Iki sorgu İki genç kızdan aldığımız ayrı ayrı mektuplarda sordukları süallere müş- küller sütununda cevap vermek çok yer| tutacağından burada meseleyi hallet- meği tercih ettik. Bayan L. D. — Mektubunda şunu 86- ruyor: «Ben hususi bir müessesede ye- ni çalışmağa başladım. Daktiloyum, Nasıl giyinmeliyim ve yüzüme mak- yaj yapabilir miyim?.> Çalışan bir genç kız telil günlerin- de İstediği gibi giyinir ve yüzüne mak- yaj yapabilir. Fakat çalıştığı günler bü- roya giderken ssde biçimde ve koyu renk elbse giymelidir. Siyah, lâcivert, münasiptir. Çok kısa kollar fazla dar ve kısa elek yaraşmaz. Yüze sürülecek ancak pudra ile dudaklara hafif bir kırmızı, gözlere sürme yahut rimel münasebetsizdir. Saçların boya ile rengini açmak, per-| manant yapılmışlır diye saçları kabar- muş ve havaya kalkmış bırakmak doğru değildir. Yazı ile uğraşırken yüze güze | dökülen saçların manzarası pek çirkin- dir. Bunları tararken briyantin sürmek ve penslerle iliştirmek, toplamak lâzım- dır. Vazife başında hal ve hareket ka- dar kiyafet de ciddi olmalıdır, Diğer mektup Lâlelide bayan Neza- hettendir. Sorduğu sual şudur: «Göz- lük kullanmağa mecburum. Fakat sık sık çaylara davet edilirim, baloya gide- Trim. Tuvaletle gözlük garip oluyor, ba- loda başkalarında gözlük göremiyorum neden? Sonra gözlükle makiyajım nasıl olmalı? Velhasıl gözlükten müştekiyim bana bir çare bulunuz.» Çeşit çeşit gözlük çerçeveleri vardır. Bunlarla cildin, saçın rengi arasında bir ahenk tesis edilmiştir. Kimisi saçın | renginde, kimiis de len renginde açık pembe yahut şeffaf galalitten yapıl mıştır Bunlar her zaman kullanılır, Çaylara! yahut baloya gidileceği zaman (face & main) kullanılır. Elde tutulan küçük fasamenler insanı gözlük belâsından kurtarır, Makiyaj meselesine gelince fazla kır-| muzı yanaklar, çok rimelli kirpikler, si- yahlaştırılmış göz kapakları, gözlük ta- kan kadınlara pek yaraşmaz. Yüze sü- rülecek kırmızı açık renk olmalıdır. Katiyen şakaklara doğru olmamalıdır. Gözlüklerin çerçevesi kaşları kapa- mamal;, meydanda bırakmalıdır. Kir- piklere yağsız hafif bir rimel sürülmeli ve kirpikler yukarı doğru fırçalanmalı- dır. Gözlüklerin camına takılan yahut rimel izi bırakan dik kirpikler rahatsız olduğu kadar çirkindir. Giyilecek şap- 'ka fazla eksantrik olmamalıdır. Bilhas- sa vualet hiç takılmamalıdır. 'TÜl altın- dan gözlüklerin manzarası pek hoş de- ğildir. Edebi Roman İstanbulda iken birkaç büklümle for- munu kaçıran karnı yaptığı sporlar yesinde erimiş, ve gerilmişti. Kaybetti- ği kilolar vücudünün yağ tabaks- Jarını ortadan kaldırmış ve ağır sporlar sayesinde gevşiyen etleri kolay kolay yağlanmıyacak kadar sertleşmişti. Omuzları zaten çok güzeldi. Fakat tatlı bir incelikten sonra kalçalarına doğru genişliyen kısımların ahengini | kendisi de ilk defa seziyordu,. Şimdiye | kadar vücudü ile bu kadar meşgul ol- madığı için etrafında gördüğü olgun kadın vücudlerile kendini. mukayese ettikçe bedii kıymetler hakkında kana ati düzeliyordu. Bacakları hakkındaki hükmü daha İsviçrede iken Şermin vermişti. Genç kız onun düzgün ve uzun bacaklarını uzun uzadıya muayene ettikten sonra, bu bacakların sahibi olmak için her şe- Yi vermeğe razı olacağını söylemişti. Ve genç kadın şimdi bütün bu güzel parçaların yarattığı güzel vücudü sey- rederken