9 Temmuz 1935 AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA 4 Istanbulda define Bizde define pek yayılmıştır. taya böyle bir hikâye çıkar. Hal- kın mühayyelesinde karikalı de- fine hikâyeleri yaşar. Fakat bü- tün bu hayalât içinde muhakkak, kati olan hakiki bir define da- marı vardır ki ona hiç ehemmi- yet vermeyiz, aramak merakı Her zaman or. İstanbul topraklarında gizli bir / kaç parça gümüş v. onun Şehrimizin, sokakları, meydan- ları, vo altında, kari gö- mülü uyan ve bizim b ile a iyi eser- lerden bahsetmek istiyorum. İstanbulun Londradan başlıya- a müddet göğsünde alıkoymalıdır. dan ve Amerikadan Yuraya gelecek olanlara burada gös- terecek çok şeyler temin etmekle kabildir. :8 bir medeniyetin merke- zi idi. Bu şöhreti sönmez. İşte eli- mizde altın a gibi işletile- cek bir hazin Fakat, di “Beliliyanız ki bir Amerikan yahut İngiliz âlimi öte- den beriden topladığı birçak ku- rüş iane, yahut bir cemiyetten al. dığı ufak bir tahsisat ile gelsin de sokaklarımıza birkaç kazma vur- sun ve meydana hazineleri çı karsın. m boş bir hayaldir, hem bizim yazl yakışacak bir iş değildir. Memleketin kültüre aid gayretleri ve muvaffakıyetleri ara- Fakat işi kendimiz başa çıkarmalıyız. gi Bizans ipodromunun ta- en temizlenmi ana miş ve me; Yy çıkar hayalini gözümün önü- e gi yoru: kâfidir, İstanbul topraklarının altı asır. lardan beri Osmanlı saltanatının elinde © keşfedilmemiş hali bir kıta gibi kaldı. Münevver, müte- rakki, modern Türk Cumuriyeti bu meçhul kıtayı insaniyetin ilmi bedii müktesebatı arasına sokmalı, İstanbulda artık meyda- . çıkarılabilecek hem tarihi, es- i hatıra ve eser bırakmamalı. MEM Ai m Yeni hâl || A Belediye gazino ve lokantayı da kiraya verdi za hâlin şimdi. kullanılan kısmının bütün teferrüatı, iç yok ları yz; meydan da düzel tilmiştir Ancak belediye hâlde daha bazı lüzumlu tesisat yapmak İ ŞEHİR EH zaruretini görmüştür. Bunların in- şasına yakında başlanacaktır, Hâl binası içinde ihtiyaca ye- tecek kadar apteshane vardır. Fakat hâl meydanında da mo- der apteshaneler yaptırılacaktır. Bundan başka hâlde çalışan e malların, sair müstahdemler temiz su içmeleri için siellüzde çeşmeler yapılacak ve bu çeşme- lerde filtre tesisatı bulunacak- tır. Çeşmelerden akacak sü, taz» yik ile yükselmektedir. Sudan is- tifade etmek istiyen, bardak kul- lanmadan ve dudaklarını mus- luğa temas ettirmeden suyu içebi- lecektir. Bu suretle çeşmelerin temiz kalması da temin edile- boşaltmak üzere rıhtımlar yapıla- caktır. Hâlin şimdiye kadar kiralanmı- yan lokanta ve gazinosu daimi encümen tarafından kiraya veril- miştir. 400 lira kıymet 1 ga- zino, isteklilerin ğu kar; sında, 900 liraya, ei da 1200 liraya kiralanmıştır. Yeni hâl açıldığı için belediye eski siri ahşap kulü- beleri yıkmak istemiş, fakat bu- ralarda-bulunan esnaf ellerinde konturato olduğu için buralarıni boşaltamıyacaklarını iddia etmiş- lerdir. Belediye bu esnaf aleyhine mahkemeye müracaat ederek tah- liye davası açmıştır. Tramvaydan m düştü, yara kz oğlu Murad isminde bi- wvvelki gün Beşiktaşta tramva- ya ella düşmüş ve başından ağırca yaralanmıştır. Yaralı te- davi altına alınmıştır. Ağac yetiştirme Boş sanyo o eğ Vali ve im reisi Muhid- din Üstündağ Avrupa de gazetemize verdiği çarak yeşillik ve ağaç yetiştirece- ğini söylemişti, İstanbulun hangi sahasınin a- z Il RI İ. pi l Sel, k üzere şehir içinde ve şehir civa- rında boş ve çorak sahaların bir krokisi hazırlanacaktır, Belediye bu işe ilk önce eskiden güzel or- manlarla örtülü olan, fakat son zamanlarda çorak bir hale giren Boğaz içinden başlamak fikrin- dedir. alama lie. Zehirli süt Sokaktan aldığı sütü içince sancılar başlamış Beyoğlunda K Keresteci sokağın- da oturan Şükrü isminde birinde zehirlenme eseri görülmü; üş ve ken- disi Beyoğlu hastanesine kaldırıl mıştı. Doktorlar Şükrünün sütten ipe