GEREN #Melmilel vaziyet hakkında verdiği u- “Zin izahutta, ilk önce, sulha, gerek İn- © Mellerde halk tarafından gösterilen — ilm, Bu cihet, dahili harbin melhuz 2 Kânunusani 1937 AKŞAM , Sahife $ SİYASİ İCMAL, — Romada neler görüşüldü ? M. Mussolini general Göring ile gö- , tüşüp biltün dünyada Bolşevikliğe kar- # mücadele için bundan sonra İtalya Ü Almanyanın birlikte takip edecek- Meri Hattı hareketi kararlaştırdıktan sonra mutlak devlet otoritesi esası üze- #erejimleri kurulmuş buluna ci dev- İtin arasındaki birliğin mahiyetini Kak eden beyanatta bulunmuştur. M.Müssolini Almanya ile İtalyanın sağlam ve sarsılmaz bir grup teşkil et- MİŞ olduklarını ve İtalyanın İngiltere At Milânda söylediği nutukta izah ey- Bliği esaslar üzere yani biribirleri- | MİR bi denizdeki hayati menfaatleri» | tayin ederek bunlara riayet etme- | Te mevcud vaziyeti bozmamağa söz İ yaptıkla anlaşma ile İtalyan - m grupunun bir kat daha tarsin Gini söylemiştir. Bu suretle M. Akdeniz anlaşmasının. İtal- yı Almanyadan uzaklaştırmayıp bi- büsbütün yakınlaştırmış olduğu- RU anlatmıştır. © İtalyanın politikası üzerinde hâkim m M. Mussolini İspanyada yâ- o çi bunun bir cüz'i Katalonyada bir iİmanyanın <ne muahedeler ve ne mutuklarla iyi edemeyiz, “Londra 19 (Akşam) — Hariciye bâr | bugün Avam kamarasında bey- “ Silterede ve gerek diğer birçok memle- ik slâkayı memnuniyetle kaydet- MİŞ, artcak beynelmilel münasebat ve W& hürriyetinin mevcut olmamasina £ etmiştir. İngiliz hariciye bakanı, İspanyol me ni mevzuubahs ederek demiştir *Bu; mesele, Avrupayı bir harbe sü-! Tüklemesi tehlikeleri tamamile berta- | Tüf edilmemekle kati olarak tahdid | *dilmiş olmasına rağmen, beynelmilel ğer bütün meseleleri gölgede bırak- ur. “ Eğer bir kimse, bu dahili harbin ne- ticesinde herhangi bir ecnebi devletin yada hâkim olacağını, onun ya- #ayışını, harlei siyasetini idare deceği- Mİ Zannediyorsa, çok aldandığına ka“ Meticelerinde en az muhtemel olanı- dir. Esasen biz böyle bir hadiseye kar- # koyacağız. Bunu yaparken de yal- tiz kalmıyacağız. 24 milyon İspanyol “â mutlak surette bizimle beraber ola- Sakkır. İrigiliz - İtalyan anlaşmasında, İs- Panyanm herhangi bir kısmındaki | ükümetin şekli ne olursa olsun, İs- Panyaya müdahale etmek hakkını hiçe! İİ ecnebi devlete tanıyan tek bir ke- | Üme, tek bir virgül yoktur.» İ “M. Eâen, gönüllüler meselesine ge- etek, bunun daha evvelden - ortaya | Alalmamış olmasının bazı. devletlere. | E.dereceye kadar hak verdiğini tes- | etmiştir. © ALMANYANIN İSTİKBALİ M. Eden, «Şimdi izahatımı Alman» | Ya hakkında birkaç söz. söyliyerek bi- | Üreceğim» demiş ve şunları söylemiş- > Almanyanın istikbali, Avrupada oy- Miyacağı rol, bugün bütün Avrupanın ıca kaygısıdır. 