Habeşler Adis Aba- banın garbinde harbe hazırlanıyorlar Sene 18 — No. 6288 — Fiat her yerde 5 kuruş “Hazinei evrak,, vesikalarına göre Boğazlar Boğazların askeri bir hale ko- | hulması hakkında Kölnische Zein- tung şu mütaleağa bulunuyor: | «Müttehid devletlerin ve bilhassa | İngilterenin Türk notasını müsaid bir surette karşılamaları, Türki- yenin hiç bir ciddi mukavemetle karşılaşmıyacağını o göstermekte- dir.» Bu mütalea doğrudur. Rusyada İngilterede boğazların tahkimi meselesini ötedenberi iltizam et- mişler, ve 13 temmuz 1841 tarihli boğüzlar muahedesinin ahkâmını | tatbike daima riayet eylemişler. dir. 1849 da Kassuth Türkiyeye ilti- ca ettiği zaman, Türkiye çarlık Rüsyası ile Avusturyanın tehdidi. ne maruz kaldı. O sıralarda Tür- | kiye ile çok dostane münazebat- | ta bulunan İngilterenin donanma- sihi Çanakkale önlerine gönder- mesi, boğazlar meselesinin ciddi | bir surette mevzuu bahsedilmesi: ne meyden verdi. İngiliz donan- ması botazdan içeri girmiş, Ha- vuzlar körfezine demir atmıştı. Rusya elcisi Âli paşaya müracaat etti, Donanmanın havaların fena- lığından dolayı oraya sığınmiş ol- duğu cevabını aldı. Fakat Babıâ- Dinin bu teviline kanmıyan Rusya elçisi T'tof hariciye nazırına ver- diği takrirde: i «Bir amiralin kumandasında ©- larak çend kıta sefaini ceimei | harbiyeden mürekkeb bir İngiliz | donanması geçen hafta Bahri Se- fid boğazına dühul ederek ilk ka- lelerin iç tarafında vaki Havuz- lar nam körfezde demirlemiş ol duğuna dair beynennas şüyu bu- lan havadisi bu sabah zatı valâyı | mezaretpenahileri dahi bendenize lütfen tasdik ile beraber donan- mayi mezkürun bu veçhile dühü- lüne havanın fenalığı bais olmağ- meselesi la memurini saltanatı seniye ok bapta muhalefet göstermemiş ok duklarını ve İngiltere elçisine Ba- bıâli tarafından dahi sual ve is ticvabı mucip olacak bir güna tebligat vuku bulmadığı cihetle devleti fahimelerinin bu hususta niyatı atiyesi ne merkezde olduğu meçhulü âlileri idugin dahi sübü âcizaneme ifade ve tefhim buyur- dunuz ve bir de istizahatı vakin- dan anliyabildiğime göre salifüz- ziltir donanmanın huzurunu 1841 senei iseviyesi şehri temmuzunun on üçü tarihile münakid olan mu- ahedenin bendi ulâ. iktizasınca Bahri Sefid boğazinın sefaini har- biyei ecnebiyeye insidadı kuziye- sile tevfik için âdat ve nizamatı beldeye nazaran asıl methal bo- ğaz addolunan mahal muhafız paşanın ve gerek konsolosların ikamet eyledikleri Çanakkalesi- | nin dar yeri olup yoksa burasile Akdenize çıkılacak mahalde bu- lunan kalelerin beyninde vaki sa- hai deryada ekseriya sefineler bili mâni ve mezahim İengeren- daz oldukları ve hatta bunlar hak- kında ol kadar takayyüdat ve in- hisarat icra olunmadığı dermeyan ve İtiyan kılınmış olup» odedik- / ten sonra, Babıâli ile münasebatı resmiyenin yenilenmiyeceğini 2- çıktan açığa söyledi. Rusya elçisinin bu takririni ha- riciye nazırı könt (Nesselrod da beğendi. 28 teşrinisani 1849 tari- hile Titofa yolladığı tahriratta: «Eğer Babiâlinin dermeyan eyle- diği berahin ve delâik : İngiltere donanması hakkında varid oldu- ğu surette Bahri siyahta bulunan donanmamız hakkında dahi cari olmak icab eder, Binaenaleyh za- tı sefiraneleri herhalde amiral (Devamı 4 üncü sahifede) Ahmed Refik Emlâk kıymetleri neden düşüyor ? Maliye vekili bunun, buhranın neticesi olduğunu, Fransada da ayni halin Ankara 20 (Telefon) — Meclis bugün toplandı. Maliye vekili Fuad Ağralı, Afyon mebusu Berç Tür- kerin emlâk kıymetlerinin düşme- sine karşı ne gibi tedbirler alına- cağı hakkındaki sual takririne ce- Yap vererek dedi ki: — «Türkiyede İstanbul ve İz- mir gibi mühim bazı merkezlerde emlâk kiymetlerinde düşüklük var- dir. Fakat takrir sahibi sayın say- tavın bu düşüklüğün hakiki âmili- ni iyi teşhis edebildiğinde ben mü- tereddidim, bu yoldaki mütaleala- sina işitrak edemem, Eşya fiatle- rinde yükseklik olduğu senelerde emlâk fiatleri de yüksekti, Vazi- Yet cv buhranının herhangi bir manzarasından ibarettir ve bu buhran da bize münhaşır değildir. Emlâk bankası için getirttiğim (Devamı dördüncü sahifede) | görüldüğünü söylüyor EEE 7 Maliye vekili Fuad Ağralı AKŞAM SALI 2i — NİSAN 1936 “Maliye