2 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

GÜNÜN MESELELERİ Buket ve çelenk Ordu mebusu (Selim Sırrı Tarcan bir yazısında bizde çok ileri götürül Müş bir modadan, ölülere ve düğün- lere gönderilen çelenk ve buketlerin- Aşırı bolluğundan şikâyet ederek Kunlar içim yapılan masrafların «s0 kağa atılmış paralar» olduğunu kay Yad değildir. Bilâkis bu sevginin bü- İün halkımıza aşılanması İcap eder, Yakın bir dostumuza karşı besle Siğimiz muhabbeti bir demet çiçek- İfade etmek, yeni evlilerin sandet- doul olması için titrediğimiz yu- Yalarına. yeni açmış çiçeklerden - ya- Pılmış bir buketle girmek, ölümün Aramızdan ebediyen çekip aldığı bir umuzun mezarına bir demet çi. bek bırakarak mütrselli olmak me deni insan topluluklarının güzel Adet- dendir. Fakat son seneler zarfında bu ne Âdet hakiki mânasını kaybede- İk bir muhabbet ifadesinden ziyade Dir gösteriş vesilesi olmaya başla Burün veni evlilere saadet temen- de hulunan zengin bir zat, diğer wetlilerin göndereceklerini tahmin *tİĞİ çicek demetlerinin en muazzs- hedive ederek bununla nazarı dikkati celbetmek gayretile hareket #divor, Sehrin otellerinde, salonlarında ya- düğünlere © kadar çiçek gön- ilivor ki genç evliler bu kıymeti âkibeti otel garsonları ta- #alından bir çönlüğe atılmak oluyor. > merasimlerinde, ölünün ar ndan giden celenkler o kadar bü- Yüdü ki insan, ölümünden hakiki bir 1 duyduğu bir dostumu mezarına tay erik menekşe demeti bırakmak- Dogg iniyor. Çünkü © arkasından: bu kadar mı seviyormuş! m Zİ ne malüm. z ir zamanlar çelenk ve buket âdeti vw de her halde bizdeki kadar bü #itmis olacak ki kaldırılmış. Bu- bina, abin cenazeye veya düğünlere erilecrke çelenklerin paraları bir röRe tarafından toplanarak mu- Muht bir darölâceze kurulmuş. ., taç insanlar son günlerini o da- e rahat Ciçeği bir gösteriş vasıtası yapım Yalım. 0 gene bir muhabbet ifadesi olarak kalan, * Türkiye İş bankası 'umbara ikramiyesi Tütkiye İş Bankasının şubat 1937 ta- ine ald ikramiye ve keşidesi, dünkü hi günü saat onbirde noter Zurunda banka genel direktörlüğün- İN İcra kalınmıştır. En az 25 lira mevduatı bulunan kum- Küçük Cari hesaplar arasında Şapılan bu keşidede 2000 iki bin liralık Da Yeyi mezkür bankanın Kars şu- si müşterilerinden 1139 No, lu hesap Bibi Bay İhsan kazanmıştır. a a Yarın Fotoğraf Tahlilleri karikatür serisinin 8 incisi! denmiyene Et fiatleri Koyun az geldi- inden mühim yükseliş var mesidir. Koyun şehrimize Şark vilâyet- lerinden gelmektedir. Kış orada pek şiddetli geçmekte olduğundan sevkiyat azalmış, hattâ son günlerde durmuş- tur, Erzurumdan yola çıkarılan 4000 ko- yunun soğuktan donarak mahvolduğu haber veriliyor. Bunu duyan tüccarlar rım cesaretleri kırılmıştır. Şehrimize koyunların dörtte üçü şark vilâyetle- rinden geldiğinden bü vaziyet üzerine fiatler yükselmiye başlamış koyun top- tan 58 kuruşu bulmuştur. Bu fiate mal olan kasapların çoğu da 70 ve hattâ mahalle arasındakiler 75-80 kuruşa et sutmağa teşebbüs etmişlerdir. Fakat koyuna mukabil yakın yerlerden gelen kuzu perakende 55, sığır da 35 kuruşa satılmaktadır. Bu sebeple halk et ihti- yacım