ğ İ 1 Kânunusani 1927 Zararlı tahrikler Geçenlerde Sancak hududuna 2s- Ker tahışidi hakkındaki Fransız şayi- undan bahsederken, böyle şayiala- Tın arkasında, bir takım teriibler için fikirleri şimddien tün Sancağı bir tahrik havası ile İşba haline getirdiler. Zaten Le Temps Ezelesinin posta ile dün uldığımız müshasmın havadisler kısmında bu «sas teşkil eden tezvirler- den bir kısmını okumuştuk. Cenevre Börmenlerinin önüne kendi kayma- birini çıkararak, 1921 m Sancakta tatbik edi diğini söyletmek ve Sancak Türldü- Fransaya minnettar olduğu" Mu arzettirmek gibi! Zorla ve hile ile seçtirdikleri mebuslardan birini, bir Türk köyünün önüne dikip, ayni anları ona tekrar ettirmek gi- bi! Yalnız bu kadar değil, Fransız #ömürgelerini, yüz ellilikler ve o ayar- da birkaç satılık serseri ağımdan, bitip tükenmez, bir hiyanet edebiyatı Satın alacaklarma ne şüphe ettik, ne de şüphe ederiz. Fakat Sancak 'Türklüğünün sab- rını tüketip, onlara ıztırabdan kan tahrikler bundan ibaret de değildir. Havas ajansının TI tarihli tebliğlerine göre ayni memurlar dı- Şardan Antakyaya bir sürü nüma- Yişçiler getirerek, Türkler ve 'Dürki- Ye aleyhine bağırtıp çağırtmışlardır. Tebliğ bunların Türklerin yanmda hizmet eden Kimseler olduğunu ve Şehre kamvonlarla geldiklerini haber Vermektedir. Yani bu adamlar, ya muvakkaten, iş aramak üzere, Sanca- Ea gelen veya Sancağa sonradan gö- çen Kimselerdir ve şehre inmek için merkebleri bile bulunmıyacağına gö- re, istifade ettikleri kamyonlar as- keri vasıtalardır. Bütün bunlar Sancak Türklüğünü telhiş altına almak, ve görmenlere Sancağın ne kadar «x Türk olduğunu anlatmak gayreti ile yapılmaktadır. Faydasm ve lüzumsuz olduğu ka- dar, zararlı ve tehlikeli olduğunu he- men ihtar etmek vazifesinde olduğu” muz bu tahrikler üzerinde, bilhassa, İngiltere ile dostlarımızın. dikkatini uyandırmak isteriz. Dünya bilir ki biz böyle oyunlar karşısında ne yılar, me sineriz. Ve hepsine Türk hak ve Şerefinin gerektirdiği her türlü mu- Kabelelerde bulunmakta bir an bile aciz Hakikat her türlü tertiblerin üs- tündedir: Biz bu esasa dayanarak, doğru bildiğimiz yolda yürüyoruz. Lâ- kin bizi âdetin bu yoldan çevirmek »srarı ile, etrafımızda kasıdlar görür- sek, evvelâ, dostlarımıza son çarele- Tİ kullanmak için sabrımızı nereye kadar götürdüğümüzü bir dela daha izah etmek österiz; Onların, milli hak ve şeref meselelerinde sabır ve tahammülün bir takat haddi olduğu- nu takdir edeceklerine şüphe yoktur. Böyle bir tahrik havası içinde mi Cenevre münakaşalarını yapacağız? Ciddi olarak söyliyelim ki her türlü menfantler hesabına, Sancak halkı. run ıztirabı ve bizim davamızla bu türlü oynamakta hakiki zarar ve teh- like vardır. Biz dünya ve dostlarımı. za, bugün, Sancak davamızın hakkı- ri nasıl isbat ediyorsak, yarın, bu türlü tahriklerin sebeb olabileceği bü- tün akibetlerin ancak ve yalnız Fran- saya mid olacak olan mesuliyetlerini de ayni kuvvetle izah edebileceğimiz- den eminiz. - Her şeyi vaktinde söylemiş olalım! Falih Rıfkı Atay — Her zaman, milletin sıhhatine sulkast