vekili emlâk kıymetleri hakkındaki suale cevap verdi . Telefon: 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) ama Konsey,!talyaya son bir müracaata karar verdi M. Eden, İngilterenin zecri tedbirlere devam edeceğini söyledi Boğazlar hakkında Atina elçiliğimiz bir tekzip neşretti Atina 20 (A.A.) — Atina ajan sı bildiriyor: Türkiyenin Atina <lçiliği, Türk o elçisinin Yunan l ükümetini gayri askeri Boğazlar mıntakasınm Türkiye tarafından İ işgalini resmen tebliğ ettiği hak- kındaki haberleri kati olarak tek- zip etmektedir. Bu haber, hakikate hiç bir veç- hile uygun değildir. Türk elçisi, Yunan hükümetine böyle hiç bir tebliğde bulunmamıştır. Buğday fiatleri düşüyor Yeni mahsülün iyi olaca- ğına dair haber geldi Yeni buğday mahsulünün alın- ma zamanı yaklaşmıştır. Bir bu- çuk ay sonra piyasaya Mersinin yeni buğdayları çıkacaktır. Şimdiye kadar havaların çok müsait gitmesi tesirile her taraf- ta mahsulün iyi bir şekilde inki- şaf ettiği hakkında ticaret ve za- hire borsasile Türkofise malümat gelmiştir. Kışın hafif geçmesine rağmen korkulduğu gibi kuraklık olma- miş Ye umumiyetle memleketin başlıca buğday mıntakalarına kâ- fi yağmur yağmıştır. Bu vaziyet dolayısile buğday satışları dur- gunlaşmış ve fiatler yeniden düş- müştür. Çünkü bir çok tacirler yeni mahsulün bol olacağını göz önünde tutarak ellerindeki stokla- rı satmağa teşebbüs etmişlerdir, Sert buğday 6, yumuşak buğ- day 6 kuruş 30 paraya kadar in- dirildiği halde pek az alıcı çık- mıştır. Kızılay varidatının artırıl- ması hakkındaki teklif Ankara 20 (Telefon) — Afyon | mebusu Berç Türker Kızılay vari datımı arttırmak için içki fiatleri- nin arttırılması ve bir mecburi pos ia pulu ihdas edilmesi hakkındaki kanun teklifi sıhhiye ve gümrük encümenlerince reddedilmiş ve lâ- yiha Nafıa encümenine havale e dilmiştir, Yedigün 40 Sayfa Bugün YEDİGÜN (40) sayfalık bir «MEMLEKET» sayısı çıkardı. İçindeki eşsiz fotoğrafları ve güzel yazılan gördü- ğünüz zaman siz de hayret edecek ve bu kadar güzel şeylerin nasıl olub da 10 ku- ruşa satıldığına şaşacaksınz. Bu sayı ka pışılıyor. Sizin de kütüphanenizde mat« baacılık tarihinde yer tutacak bu müsha- dan bir tane bulunmalıdır, Cenevre 20 (Akşam) — Mik letler Cemiyeti konseyi bu sabah ve öğleden sonra iki celse akdet- raiştir. 'Sabah iptida hususi bir toplantı yapılmış ve müzakere şökli hakkında (görüşülmüştür. Bundan sonra saat on birde aleni celse açılmıştır. İptida on üçler komitesi reisi Madariaga bu komite tarafından tasvip edilen raporu ol IK. Raporda sarfedilen bütün gayret- lere rağmen sulhü temine imkân bulunamadığı bildiriliyordu. Rapor okunduktan sonra kon- seyreisi M, Bruce iptida iki taraf murahhaslarının O dinlenmesini, sonra arzu eden âzanın söz söyle» mesini teklif etmiş, bu teklif mu- vafık görülmüştür. Bunun üzerine İtalyan delegesi M. Aloizi söz almıştır, M. Aloizi mutedil bir lisanla İtalyan nok- tai nazarını anlatmıştır. İtalyaya göre kabahat Habeşistanda M. Aloizi İtalyanın, daha ipti- dadan anlaşma arzusunu göster- diğini, kendisine karşı alınan ted- birlere rağmen Milletler Cemi- yetinde kalmakla hüsnü niyetini | isbat ettiğini, müzakereye giriş meği kabul eylediğini söyledikten conra İtalyanın müzakere için ileri sürdüğü üç noktayı izah etmiştir. Bunlar müzakerenin alâkadar iki devlet arasında doğrudan doğru- ya icrası, müzakerenin Cenevre haricinde cereyanı ve sulh mu- kaddematı kararlaştırıldıktan son- | ra harp harekâtının tatilidir. M. Aloizi müzakere iki devlet arasında yapılmakla beraber Mil letler o Cemiyetine muntazaman (Devamı yedinci sahifede) Nisan yağmurlarını gözliyenleri... M. Eden Milletler cemiyetine girerken Habeşler yeni muharebelere hazırlanıyorlar Aylarca harbe devam edeceklermiş Londra 20 (Akşam) — Buraya gelen haberlere göre Habeşler A- disababanın garbine çekiliyorlar. İmparator burada aylarca harbe devam edebileceği kanaatindedir. İmparatorun yanında Ras Kassa, Seyyum ve İmru orduları ile bera- ber 150-200 bin kişilik bir kuvvet vardır. Cenup cephesinde de 150 bin kişi vardır. Habeşlerin harbin iptidasından beri zayiatı 50 bindir. Bunun on beş bini zehirli gazlardan ölmüş- tür.