4 Eylül 1935 AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Son hadise münasebetile Kıymetli sanatkâr Namık İs- mailin Kadikö; urmasından birdenbire vefat ini tanıyanlarda ve tanımis Yanlarda derin bir teessür uyam dırdığı kadar bu feci vakanın ce- Yeyan tarzı da pek haklı bir alâ > öğ tevlid etmekten geri kak 5 m nn acılığı içinde, birden- bire meseleyi bahset- Mek istemedim. Çünkü teessürün #iddeti insanı çok kere itidalden Uzaklaştırabilir. Bundan ba ilk rivayetlerin biraz mübalâğali olması ihtimali de vardır. Onun İçin, birkaç gün geçerek, ilk şayi- rın lehinde ve aleyhinde söz- ler söylendikten dıköy vapuı a bir adı Vay ârızasına uğrıyarak kendin- den geçiyor. Yolculardan bir doktor imdada koşuyor. Bu hal Köprüye varılıyor. İmdadı sıh- hi otomobili isteniyor. Otomobi büyük bir teehhürle geliyor. Ve hastayı almamak istiyor. Çünkü arı taşımak için- — Hasta kurtulacak mıydı? Bura» Sinı bizim uzaktan kestirmemize imkân yoktur. Bazı kalp hastalık- ları vardır ki doktor çabuk yetişir VE şiringasını yaparsa hastayı kur- tarmak kabildir. Bazısında da dok: torun hiç di hasta mahküm. Namık Ti eğer vaktind tişilip lâzım gelen sıhhi tebieler Yapılırsa kurtulacak cinsten idise yardımı olmaz, uyduğumuz teessür bütün bütün âcı ve hadsiz bir şekil alacaktır. Burasını belki adliye tahkikatı Meydana çıkaracaktır. Her halde, tahkikata hacet kal- kan bir haki- o da «İmdadı. sıhhi» “dır, Geçenlerde biz bu alalin da belediyenin hasta otomobilin- den bahse tmiştik. Boğaziçinden hakledilen tehlikeli bir apandisit hastaş tasının sami nakledildiğini an- atmıştım, Bi ir kalp hastası öyle bir otomobil içinde taşınsa hiç bir aktan çekinmesini mazur görme- idir, r. Çünkü ona verilen emir böy- dr Demek oluyor ki işin esası Ozuktur. Her halde belediyemiz ptanbul halkının sıhhati namına ir kaç otomobil daha almazsa yük bir mesuliyet altında kala- Saktır. Akşam İİ ŞEHİR HABERLERİ | Sıhhi yardım Vapur, trenlerde sıhhiye memurları bulundurulacak Büyük sanatkâr Namık İsmailin ansızın ölüm, sıhhi imdad teşki- lât tının noksan olduğunu, isbat et- diği tavzihi de yazdık. Bu tavzih, Namık İsmaile va» purda icap eden sıhhi müdavat yağli söz sürüyor. Halb; vakadan sonra alâ- kadar an r, müstacel va kalar karşısında sıhhi imdad teş- kilâtının artırılması ve yeni baş- tan düzeltilmesi işhiiğlei takdir etmişlerdir. Haber aldığımıza göre beledi- yenin üsü üzerine Akay, Şirketihayriye, Haliç ayarlari, le banliyö hattında işliyen tren- lerde ilâç, ve sihhi malzeme bu- lundurulmakla beraber, birer kü- ük sıhhiye memuru bulundurul. ması temin edilecektir. Bu suretle vapur içinde tesadüf edilen ani vakalar karşısında has- talanan yolcunun tedavisiz kalma- ması çaresine bakılacaktır. Ancak bu teşkilât bütçe ile alâ- kadar olduğundan bunun temini için şimdilik alâkadar dairele- rin bütçeleri arasında münaka- lât yapılacak, 936 bütçesile bu teşkilât daha karşılanacaktır. geniş (o tahsisatla Temizlik kongresi Murahhaslarımız, Alman- yadan Parise gittiler Fraikfurtta toplanan Milletler arası temizlik kongresinde İstan- bul belediyesini temsil eden be- lediye fen işler ri müdürü mühen: dis Hüsnüile makine şubesi mü- dürü Nüareti kongre toplantı- larından sonra Parise gittikleri haber alınmıştır. Bay Hüsnü, Pariste belediye ve imar işleri ile yakından alâka- dar olacak, İstanbul şehir plânını yapması düşünülen Fransız tehassısı M. Prost ile temas ede- cek ve Fransadan tekrar Al- manyaya gelerek Berlini ziyaret edecektir. mü- n işleri müdürü, belediye- nin e sonnlerdi © yap- mak istediği inşaat ve ba- yındırlık Hasalerliği iraftndi bir çok ilim ve belediyecilik omüte- hassıslarile görüşecektir. Şehir stadı Berlin stadı gibi bir saha yâpılmasına çalışılacak için buradaki erazi- etmesi üzerine, arsâ Tabipleri fırsattan istifade etmek istemişler ve belediyeden fazla fiat kopai rmak gayretine düp rom sahası istimlâk dan, belediye tapuda m - men kıymet üzerinden istimlâke ri etmektedir, İstimlâk işi ilmi gelecek ilkbahara kadar bitirilmiş ola- caktır. Belediye, li son sistem olmasını istediği gibi mem- leketimizde ilk defa yapılacak hipodromun da her türlü mükem- meliyeti haiz olmasına dikkat ede- cektir. Bunun için Avrupanın en yeni stadyormu olan Berlin stadı palni esas ittihaz edilerek