â izmir belediyesi otobüs getirtiyor Evvelâ Atatürk caddesinde sonra şehrin diğer semtlerinde işletecek Kordonboyunda işliyen otobüslerden bir kaçı Mihalıççıkta | sıtma mücadelesi Sıhhat memurları ayda enaz iki defa köyleri geziyorlar Mihalıççık (Akşam) — Burada hü- kümet tabibliğine bağlı bir dispanser vardır. Kadrosu bir hükümet tabibi, biri köylerde sağlık işlerils uğraşan seyyar olmak üzere iki sıhhat memu- ru ve bir ebeden ibarettir. Burada has- talar meccanen muayene ve tedavi edilmektedir. Kazanın belediyeye ald bir de eczanesi vardır. Sıtma mücadelesine çok ehemiyet veriliyor, Şubenin dört sağlık memu- te, köy sağlık işlerile meşgul olmakta- dırlar, Bir senedenberi bura sılma mü- cadelesinin doktoru: olmadığı halde sıhhat memurları bu eksikliği hisset- tirmemeğe gayret ediyorlar. 1936 yılı zarfında 5000 küsur sıtmalı tedavi edik- miştir, Yazın sıtma sahasında sivrisi- neklerle mücadele yapılmakla beraber kışın da bunların itlâfına çalışılıyor. Porsuk çayı, Sakarya, Beylikahır gölü sıtma sahalarıdır. Bütün kaza ve mülhakatına sıtma buralardan bulaş- maktadır. Geçen sene 40,000 dönümlük Memleketin en güzel yeri Sabanca gölü Göl, istikbalde mükemmel bir su sporları merkezi de olacak ru, ayda en az iki defa 45 köyü gezmek-| “© Sabanca gölünden şairane bir köşe Sabanca (Akşam) — İzmit - Adapa- zarı arasında, etrafı zümrüt tepelerle çevrilmiş, tatlı, durgun ve berrak bir göl vardır ki, gece gündüz kenarından 5 İzmir (Akşam) — Atatürk caddesi © adını alan İzmirin Kordonboyunda İş- © diyen otobüsler halkın mütemadi şikâ- * yetlerine sebeb olmaktadırlar, Bu oto- © büsler, vaktile fazla yolcu almak mak- sadile ve gelişi güzel yaptırılmış olduk- larından yolcuların rahatsız olmaları- na sebebiyet verdikleri gibi, dezenfek- te işi de haftada bir yapılmaktadır, Şehir meclisi, İzmir halkını bu oto- büslerden kurtarmak için belediyenin bizzat otobüs getirterek işletmesini ka- rarlaştırmış ve bunun için 50 bin lira» ya kadar istikrazda bulunmak üzere belediye reisine salâhiyet vermiştir. Belediye, Avrupa veya Amerikadan mazotla işliyen, modern otobüsler ge- tirterek evvelâ Atatürk caddesinde, bilâhare şehrin diğer semtlerinde işle- tecektir. Beher otobüsün on bin llrâya alına» cağı tahmin edilmektedir. Çünkü, İz- mirde otobüs karoserilerini mükemmel! ve modem şekilde yapacak fabrika ve atölyeler bulunmadığı için bunların Avrupa veya Amerikadan hazır bir halde getirilmesi muvafık” görülmek- tedir. Karöserilerin çok yüksek olan gümrük resimlerini indirmek veya ta- mamen kaldırmak için belediye reisli- ğince teşebbüste bulunulacaktır, İzmir belediye relsi'doktor Behçet Uz, yakında belediyenin mühim bazı işlerini neticelendirmek için Ankara- ya giderek alâkadar vekâletlerle te- maslarda bulunacaktır. Bu meyanda belediyenin getirteceği otobüs karose- rilerinin gümrük resminden muaf © larak ithali için de teşebbüs edecektir. Belediye, imar sahasında ayrıca bir de garaj yaptıracak, garajda dezenfek- te tesisatı vücuda getirecektir. Oto- büsler, bu garajda her gün fenni te- mizliğe tabi tutulacaklardır. Şehir meclisi, hükümet konağı mey- danına (Atatürk meydanı), fuar önün deki meydana (Lozan meydanı), Şük- Tü Kaya ve Doktor Mustafa bulvarla- rının telâki noktasındaki