ânunusani 1937 Haftalık piyasa Ihracat faaliyeti iyi geçti. Fakat vapur meselesinden şikâyetler devam ediyor Bu hafta, ihracat mu: eri iyi | geçmiştir. Fakat ihracat tacirlerinin | Yapur mesel olan devam etmiştir. Denizyollaorı idi İ 8i, nakliye işine bir çare bulmak için | tedkikler yapmaktadır. Şimdiye kadar yapılan tedkikler- den beynelmilel nakliye tarifelerinin arttığı, bazı vapurların İstanbul li- Manına uğramadığı anlaşılmıştır. Ne- İlce itibarile bir tonaj buhranı mey- dana, gelmiştir. Vapurculuk işlerile alâkadar: bir | #at, buhranın sebeplerini şu suretle | izah ediyor: — Bazı vapur kumpanyaları, V& Purlarını askeri nakliyata tahsis et- mişlerdi. Buna esbep te İspanya mu» İ 'harebeleridir. Bundan başka, İspan- ya sularında ve Cebelüttarıktan ge- çen vapurlar, gerek Madrid hükü- Meti ve gerekse general Franko hü- kümeti tarafından muayeneye tabi tutulmaktadır, Bu da Akdenizdeki emniyeti bozmaktadır. Bu yüzden navlunlar artmıştır. İHRACAT MADDELERİMİZİN VAZİYETİ i Buğday — Son günlerde yumuşak buğday üzerine hararetli muameleler gene artmıştır. Alman firmaları ta- rafından mübayaata devam edilmek- tedir. Buğday tacirlerinin söylediği- ne göre, hiç bir sene, Türkiyenin Al manyaya bu kadar buğday sattığı görülmemiştir. Türkiye - Almanya arasındaki ti- caret anlaşması, klering esası Üzeri- ne kurulduğu için, Almanya bizden aldığı buğdaylara döviz yerine mal veriyor, Esasen dışarıya döviz çıkara- mıyan Almanya için, en uygun buğ- day alınacak yer Türkiye olmuştur. Bu zaruretten başka, Ziraat banka- #inın yumuşak buğdaylarınm evsaf #tibarile bu satışlara tesir ettiğine şüphe yoktur. i -Tiftik — Piyasada alıcı olarak yal- hız Sovyet ticaret mümessilliği kal- mıştır. Bu hafta içinde 145 kuruştan mal almışlardır. İngiliz firmaların- dan yeni talepler başlıyacağı ümit edi- HUyor. Maamafih, bu sene tiftik pi- yasası için düşünülecek bir şey kal- mamıştır. Mahsulün yarısından faz- Jası satılmıştır. Tütün — Piyasada esaslı bir deği- giklik yoktur, Polonya tütün inhi- sarı mübayaata devam etmektedir. Yakında Pransız rejisinin tekrar tü- tün alacağından bahsediliyor, Afyon — Bu bafta içinde, uyuştu- rYacu maddeler inMisarı tarafından Hollandaya bir kimdar afyon satık mıştır. Diğer. taraftan, inhisar idaresi pi- yasadan da 25 sandık kadar sfyon almıştır. Bu hareketler, pek durgun olan afyon piyasasında büyük bir alâ- ka ve memnuniyet uyandırmıştır. e Aydın (Akşam) — Aydında Adana fdâketzedeleri menfaatine Fındık — Son günlerde Fransaya lar başlamıştır. Alman firmaları dan yakında tekrar mübayaata anacağından ( bahsedilmektedir. Yukanda tlftik meselesinde bah- settiğimiz gibi, fındık satışları da s©- ne için çok iyi geçmiştir. Ticaret bo tarafından son çıkarılan İs- tatistiklere göre, şehrimizde fındık stoku kalmamıştır. Yumurta — Mevsim münasebeti- le, her sene olduğu gibi, bu sene de yumurta ticareti durgun bir devre geçirniektedir. Vakıa Türkiye - İtal- ya ticaret anlaşması, yumurta tacir- lerimize büyük bir ümit vermiştir. Fa- | kat anlaşma metni, henüz alâkadar dairelere gelmediği için, ümit edilen neticeler de'tahakkuk etmemiştir. Yumurta tacirleri, İspünya pazarı- nı kaybettikten sonra yeni pazarlar