beğenilmiş, serilmiş olmanın verdiği gururun hiç de haksız olmadı- ğını anlıyordu. SEVENLER YOLU a Rk Şan li ji Yumuşak yün ve bir az Ankara yü- nülile yapılan bu çocuk elbisesi fevka- lâde zariftir, Bibise renkli yünle çok güzeldir. Fakat düz beyaz yünden ya- pıldığı zaman daha kibardır. İki üç yaşında çocuk için 200 gram yün ile iki yumak Ankara yünü lâzım- dır. Şişler üç numara olmalıdır. Elbisenin yukarı kısmı bir alt bir üst olarak işlenmiştir. Aşağısı iki cins işle örülmüştür. Bir kısmı bir sıra alt bir 81- Cilâ yerine pomat Bazı kimseler tırnaklarına cilâ sür- | 'mekten hoşlanmazlar, 'Tarif edilen şu pomat tırnaklara tatlı bir pembelik ve parlaklık verir. 'Toz halinde kırmızı (carmen) 2 gram, gliserin 5 gram, manezya 25 gram, Bunları karışlırıp pomat haline getirmeli. Tırnaklara dört beş defa üs- | üste sürerek parlatmalı, Sonra çeşme altında yalnız su ile elleri yıkamalı. Kurulandığı zaman tırnaklar güzel parlar. 5 Çene altındaki etler olur, Bunu geçirmek güçtür. Fakat ip- tidadan şu ilâç sürülürse faydası görü- lür: 3 yumurta akı, bir kahve kaşığı toz halinde şap, yarım kahve kaşığı tanen, dört grm boraksı bir arada iyice çırp- malı, sonra boyuna, çene altına sürme- Mi üzerini pamukl& örtmeli, ve bir iki saat sırt üstü yattıktan sonra yıkama- Yünle işlenmiş İ ker, 20 gram kızarmış badem yahut | malı, makineden geçirmeli, içe! Bazı kadınların çenesi altı fazla etli | hn. Bürhan Cahid MORKAYA Tefrika No. 79 Evet, otuz sekiz yaşıria rağmen diri- liğini muhafaza eden bu vücud, rengi- ni ve cevvaliyetini kaybetmiyen bu göz- ler sayesinde o etrafında daha birçok aşk fırtınaları yaratabilirdi. İçindeki sevgi ruhu ölmemişti. Fakat biribirine benzeyen benziye, bi- ribirine bağlana bağlana sıralanıp gi- | den 6 hareketsiz evlilik yılları genç kı dının kalbini uyuşturmuş, vücudü, olduğu gibi gevşetmişti. Gururuna vu- rulan bu darbe ile başlıyan isyan heye- cansızlıklan uyuşan ruhunu harekete getirmiş ve yaptığı bu seyahat de ger- ginliğini kaybeden vücudüne ilk genç kızlık diriliğini iade etmişti. Kış bahçesinde tecrübeli erkek ağız- larından işittiği sözler hatırından çık- mamakla beraber son iki aylık hâdise- ler kendisine o kadar kuvvet vermişti ki, otuzunu geçmiş kadınlar hakkın- da pek zalimane hükümler veren 0 tec- rübeli erkeklerin bu fikirlerini artık kendine mal etmeğe lüzum görmüyor- du. Bu son haftaların baş döndürücü hâdiseleri arasında bunu artık hatırla mak bile mânasızdı. i koca ayrı oturacaklardı. Doktor Demir- LOM ra üsl, diğer kısmı hep üst olarak iş- lenmiştir (No, 1) Bu elbise iki türlü örülebilir, Ya ele- ğin aşağısından başlanır, ya elbisenin yukarısından. Etekten başlanırsa 173 ilmekle işlenir. İptida Ankara yünü ile 8 sıra hep üst işlenir (0) sonra 8 sıra daha elbisenin işlendiği yünle yapıldık- tan sonra taksim edilir. 