yapıyorsunuz diye bize çıkı gır durursun bay Amca... hazırinmak kasdi armakta haklı imişiz. Fransız memurları, birkaç gün içinde, bü- Ayda 10 kuruş Buğday yükseliyor Her ev hava kurumuna bu parayı verecek Geçen gün Fatihte mahallin parti ve 'hava kurumu Fatih kaymakamının huzurile bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıdâ halkın hava kuru- muna yardım şekilleri görüşülmüş xe her evin bu yardıma iştirâk ede- bilmesi için yeni bir şeklin tatbikine karar verilmiştir. Bu yeni şekle göre - içtimsi ve mali vaziyeti ne olursa olsun - Fatih ka- zasında bulunan her ev ve aparlı- nan dairelerinde olan aileler tayya- re kurumuna ayda 10 kuruş ve- recektir. Fatih ile Eyüpte 70 bine yakın ev bulunduğuna göre yülnz Fatih ve Eyüp kazalarında senede en aşağı 70-80 bin Tiralık bir variğat temin edi- Hava kurumu teşkilâtı, bu hüsus- taki hazırlıklara şimdiden başlamış- tır, Bu kararın tatbikine önümüzde- KI şubattan itibaren başlanacaktır. Fatih kazasının önayak olduğu bu teşebbüs, hava kurumu vilâyet mer- kejinin teşebbüsü ile İstanbulun diğer kazalarına da teşmil edilecek- tr. Her ev, her ay 10 kuruş verdiği takdirde bu suretle senede 300 bin ira kadar mühim bir yekün topla- nacağı muhakkak görülüyor. 10 kuruş gibi küçük bir paranın her aile tarafından memnuniyetle ve* rileceğine ve İstanbul halkının mem: leket müdafaasına daha geniş bir sahada hizmet edeceğine şüphe edil- iyor, Balık az Yalnız hamsi çok çıkıyor ve ucuz satılıyor Şiddetli fırtınalar yüzünden iki üç gündenberi torik ez tutuluyor. Hak buki üç gün evveline kadar torik akı- mı çoğalmış, bir hafta zarfında İtal- ya, Atmanya, Yunanistan, Bulgaris- tan, Pilistin, Mısır ve Suriyeye 290000 çift balık ihraç edilmiştir. 30,000 lirayı bulen bu balık ihracalı- nın yüzde doksanını torik teşkil et- miştir. Az balık #atler yükselmiş, torik perakende 30 w uskumru da 80 kuruşa çıkmıştır. Us- kumru “her yerde bulunamamaktı- dır. avladıkları cüzi mikdardaki kalkan- lara turfanda mahsulü diyorlar. Busene hamsi o kadar çok bollan- geçtikten sonra 7,5 kuruşa kadar satılmaktadır. Buna başlıca sebep ihracatın artmasıdır Son günlerde buğday fiailerinde yeni bir yükselme göze çarpmaktadır. Müvaridat çoğalmaktadır. Adanolu ve Trakya limanlarından son bir hafta zartında 4,883 ton buğday gel- mesine rağmen flatlerin yükselme- si, ihracatın artmasından ileri gek miştir. Almanyaya bir hafta içinde gön- derilen buğday mikdarı 809 tonu geç- mektedir. Diğer bazı memleketlere de ihracata devam olunmaktadır. Bilha$sa, sert buğdaylar çok istek- Mâir. Yumuşaklar üzerine talepler biraz gevşemeiştir, Son bir hafta zar- fındaki yükselme, geçen haftaya na- zaran 7-8 parayı bulmuştur. Dünkü fiatlere nazaran bu artış 10 para ka- dardır. Yumuşak buğdaylar 6 ku- ruş 32 paradan 6 kuruş 35 paraya ve sertler de 8 kuruş 20 paradan 7 ku- Tuşa kadar muamele görmektedirler, Sertlerdeki yükseklik 10 parayı da geçmekledir. Dün yeniden 342 ton buğday gelmiştir. Kömürden zehirlendi Ayağa kalkınca mangalın üzerine düştü Dün Hasır iskelesinde feci bir