13 Kânunusani 1937 istikbalin deniz harpleri Gelecek deniz muharebeleri bildiği- mizden büsbütün başka tarzda olacak Umumi harptenberi birçok yenilikler oldu, bilhassa tayyareler keşif hususunda büyük rol oynıyacaklar Bir diretnotun ağır topları ateşe hazır vaziyette “Umumi harp esnasında küçük bir Danimarka vapuru şimal denizinde yol alıyordu. Birdenbire şarktan iki ve garpten bir kruvazör göründü. Cepha- ne taşıyıp taşımadığını muayene için Danimarka şilebine yaklaştılar, Garp- ten gelen gemi şarktan gelenleri görün! ce biran için süratini kesti yaklaşan iki kruvazörün Alman donanmasına mensup olduğunu görür görmez hay- ret içinde geri döndü ve birkaç mil ge- ride bulunan İngiliz ana filosunu ha- berdar etmek gayesi ile uzaklaştı .İn- güliz kruvazörlerini gören Alman ge- mileri de Alman filosunu haberdar et- mek için Danimarka şilebini bıraktık- ları gibi geldikleri istkamette son sü- Tatle uzaklaşmışlardı. Bir iki saat sonra harbi umuminin en büyük deniz harbi olan Julland mu- harebesi böyle ani olarak vuku bulu- yordu. Umumi harplen sonra deniz silâhla- rında vuku bulan değişiklik neticesin- de böyle bir muharebenin birdenbire patlak vermesi artık muhtemel de- gildir. Çünkü iki düşman donanması biribirlerinin yüzlerce mil uzak mevcu- diyetlerinden bir saat içinde haberdar olabileceklerdir. Deniz harp filolarının beraberlerinde taşıdıkları süratli keşi? tayyareleri açık denizleri daimi neza- ret altında bulundurmakta ve düşman filosunun gizliden gizliye, diğer filonun haberi olmadan manevra yapmasına ve yaklaşmasına imkân vermemektedir. Rivayet edildiğine göre İngiliz do- nanmasına mensup son derece sürat- li keşif uçakları Baltık denizini birkaç saat içinde tarayabilmektedirler. #AYYARE BOMBARDIMANINA KARŞI Umumi harpte tayyarelerin deniz muharebelerinde müdafaa ve taarruz vasıtası olarak oynadıkları vol pek ehemmiyetsizdi, Halbuki istikbalin de- niz harbinde tayyareler yukarıda işa- ret edilmiş olduğu veçhile büyük bir rol| oynayabileceklerdir, Fakat ayni zaman-| da gemiler tayyare bombardımanına karşı silâhlarını takviye etmektedir. ler. Meselâ 1926 senesinden beri İngi- liz donanmasında def'i tayyare top- Yarının adedi iki misline ifrağ edilmiş- tir. İsabet kabiliyetinin de bir misli ârt- tığı şüphesizdir, ZA İsabet kabiliyetinin artışında İngi- lizlerin kullandıkları pilotsuz radyo ile idare edilen ve «Kuin Bi» namı verilen tayyarelerin yardımı büyük olmuştur. Bu pilotsuz tayyareler endahat tali- minde kullanılmaktadır. Âdeta içinde pilot varmış gibi bu tayyarelere tak- la attırılmakta, ve pilotlu tayyareler gi- bi isabetten kurtulmak için yan yatırı maktadır. Biraz uzaklarında uçan tay- yarelerin pilotları mermilerin ne kadar uzaktan geçtiğini radyo ile endahat eden gemiye bildirmekte bu suretle ni- şan hattı düzetilmekte ve nişancılar tayyare akışlarında tecrübe sahibi ol- maktadırlar; İstikbalin deniz harbi nasıl olacak? Eski hareplerden ne cihetlerde başka olacak sualine bir cevap daha: Eski deniz harpleri hep muayyen mıntakalarda, kara hududlarından pek uzak olmıyan, üssü bahrilere yakın mevkilerde olmuştur. Halbuki istikbal- de en açık denizde büyük savaşlara Şa- hid olmamıza birçok imkânlar mevcut- | tur: ! 1 — Kömür yerine gaz kullanılması l 2 — Gemilerin kazalarının mükem- melleştirilmesi. 