65 milyonluk büyük Mille bir birlik ve nasyonalistilik duy- Bülarile fışkırtıyor. Bunları ayni ak | heyecanla tatbik ediyor. Şimdi. | dünya soruyor: Bu fikirler Almanyayı' Ve bizzat bütün bizleri nereye sürük- ek? Bugün Avrupa bu suale: cid- bir cevap arıyor. Çünkü Avrupa Gitgide daha kararsız olan bir istik- | doğru yürümekte devam edemez. | Avrupa mütrit nasyonalistlik ve taban| a zıd fikirler arasında parça | . Avrupa; herhangi bir felğ- | etten nesillerce yarasını taşımadan vrupada oynıyacağı rol : Eden beynelmilel vaziyet hakkında dün mühim bir nutuk söyledi iliz hariciye nazırı diyor ki: “Dünyayı ne pakt | | oryet cumhuriyetinin. dahili harp-me- | si olarak kurulmasını İngütere ile | şmış olduğu Akdenizdeki .mev- | lemiş olması Romada — İspanya işleri üzerinde son kararın ne olduğunu an- latmaktadır. M, Mussolini Almanya ile İtalyanın «Avrupanın medeniyet ve mevcudiyeti için Bolşevikliği yegâne tehlike» saya- rak buna karşı bütün Avrupa politi- kasına bir mihver olmak üzere birleş- tiklerini ve demokrasi devletlerinin par- ti ve parlâmento usullerinin sakame- tinden dolayı hasta ve Bolşevikliğin | mikrobunun muavin nâkilleri saydığı” | ns söylemekle Alman - İtalyan bloku- | nun siyasi ve lüzumu halinde askeri | sahada Sovyetler ile bir hayat memat mücadelesine giriştiğine şüphe bırak- miyor. Sovyetler. dahi bunu daha ev- vel sezdiklerinden harp bütçelerini ve hazırlıklarını son dereceye getirmişler- dir. N v istikbali ve de sulh lehinde parlak teşriki mesai lâzımdır ,, çıkabileceği ümidini besliyemez. Yal- nız kendisini değil, bütün Avrupanın mukadderatını tayin edecek olan inti- habı yapmak bugün Almanyanın elin- dedir. Eğer Avrupa ile tam ve mutlak teş- riki mesaiyi intihap ederse, sui tefeh- | hümleri bertaraf etimek ve sulh ve Te- fah yolunu hazırlamak hususunda İngilterede kendisine yardım etmiye- cek tek bir ferd yoktur. İztiraplarımı- zı münhasıran teskin edici ilâçlarla iyi edebileceğimizi düşünmek boştur. | Mevzii hiçbir ilâç -kâf değildir. Keza -| dünyayı ne pakt ve muahedelerle, ne de sulh lehinde parlak nutuklarla iyi edebiliriz. Bunu yapabilmek için teş- riki mesai âzmi lâzımdır. Bu azimin müsbet bir şekilde tezahür etmesi 1â- zımdır. -Milliyet inhisarını terketmek lâzımdır. Avrupa işlerinin umumi tes! viyesinde her Avrupa devletini ortak olarak kabul etmek lâzımdır, Ve nihâ> yel silâhlarımüdafaâya kâfi dereceye | indirmek ve" ihtilğfların Milletler ce- | miyeline göre herkesin menfaatine uy! gun olan ve hiç kimsenin zararına öl mıyan bir tarzda halli için beynelmi- Jel bir'teşekkülü kabpi etmek lâzımdir, Bize gelince, bizim besledğimiz &n büyük arsu, istisnasız herkesle tam bir teşriki mesaide bulunmaktır. İ İNGİLTERE, HABEŞİSTANDA İTALYAN HÂKİMİYETİNİ". TANIMIYOR | Londra 19 (A.A) — Avâm kamara-i sında Habeşistan hakkında bir suale cevap veren M, Eden, İtalyan keşif kuvvetlerinin - faaliyet dairelerini .ge- nişletmiş oldukların:, Adiâ Ababadaki İngiliz elçiliğinin baş konsolosluğa tah-| vil edildiğini, ancak bunun İfabeşis- | tari üzerinde İtalyan hakimiyetini ta- nımâk olmüâdığını söylemiştir. Sokak isimleri Değiştirilmesi lâzım gelen- lerin bir listesi yapıldı Sokak isimlerinin değiştirilmesi için bir komisyonun o çalışmağa başladı- ğından bahsetmiştik.» Belediye hari- ta şubesi; -komiayonda tedkik * edil- mek - üzere, değiştirilmeğe - muhtaç * olan bütün: sokak İsimlerini tesbit et- mşitir. Komisyon verilen raporu ki- sa bir zamanda tedkik edecektir. Komisyon, bu s2fer.yapılacak isim değişikliklerinin “kati bir mahiyette bulunmasını. ve ileride “değişmiyecek isimler bulunmasını temin: edecektir. j mer, bir şamandra ve bir de sis düdüğü (313-326 doğumlu Limanda tahlisiye! vesaili Yeniden fenerler, sis düdükleri kondu | tanbul limanının | alâtlerile techiz €- Son zamanlarda her tarafı tahli dllm Fenerbahçeye yeni bir fener bir sis düdüğü konmuştur. 