AKŞAM Anlaşılmaz muamma Yazan: Necdet Rüştü —ı— işci Kaya,, meraktan “artik 'çildıracakdı, ÖyE bir çıldırış ki: Zinciri kıracaktı!.. Bu zorlu muam rm bir ay düşünüyordu: Onu anlamak için gün kendini yordu, Bllerini dayayıp Mi gece şakağ Bir lokma ekmek bile koymadı dudağınal. Yüz üstü bırakmıştı kabinede işini: Gelen müşterilerin Vm e Zengin bastalarile doluyordu “da “salon, tm aşka? Kadın kıskançlığı #01?.. iye; başka, bam başka, Bu 'U merak, merakların en sonsuz, “en yamanı: ergün gözetliyordu karşı apartımanı!.. Altındaki dükkânı tutmuştu bir örücü, Yırtık pantalonları örmekti işi, gücül. Evcil. Yalnız pantalon. ne palto, ne de vaket.. Bakar; Getirilir hergün “mutlak bir paket, genç kadının yârinda iyeleirdş Kadının her işine yalnız o'kayışırdı'l.. Bu “kadın oturu ine, merak içinde, düşünmeğe koyuldu, Fakat ne aklı yattı, ne b ip uu buldul. ei olmuştu ki dünyası zindan, Ey başlamıştı bu işi el altından; a... Bir gün bunu öğrendi, bir tesadüf eseri; Örücü veriyordu bir buçuk yıldanberi Evine geliyordu ki Ye. Küçük yaşmdanberi ida Seni Her şeyi düşünmekle kendine bir & N ge Boyu ufaktı amma, hayvan azılıydı peki, Kadın dedi: “Bu gece fazla ağridı dişim, “Bukrn kırık, çürük yok.. besbelli incitmişim |, Di; işti — “Bakalım? “. Dedi, hemen işe koyuldu, Kaya, ip ucunu işte © zaman buldu: sims koltuğa yattı, dişci bir > aldı, Üzerine eğildi, “dişi tetkike daldı! e bu şekilde görüp kalanlar köpek, A il üpek Bir ok gibi fırlayıp, arkasından “saldırdı, Onun kaba etine dişlerini 'daldırdı, Birden geriye m aya can acısındanl,. işcinin pantalonu parçalandığı zaman, v— birşey yok gibi kahkahalarla güldü, Sonra dudaklarından şu cümleler döküldü, yegen keşfetti, artık tükendi derdi, O da pantalonunu örücüye gönderdi!., Avrupada tayyare gezintileri Küçük tayyareler harcıâlem oldu Avrupada küçük tenezzüh tayyareleri, otomobil gibi harcıâlem olmağa başlamıştır. Oldukça hal ve Yakti yerinde olanlar ucuz fiatle satın aldıkları ii klişelerimiz, tayyareleri ile gezmeğe ve er tayyarelere binerek istedikleri eğlenmeğe giden | yere gidip eğleniyorlar. çirtleri ve öileleri göste- Sahife 7 Tetrika No. 19 | Arkadaş Karısı Yazan: Ikinci bölüm İkisi — İki yüzlülük kâfi, ayi ceğim. Fakat gitmiyeceksiniz. Salih gülümsedi: — Aldanıyorsunuz, — Beni tahkir de mi edeceksi- niz? Buraya geldiniz, beni gözle- diniz, beni elinizde oyuncak yap- tınız, can sıkıritimızı “giderdini çapkınlığınızı hizmetçilerde İm diniz, şimdi de eşyanızı toplayı gidiyorsunu! Bu kadarla oyun bitti mi Eriyen. Hayır. Sıra bende. — İtiraf eli ki — Ne itiraf edeceksiniz? Beni az mı'üzdünüz?.. Şimdi bile, hâlâ devam ediyorsunuz, Hayır, gide- mezsiniz. Aklına acı hatıralar geliyordu. Eski kinleri birer birer kabarı- yordu, Kelimeler dudaklarını ya- kıyordu. — Beni ağlattınız, benim