aramağa mecbur olmuşlardı. Alman firmaları ile anlaşmak kabil olama- mıştı. Almanlar, yumurtalarımıza karşı pek aşağı fistler vermişlerdi. Son günlerde, Çekoslovakyaya ya- pılan yumurta ihracatından da iyi neticeler almamamıştır. Yaş meyva ticareti — Bu hafta el- ma ve portakal satışları iyi geç- miştir, Romanya yolile Almanyaya 2,000 sandık kadar porlakal gönderii- miştir. Elma ihracatı pek ehemmiyetli de- recede değildir. En ziyade Rize elma" ları satılmaktadır. Mersin yolile Su- riye ve Mısıra Niğde elmaları gör derilmektedir. Mısırdan €n. ziyade Amasya elması istenilmektedir. Fa kat Amasyada elma mahsulü pek ağ olduğu için, dış piyasalardan yapılan istekleri tatmin etmek kabil olama- mıştır, — H. A. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Kurtuluş caddesinde Nec» det, Taksim: Nizameddin, Beyoğ- iu: Kanzuk, Yenişehirde Baro- nakyan, Boslanbaşında İtimad, Galata: İsmet, Kasımpaşa: Va- sıf, Hasköy: Halıcıoğlunda Bar- but, Eminönü: Agop Minasyan, Heybeliada: Halk, Büyükada: Halk, Fatih: Hamdi, Karagüm- rilk: Ahmed Suad, Bakırköy: 1s- tepan, Sarıyer: Asaf, Tarabya, Yeniköy, Emirgân, Rumelihisarın- daki eczaneler, Aksaray: Ethem Pertev, Beşiktaş: Vidin, Kadıköy: Pazaryolunda Rifat Muhtar, Mo- dada Alâeddin, Üsküdar: Mer- kez, Fener: Emilyadi, Beyazıd: Kumkapıda Belkis, Küçükpazer: Hasan Hulüsi, Samatya; Yediku- lede Teofilos, Alemdar: Divanyo- Tunda Esad, Şehremini: Topkapı- da Nâzım. büyük bir ba- lo verilmiş, sabaha kadar eğlenilmiştir. Baloda, Aydının güzide ve yüksek si- maları büfede vazife alarak çalışmışlardır. 500 lira hasılat elde edilmiştir. Re- simierimiz baloda dans edenleri ve büfede vazife alan güzideleri gösteriyor. «çi KARİ 'TUPLARI: Bir çıkmazın hali anahmed civarında Cankurta- allesinde Yeni Saraçhane çık mazında oturan bir okuyucumuz ya" İ sayor: Belediyenin * Köpekleri imha için temizlik memurlarının nezareti altın- da bir teşkilâtivücude getireceğini gü- zetenizde okuduk. Bu tedi di, k yok. Yalnız temizlik memurlarının bu işe başlamazdan evvel bir defa Ye- ni Saraçhane çıkmazını ziyaret etme- lerini rica ederiz. Bizler, kaldırımı sokaklardan çoktan vazgeçtik. Fakat hiç olmazsa sokağımızın temizliğine bir bakılsa, Evlerimize gitmek için bu çıkmaz- dan geçerken Üiz boyuna kadar süp- rüntüler ve çirkef sularından geçiyo- ruz. Fakatiş bununis bitse gene iyi... Evlerimize başımızdan aşağı bu- aşık suyu yemeden gidebilsek bize ne mutlu... Gaib aranıyor Üç sene evvel ölen yüzbaşılıktan mütekait İnebolulu Cemilin kızları Emine ve Leylânın hayatta olup ol- madıklarını ve nerede oturduklarını bilenlerni insaniyet namına âtideki SARAY ve BAB Tefrik. 1903 ihtilâli, Selânikte patlıyan bombalar Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Sah'fe TI LÂLİNİN İÇ YÜZÜ a No. 813 ve Osmanlı bankasının uçurulması Babıâli Bulgar hükümetinin depo- larından komitecilere silâh ve bom- ba verilmek, komitelerin hududdan geçmelerine iğmaz eylemek suretile komiteye gösterdiği yardımları dev- letler nezdinde protesto etti. Fransa, Rusya, Avusturya Bulgar hükümetini intibaha davet ettiler. Bulgaristan tabilyet vazifesini lâyi- kile ifa ettiği yolunda öledenberi iti- yad ettiği beylik