15 ilmek üst 16 ilmek alt, 25 ilmek üst 16 ilmek alt, 29 ilmek üst 16 ilmek alt, 25 ilmek üst Kestaneli pötifur Bir kilo kestane 200 gram makineden geçmiş çikolata, 125 gram ince toz şe- fındık, iki çorba kaşığı rhum hazırla- malı, Kestaneleri suda haşlayıp ayıkla” sine ya- Tım çay fincanı çikolata, şeker ve rhum ilâve ederek karıştırmalı. İyice hallo- lunca bir komposto kaşığı ile bu ha- murdan almalı avuç içinde yuvarlıya- rak kestane şekli vermeli, Evvelce kı- zarmış badem yahut fındıkları maki- neden geçirerek kalan çikolataya ka rıştırmalı, Hazırlanan kestane şeklin- deki pureyi bu bademli çikolata içinde I yuvarlamalı, ve tabağa dizmeli, Bu pöli furların daha zarif bir surette ikram etmek için her birinin ayrı ayrı şekercilerden alınan plise kâğıtlar içine! yerleştirmeli, Badem veya fındık yerine şamfıstı- |memelidir. Ütünün sıcaklığı ipeği yakar, ğı kullanılırsa potifurun lezzeti daha nefis olur. Bir taze çilek içine benziyen açık pembe teninde gözlerin takılıp kalaca- #a bir çizgi bile yoktu. Vücudünün ana hatları bütün ahenklerile kabarıp ini- yordu. Uzun zaman kendini seyreden genç kadın o kadar dalmıştı ki, artık gözleri buğulanan aynada bir hayal gibi silin- meğe başlıyan vücudüne bağlanıp kal- dığı halde kafasının içinde büsbütün başka, âlemler yaşıyordu. Ne düşünüyordu. Düşündüklerini yüzünden anlamak imkânı yoktu. İlk zaman dudaklarında hafif tebessümler doğmuştu, Fakat çok geçmeden gözlerinden sızan birkaç damla yaş yüzünün zarif çukurlarında | biran tevakkuf edip çenesinde toplan- mağa ve oradan güğsüne atlıyarak o nefis çukurlara gömülüp kaybolmüğa başladı Neden gülmüş, niçin ağlamıştı. Birdenbire silkindi. Bornosuna sarıldı ve giyinmek için yandaki odaya geçti. . O akşam doktor Demirhanla beraber eve dönen Leylâ hanım ve kocası yeme- ği beraber yemeleri için o kadar israr | ettikleri halde doktoru razı edemediler. Şermin pek müteessirdi. Gerçi düğünden evvel karar vermiş- lerdi. İstanbula gidinceye Kadar karı i sına sebep olur. > 16 ilmek alt 15 ilmek üst olarak işlen- meğe başlanır. 16 alt ilmekler yukarı kadar daima 16 ilmek üzere işlenir, üst | ilmekler sekiz sırada bir ikişer tarafın- dan birer iğne eksiltilecektir. 2 numa- Tada alt ve üst itmekletin ne şekilde iş- leneceği açık surette görülmektedir. İki yandaki üst ilmekler bitince lâstik iğ- neye başlanarak modeldeki gibi işle- nöcektir. Kollar ve yaka görülüy: 3 numarada cibisenin bütün bitmiş hali görülmekti Yağmurdan ıslanan kürkleri nasıl kurutmalı ? Yağmurdan ıslanan tüylü kürkleri kurulmak ve eski haline getirmek için eve gelir gelmez temiz bir fırça İle yu- kardan aşağıya doğru fırçalamalı, Üze- rine asit borik serpmeli kuruyunca silk» meli Kırışıklara karşı kolay bir ilâç Yüzdeki kırışıkların izalesi için şu ilâçın çok faydası vardır. 200 gram gül Suyu içine 5 gramı teinture de benjoin)i damla damla akıtarak karıştırmalı, Yüzde kırışık alâmeti görülen yerlere bu losyondan bir pamukla sürmeli. pek çorapların dayanması için İpek çorapların uzun müddet dayan- ması için dikkat edilecek bazı noktalar vardır, Çoraplar daima gölgede kuru- tulmalıdır, Ateş karşısında kuruyan ç0- raplar çabuk yırtılır. Çoraplar ütülen- ayağa giyildiği zaman İlmek Kaçma» Ty ne Çin işlemeleri çok makb Renkli ipekle beyaz ve sart bu iş için kullanılmaktadır. mer ve çanta kullanmak son dadır. Siyah elbise ile yeşil ya mi0; fötr en fazla giyiimektedir. Renkli tüylü kuşların kart larındaki ince tüyler biribirine pışlırılarak ipekli elbiselere ve kol kapağı yapılmaktadır. X Yünlü olsun ipekli olsun men bütün elbiselere cep konul yor. ğ K Gelin elbiselerine ve başların limon çiçeği koymanın modası göğİİi miştir. Şimdi fulbahar çiçeği kabili edilmiştir. TI Yünlü elbiselere kadifeden 8 rap ve kemer konuyor. Ayni