kuzu ve sığır ile gidermiye baş- lamışlardır. Bunu gören kasaplar da koyunu hususi müşterileri için gayet az almayı kendilerine daha elverişli bulmuşlardır. .. Bakırköye su Hazinedar çifliğinde bol su çıkacağı anlaşıldı Bakırköyünde arteziyen kuyuları aç») mAk için arazi istimlâk edildiğini yaz- mıştık. İstimlâk edilen arsa, Bakırkö- yünün Hazinedar çifliğindedir. Ya- pılan tecrübe, bu sahada mebzul su çıkacağını göstermiştir. Kuyular açı- lunca hemen borular döşenecek ve su abonelere verilecektir. Manmafih sular idaresi, yalnız arte- yen tesisatı yapmakla kalmıyacak, | deride Terkos su şebekesini de buraya kadar uzatacaktır. Küçükpazar gençler birliğinin müsameresi Küçükpazar cumhuriyet Halk parti- &i semit ocağı himayesi altında bulunan! Küçükpazar genjler temsil kolu tara- fından her hafta cumartesi ve çarşam- ba akşamları saat yirmide müsamere ve konferans salonunda temsil veril- mektedir. Civar halkı temsillere çok faz. İ ia rağbet etmektedirler. Geçen cumartesi akşamı dram temsil edilmiş, halk türküleri söylermiş, zey- bek oyunu milli rakıslar yapılmıştır. Oktruva resminden belediye- lere düşen hisse Oktruva resminin ilgasından sonra gümrük munzam resminderi alınan yüzde on hisselerin belediyelerin nü- fusuna göre taksimi için bir kanun çık- mıştı. Dahiliye vekâleti, önümüzdeki sene için bu Tesmi yeniden taksim et- meğe lüzum görmüş, 935 senesinde yö pılan nüfus sayımına göre nüfus kütü- günde kayıtlı olan nüfus miktarının ye- kününu vilâyetlerden sormuştur. Nü- fusun miktarı öğrenildikten sonra his- se tesbit edilecektir. İstanbul belediye- sinin hissesine ne miktar düşçceği he- nüz belli değidir. > Bir şehre gelen: yabancı o şehir sxindaki ilk hükmünü çıktığı istas- 33, yahut iskeleye bakıp da verir bay ... Şehrin sokakları isterse kaymak- tan, erleri mahallebiden olsun... Bayat balıktan zehirlendi Kadın ölüm halinde hastaneye kaldırıldı Kasımpaşada Küçük Piyale mahalle- sinde bir evde oturan Leylâ adında 29 yaşında bir kadının evvelki gün akşa ma kadar evinden çıkmadığı nazarı ları eve geldikleri zaman Leylâyi oda- sında ölüm halinde bulmuşlardır. Ka- dın derhal hastaneye kaldırılmıştır. Yi pılan ilk muayenede Leylânın bayat balık pişirip yediği ve bundan zehirlen-| diği anlaşılmıştır. Kadın tedavi altına alınmıştır. Dokuma sanayii ile viran dün bir toplantı yaptılar Dokuma sanayii ile uğraşanlar dün sanayi birliğinde bir toplantı yaparak iplik buhranı üzerinde yeniden konuş- muşlardır. Bunlar, tezgâhlarının dahâ bir müddet gayri faal bir halde bulun- iplik istemişlerdir. Fakat bu müracaat da neticesiz kalmıştır. Bu münasebetle Sanayiciler sabırsızlanmakta haksız rülmüyorlar, ... İkisini de yaralamış Mahkeme yedi ay yirmi gün hapsine karar verdi Dün birinci ceza mahkemesinde Sü- leyman adında birinin muhakemesi ya- pılmıştır, Süleyman bundarı bir müd- det evvel Galatada bir âlıçı dükkânm- da Hikmet adında bir kadınla beraber otururken orada kadına beraber yaşa- mk teklifinde bulunmuşlar, Fakat Hik- met, Süleymanın evli olduğunu, böyle şeyler yapması doğru olmadığını söyli- Yerek teklifini kabul etmemiştir. Süleyman