cevaplar vererek bildiğinden şaşmağı, Umumi müfettiş Hüseyin Hilmi paşa 8 kânunuecvvel 1902 de Selânik- te işe başlamıştı. Rumeliye getirilen Belçikalı ve İs- veçli zabitler de polis ve jandarmanın tensikini ele almışlardı Hüseyin Hilmi paşa bir taraftan iğ- tişaşın teskini ile, diğer taraftan «l- dığı talimatın ve padişahın kabul et- tiği Viyana programının ıslahata da- ir hükümlerini tatbik ile uğraşıyor- adrese malümat vermeleri rica olunur, | du. Kadıköy Recaizade sokağında 37/1 de oturan Hayriye. BULMACAMIZ sr? e 0 16 SOLDAN SAĞA: ——— 1 — Kuzunun büşüğü (5) Kudur- muş (4) a 2 — Avuç içi (3) Kasâbın sattığı (2) Yama (2) 3 — Kanun (4) Zahire (5) 4 — Minare tepesi (4) Mükemmel (3) 5 — Bir nevi balık (7) Sanat (2) 6 — Her zaman (5) 7 — Bir isim (5) zaman (2) 8 — Bir isim (3) Nida (2) 9 — Asker evi (5) 10 — Bir isim (6). YUKARDAN AŞAĞI : —— 1 — Tasa (5) Şark vilâyetlerimizden biri (4) 2 — İşleme (3) Nota (2) 3 — Memnu (5) sız, siz, sız> gibi (2) 4 — Dolu (5) Nida (2) 5 — Sual (2) İşaret, iz (5) 6 — Meşk, vazife (6) Edat (2) 7 — Öcü, korkuluk (5) g — Öyle, aynen, öteki gibi (4) Çirt, benzer (2) 9 — Her şeye fikir söyleyen (5) No- ta (2) 10 — Çalışkan hayvan (7) GEÇEN BULMACANIN HALLİ: emma Soldan sağa: 1 - Köfte - Mayi, 2 - Tay, 3 - Yağma - Raci, 4 - Mi - Etek- lik, 5 - Atalet, 6 - Tere, 7 - Pirzola - İz, 8 - Aşk, 9 -Zaptetmek, 10 -Un- İtaat, Yukardan aşağı: 1 - Kıyma - Pazu, 2 - Alt - An, 3 - Akrep, 4 - Temel - Ti, 5-Ate- Et, 6-Et-lâta,7- Mark. Taşma, 8 - Ayal - Ket, 9 - Cimri, 10 - İlik - Eza. 15,000 liraya | satılık apartıman Kurtuluş tramvay caddesi Üze- rinde ve durak yerinde altışar odalı üç ve Üçer odalı Üç yani al- tı dnireyi ve altında bir dükkân muhteyi güneşli, havadar iyi bir apartıman on beş bin liraya satı- lıktır. (Akşam) ilân memurtuğu- na müracaat. Telefon 24240 sfayda- Kosova vilâyetinde Arnavutlar 1sla- hat programının hafif maddelerini bile kabul etmek istemiyorlardı. Üç, dört bin Armavut İpek, Yakova taraflarında toplanmışlardı; Metro- viçeyi tutmak fstiyorlardı. Askerlerle bir müsademede arada bir çok mak- tüller, mecruhlar olmuştu. Viyana ve Petersburg kabineleri diğer Avrupa devletlerinin siyasi, Balkan hükümetlerinin silâh ile mü- dahalelerinden endişeye odüstüler. Avusturya ve Rusya elçileri hükümet- lerinin emrile “Babıâliye şu tebliğde bulundular: (1) (Avusturya ve Macaristan ile Rus- ya Bulgaristanı dürüst bir durumda tutmağı deruhde eylemiş olmalarile padişahtan da politikasının ciddiye- tini ispat edecek fiiliyatta bulunması- ri istemekte kendilerini haklı bulu- yorlar, Bu fiiliyat şu iki noktada te- celli elmelidir: ref'i; - 2 — Islahatın elddi ve kavi bir su- rette tatbiki, Babtâli taahhüdlerini Ha etmediği takdirde Osmanlı hükümeti tehlike- ler karşısında kalacaktır.) «20 nisan 1908». Yakova ve İpekte Arnavutlar niha- yet mutavaat gösterdiler; asker kuv- veli bu iki kasabaya girdi; ancak dağ- larda Arnavutlar itaatsizliklerine de- vam ettiler. Islahat ta yürüyebilecek bir isti- dat gösteremiyordu. 