yü- zümü kızarttınız, si nefret ettim, sizden nefret'ediyorum. Hal uki siz sizi sevdiğimi sanıyor. sunuz. Hayı sizden — Bünu e yalnız bir şey bilmek istiyorum, ne mak- sadla.. — Maksadı, melce öyle mi?, Bir cevap aradı, bulamadı, günkü maksadını kendi de bil miyordu. dım zevkim; “maksan. dıma nasıl m yn de'ben bi- lirim, kimseye söylemi — Söylemeyiniz. eki ya size söylemek isti- ğinizi istemiyorüm, göndermemek te velimiledir. Salih bir şey söylemedi. — Nasıl mı elimdedir? Hafıza- nız kit. Sergide bana Rİ kartı unutuyorsunuz... O kartta da tarih yoktür a 'ütperdi. vard Balik farkına ı bana bugün vermiş olabilirsiniz. Yazınızı inkâr ede- bilir misiniz? Bu kartı başka bi- rine Emi İm edebilir msiniz?... Okuyayım. Ezberimde: se ne der? Sizi onunla karşı kar- şıya görmeliyim, Ka etti. Fakat isyanı bir fısıltı sında söndü... Kadın göğsünden kartı çıkar- yecek kadar korkak, yapamıya- alıyor» bu- nu evvelden söylemeliydiniz, Şim- Selâmi Kayacan İ di tecrübe ediniz göreyim, İki aydır buradasınız... İş işten geçti. — Peki amma istediğiniz ne dir? 5 — Hiç, can sıkıntımı gidermek istiyorum. Şimdi beni biraz eğ- lendirmeğe başladınız ir kahkaha attı. Salih sadece: — Yalvarırım... ? dedi. Başka bir şey söyliyemedi. Ge- e yürümeğe başladılar. Sessizce * yütüyorlardı. Bu sessizlik niha- yet Fatmayı da sıktı... fak olmuştu ve bu muvaffakı- yet hiddetini kırmıştı.. ver'gibi görü rünüyorum» diye dü- gündü. Neden sonra Salih kop Muvaf- «Onu se- onuşturmak isti- Bunun için sordu: — Ne dediniz? Salih tekrar edemedi. Gene ses- siz yürümekte devam ettiler. a düşündü: «Haddi. aştım». Utanıyordu. Salih gayrete gel- di: Hayır, inanamıyorum, Şaka ettiniz, benimle eğlendiniz... Si- zin yapmak istediğinizi yapabi- lecek kadın yoktur... Hem be- nim de kabahatim var. Affediniz. Yalnız Mehmed Aliye bir şey söy- lemeyin... miydi. Bir an Fatmanın tehdidlerine inandığını düşünüp uş atma da tehdidini yerine ge- tiremiyeceğini, kartı kocasına gös“ teremiyeceğini biliyordu. alih sordu: — İyi kalpli bir kadınsınız de- gil mi? Kartı yakacaksınız değil mi? ya tatlı tatlı gülümsüyor: du. akları kızarmıştı:' — an dedi. Geri döndüler, eve girdiler, yu- karı çıktılar. Odanın kapısını açlı: — Giriniz. i bir kardeş sesi kadar mu- nin ve cana yakındı. Salih eşik- ten bir adım attı veduraladı. Bu odaya hiç girmemişti Fatma sabırsızlandı: — Haydi girsenize, Kapı arkalarından kapandı. Sa- lih kendini başka bir dünyada hissetti, sanki yer yüzünden uzak- aşmıştı. (Arkasıvar) Posta ittikadına dahi ecnebi memlek: ie: Senel” 3600, altı aylığı 1900, üç , aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş küruşlük Bul göndermek lâzımdır. a — ay e vii le . yi Tası 504 E73 u 195 Va 345 530 1213 1552 1839 2015 İdarehane: Babiâli civarı Acımusluk Sok. 13 No.