Fey AKŞAM n SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ “Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM E Terceme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 516 , Rum patriği kiliseleri kapattı, fakat vi Be Li (Mezhep nin taallük otm. âmme hakları için mevzu ka“ umumen <mütavaağ ve Ml llünirinin boyanması p ik ında bir karar neşretti, (15 © teşrinievvel 1 890), © Bu hareket Osmanlı hükümtine — karşı dini bir protesto idi. İzmir- den sy Osmanlı diyarındaki r bu karara imtisal ettiler. © Yalnız İzmir metrepolidi İzmir- hasılatına ve — Buna bir çare bulmak icap edi- o yordu. rum patriği tara- fından nezdine gönderilen metre- larınd. de aylarca kapalı kaldı! i Pa 'atrikhanenin bu yolda hareket mesi kiliselere devam edemi; üstes- Hİ gibi patrikhane imtiyazları- , dar izama mahal görmedi sözleridir. İs Ertuğral gemisi sücarisi kaymakam Ali bey ip e de bir memur hazır ri İçtima gürültülü, heyecanlı geç- ti. Bilhassa pesin öy ve Terkos metrepolidleri Yermanos ve Va silyos efendiler İren pek ileriye vard er ikisi patrik- hanenin bütün a hiç bir noktasında fedakârlık ve ricat gösterilmemek suretile Babıâliye kabul ettirilmesinde ısrar ol sını istiyorlardı. nos efendide söz söyle- dikçe hiddet artıyordu; nihayet papas cüppesinin cebinden büyük bir zarf çıkadı ve umuma gös- tererek : — İşte benim son sözüm ve el Diye masanın üstüne fırlattı. Herkeste bir merak! Zarf açıldı! içinden yağlanmış bir sicim çıktı! Yermanoş ikinci a Mahmud devrinde asılan trik ve geri hatıra de megali nın muhafazası uğrunda bir «ki- lise ayosu» metanetile ölümü gö- züne alacağını göstermek istiyor. du. Fakat meclis âzası işi bu ka- iler. Müzakere di a eğ ve iti- dal dairesine irca edild Adliyı d laşma esasları düşünüldü ve ha- zırlandı. Patrik efendi cismani meclisi âzasından Yeni dünya Dimitraki efendiyi Kâmil paşa nezdiye gön- derdi. J A a ünl devam etti. e ayaza berat- lar ile haiz olduğu imtiyazlar ze- mininde( İerlar hasıl oldu. (1) Pat- rikhaneye resmi tebliğat icra edildi. (23 cemaziyelahar 1308 - 3 şubat 1891). Said ri rağ Kâmil paşa zamanında trikhanesi biyeli Sonya ia, rum amma için rilen karar- la: i ve ermeni bağ sriöklerinin beratlarına s0- kulduğunu yazıyor. (0) Kâmil paşam hatıratından kendi rekli diksin. 55 Glli e olmayınca tekrar açtırdı Kâmil paşa, Said paşanın bu iddiasını kabul etmiyor; ancak hatıratında o(Beratlardaki imti- yazlar zemininde itilaf edildiği- ni) yi — ars büsbü- tün çütürmüş te yor, Bu itilâf e Babıâlinin mi yoksa Mahmud Nedim paşanın mı İşin beratlar zemininde yapılmıştır" e ki Maki geçiştiri- "Biz burada bu beratlardaki ka- yıtların ve iki sadrazamdan han- gisinin era a olduğu- nun tetkikine deği- liz. Makamın ri hükümetle müna- irtilhai nesi rasındaki gürültü bu itilâf ile or- Bai dl kai de açıldı. 'akat bundan sonra da hükü- yet hasıl olamadı. Diğer pat hanelerle de ihtilâflar eksik mıyord pitami devletler Makedonya 15- lahatı meselesinde deniz göste- şi yaparken patrikhanelerin ta- leplerini de araya sıkıştırdılar, Ancak hükümet bu ihtilâflı me- seleleri © sılahattan ayırtmağa muvaffak oldu. Makedonyada Yunanlılar Buk gar çetelerine karşı çeteler çıkar- dıkları günlerde bu rum çetele- rile münasebette bulu hakkında adliyece tabii takibat yapılmakta idi. Rum patrikhanesi * bu takibata nihayet verdirmek için gene es- ki imtiyazlara istinad etmeğe kal- Ze (metrepolidler ve vekilleri ile piskoposların şer'e müteallik ne davaları çıkarsa bunlara İstanbuldan başka hiç bir yerde bakılmaması ve divanı hü- mayunda vezirler ve kazıasker- ler huzurlarında rüyet edilmesi) yolunda kayıtlar bulunurdu. Pa rikhane işte bu kayda göre rum papaslarının muhakeme için İs- tanbula celplerini istiyordu! ümayun mile artık bir müessese kalmadığını, vükelâ heyetinin davalarla meşgul olma- dığını, vükelâ arasında kazıas- ker bulunmadığını, devletin 'bü- tün adli teşkilâtının değişmiş bu- lunduğunu hiç bilmi yn tanımı- yor gibi davrnıyordu! Divanı hü; Bir bir tebrik nasında rum patriği efendi cüp- pesinin cebinden bir ariza çıkar. dı; Abdülhamide takdim eyledi. Bundan memnun olmıyan Abdül. amid — Okurum; icabına bakılır! Diye soğuk bir cevap verdi, efendi bu arizasında m evlete . Şürayi devlet te tan- zimat erinin beri büsbütün değişen devlet ve adliye teşkilâ- tına, ceza kanunlarına mügayir ta 2) Tetfrika No. 62 ALLAHA ISMARLADIK! Yazan: Dört ağız birden açıldı ve dört kaya birden ses verdi: — ölmek istiyoruz yüzbaşım Zabitin gözlerinde iki este yaş parlıyor... T. rim çocuklar!...