va- ka olmuştur. Hasır iskelesinde bağlı Mecidin motöründe tayfa otuz yaş- larında Mustafa ısınmak için bir mangal kömür yakarak motörün baş tarafındaki küçük kamaraya götür- müştür. Mustafa kamara kapısını da kapa- tarak mangal başında ısınırken ken- disine uyku basmış ve biraz hava al- dolu mangalın üzerine düşmüştür. Biraz sonra motöre gelen diğer tay- dırılarak polise haber verimiştir. Omu- undan beline kadar vücudunun sağ tarafi yanan Mustafa ifade vero- miyecek bir halde hastaneye kaldırıl- Mustafanın kamaraya koyduğu mangaldaki kömürden zehirlenerek ateşin üzerine düştüğü anlaşılmıştır. y ve askeri memurların tekaüd yaşları Subay ve askeri memurların rütbe ve sınıflarına göre teksüdlüklerine dair Millet meclisinden çıkan kanun vilâ- 65, mareşal ve büyük amiral 68 yaşm- da tekaüde sevkodilecektir, Sahife $ Mümessillikler Mahallelerin dosya teşkilâtı yapılacak Mahallelerde muhtar ve ihtiyar he- yetlerinin lâğvinden sonra ilmühs- ber ve beyanname tanzimi ve saire gibi halka nit olan işler için mahalle mümesslilikleri ihdas edilmişt. Bun- ların vazifesi bir talimatname ile tes- bit edilmiştir. Son zamanlarda bazı mahalle mü- messillerinin muayyen kanun hudut- ları dışında hareket ettikleri görül- müş ve bunlar hakkında kanuni ta- kibat yapılması kararlaştırılmıştır. Mahalle mümessillerinin tanzim ve belediyeler tarafından tasdik edilen muamelelerin hiç hatalı olmaması ve kayıtların . gayet muntazam bulün- ması için her mahallede geniş bir dosya ve kayıt teşkilâtı yapılması mu- vafık görülmüştür. Eski mahalle muhtarlıklarının lâğ- vinden sonra bu teşkilât için bir te- şebbüs yapılmış, fakat büyük mas- raf kapısı açılacağı için bundan vaz- geçlimişti. Haber aldığımıza göre mahalleleri mmtakalara ayırmak suretile böyle teşkilât yapılması düşünülüyor. Bu hususta tedkikat yapılmağa başlan- mıştır. Sokak isimleri yeniden gözden geçiriliyor Bey, paşa gibi isimleri taşıyan sokak İsimlerinin değiştirilmesi için teşkil edi- len komisyon, ay başına kadar çalış- masını bitirecek ve milli olmıyan bü- tün isimleri öz türkçe olarak koyacak- ir. Garip bir usul Dayısındaki alacağını nasıl tahsil etmiş? Kumkapıda Asadoryan eczanesi sa- hibi Vahram Asadoryan evvelki ak- şam ezcanesini kilitleyip çıktıktan sonra çekmecesi kırılarak içinden kırk bir lirası çalınmıştır. Zabıta Vahramın yeğeni Dikranı yakalıyarak üçüncü ceza mahkeme- içinden paraları aldım, tavan arası- na sakladım. Sonra iş meydana çık- ta ve beni yakmladılar. Benim dayım- da alacağım vardı. Paramı vermeğiği için bu işi yaptım... Demiştir. Muhakeme neticesinde Dikranın bir sene müddetle hapsine Üniversitede tıb talebesine çay ziyafeti Ünivedsite rektörü Cemil Bilsel dün üniversitede, her sene olduğu gibi, tıp talebesi şerefine bir çay ziyafeti ver- miştir. Bay Amcaya göre... Iİ MEir çurysndiza İ Havale gişelerinin önleri Dün sabah yolum büyük postane ye düştü. İçeri girdim. Ve hayretle #uraladım. Gişelerden birinin önü 1916 senesinde İstanbulda ekmek da- ğ Hi iyi bilen Çetinkayanın bu mütevazı him- | ii i i «ii