İstanbu- lun mevkiilile mütenasip bir suret» te bir stad yapılmasına çalışıla- caktır. Zavallı yavru Samatyada oturan Recebin üç yaşlarındaki çocuğu Neceti dün evin üst katındaki odada öy en açık bulunan pencereye so- kulmuş ve ra bakiği sıras da müvazenesini kaybederek 80- kağa düşmüştür, Kaldırım taşlarının üzerine yur varlanan çok yerlerinden tehlikeli Biz yaralanmıştır. Küçük Necati bay- e bir halde hastaneye kaldırıla- k kaza etrafında tahkikata baş- e Yurddaş! | Tarih eserlerini koru- mayı ulusal bir bore aksın! Elde edilen tarih eserlerini yabancıya satmak; kendi tari. hini, kendi benliğini yabancı- ya satmak demekti ir. Yurdu nu sin! Bu suretle ulusal ödevini olan her an memleketin, bu ulusun müş. terek malıdır. Bunları korumayı ulusal bir borç tanıya Yeni caddeler Şehir plânı yapılmadan evvel açılmayacak İstanbul belediyesi, İstanbulun da bazi rmişti, Bu istikametler, İstanbulun ye- mi haritasına göre tayin edilmiş- tir. Fakat bazı yangın yerlerinde yeni caddeler açıldığı halde bazı Me bu karar, fiile çıkarıla- ii ala A belediye, müs- takbel imar plânının evvelce dü- şünülen şekillere uyamıyacağını düşünmüş ve Gazi bulvarı, Fev- zipaşa caddesi gibi evvelce açı- lıp tanzim edilmiş yeni caddeler müstesna olmak üzere eskiden ta- r edilen yeni caddelerin an- on- irmesini ve şimdi. den bu mutasavver istikametle- rin inşaatta esas ittihaz edilme- mesine karar vermiştir. Bundan başka, belediye, plân yapılmadan şehir meclisi kararı ile yeni isti- kametler çizmemeğe karar ver- miştir. Defter yüzünden kanlı kavga Çeşme meydanında Kemal ve uri adlarında iki çocuk dün bir defter yüzünden kavga etmişler- dir. Kavgada Kemal bıçakla Nu- riyi karnından ağır surette yara- lamıştır. Zabıta Nuriyi söz söyli- yemiyecek bir halde hastaneye kaldırmış, Kemal tahkikata başlanmıştır. Sarhoş köfteci Ekmek bıçağile kafasın- dan ve elinden yaralandı Saraçhane başında köftecilik yapan Muhiddin adında bir adam dün gece müşteriler dağıldıktan sonra rakı alıp dükkânda içmeğe başlamıştır. Muhiddin fena halde rhoş olduktan sonra ekmek kes- meğe kalkışmış ve kocaman bi- çağı alıp tezgâha yanaşmıştır. Sarhoş köfteci bu sırada müvaze- nesini kaybederek yere yuvarlan- mıştır. Bu düşmede elindeki kes- kin bıçak kafasına ve alnına sa; İanarak iki yerinden ağır surette yaralanmıştır. Sokaktan geçen devriyeler Mu- hiddinin can acısile inlemesini du- yarak dükkâna girdikleri zaman kendisini kanlar içinde bulmuşlar- dır. Yaralı Muhiddin baygın bir e hastaneye kaldırılmıştır. ISTANBUL HAYATI Güya plâja gittik! Vapurdan çıkar çıkmaz kum yığınlarının kıyısındaki e gü tahta barakalara tıkıldık, Dört nımdan sırıtan paslı çivilere di pıp yaralanmamak için bin zorla didine, didine mayoyu giyebil- dim. Niha; kalmış hurma fidanlarını andıran allı, morlu şemsiyeler arasında do- Taşıyoruz. Sağdan, soldan herkes ürkek bakışlarla bizi süzüyorlar, Mırıldanmalar kulağıma kadar geliyor: — Ham kabaklar. — Aman ne çirkin vücuuud. Hele şuna bak, anadan doğma bembeyaz duruyor... — Galiba şarap mahzeninde saklanmışlar. Ömürlerinde güneş aldırış etmedim. > alay öyle i kum gımı atar atmaz denbire ikiye bölündü, çığlık koptu. Yeni boyanmış kır- mızı şamandıraya benziyen tosto- parlak bir gövde kumlar arasın- dan fırladı. Şaşkınlıktan büsbü- tün bac: dolaştı. Yüzü ko- n önümdeki ikinci yığının üze- rine kapaklandım. Meğer yağmurdan kaçarken do- luya tutulmuşum. Bu seferki gü- rültü evvelkini de bastırdı. Gırt- ha topuklarına kadar kap- kılların diplerinden soyu muş derileri sarkan dev gibi bir gövde tepeme dikildi. Can acısi- le ter ter tepinirken hiddetten bu- run delikleri körük gibi işliyor. Boru gibi sesi eze çınlatıyor: Ömründe görmediğin, bil ve yerlere ne Di geliyor- un? Üçüncü bir ir 3 tutulma- mak için derhal savüşmak lâzım- dı. Bu defada ea kırmızı bir şemsiyeye takıldı, Acı bir fer- yat daha yükseldi. Denize ayağımı bile dokundur- madan daracık barakaya kendi- mi atıncaya kadar çektiğimi ben tım. Güya plâja gittik. — Biçki ihtisas m. Bu sene bi diploma dağıtmak okul leri teşhir edilen eserler gösteril- miştir. Bu sene okuldan 15 ba- yan diploma almıştır. Bay Amcaya göre... dolu bir vapuru bat- ad) .wSu akde a bütün vasıtalar ğ kir tuttu. ere basılamaz, başka dile çevrilemez.| En