1902 kış aylarında bir derece yatış- mış olan Bulgar ihtilâli 1903 ilkbaha- rında bir sene evvelkiden daha gid- detle Mekedonyayı kan ve ateş için- de bıraktı. Bu defa ihtilâlin başında rakibleri- nin muvaffakıyetsizliklerinden hız alan Boris Şarafof bulunuyordu. On senedenberi Makedonya (Bulgarları (ya hüriyet, ya ölüm!) davasına kı- yam için kâfi derecede hazırlanmış- lardı. 1903 kânunusanisinin ikisinden dördüne kadar üç gün devam etmek üzere Selânikte bir ihtilâl kongresi aktedildi. Bu kongreye İvan Garva- nof - Paniça tarafından Sofvada öl- dürülmüştür - riyaset etti. Kânunu- saninin üçüncü günü ictimaında kongre ihtilâl kararını verdi. Martta Kotse Delçef Dırama yanın- da Ankistada demiryolu üzerindeki köprüyü dinamitle uçurdu, Biraz son- ra Çernöpeyef ile Mitro Delçef ku- mandalarında iki kalabalık çete Av- rethisarı taraflarında Türk köylerini, karakolları bastılar, bulundu. Kongrede ihtilâlin, tam ayaklar- ya bırakılmasına karar verildi, riyaset ettiği bu kongrede komite mü- fetişi sıfatile Boris Carafof da hanır manın mahsulün idrakinden sonra- Gruef ve Sarafof ile Lozançeflen mürekkeb üç kişilik bir «erkânıharp heyeti» ayrıldı. Bunların verecekleri kararlar komitece emir mahiyetinde sayılacaktı Kongrede hazır bulummıyan reis- lerden Pere Toşef, Matof, Petrof gel- dikleri vakit umumi karargâhta Tey sahibi olacaklardı. Sarafof ve Delçef tarafından kendilerine lüzumu ka- dar dinamit tedarik edilen çoğu Köp- rülülü komite fedaileri - on sekizden yirmi dokuz yaşına kadar gençler - Selânik limanında Mesajeri Maritim Kumpanyasının Guadelkivir vapuru- nu've Selânikteki Osmantı bankası binasını dinamitle uçurmağa teşeb- büs ettiler, Komiteciler banka binasmn karşı- sında bir dükkân kiralamıslar, aylar- ca kimse farkına varmadan bu dük- kânın altından bankava bir tünel kazmışlardı. Çıkarılan topraklar ko- miteciler tarafından gazete kâğılla- rına paket şeklinde sarılarak, kese köşesinden ilerilemeğe bas'ayınea, bir çöküntü ve binanm Tâğım terliba- tanda bir bozukluk olmus. benka ida- resince bunun sebebi araşlınimağa başlanmıştı. Diğer taraftan garib bir hal daha görülmüştü: Lâğım yolları etrafındaki kazma gü- rültülerinden ürken fareler civarda- tulmak için Miğım yollarıma bakıp bunları ıslaha karar vermisti. Banka ve otel idarelerince yapılan araşlırmalar onelicesinde veraltında çalışan Bulgarların bir gün fare ka- rağmen ? evvele almak lizım geldiğine Kap vermişti. Bu sebeple idi ki banka binası bom- ba ile tamamile harab olmaktan kur- tulabilmişti. Vi Nisanın yirmi sekizinde genç ko- mitecilerden Pavel Satef komite mer- kezinden aldığı on bir kiloeram meli- Titi Selânik gümrüğünden esyası ara- sında geçirmeğe muvaffak oldu! Fransız vapuruna bindi. Kamarasına yerleştiktön sonra gemis muvafık bir yer aradi! Makinelerin yanında Gemi hereket edince ağımdaki siga- ra ile fitili ateşledi ve buradan $a- vuştar, | İnfâk müfhis oldu, Timan san- dalları imdâda kostu Ye'ewlar ara- sında Pavel Şatef de kurtarıldı. O gün fednilerin relsi Yordan Yor- danof dükkânın içinden bankaya açılan tünele girdi. Fedailerden birisi aksama doğru gaz deposunâ giderek burasını dina- mitledi. Şehir karanlık içind: kalın- ca fedailerden diğer biri rıhtım bo- yundaki Elhamra tivaftrosuna bom- basını bıraktı. Ahaliye: — Çabuk kaçın! Şimdi tiyâtro uça- (1) Victor Börerd: La sövoletien turgue, —