3 — Tayyarelerin tarassudda kulla- nılması, 4 — Buz dolaplarında uzun müddet yiyecek maddelerinin hıfzı, gemilerin üssül harekelerini fersah fersah arttır- mış deniz harplerinin sabillerden uzak- | larda yapılmasını mümkün kılmıştır. MÜSTAKBEL BİR HARP Müstakbel bir harp tasavvur edin: Amiral, amiral köprüsündedir. Bu, kaptan köprüsünün bir kat üzerinde- | dir. Her iki köprü de sırhla iyice kap- lanmıştır. İnsana zırhla kaplanmış mo- der apartıman bissi verir. Amiralın önünde ufak bir açıklık vardır. Dışa- | rısını ancak buradan görebilir. Saat- lerce bu açıklığın önünde kalır. Ancak | birkaç saniye istirahat edebilir. O da | tahta bir sandalyenin üstünde, Amira- ln takip edeceği aletler yoktur. O Ta- porları dinlemekten, emir vermekten ve | düşünmekten başka bir şey yapmaz. | Ayni odada erkânı harbiyesi büyük ha-' ritalar üzerinde kendi ve düşman filo- sunun mevkilerini tesbit etmektedirler. | Her gemi kendi harp mevkiindedir, | .. Eiç bir geminin güvertesinde tek bir ki- şi görünmez. Hepsi altta veya mahfuz yerlerdedirler. Geminin güvertelerindeki ufak tulum- balar güverteyi dalmi surette sulaya- Amiraâlın takip edeceği aletlerin kal- dırılarak kumandana sevkulceyşi ted- birler üzerinde zihnini temerküz ettir- mesi imkânı bırakılmasına son zaman» larda telsiz telgrafta yapılan terak- ki âmll olmuştur, Jutland gibi büyük deniz harplerinde telsiz telgraflar hiç bir işe yaramamıştı. Çünkü iki düşman #ilosu birlibrlerinin işaretlerini o kadar ki, bir şey anlaşılama- dığı için bayrak muhaberesi kullami- mak mecburiyeti hissedilmişti, Bugün yeni aletler sayesinde düşman ne kadar parazit yapsa gene haberin doğruca alı- nabilmesi mümkün olacaktır. Bu suref- le muhtelif gemi. kumandanlarından aldığı raporlar sayesinde amiral emir- lerini doğrudan doğruya verebilecek- tir. Fakat buna rağmen düşman nazar- dan uzak olduğu zaman telsiz telgraf kullanılmaz. Çünkü telsiz telgraftan istikamet tayini aletleri mükemmelleş- tirilmiştir. Derhal düşman bulunduğu- nuz mevkii keşfeder, Gene eski muharebelerde cephaneliğe isabet eden bir düşman mermisi gemi- nin derhal berhava olmasına sebebiyet verirdi. Şimdi cephahelikler kalın zırh- | Jar arkasında, alevden müteessir olmı- yacak tertibat içindedir. Bu yüzden geminin bir gülle ile berhava olmasına. ihtimal yoktur. Almanlar yeni yaptıkları gemilerin teknelerindeki her ton için 3000 ira sarfetmişler. Bu suretle milyonlara ba- liğ olan bir gemiyi muhafaza etmek ü- zere her tertibat alınmaktadır. Selâmi İzzet TİYATRO KONUŞMALARI Her kitapçıda bulunur. Fiati: İ #inanmıyarak arkadaşları ile birlikte bir) 50 küruştur. Bir yerliyi okla 936 yılında birçok garip vak alar oldu öldüren arslan, dili raya yapışan çocuk.. 1936 senesinde yeryüzünde doğrulu- bir otomobil daha göndermişler, bu da ğuna ilk bakışta inanılmıyacak birçok | yolda tutuşmuş ve yanmış, Nihayet Cim. garip vakalar olmuştur. Bunlardan bir-! kaçını ecnebi gazetelerden naklediyo- ruz: ç / 54 « Cenubi Afrikada bir aslan bir yerliyi ok ile öldürmüştür. İnanılmıyacak gibi görünen bu hâdise şöyle olmuştur. Bir kabile efradı aslan avına çıkmışlar ve rasladıkları bir aslana birçok oklar isa-! bet ettirmişler, Aslan aldığı yaralar ne- ticesinde yere serilmiş, Aslanın ölüp öl- mediğini görmek için yanına bir yerli yaklaşmış, elân canlı olan aslan yerin- den fırlayınca sırtına saplı olan zehirli oklardan biri yerliye saplanarak birkaç saat sonra ölmesine sebebiyet vermiş- tir, NAMLIYA GİREN KURŞUN Aferikann Mişigan eyaletinde Vilis Fucker isminde bir genç silâhmı temiz- lerken kazaen ateş almış ve gencin &i- nına çarparak bir yara açmıştır. Silâh sesine koşan komşular, yaralı genci hastaneye