meyadan (Montrö meydanı) adlarını vermiş ve imar sahasında yeni yapılan bulvar- ların (Refik Saydam, Celâl Bayar, Şükrü Kaya, Aziz Akyürek, Saracoğlu Şükrü, Ali Çetinkaya ve Necatibey bul- varları) adlarile anılmalarını karar. laştırmıştır. Kontejan sisteminin lâğvinden sonra İzmir 20 (Akşam) — Kontenjan sisteminin kalkmasından sonra geçen bir buçuk ay içinde İzmir gümrüğün- de 300,000 Ilradan fazla gümrük res» mi hasılatı olmuştur. Akhisarın haritası Akhisar 20 (Akşam) — Uzun z mandanberi hazırlanmakta olan şeh- rin haritası beşinci defa olarak An- karadn gelen mütehassıs tarafından bozulmuştur. Memlekette inşaat fa- Aliyeti hiç durmadan devam ettiği için halk, haritanın bir ar evvel mütehas- 8ıs bir elden çıkarak tasdikini bekle- mektedir. İmar haritasının biran evvel tanzim ve tasdik edilmesi şehrin imarı noktai nazarından elzemdir, geçen trenlerin taşıdığı binlerce yolcu- nun gözlerini kamaştırır, içlerini çe- ker; Sabanca gölü... Sık ve yüksek ağaçların, yazın, ko- yu gölgelerinde bu gölün nabzını din- Miyenler yeryüzünde başka Cennet ara- mazlar, Onun mavi semadan aldığı güzel rengi, en bulanık ve durgun gönüllere akseder, rüzgâr bile orada usludur... Sabanca gölünün müstesna güzelli- ğini anlatmak kabili değildir. Ancak, bu güzelliği yakından görerek, yazın, onun ılık ve temiz sularına dalarak anlamak kabildir. > Tabiatin bu esmsalsiz güzelliği kar- şısında ıztıraplar unutulur, hastalar i iyileşir, en haşin ruhlar bile vecde ge- | lir... Beylikahır gölünün kurutulmasına Bu gölün suyu tatlı ve zengindir. Bilhassa son zamanlarda spor haya- tında baş gösteren kalkınma vesilesile Sabanca yeni bir kiymet daha kazanı- yor. Bu büyük gölün su sporlarına el- verişli olduğunu salâhiyetii ağızlardan duymak, yakın bir istikbalin burada kuracağı yüksek eserin müjdesi oldu- Mihaliççikta #lk mektep başlanmış ve yüzde yetmiş beş muvaf- fak olunmuştur. Bu yaz da kanal a- çılmak suretile tamamen kurutulmuş olacaktır. Muntazam tutulan istatis- tiklere göre seneden seneye sıtma azal- maktadır, Eskişehir mıntakasının çok çalışkan ve değerli reisi doktor B. Talât Simer durmadan, dinlenmeden mütevazı çar taşıyor. Halk partisinin Çifteler, Günyüzü, Beylikahır gibi bazı köylerde açtığı dispanserler vardır. Halk ve memur- ları tarafından çok sevilen B. Talât Simer buraların da fahri doktorluğu- nu yapıyor. MAARİF, ORMAN VE MADENLER Burada beş sınıflı bir ilk okul var- dır. Maarif memuru olan baş öğret- menle beraber, 'ki kadın olmak Üzere, beş öğretmeni vardır. Mülha- katta on beş köyde mekteb ve 23 mu- allim vardır. Okuma çağında olan 4 bin çocuktan 1200 ü mekteplere devam etmektedir. Kazaya 7-8 kilometre mesafede Ça- nak mevkiinde amyant varsa da şim- diye kadar işletme teşebbüsleri neti- cesiz kalmıştır. Sazakta İsveç grupunun işlettiği krom mâdeni vardır. Nakliyat Sazak- tan Beylikalır İstasyonuna kadar ara- balarla yapılıyor. Ocağın faal zaman- larında 80-100 amele kadar çalıştırı- labiliyor. Kavak mevkiindeki diğer bir krom madenini de bir İtalyan şirketi işleti- yor. Buradan çıkarılan madenin, yolun krom madenleri de mevcuddur, Kazayı, Kastamonu, Boludan sonra üçüncü derecede gelen memleketin en zengin çam ve meşe ormanları çev- reler. 