bütün israrlarının fayda vermediğini görünce cebinden keskin bir kunduracı bıçağı çıkararak kadını yüzünün muhtelif yerlerinden yarala- mış ve kaçmıştır. Bundan birkaç gün sonra Süleyman evinde kendi karısı Mukadderle karga etmiş ve kunduracı bıçağile karısını da yüzünden yarala- mıştır. Her iki kadının da yüzlerinde biçak yartılarının izleri kalmıştır. Zabıta Süleymani yakalıyarak mah- kemeye vermiş ve dün birinci ceza mah- kemesinde Hikmeü yaralamak suçun- dan muhakemesi yapılmıştır. Muhake- mede müddeiumumi, Süleymanın a- dam yaralamayı âdeta kendine iş edin diğini söyliyerek cezalandırılmasını is- temiştir. Mahkeme müzakereden sonra Süleymanın yedi ay ve yirmi gün müd- detle hapsine karar vermiştir. Mahküm Süleymanın karısı Mukadderi yarala- mak suçundan da muhakemesine de- vam edilmektedir. Otobüsler Dün bir toplantı yapıldı, henüz karar verilmedi Belediyenin otobüs sahiplerinden bir hisse istediğini ve bünür için bilet başı- na 20-60 para arasında bir miktar tes- bit ettiğini yazmıştık. Dün otobüs sahiplerinin mümessil- leri belediyede rels muavini Ekremin yanında toplanmışlar ve belediyenin teklifi etrafında müzakerede bulun- muşlardır. Dünkü müzakerede beledi- ye isteğini kısmen hafifletmiş, otobüs- gülerden varidatı gayri safiyelerinin yüzde onunu talep etmiştir. Otobüsçüler, bu son teklifi de kabul etmemişlerdir. Bunların noktal nazarı- na göre gayri safi varidat üzerinden, yani kasaya giren paradan yüzde on istemek doğru değildir. Kazanç vergisi, belediye rüsumu gibi birçok masraflar vardır, Otobüs sahipleri, belediye mürakip- leri tarafından kendi otobüslerden te- min edilen gelirin tedkik ettiritmesini Bakaye vergiler tahsili “ için tedbir alınacak Vilâyet idari hususiyelerinin muhte-| Hf gelirlerinde Maliyenin de mühim bir iştirak hissesi vardır. Maliye vekâleti, idarci hususiye bütçesinde henüz tah» sil edilmemiş, bilhassa bakayaya ta- allük eden miktarın günden güne art- tığını görmüs ve bunların uzun müd- det tahsil edilmemesinin hazine varida- tını müteessir edeceğini düşünerek İs- tanbul belediyesinin ehemmiyetle na- zarı dikkatini cebetmiştir. Belediye, Maliye vekâletinin bu işarı üzerine idarri hususiye varidatından hangilerinin lâyıkile tahsil edilemedi- gini ve hangi gelirin en çok bakaya bi- raktığını tedkike başlamıştır. Bakaya” nın kısa bir zamanda tahsili için al- nacak tedbirler bugünlerde k; ta nlacaktır, g e ize Çöplerin kokmaması için iki madde dökülecek Belediye çöpleri Şişlide Hüriyeti ebediye tepesi arkasında bir yere dök- meğe başladıktan sonra bu çöplerin bir seviyede istif edilmesi için işçler çalış tırdığı gibi çöplerin içinden çikan ke- mik, ve paçavraları da bir müteahhide ihale etmişti. Belediyenin ve mütcahhi- din işçileri, şimdi hergün bu çöplüğü eşelemektedirler. Belediye, havalar 15i- nınca bunun doğuracağı sıhhi mah- zurları göz önüne alarak amelenin ge- Tek !stif suretile, gerek didiklemek şek» linde çalışmaları sırasında mikropları öldürecek ve fena kokuya mani ola» cak kriyozol ve kaporit namında iki madde kullanılmasını muvafık görmüş” tür. Bay Amcaya göre... ... İskelesi