20 Nisan 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Nisan 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Kafes ve ferace devrinde Istanbul - Kılıç Ali Paşa camisi Yüz sene evvel rl ve Kılıç Ali Paşa camisi Kılıç Ali paşa. Asıl adı Uluçdu. İnebehtide gösterdiği yararlıktan yaşları yaparken, Kılıç Ali paşa da Türk donanmasile Akdenizde hâ- kimdi, rikanın Si ie şma Türk- lerin bütün Avrupaya, Venediğe. Françaya, İsp: sayası ve hattâ İn- ai ii Gla EV tini tem rekesi idi, Orası, | ml Kapta- ağ idi: Barbar. Ali, hep Cezayir, Tunus ve Trablusgarp kıyılarında yetiştiler, ve oralarda Türk hâki- miyetini gösterdiler. İstanbula gelip de Kaptanı der- ya oldukları zaman bile deniz kı- yılarından ayrılmadılar, ve deniz kıyılarına gömüldüler: Barbaros Hayreddin de, Kılıç Ali de, hattâ, larından ayıramadı. asır, Türklerin karalara ve denizlere hâkim oldukları asırlardı. Piyale paşa öldü. Turgud reis Maltada şehid oldu. Kılıç paşa ya- şadı, Piyalenin ölümü İN ehli dil şeirlerini ila Ben bu gafletde iken güşuma irdi bu nida dl eçigözünü eyle bvarula dus e la donanmasını yer yer yağma si feth itdi Piyale paşa MS yen, şair Berri Çelebi idi. Kı- lıç Ali paşa, on altıncı asrın Türk hâkimiyetini Akdenizlerde yaşa- tan, son kaptanı oldu. İnebahti, Müezzin (o zadeni bahtına yar bi siir donan masını gene L du Menirisanl Sokullulu Meh z bu etki is mütessir stanbul ters beril kadi giye kalitalar, b başlar. dalar inşasına başladı, Karadeni- zin organik kıyılarındaki lg tekmil olunmak ihtimali yoktur, li, Sokullu güldü, ve şu cevabı ver- di: şa hazretleri sen heni âliyeyi im nu ahi böyle le itikad eyle, bu devlet ol devlettir ki, murad edinürse cüml r. Ve ya eli Ez e bu elit üzere bik den al! dedi hu dediğini vr getirdi. Fakat m da Akdenizin engi rına gene Kılıç Ali pa- m Spk ve veuvaffak öldu. b yağdırıldı. Tersane yanındaki as bahçenin bile bir kısmı gemi ie için ayrıldı. İnşaat Yavuzun tersanesine sığamadı. Kılıç Ali pa- şa inanamıyordu. Bir gün, Sokullu ile Dae o da içini dök- luğundan bir yıl sonra Venedik sahillerinde görününce, düşman amana düştü. Üçyüz bin düka al- Kılıç Ali paşa, Tophane sahilin- i camisini, ğıtılan fidanlar — Tekne icad ve ihdası müm- kündür, Ve illâ meselâ iki yüz se- fineye beş altı yüz lenger ve buna öre eshabı sefine tabir ettikleri alât ki palamar ve resen ve her pal sella yelken, bunlar her gez tan sonra yaptırdı. Caminin inşası- na başi ığı zaman, demir getirt- mek için divandan Samakov kadı- sına yazılan ilk hükü: vamı sekizinci sahifede) Ahmed Retik Diyarıbekirde ekinler çok iyi İstanbuldan buzlar içinde balık gönderiliyor Diyarıbekir (Akşam) — Bu #ene havanın mame is- tifade ederek çifçilerimiz kışlık buğday, arpa ve sairesini mükem- melen çimli. Yağmurlar za- Bir kaç sene içinde da- r yüz Balli bulu- tılmıştır. Silvan ep yetişti- rilen aşılı ve aşısız m fidan- larından 28 bin tane role Merkez fidanlığından di so | in kadar fidan dağıtılacağı umu- Malatyadan getirtilen mey- edilmiştir. Tuyor. va fidanları da tevzi Piyasada alım satım hararetli- dir. Buğdayın kilosu dört buçuk kuruştur. hattâ Samsuna sevkıyat yapılmaktadır. Pam İstanbul, İzmir, 33, sade yağ - 60, kitre 11, badem içi 58, pirinç 11 kuruştur. Koyun eti 37, keçi 30, sığır 20 kuruşa satılıyor. Tavuk 25, sekiz yumurta beş ku- ştur. Yumurta ve tavuk boldur. örtyoldan trenle çok poj geliyor. Kilosu 20 kuruşassatıl- maktadır, Elâzizde kışlık camekânlar için- de bugüne kadar sa yaş şa satılmıştır. İstanbuldan buzlar içinde balık getirilmekte Palamu- 20 Nisan 1936 KADIN KÖŞESİ Beyaz mantolar Beyaz çiçekli emprime elbiseler üzeri“ e beyaz manto giyilirse çok zarif bir ki tüm vücude gelir, EE Kanlı bir vaka Bir köy muhtarı jandai* ma onbaşısını vurdu ! — Tire ka E 5 — köy LA Abidin le kayınbira” deri Mehmed arasında bir mes leden münakaşa çıkmış ve büyü” müştür. Münakaşa esnasında Abidim Parabellüm tabancasını çekerek öldürmek kadile Mehmede dört mi onbaşı, muhtar Abidinin üzerine doğ ümüş ve iki ko" iile Okasığından © yaralanmıştır. Yaralı, İzmir memleket hastan& sine kaldırılmıştır. Vakadan sonra kaçı; manda gizlenen muhtar Abidin; yakalanarak adliyeye verilmiştir. Bununla boş zamanlarında çalı- şarak hayatlarını kazanıyorlar. 23 NİSAN Çocuk bayramı haf- tasının ilk günüdür. Yavrularınızın bayramı için hazırlanınız. YEŞİL ELMALAR Yazan: ? yerin ALA Gec it bizim apart şil şapkalı bir kadın geliyor. Çok, dar ve çok güzeldir. Çoktanberi tanıdığım ve bu ane kadar hiç bir ziyaretçisi — iniyen Nurinin ikiz kardeşi olduğı Lİ ie sahanl lığında du da Kömüşiyolak YER Nuriyi, kardeşini on yık dır len, niçin hı En bile edemiyordum. Bı na > ik M Nuri sarhoş- yır sarhoş kelimesi kâfi de- si aş gir Fakat bü- usurlarına rağmen ve eriğin rulmıyacak ii mal Gi baştan li için büyük ve affedilmez bir gü- nah işlemiş olması lâzımdı. Buna bir türlü ihtimal veremi ide Ben, bütün bunları dü: ie yeşil şapkalı kadın aynı hüzünlü, Tefrika No. 3 aynı e zi konuşuyordu: — Siz nl anlat arte ei orum, bildi yorum. gece, belki de li Eğ bir a kai gel- “Demindenbari yaptığı gibi bir- denbire sustu yine. Ben, tekrar söze başlasın di uzun, El sa bırla bekledim, O, benim bu sab- rımı herikelâde bir gülümseyişle söze birdenbire a yine: — Onu bu gece, her ne olursa olsun bu iğ hemen e iste- dim. Kuz ederi, re e der- Ken hakikaten bana yalvarıyor- du. — Yalvarırım — onu “ bir ele hiç olmazsa,.. Ama derseniz ki.. — EM ii hiç bir şey de- « Hem ben kim oluyorum? dedim... Buyurun Nurinin yanıma çıkalım... Sinirli, sali ese Merdiven- leri çıktık. oda kapısı, z vakit ölüeile ibi, ardına a nı başındayım. Dikkat e Har kardeşi Nuri ir bakimi yor. da ne? diye o ordu. dı içimde. 2 tanıyalı şu eki zaman oluyor. Daha bir insan ie onu e Şimdi kız kardeşi, d li ardeşi be içinde, yanı başında duru- or da, sarhoş herif farkında ii değil, Hele bir sabah olsun, zi kai ona. çi iç iden vi meli. Adam Sl em de üstüne üstlük ikiz bati Hem, Daha fazla Hiilmeme liği, Yeşil şa, çim ii ar kat VE tarafta boş bir e şişesi vardı. — Rakı şişesi, dedim. — Şişeyi sormadım, dedi. r şeye ba- kiye ona bakmıyor, bakmak is- tem Note da çok kitab var böradir dedi. — Gidelim, dedim. Cevab vermedi. Nuriye baktim. Bu sızmış sarhoşun kaldırıp kafa- sına bir şey vurmak isteği canlan- — S vakitki e O, bir gün İçer, üç gün yatar; diye izahat ver- meğe başladım. Birinci günü kara sevdalı bir Gizir düşer, ei gü: a değildir, rinin yattığı sedire iyiden iyi; yaklaşmıştı. Birden bir fısıltı ha- linde sesini ME — Nuri... Nuri... Nuri.. Nuri soluna döndü, Başı ak. fan düştü. Dönerken bir eliyle is- kemlenin üstünde yarı yarıya rak! dolu bardağı devirdi, Homurdan — Defol be!. Genç kadın, dünün ham aşk gali baktığını gördüm — Şer, da... Ben. o iğ yatağına götürmek isterini yi nın sağ eli, irket. üstündeydi. Bu bembey zun sağ elin üçüncü Meri h âde büyük zümrüt di yö zük vardı. Nurinin koyu re ket kolunun üstünde ışıldıyan bir ir ehemmiyetl€f — İkimiz de yirmi dokuz va dayız, dedi. Ben ie i de. — Ya?. öyle m Sel : ten başka'ne ei ki buna!.. Uzun bir sessizlik oldu. Gen€ kadın, eli kardeşinin kolu üstüm de, anlatılmaz, acayıp bir bakışla! bi zümrüt... Bü; Çok ie tuhaf Bu kadar benzemek!” (Arkası var)”

Bu sayıdan diğer sayfalar: