20 Nisan 1936 Yedinci asırdan on sekizinci asra kadar Venedik Bugün sadece bir eğlence şehri: olan Venedik bir zamanlar | Dünyaya meydan okuyan bir imparatorluktu AKŞAM 4 Bu darbeden sonra Hindista, İstanbulu zaptettiğimiz zaman Haliç, Ayasofya ınlar kocal meydanı, şehrin bellibaşlı mahalleleri Venediklilerindi. n yolunun açılması Ve: nediğin ticaretini öldürdü. Biz Kıbrısı alınca Venedik imparatorluğu inhitata başladı. Yeni nesil ri eyl iğ im Ea sukut etmişti. mm “kızlarını Biye koyuyor, kadınlı adam ransızlar Venediği işgal ei m bir Kİ "etiklâline, kavuşama ordu. Nihayet 1797 di dı. Gi asırda yazılmış olan bir eserde şöyle bir cümle vardır: «Kapılarının önü- ne, ehli pm an gibi, kayık bağlanan bir diyar: Venedik. yili tik denizinin garbi e bir körfez. Arazisi kâh sular altında k: yor, kâh sulardan kürtulup bataklık vi line giriyor. İşte 4 üncü asırda Hunların, kendileri yarattılar. er yaptılar, kanallar açtılar, ai doldurup WE ttular, Denizin © ortasinda şehirler ikseldi. e re Murano, Şi- Si meydana elgil Bi. zans imparatoru ile muahedeler ömzalar dılar, azdan geçmek için er onaltı en tacirleri Şam, v. Kahire ile de lar» dan İslav haydutlarını koğdular. Sen- rk Öğ ii yapma; r. Vİ inci asırda Venedik donanmasi diya en İli donanması oldu. Bu donanma sadece harp için iğ değildi; bu a kaçakçılık da y. ye ticaret de. Daha 1100 Diiande Bilin mii sabukluğu ile harp — İlele! e KER ae be nu isbat için de ey deni; ye alıyoruz, DE ense. Der ve yü denize atardı. Dojlar- k denizin düğünü ekin vi ke şarkta Salbiİak mn salmağa bi $ imi Venedik kuşkuya ie ir dı. Nihayet ii İstanbu yandı. el mi şehrin müdafaasına çalıştı. ticeyi söyle id lüzum yok, Fatih İs- tanbula gi zi S ee çi ie ın Hindistan yolunu açması, Venediğe yade mağlübiyetin- a a büyük bir darbe vurdu. Kara- biberin kontali 80 düka iken bir kaç gün zarfın istan yo- Venedik - Piazzetta İmparatorluk son demlerini yaşıyordu. KR 24 saatte Kandiyayı aldı. Vene- e şanlı bir isim bırak; sini ha. Venedik bayrağını kat bu zafer muvakkatti, 1718 de Vene- diğin hiç bir ülkesi k, 1. Kal “leri alındı ve Venedik ya ile palığın olan İtalya da güya serbes bir hu. Mi şan, nam bitmiş, kamaval baş- Sedali biriktirdiği, sakladığı m rı Venedikliler zevk ve safa #lemlerin. de ae Bir Meger ve lardı. Ve ağır ağır da Venedik şarka kol salıyordu, Nihayet 1192 de Henri Dan ole İl ul . Bütün adaları, Ayatya meydanını ve kez belli başlı mahallelerini aldı, idaresi irdi. 14 üncü asır sim etince, Kipi ile Venedik boğazla şt. Sonunda o Venedik Mari lk olan bu mu yzzam binalar, saraylar, kiliseler yükse- Kiyordu, İsanı e çıktığı gün, «Busantor 5 ini tezgâh Gn mi im yüzüğünü çi- yüzlerine maske takıyorlardı. Akdenizi feth için Kadırgalara binip açılmıyorlar, Gondollarda yan gelip keyif çatıyorlar- dı. Trampet seslerinin yerini mandolin ki geleni © hammü e tutmuştu. Cihangirlik devri öl- müştü, artık Kazanovanın devrinde ya- şıyor! e Venedik yüz sene, Avrupanın bayram ve şenlik diyarı oldü. 18 inci asrın bu sılgın şehrinde hayat şöyle geçiyordu: yemeği yenecel edide ei a k, le veya Şii ek. rada gezilecek. Miznfirliğe gidilecek, ge- ce yarısına ar eğlenilecek ve bu'müd- det zarfında limonata, kahve, şokola içilecek, dondurma yenecek...» rnaval altı ay sü: in kapıları ve sofraları açıktı. Davetlilerinin E a Ka Doro sarayı kimler ri bile bilmezdi. Elverir, x işithalı olsunlar, şaraba ta- hikâye an- n bir erkek buluyor- 1797 be » Napolyon Bunapart İ v edik eskidi, artık vak Ün Venediğin 'yüz yirminci “ Deju “olan Lodovis Manen Mapoiyoi; gesi oldu. Venedik bin yüz sene müstakil kaldı. il in beş sene Fransızlar işgal etti. Elli a Avusturyanın idaresinde kaldı. 1848 de 5 yi le bir hareketle tekrar istiklâline ELİ ist at başaramadı, İtal- aya geçli, mene elik sefahat Venediğin on dört asırlık tarihini silivermiş. Bugün V. sadece karnaval ve seyyah şehridir —S.K. Çankırı (Akşam) — ile e kursu açılmıştır. Kursa i halinde gösterilmiştir işler bir sergi hususi Halkevi salonunda on gün der eden makine yirmiden fazla tal » Resmimizde kari be devam etmiş, aşanlar Sahife 7 Edebiyat dedikodusu Iki buçuk milyon mısra yazan şair diyor ki.. Faruk Nafiz, Halid Fahri, Orhan Seyfi, Yusuf Ziya eleklerini eleyip duvara asmışlardır ara — O talıkta bir sai deri şairler pal ürufi eş B. Necil Rüştü dir ufuklarında ad çırpmalarını İçetiyyan me- nediyorlar, TL Halit Fabri, Fa- yet iddia etmesine meydan bırak- mıyorlar. Göğüleilü iddialarını birtarafa bırakalım, Fakat hececiler bu mu- kaddes toprakları aralarında pay- laşırken dehşetli bir hataya düş- müşler. Hece veznini en çok kul- anan, hececilerin ustası olduğun- da şüphe edilmiyen, onların hep- sinden fazla tanınmış ve en ka- rakteristik şairi Necdet Rüştü bu paylaşmada dışarıda bırakılmış. ie Mei müfettişi İZ ağ yu dolaşan ya ya öğreyibie bu edebi takla & üze- rinde kendisile nel mü- messili sıfatile konuşmayı muva- fık buldum. Sayısı Ge kendisince ie bilin- setle conuşmamız 5 relâ, diyor, şiiri gayet ko- lay yazarım. Kelimeler hademele- rim, kafiyeler emirberlerim, mai- yet arkânımdır. Benim Yal ve oynar, sifönli kendi pie Ya alm Man: maya çok alış- otururuz, Bir İstenilen boy, kılık tarif edilir, Be- nimle başa çıkacak olana 500 lira takdim ederim. Benim öyle sanat filân gibi iddialarım, edebiyat ta- rihine postu sermek gibi arzularım da yoktur. Edebiyat tarihi yazan- Keli sokakta görsem selâm dahi den ayda 150 lira kadar kazanı- yorum. bereket versin. Şii- — mükâfatını bu suretle görüyo- Men merak yok. İstiyorlar, yazıyoruz. Parasına güvenen bo- razancı başı olur. Epey eser de verdik. Şimdiye kadar yazdığım “misraların adedi iki buçuk milyo- | zarfında bir sie daha rım.» Üstadı kızdırmanın doğru olmı- yacağı anlaşılıyordu. Başka bir — Haltetmişler. i — eri heceyle şiir yazarım. zum hikâye ı memlekete ME ile efa odam ısınmıştır. ecilerden en çok hangi- sini beğeni aruk izi beğenirim. Eş- sizdir. Mörehizdir. Üst tarafını geç. Orhi eyfi ile dire Palsi) şiirde ayağıma bağlar sürükleri; Orhan Seyfinin topu toj bir «Gönülden sesler» isimli kitabı vardır ki onu da üç gün müsaade et sana Yi m.» Üstad bir alışkanlık saikasile biran teklifi yapıyorum zan- ilâve etti: satırına beş kuruş ci şairin hececilerden son- eli ön hakkında fikrini yokla- mak istedim. — Ya Nâzem Hikmeti nasıl bu- lursun? — Eski Nâzim Hikmetten anla- rım, ar. un, m gibi de yazabilir mi- sin? — Ne demek yahu, Yazarım da para bile almam. — Parayı edeni almıyorsun. alacak değiliz ya.. kafiye yok. Ayıp diyin bir şey vardır nihayet. i dül — Halit Fahriyi beğenir misin? asma. Peki, hececilerden sonra e e bi nesil gelmemiştir, diyorlar, Bu- na ne buyurulur. — Gelmemiş olur mu hiç. Hece- cilerden sonra bal gibi bir Necip Fazıl gelmiştir. Herhalde başka adamlar da vardır. — Ya daha gençleri tanıyor musun — Takdim eden olmadığı için hayır! Mütevazı hececi şair bundan sonra müteaddid kitaplarından bahsetti, İsimlerini ayrı dı. Bir aralik sordum — Çikolataların içinden çıkan, niyetleri, manzumeleri de sizin yn söylerler. Doğru mır dur ül ii — Doğrudur, dedi, hatta eş dost emrederse mezar taşı da ya- a ie litik, dl