kaldırmışlar. Doktorlar mua» yene neticesinde yaralının alnında ya- ranın deliğini ve kurşunu bulamayın- €a bir ceriha bulup delik bulamayınca, hayrete düşmüşler, tüfeğin patladığı 0- daya giderek araşlırmalar yapmışlar, Fakat bir türlü kurşunu bulamamış- lar. Nihayet kurşun nereden çıkmış bi- yor musunuz?. Hamlının içinden. Al- na girmiyerek geri tepen kurşun tekrar namlıya girmiş. ÇOCUĞUN DİLİ RAYLARA YAPIŞMIŞ Amerikanın Misüri eyaletinde oturan 'Kolins ismindeki bir çocuk bir gün fen dersinde mualliminden şeyed hararet sıfırdan aşağı dereceye düşmüş iken in-! san dilini demir yolu rayına sürerse di- li raya yapışır kalırmış. Kolins buna, gün soğuk havada demir yoluna gitmiş ve dilini raya sürtmüş ve dili raylara yapısıp kalmış. Bir türlü ayırmak mümkün değil, Bu esnad da uzaktan bir tren görünmez mi? Mütecessis ço- cuğun bu merakını hayatile ödemek || tehlikesi karşısında kaldığını gören ar- kadaşları derhal feryada başlıyarak tre- ni durdurmuşlar. Tren makinisti der- hal kazandan sıcak su alarak raylara dökmüş bu sayede çocuğun dili raylar- dan ayrılabilmiştir. UĞURSUZ ADAM Cim Bisom isminde bir Amerikalıyı kavga neticesinde karısı bicaklamış. Yaralıyı bir imdadı sıhhi srabası çağır rarak hastaneye kaldırmak istemişler, | Fakat yarı yolda otomobil başka bir otomobile çarparak parçalanmış, Diğer | hastaneden çıktığı gün bir otomobil kazası neticesi ölmüştür. KAZA ÜSTÜNE KAZA Başka bir kaza serisi de Amerikada «Atlantic Citysde vuku bulmuşlur. Furnel isminde birisi mutfakta siga- rasını benzin tenekesine düşürmüş, benzinler, derhal tutuşmuş ve ev cayır cayır yanmağa başlamış. Yangın habe- rini alan itfaiye otomobili son süratle yangın yerine giderken yolda önüne çi- kan başka bir otomobile çarpmış. İki otomobil çarpışma neticesinde yere dev- rilirken telgraf direğine çarparak sa- katlamıştır. Telgraf direğini tamir e- den işçi, aşağıya inerken yere düşerek bel kemiği kırılmış ve biraz sonra nak- sılsa 10 uncu ktatan asansör deliğine düşmüş, düşerken yarı yolda takla atan asansörcü asansörün teline sarılarak telden aşağıya kadar kayarak kendisi- ne birşey olmadan bu badireyi atlalmış- tır. KAYBOLAN YÜZÜK Aklahamada Madam Brannen namın- da bir kadın elmas yüzüğünü bahçede düşürmüş. Arayıp, taramış, fakat bir türlü bulamayınca artık ümidi aradan 10 sene geçmiş, bir gün ayni ka- dın bahçeden havuç toplarken on sene dan çıktığını hayretle görmüştür. An- laşılıyor ki havuç tam yüzüğün orta- sına dikilmiş ve bu suretle büyüdük- ten sonra sökülürken yüzüğü berabör çıkarmıştır. KÖPEK BALIĞININ AĞZI Cenubi Afrikada Durban'da bir deli- kanlı denizde yüzerken büyük köpek balığının hücumundan güçlükle yaka- yı sıyırmışlır. Etraftan koşan balık- çılar, sığ sularda çırpınan balığı, vu- ra vura sersemleterek sahile çıkar- mışlardır. Biraz evvel bu canavarın hü- cumundan yâkayı kurtaran genç fotoğ- rafı olduğu cihetle, balığın alt üst çe- nelerini kalın bir sopa dayamak sure- tile açmış ve resmini çekmek için sağ kolunu canavarın midesine daldırmış- tar. Meraklı genç, fotoğraf çekmekle meş- gul iken canavar sarsılarak ağzındaki değnek kaymış ve ağzını şiddetle kapa- mış. Bereket versin meraklı genç, ca- navardan daha evvel davrantrak kolu- nu çekmiş.. yoksa kolu kopacaktı!.. PUTBOLDA BİR KAZA Futbol maçı seyreden birinin başi- na gayet garip bir kaza gelmiştir. Sa- Ankarada her dilde gazete mecmua ve bütün mektep kitapları ve kırtasiyeyi ucuz olarak AKBA müesse- selerinde tedarik edebilirsiniz, Telefon : 3377