harap ve pis ise beş para etmez... Çemberlitaşın etrafı Evvelki gün Hatay mitingine git mek için yola çıktım. Kalabalıktan tramvaylar belediyenin önünde dur- muştu. Beyazıda kadar yaya yürü- mek mecburiyetinde kaldık. Baktım, bir akşam evvel İstanbula büyük bir transatlântikle gelen seyyahlar otomobillerle Çemberlitaşı görmeğe gelmişler. Lâkin Çemberlitaşa baktım, onun o halini gördüm de ne yalan söyliye- yim, bayağı utandım, İstanbula her gelen seyyah kafi- lesinin gördüğü bu tarihi âbidenin etrafı bir facia halinde idi.. Çem- berlitaşa bitişik tenekeden kulube ler... Bunlardan birinden ucu kop- muş bir soba borusu cıkmış... Birbi- rinin üstüne yığılmış taşlar, moloz- lar... Âbidenin tam önünde kapağı kopmuş, içindeki çöplerin üstüne ke dilerin kavga ettiği bir çöp sandığı. Ve bütün bu dekorun içinde sey- yahların hayran hayran baktıkları Çemberlitaş Abidesi... Söyle bir alıcı gözile baktım. Tesa düfen mi? Yoksa bilhassa mı? bik miyorum, Çemberlitasın her tarafın- dan küçük bir meydan yapılacak kadar yer bırakılmış... Bir Abideyi güzelleştiren küçük bir meydan haline girebilecek olan bu boş erayi maalesef Çemberlitaş için bir felâket olmuş. Kulübeler, moloz- yi sandıkları buraya yerleştiril. Muhakkak ki şehrin en küçük bir parçasını bile biraz güzelleştirmek için epi bir paraya İhtiyaç vardır. Lâkin düşündüm. Şu Çemberlitaşın etrafını temizlemek, etrafma kücük bir asfalt parçası döşemek, bu asfal- fin ortasına bir kaç güzel çiçek dik- mek için kaç para lâzimdir. Zaten etrafmda erazi var... Oradaki teneke kulübecikleri, çöp sandıklarını kak dırmak için kaç belediye hağdemesi İs- ter ki? Operatör general Cemil anlatmıştı: «— Sultanahmeddeki dikili tasla- rm -etrafı çöplerle, konserve kutuları ile dolu idi Pek berbad bir halde idi, Gelen seyyahlara karşı pek ayıp oluyordu. Sizi temin ederim ki beş parasız, belediye hademelerile bun- ların etrafını temizlettim ve bir park yaptırttım..» Halbuki Çemberlitaşın etrafım te- mişlemek bundan çok daha kolay ve ucuz olması lâzımdır. Çünkü Çem- berlitaşım etrafı Sultanahmed parkı- na nazaran avuç içi kadar sayılır. H.F —— ————— Bir şarhoşun bir gün hapsine karar verildi İtalyan tebaasından Civani adında biri dün akşam sarhoş olarak Sirkeci civarında dolaşırken ötekine berikine sataşmağa başlamış ve bir kahvenin de camlarını kırmıştır, Civani Sultanah- med üçüncü sulh ceza mahkemesinde muhakeme edilmiştir. Muhakeme €s- nasında camları kırılan kahveci dava» $ından vaz geçtiğini söylemiştir. Fakat sarhoşluk suçundan hukuku umümi- ye namına Civaninin muhakemesine devam edilmiş ve kendisinin bir gün hapsine karar verilmiştir. Yabancı memleketlere gön- derilecek domuz eti ve müstahzaratı Yabancı memleketlere gönderilecek olan domuz eti le müstahzaratından muayene resmi alınmaması hakkındald Kanun dün vilâyete tebliğ edilmiştir. el Vek ae 7 — ... Galatada yapılacak yeni yolcu sa- lonu işte bunun için çok yerinde ve mükemmel bir imar hareketidiri... di B. A, — Evet amma, yolcularla ha» malların arasını bulmak için projeye bir de mahkeme salonu ilâve edilmezse yapı gene kusurlu demektir!... o