kağisiği feden bere ve eldiven bu elbiseleti tamamlamaktadır. ğ Yatak odalarına konulan p de ile yatak örtüsü eyni kumajtı olmalıdır. Kullanın renkler Birçok. elbiseler arkadan Üğ düğme ile iliklenerek kapanmaklizğıl dır. i Siyah elbiselere ül ya mercan veya türkua. jad kolye koymak modadır, MUŞKULLERE CEVAP | Yılbaşı çöreği : Üsküdar Saniyo: Yılbaşı çöreğisiiğ tertibi şudur: 640 gram wn 320 gesi toz şeker, 160 gram tereyağ, dört murta biraz bira mayası, (Beş, ön Tuşluk ). Hamur tahtası üzerine unu k malı, ortasını elle açarak bir çukur bit zırlamalı. Yağı gayet iyi eritmeli wuB ortasındaki çukura dökmeli ve karşi malı, Ayn bir kap içerisinde O yumurtasız akları ile köpürtülerek şeker ilâve z meli. Maya ile beraber una karıştırmak. Hamur gayet iyi yoğurularak üzeri öÜ tülmeli, Kabarıncıya kadar bırakılmalı” Hamur kabarınca yağlanmış tepsif& çörek şeklinde koyarak üzerine yumu | ta sürmeli, çörek otu serperek fır göndermeli, S İhce karıncalar i AA, B. C: Tarif ettiğiniz karıncalar içi hiç bir ilâç yoktur. Bunlar kıl gibi ins ve açık sarı renktedir. Flit ve buna ben* zer bazı ilâçlar sıkarak belki bir iki gö rahat edebilirsiniz, Mukavele meselesi için bir avukat danışmanız daha döğru olur. hanın bulunduğu pansiyon yeni evlileri memnun eğecek şekilde değildi. Bir ote- le ve yahud İyi bir pansiyona geçmek için de vakit yoktu. Hafta sonunda İs- tanbula gideceklerdi. Bunun için ikisi de vaziyetlerini değiştirmiyeceklerdi. Fakat bu skşam yemeğe kalmaktan ne çıkardı Doktor Demirhan onları yarın gelip göreceğini söyliyerek hattâ salona bile girmeden döndü. Şermin genç kadını bulmak için içe- ri dalarken Leylâ hanım kocasına İr- sıldadı: — Bir hafta daha bekleseydik keş- kit, Bari düğünleri olur olmaz, yola çı- karlardı. Kocası gülümsedi: — Evet, bal ayı seyahati olurdu!. Şermin genç kadını yatak odasında şezlonga uzanmış buldu. — Vallahi senden akıllısi yok abla!. öyle yoruldum öyle yoruldum Ki! Sen nasılsın, rahatsız değilsin ya! Genç kadın neşeli görünmeğe çalışi- yordu: — Kalabalıklan sıkıldım Şermin, de-| di. Kaç zamandır kendi âlemimde ya- şamağa alıştım da!. Sen nasılsın baka- ım. Artık bu akşam da elbiseni çıkar- mazsın değil mi? Genç kız başındaki limon çiçskleri- ni fırlatıp atmıştı bile!, ma gidip soyunacağım. — Kiçin?. — Artık ne lüzum Yyar!. — Ne olursa olsun, Kocanla ilk gö” cenizi,. — Kocam gitti bile!, | Genç kadın hayretle yüzüne bakti. ” Şermin izahat vermeğe mecbur 3 du: 1 — Yarın gelecek.. malüm ya İstem bula gidinceye kadar ayrı oturacağığ — Onu biliyorum. Fakat bu akşam seni yalnız bırakmamalıydı?. — Ben tabii fazla israr edemezdimi Her halde o da çok yoruldu. Gidip 18” hat edecek!. j Genç kadının güzleri dalmıştı. Demi hanın akşam yemeğinde onlardan ağ“ rılmasını pek tabii bulmanııştı. Bin tü” lü şüpheler birden başlamıştı. Fakat yanındaki tecrübesiz kız buna oha miyet bile vermiyordu. — Ben soyununcaya kadar hazır ol abla. dedi. Yemeğe beraber inelini, Genç kadın bu akşam Demirhan muhakkak sofrada bulunacağını düşü nerek yemeğe ihmemeği tasarlamıştık Onun döndüğünü öğrenince bu kari, rından vaz geçti: — Peki Şermin.. dedi. Hazırlanıy©” TUM. Genç kız bir güvercin süzülüşü 18 odadan çıkarken o da kalktı. Hem gi — Ne münasebet. dedi. Şimdi oda- | iniyor, hem düşünüyordu.(Arkası vat SE. # BEN