2100 kilometre murabbaıda 82 bin hektardır. Bunun yüzde 38 i çam- mr tram rm İzmir (Akşam) — Şarki Çin Türkistanından hacı olmak üzere Mekkeye gitmeğe teşebbüs eden (300) kişi kısmen yaya olarak, kısmen arabalarla Kırıma, oradan da İstanbula gelebilmişlerdir. İstanbuldan, Ciddeye gitmek için vapur bulamayınca bir Kısmı trenle ve Halep yolile hareket etmişlerdi. İstanbulda kalanlar İtalyan bandıralı Radi vapurunu kiralamışlar ve İs- tanbuldan ayrılan arkadaşlarını haberdar ederek İzmirde birleşmelerini bildir. mişlerdir. Şimdi (300) kişi hacce gitmek üzere İzmirde buluşmuşlardır. Bugünlerde Ciddeye gideceklerdir. Resimde bunlar bir arada görünüyorlar, çok sarp olmasından dolayı istasyona sevki mümkün olamıyor. İstasyona kadar olan nakliye masrafı yüzünden maliyet flati çok yükseliyor. Bittabi satış ta yapılamıyor. İşten anlıyanla- rın söylediğine göre, hava hattı tesisatı yapılmadıkça madenin nakline hemen hemen imkân yoktur, Civarda sermayesizlik yüzünden fa» aliyeti durmuş “veya hiç İşlememiş lık, mütebakisi meşe ve çakırga deni- len bodur kalmış ardıçtır. Karadeniz sahiline 110 kilometre mesafede ve 1100-1600 metre yüksekliktedir. Ormanın Çatacık ve Karasakal fab- | rikaları vardır. Bunlardan birincisi | 1800, ikincisi 2700 metre mlkâbı işler, Cidden çok dürüst çalışan orman dairesinin * muhafaza memurlarının şayanı takdir faaliyetleri çok yazık ki, undan, çok tatlı, fakat düne kadar istifade edilemiyen ve görülemiyen bu güzelliğin uğradığı ihmali hatırlattı. ği için de çok acıdır. Şurada bir iki sene var ki Sabanca- Ya rağbet arttı. Bu rağbet bir görüş ve takdir eseridir. Gülün kenarında ve biraz gerilerin- de tablatin öyle bakir ve çekici köşele- Tİ var ki yazın tenezzüh trenlerinin buraya taşıdığı insanlar tabiatin bu sıcak ve pırlantalı koynundan ayrıl mak istemezler, Şuna çok müteselliyiz ki, devletin Sabancaya tenzilâtlı tarife ile tenez- züh trenleri işletmesi, ümidlerimizin tahakkukuna yardım edecek âmillerin başında gelmektedir. Keza, mahalli hükümetin Sabanca gölünün bu güzelliğinden istifade yo- unda giriştiği son teşebbüsler bizi sevindirecek mahiyettedir, Çok yakın- da tatbikine geçilecek mühimce bir projenin, tabiat yardımı ile dünyanın en güzel bir eseri olacağına şüphe et« miyoruz. Biliyoruz ki bu göl, güzelliği bakı- mundan ve su sporlarına elverişli ol- masından, çok yakında lâyık olduğu ehemmiyet ve şekli alacak, ve Saban- €a bir gün turizm merkezi olacak, Ödemiş (Akşam) — Bu sene yurd binasında çok güzel bir sergi açılmış- tır. Bir çok takdir ve tebrik kazanan bu sergiden bir köşe ile talebeli bir kısmına ait bir fotoğraf gönderiyorum, X işaretlisi nakış muallimidi —— m 0 O den iyi netice veremiyor. Bunun sebebi çok aşikârdır: Bu muazzam ormanların 12 muhafaza memuru vardır. Her gün binlerce köylünün balta salladığı bu uçsuz bucaksız yerlerde 12 memurun yüz küsur köy halkile mücadele ede- miyeceği tabildir. İkincisi: İnsan ka- dar, belki insandan da güç yetişen ağaç katillerinin cezaları çok hafiftir, Alâkalı makamların en yakın bir za- manda - halk ihtiyaçlarını da göz ö- nünde tutarak - hiçbir fedakârlıktan çekinmeden lâzımgelen tedbirleri ala- cağı ve memleketin bu muazzam ser» vetinin bir kucak dumanla, bir avuç küle inkılâb etmesine meydan vermi- yeceği muhakkaktır,