| Sesi ie ider titri- — İçinizde anasına, nişanlısı- na yahut karısına bir haber gön- dermek istiyen var mı? İki satır bir iM TEN arzu şi niz yazınız; İngiliz kızına riz, ab belki ai atar;... Uzun li k ik saçlısı bi adım ilerliyor elk şii kucakta bir SE er ve yeni evlendiğim bir v öğesi Baiyl geri 5 çekilyer — nm bir şey yazı Lİ — İhtiyar biri ir ihtiyar bir ana var geride Ne yazalım yüzbaşım!... De ile var olsun, elbet bakarlar onlar: al. Sı tü aşım! ... İki genç bahriyeli hemen koşa- rak geminin ön tarafına gidiyor- lar an de sandalı hazırla kızı içine koyup torpidoya gönderi- riz.., Sana gelince bura- da,'yanımda kal!.. Önden bir ses: Torpido yaklaşıyor efen- g im!, — Kabi. İzzet yan del yor: nefere dönü- Ahmed, şu iplere yas- lanmış, sevinçten deli gibi haykı- rip duran kızı çağır, buraya gel- sin!.. — Peki efe ndim!... Bir dakika... İngiliz kızı ağır Gözleri pırıl pırıl parlıyor... — Beni emretmişsiniz galiba yüzbaşı!... Askeriniz kukla oy- nar gibi el işaretleri ile beni ça- a söyledi.. — E Sizi ilmi — im pi all s Beti; ben size hiç bir zaman ama Daima ri- ca ettim. Bu alay eden sesi bı- rakınız da adamakıllı Ph nuz!... Zaten sesiniz çıkmı 7 Heyecandan, birr Ye maş — baksanıza!. — Yüzbaşı ii ikimiz de mü- savi kuvvette! — Yani ne peri istiyorsunuz? — Yani müsavi kuvvette iki insanın konuşması gibi konuşa- lım ia demek istiyorum... is Beti!... Rica ederim bu ee konuşmanızı, bu sahte va- bulduğu bu iddiayı reddetti 'atrikhane de gülünç Mene cek bu talebinde daha ziyade 1s- rar edemedi. ikinci meşrutiyet saray ve Babı- âli ile rum patrikhanesi münase- betlerini böyle bir samimiyetsiz- lik havası içinde buldu. (Arkası var) pe izöle diy pe ESAD MAHMUD KARAKURD karınızı bırakın da benimle doğ- ru dü ni görüşün!... tuhaf!... Öyle em ve abe Yan ee kil, boğuk bir şa fır- lattı birdenbire!... Gözleri öyle geai ve küçüldü kit, Yüzi er yer pot almiş Ke rık EsReğ Korkunç ve sarkık bir 2 yi tınıza bakarak Ke til... Şimdi de tehdid le mi? Ne li Gi beni!,. Zekânızı tebrik ederim KDoğnei su çok keskin görüşlü ö kızmış» sınız! Bir anda sesi değişti — Hayı him neniz var, neniz vaki nızı toplayıp ayn sandala!... Sizi gemini- ze teslim edeceğ Hamiş ayni Soğ al gülüş: — Siz Bayar mel mi, azır mısınız siz de — Yanılıyorsunuz mis Beti!... İçimizden yalnız e ayrılacaksr- nız, biz buradayı — Elbette sizi ya beraber gö- türecekler? — Nereyı e? — Ne bileyim ben? İstanbula “ tabii!.. — Bin biliyorum, siz bilmiyor- sanız, nereye götürecekler bizi!.. Ari , göllerin mtnğğili bir zindana... . Aç köpekler gibi on kişilik bir gerip mangasının. önüne!.... | aa ya «ateş emrini» Me muhte- rem nişanlınız yüzbaşı ve Het verir!... elisiniz siz, neler söylüyor- sunuz!... Korkutuyorsunuz be mili; Yüzba şı kıza doğ E Birdenbire gözlerinde ir bir kakış yandı. Kızı ince omuzlarım dan tutarak sarstı... — di Beti; vaktimiz yok!... Sonra sizinkileri kızdırırız... Ara- mızda fena sözler geçer belki... Biribirimizden ayrılırken dediği niz gibi daha dost görünmeğe çalışalım!... Hem, belki kim bilir ayrılık bu!... İkimizin yolu o ka- e mer me e bir daha şman gibi de- a dost sii İİ daha iyi!.. — Susun, ne demek istiyorsu- nuz bu sözlerinizle!. muş yın böyle!... Siz bizimle beraber geleceksizin! — Mis Beti, çocukluğu bıra- kın!... Haydi hazırlanın!... Bir ufak ricamız da var!... Yüzbaşı sözünü tamı yama» dı... Şimşek k renkli bir a göz“ lerinin ii iye girdi Mitralyözün aç eli tetik- te duran bahriyeli haykırdı üzbaşım, torpido yaklaştı, motör ala ile kei yerine V Yelkenler, torpidoyu iyi- ce görmesine mâni oluyordu, Dü- men sandığının üzerine çıktı... ioo!... Kocaman bir şey dedi!... lil sike aş 1935 ıl | Ğ (Arkası var) âÂ