ia anlamışlardır. Şükrü ayni gün sabahleyin s0- kaktan geçen bir seyyar sütcüden cılar başlamıştır. Zehirli süt satan sütçü aranmaktadır. Denizde boğuldu Yüzmek bilmediği halde kıyı l girmiş ve Hasköyündeki deniz ha- mamlarına gitmiştir. Yako yüz. ei bilmediği halde yürüye, yü- rüye fazla açılmış, fakat bir dal Kınalladadaki âile faciası elki gün Kın ir aile faciası olduğunu, Şefik ismin- de birinin karısı Perihanı yarala- dığını yazmıştık. Zavallı Perihan aldığı yaraların çe e den iki saat sonra 'den vurmuştur. Şefik yakalanmiş ve adliyeye verilmiştir. ABERLERİ | Levha resmi Tahrir yapılan yerlerde 6 misli .. s|yes - büyütülmiyecek Belediyenin aldığı «levha ret- mi» şimdiye kadar konulan usule > vga bulunduğu bina- safi iradının altı misli büyülülmrek bu miktarın yüzde iki- si kadar alınmakta idi. Bu usul iye bina kıymetlerinin harp- ten evvelkine nisbetle yükselmiş olduğu düşünülmüş ve gayri safi iradların altı misli büyütülmesi muvafık görülmüştü, Fakat geçen hazirandanberi Fatih, Beşiktaş, Sarıyer - kazala- rında yeni kıymetler üzerinden 0 alındığından belediyenin evha resmini bu yeni kıymet- ki ekin tahakkuk ettirme- si lâzım geliyor. Birçok yerlerde yeni bina kıy- metleri eskisine göre arttırıldığı için bu miktar altı misli büyütük düğü takdirde levha resminin bü- yük bir yekün tutacağı görülmüş- emeğe mecbur olması birçok sızıltılara meydan vermiştir. Bunun üzerine belediye muha- sebesi vaziyeti tetkik etmiş, yeni konan kıymetler bugünkü şartlara uygun olduğu için artık bu kıy- metleri a. gi büyütmek lâzım leri sürmüş ve ta- i e rn encümene siye etmişti men bu kl ta bir karar belik iradları altı misli büyüt. meden levha resmi alınacaktır. Bu esasa pazar ruhsatiye harçları da, ve diğer belediye resimleri de dahildir ki, bu tadilden bütün es- naf, İyye Gİ ün yakından alâkadar Gümrük. va İnhisarlar vekili dün fabrikaları gezdi Gümrük ve inhisarlar bakani bay Ali Rana dün sabah da ge nel direktörlükte inhisar işleri ile alâkadar olmuş ve öğleden son- ra fabrikalari gezmiştir. Bay Ali Rana iki gün sonra Ankaraya dönecektir. Bir çırpadaa Medeni insanların vahşiliği Fransızların eski tenis şampi- ya ei takımı kaptanı ve r tayyareci olan M. Yertet ri bugünkü medeniyet- n bıkmış usanmış. ahşilerin arasına katılmış, on- larla beraber aşağı yukarı ana dan doğma çıplak olarak yaşıyor- uş. Bir Fransız gazetecisi bu medeniyet düşmanı adamı “bulup kendisile uzun uzun konuşmuş... M. Yerbot bugünkü medeniye- te öyle bir veriştiriyor, öyle bir vale ki, ünkü hayatı- eler tutar yeri kalmıyor. Şimdi vahşi kılığında gezen bu adam neler söylemiyor... — Artık bu sözde medeniyete ların ağ sinirlerle Kipa kabil deği Siz eril, namina neler, ne . Sonra telefon, radyo, ikenliğer. otomobil, tramvay gü- rültüsile bunların sinirlerini bo- zuyorsunuz.. ah siz medeniler!, M. Yerbot bu suretle medeni in- sanların yaptıkları saya saya bitiremiyor e Hani biliyor ri adamca- ğızın hakkı vi eniyet te şikâyet dilli yaka silkil- miyecek gibi değil. İnsanın, bazan komşusunun pa- razitli radyosu yüzünden, hakika- | ten vahşi olup, kırmızı derili-in. sanların arasına gireceği geliyor, Yanındaki apartımanda sı arkasına mutlaka saadet getirmiyor, Hikmet Feridun Kırılan bir cam bir çocuğu adı yaral Hasköyde balıkçı Yasefi kiz yaşlarındaki oğlu David dün evde bi beraber pence- re önünde oyi en pencereye çarpmışlar ve cam kırılmıştır. j Kırılan cam parçaları küçük Davidin gövdesine saplanmış, bir çok yerlerinden ağır yaralanmı tır, David hastaneye kaldırılmış» tır, iŞ Boğazlara ucuz sefer eti Hayriye Sütlice ve Ak tınkum plâjlarmın müstecirlerile anlaşarak yeni bir tarife yapmış- tır. Plâjlara kolaylıkla gidilmesi- — — tenzilâtlı tek bilet usulü kabul e- dilmiştir. Evvelce bu plâjlara vapur üc- ru. dip gelme tek bilet 45 kuruştur. Bununla hem vapura binilecek ve