24 metr& İ irtifada olan bu fener her baş sani- yede bir beyaz bir şimşek göstermekte. | dir. Bundan başka liman dahilinde sığ lık yerleri göstermeğ için iki ve büyük sefsinin palamar vermeleri için de gene iki şamandra konmluştur. Haydarpa- şada dalga kırâna bir de sis düdüğü konmuştur. Kızkulesinde 10,97 metre irtifanda her üç sdniyede bir fener görülmektedir. . Garp sahillerinde 492 metre yüksek- liğinde 30 saniyede'çift beyaz şimşek çakan Yeşilköy feneri ve burada bir de sis düdüğü, Sarayburnunda da bir fe- vardır .Kanlıca ve Kandillide”21,5 met re irtifamda her üç saniyede bir kır- muzı şule gösteren birer fener mevcut- tur, Hisarbumu civarına ziyalı, Beykozâ da ziyasız birer şamandra, Anadolu ka- vağın&“16:metre irtifâmda ber üç sa- niyede bir kırmızı şule ve mukabil ta- | rafta da 19 metre irtifada 30 saniye- de bir beyaz şimşek çakan birer fener konmuştur, Bu fener civarına bir de sis işareti istasyonu yapılmıştır. Anado- lufenerine 14 mil rnesafede ziyalı ve çanlı bir şamandra mevcuttur. Sisli ve fırtınalı Havalarda Karade- niz Boğazı dışındaki'gemiletin bulun- dukları kendi mevkilerini tayin edebil- | meleri için Rumelifeheri civarında bir | radyofar tesis edilmiştir. Bu aletin irsal dalgasının uzunluğu 942 metredir. Sis- | li havalarda T. C. 'T. ile başlıyan sada | işaretleri vermektedir. Şile koyu ile garp Sahili Boğaza pek | benzeğikleri için «Ydlancı boğaz; adı- nı almışlardır. Bilhassa yabancı bazi kaptanların bu koyları boğaz zanne- derek aldandıkları vaki olmuştur. Bu- nun için o.civara aiâmetler konmuş- tur. Hülâsa İstanbul dimanında Kuruçeş- me, Bebek, Rumelihisarı, * Tarabya ve Rumelifenerlerile beraber 17 muhtelit fener, 5 sis düdüğü ve birçok sis işaret) leri alâtı, 24 ziyalı, ziyasız şamandra, 16 tahlisiye istasyonu vardır. yedek yâr subaylardan Topçu ve muhabere sınıfına mensup olanlar vazifeye çağırılıyorlar Bunlar, 1 şubatta kıtalarına iltihak etmek üzere sevkedileceklerdir Üsküdar askerlik şubesinden: 1. — Şubede kayıtlı: ve hariç*şube- lerde kayıtlı olup vazifeten İstanbul- da bulunan topçu ve ınuhabere sını- “fına mensup yedek yar sübaylardan 313'ilâ 326 doğumlular dahil 1 şubat 937 de topçu ve muhabere kıtaatına iltihak etmek - üzere sevkedilecekle- rinden muamelelerini yaptırmak için 24 ve 25/ 2. kâ,/937 günleri Üsküdar askerlik şubesine müracaat etmeleri. 