunduğu gibi ye- ni şehremini Romunyaya bir hayli goz sipariş etmiş, İstanbul halkı kısın pek ziyade odun, kömür buhrvanile kıvrandığı için gelecek kış hazırlığına daha İlkbaharda başlamış ve Karade- riz ve havalisi ormanlarında kestirip hazırlattığı odun ve kömürleri İstan- bula getirimeğe muvaffak olmuştu. Bedri bey, halkın - mümkün merte- be - ihtiyacını kurşılıyacak bu erzak ve saireyi şehrin nruhtelif yerlerinde tesis ettiği dağıtma yerlerile gümrük antrepolarında, nisbeten ucuz, fiat- lerle halka satmağa başladı. Halk, ik günlerde, şehzemanetinin bu ha- reketlerinden memnun olmağa başla- mist. EKMEĞİN NEPASETİNİ TEMİN ETMEK BAHANESİLE. Bununla beraber yeni şehremini Bedri beyin de selefinin takib etmek istediği yolda yürüyeceğini, yani şeh- remanetinin halkın iaşe işlerile doğ- rTudan doğruya moşgul olacağını gös- termek için yeni bazı kanunlar çıka- rıldı: 28 mayıs 332 tarihinde neşredi- len bir «kanunu muvakkat: Canbu- Jat beyin zamanında neşredilen 2 şu- bat 331 tarihli kanunu tamamlıvor- du. Bu skanunu muvakkat: da «Der- saadet için ciheti askeriyece tedarik olunan ekmeklik kâfi miktarda olma» dığı veya nefassti matlübeyi haiz bu- lunmadığı güvlerde şehremanetinin kendi hesabına getirtmiş olduğu tun- lardan ilâvesine mecburiyet hasıl ol- dukta hükümetin tayin ettiği fiatle bu unların emanete mal olduğu fiat beynindeki favk dahi bu iş için hükü- mwetçe tahsis editmiş olan 500,000 VWi- radan tesviye olunacağı gösteri'iyor- du. Bu kanun, Zevahiri kurtarmak ve halkın çamur gibi yediği ekmek kar- şısında yükselen; şikâyetler üzerine müsekkin bir tesir yapmak maksadi- le çıkarılmıştı, Bandan başka şu ve- sile İle bu yarımı milyon Hranın sar- fına memur olan levazımatı askeriye reisi İsmail Hakkı paşanın elinden şehremaneti hesalına biraz para çek- mek gayesi takib ediliyordu. Çünkü şimendifer naklivatınr doğrudan doğ- ruya vazıyed eden Harbiye nezareti nin getirttiği unlar, İstanbulda daha ucuza mal oluyor, halbuki şehrema- netinin sipariş ettiği un ve sair hâya- yici zaruriya Anadoludan İstanbula daha masraflı geliyordu. KARA KEMAL, NEDEN ENDİŞE EDİYORDU? Bittabi uradaki'bu fark, flatlere te- sir yaptığı m Kara Kemal bey, ci- heti aske nin, daha doğrusu, İsmâ- il Hakkı pasanın-getirttiği unlardan yapılan ekmeğin daha ucuza mato duğunu görüyor, bunun ilerisi için bir tehlike teşkil edeceğini tahrin ediyordu. Kara Kemal beyin endişe ettiği tehlike çu idi: Bu iş böyle de- vam ederse, şehremaneti, halkın iaşe- si için getirttiği un ve szirenin maji- yet fiati hususunda levazım relsj İs- mail Hakkı paşanın getirttiği erzak ile rekabet edemiyecek, günün birin- de levazım reisinin Enver paşa üzerin- de yapacağı tekir ve nüfuz Üzerine halkın iaşesi işi de - halks daha ucuz ekmek ve erzak'tedarik edilmek sebe- bi gösterilerek - şehremenetinin elin- den alınarak İsmail Hakkı ; paşanın idaresine geçecekti. Başında Bedri bey gibi Kara Kemal beyin siyasetine aykını olmıyan biri- nin bulunduğu bir şehremanetinin elinden alınacak bu: -Salâhiyet, her şeyden evvel Kara Kemal beyin kür- duğu şirketlerin faaliyetini itamamile akamete uğratsieaktı. Binaenalevh «Küçük efendis bu tehlikeyi sezdiği için yeni ş$hreminini kandırmış ve bu kanunu hükümete çıkartmağa mu- vaffak olmuştu. Şimdi bu kanun ile İsmail Hakkı paşanın getirttiği unla- rın şehrin ihtiyacma elvermediği ve nefis olmadığı ikide bir ileri sürüleek ve şehremanetinin cinde bulunan, yahut Kara Kemal beyin idare ettiği ekmekcilep şirketinin elindeki undan ilâve edilecek un ile halka ekmek ya- pılacak, bu suretile hem eldeki unlar sarfedilerek menfast temin edilecek, hem de İsmail Hakkı pasânın getiri. tiği unun daha ucuza mal olmasın. dan doğan tehlike bertaraf edilmiş olacaktı. İAŞE İSLERİNE YENİ İSTİKAMET VERİLMİŞTİ, ÇÜNKÜ. Pilhakika bu kanun tatbik edilince Bedri beyin tavassutile Karâ Kemal bey gayesine erişmiş oluyor, bir taraf- tan da - aradaki fiat farkını ödediği için - İsmall-Hakkı paşanın elindeki yarım milyon; liralık tahsisat ta tüke- niyordu. Kara Kemal, muvakkat bir zaman için, İsmall Hâkla:paşanın halkın ia- şesine elini uzamasına bu suretle mâni olmuş, fakat bu tedbiri devamlı bir fayda vermemişti, Çünkü'çok geç- meden, İsmail Hakkı paşa daha ziya» de müessir olmuş ve yeni bir kanım- la bir (iaşe müdüriyeti umumiyesi) teşkil ediler#k hem ordunun, hem de sivi halkın iaşesi - ilâvej memuriyet olarak - bu müdürivetin de basına ge- çen İsmaili Hakki paşaya verilmişti. (Arkası var)