2 — Bu sınıflam mensup olup ta | birlnel maddede yazılı. doğumlardan | gümrük - muhafaza - teşekküllerinin kıtalarında üniformalı olarak çalışan-| larla” hariciye 'memuralarından olup) ta memleket hududu dışındakiler ve tahsil, ticaret vesair makasatlar ile yabancı ellerde bulunanlar ve mem- leket içinde -serbes- çalışanlarla -sta- Jını bitirip “te “terhis “edilmiş olanlar- dah iki seneyi geçmemiş olanlar bu davete gelmiyecekleridi. Ankarada açılacak kömür sergisine -müracaat edenler Ankara 19 (Telefon) — Ankarada açılacak beynelmilel kömür -sergisine iştirik etmek üzere mürucaat eden firmaların sayısı 82 yi bulmuştur. Mü- racaat edenlerden çoğu : Alman fir- malarıdır. - Sergiye Macarlar da işti- yük edeceklerdir. Fransızlar “toplu olarak iştirik edeceklerdir, Nesli ıslah meselesi Kısırlaştırma için bir kanun teklif edilecek Besim Ömer Akalın “Yakında Pröfesör İnsanler arasında nesilden nesle in» munda bu teklifi ben yapacağım,, diyor tikal eden hastalıklarla malül bulu- hanlar ve dejenerelerin zürriyetine mani olarak nesli ıslah etmek usulü bugünlerde bütün mede- ni memleketleri işgal edencid- di bir mesele halini o almıştır. 1908 denberi Amerikada tatbik edi- len bu usul 1934 de Almanyada mec buri bir hale konmuş ve kısırlaştırma, kanunu geniş mikyasta tatbik edilme- ğe başlanmıştır. Daha geçenlerde Viyanada insanları kısırlaştıran gizli bir cemiyet kuruldu- ğunu, hattâ bir şoförün arkadaşlarını arzularile kısırlaştırdığıni gözeteler yazdılar. 'mizde de konuşulmağa | başlanmış, teşrinisanide Ankarada toplanacak bü» yük tıp kongresinde nesli ıslah ve ki- sırlaştırma meselesinin tetkik edilece- ği haber verilerek doktorlarımıza bu hususta tezler hazırlamaları bildiril miştir. Bizde nesli ıslah mevzuile eskiden- beri meşgul olan, sağlam bünyeli in- sanlar yetiştirmek için irsi hastalık- larla lekeli olanları kısırlaştırmak ta- raftarlarının başında gelen İlim adai- larmızdan mebus doktor general Be- sim Ömer Akalın bu husustaki fikirle rini bize şöyle anlatmıştır: «— Az çok düşünenler gibi ben de ırkın, milletin ve nesillerin ıslahile çoktanberi iştigal ederim. 1923 de yaz- ığım fenni İzdivaç ve ondan 30, 35 sent evvel neşrettiğim «Sıhhatnümay izdi- vaç) vesair kitaplarımda bu meseleden uzun uzadıya bahsetmiştim. Hattâ si- ze «Fenni izdivaç»da bu bahse dair yaz- dıklarınıdan bir kaç cümleyi tekrar etmek isterim, O kitapta deftiştim ki: «Bir adamı intihardan ve kendisini harabiye sürüklemekten kimse möene- .demezse de etrafını ve kendisini ve bii | hassa hayatı kendisine 'mevdu olan mahlüku mahvü perişan etrhekten Alı- koymak lâzım ve mecburidir.» «Beşeriyetin, ırk ve milletin tekâmı lü bir çok şeraite tabi'olduğu gibi ve-” raseti marâziyeden * töyakki ile Kâbl” dir. Bu tevakki ise mütereddilerin iz- divacına, daha doğrusu mukarenetine mümahast ile mümkündür ki bunla- ra da en müessir çare zürriyeiten is- kaltir.» Beşeriyetin bu suretle ıslah edilmesi fikri çok eski zamanlarda bile tatbik ediliyordu. Likörg devrinde Ispartalı- lar sakat, mecnun, ahmak ve her su- retle hali tereddiye müpfelâ çocuklar- la büyükleri yüksek bir dağdan aşağı atmak suretile ortadan (kaldırırlardı. Bugünkü cemiyetler böyle vahşiyane bir hareketi elbette Ki kabul etmezler. Fakat bunların yalnız nesil yetiştir. melerine mani olmak için zürriyetten. iskatlarını bir vazife addediyotlar. Bugün Eujönisme adı verilen bu fen ile her memlekt uğraşıp duruyor. Eu- jenisme nüfusu çoğaltmak, efradı ko- rTuyarak yvasati hayst müddetini art- tırmak ve bahusus mülereddiler ve irsi emyraz ile lekeli bulunan insanların zürriyetine mani olup ırkı ıslah etmek meslekidir. İlk zamanlarda .nesli. bozulmaktan korumak için evlenmeden evvel sıhhat şahadetnamesi göstermenin mecburi tutulması, akraba arasında İzdivacın önüne geçilmesi ve ihtilâtlara meydan vermemek İçin 1'ka mensup olmıyan insanların . memlekete .muhaceretini menetmek kâfi addediliyordu: Çok sevinçle - hatırlatırım 'ki evlen meden evvel İki tarafın o muayenesile sıhhat şahadetnamesi göstermek: mec- buriyetini 1923 de Cumhuriyet hükü- meti tarafından çıkarılan bir kanunla tahakkuk etmiştir. Yalnız bu sıhhat şahadetnamesi meselesinin tamamen tahakkuku, her yerde belediye ve hü- kümet tabiplerinin bulunmasına ve her tabibin bugünkü fenni icabata gö- re ciddi bir muayene yapmasına bağ- lıdır. Bu tamamen tatbik edilir ve his le yoluna gidenler şiddetle cezalandı- Sl ŞİM İK, lemek kmaayimayma << —————— a Profesör Besim Ömer Akalın rlırsa neslin bozulmamasına kısmen yardım edecek iyi bir tedbirdir. Fakat Eujönisme fenni bu kadarla kalmamış, çok genişlemiştir. Cinsi mukarenet, Aânindeki halleri, gebe annelerin korun maları, yeni doğan çocukların normal bir şekilde neşvÜnümalarını temin, bü- yüklerin sıhhi halleri ve bunlara karşı fenni tedbirler almak“bu fennin çer çevesi. dahiline girmiştir. Bence, verasetle intikal edebilen has #alıklara müptelâ olanların ırkı, nesli “bozmamaları için zürriyetten iskatları Jâzımdır. Tereddi hallerine, noksan ru- hiyata, kötü ahlâka müptelâ olanlar 'bu lekeleri nesilden nesle intikal etti- irerek bir cemiyeti -mahvedebilirler. İş- te bunün için tabipler ilehi'gideh ha makat, belâhat, zihin ve #kılda büyük bir zaaf, cinriet ve müvazenesizlik, İra- * i yâtile takim ve takiplerine kâdar git - mekteğirler. Çünkü irkin sıhhat ve se ? lâmetini temin bügün Mini bir mec- buriyet haline girmiştir. Buna tabi ol- mak beşer namına bir insanlık vazifo- sidir Hasta bir adamdan zuhur edecek mütereddiyi, bir delinin bir'ahmağın neslini beklemek neye yarar? Her men leket dejenerelerin azalmasına çalı- giyor. Almanyada, Hitler hükümeti zama- nında bu hususta çok derin tetkikler yapıldı. Kı.nunlar tatbik ediliyor, Ame- rikanın tazı yerlerinde bilhassa Kali- forniyada 1908 İle 1936 seneleri arasın- da beş bin mütereddiye ameliyat yapıl- mış, caniler, ahmaklar, deliler, muan- nid ayyaşlar ilkahlan iskat olunmuş- lar ve kısa bir zaman içinde bu cemi- yetlerde bir salâh görülmüştür. Bakın, Almanyada tatbik edilen kı- sırlaştırma kanunu ne kadar mantıki hükümleri ihtiva ediyor: Mevrus bir leke sahibi olan her adana ancak mühim ve ince bir muayeneden geçirildikten sonra kasırlaştırılabilir. Kısırlaştırmayı icab ettiren hastalık- lar ecdaddan gelen bir skıl zaafı, cin- net, sara, anadan doğma körlük ve sağırlık, vahim ve mevrussul teşek- külâttır. 18 yaşını ikmal-eden her genç, mele kâtı akliyesini muhafaza eder her has- ta kanuni: -bir vasinin müsadesi ie - 2