4 Aralık 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

4 Aralık 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e gr TE — Sahife 8 y Şa — AKŞAM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur —» Tefrika No. 395 Mısır hidivi Abdülâzize bir milyon lira rüşvet vermiş! İsmail paşa ertesi sene yaz mev- simini tekrar Boğaziçinde geçirdi. Mabeyine, Babıâliye büyük hedi- yeler verdi. Nihayet gerek Meh- me ed Ali paşaya, çini paran f lar. iç tarihli b ve teyid ettirmeğe muvaffak oldu. Mısır işlerinde idareten ve si- yaseten en hazin bir fasıl teşkil eden bu fermanın verilmesi Şir- vani Rüştü paşanm sadaretine, Saffet paşanın iki aylık (12 mu- harrem 1290 - 27 rebiülevvel 1290) ilk rm nezaretine v. Hüseyin Avni paşanın seraskerli- e Tu: mii Ahme: e efendinin meşihatine tesadüf kem anın da gene usulü da- iresinde Babiâlide tertib edilme- yip sadrıa; " i sarayda kaleme alındığını gene dir elçisi hükümetine gönderdiği bir raporda bildirmek- edilen ağlar. arasında Mısır ordusunun tahdid edilmemesi nok- ti j adlı sine Abdülâzizi sag muvaffak olduğunu İngiliz elçisinin raporu göst te ise de fermanda bazı tevsiat kalmıştır. U mumi harp sonunda hariciye nezaretince teşkil edilen | tetkik heyetleri arasında Mısır meselesi bunlara müteallik: vesikaları bu- lamadıklarını beyan : eylemekte- dirler.) Saffet paşanın bu ferman veril dikten dört sonra hariciye ne- zaretinden infisali acaba mabe- 1 istemiş ve bunun nasıl tak- im edilmesi münasip olacağını Ali tomelaadan sormus, iradei se niye ile sadrıa: 8. di gayet im miktarda bir para takdim edilmiş olduğu rivayet ediliyor.) nu pek teessüfle söylüyorlar; pa- — para e a bir ger öneki edir» | — namına darbi; e lerini de iri > bdülhamid o şehzadeliğinde mehtaplı bir gecede saraya külçe- ler halinde altın getirildiğini gör va nü söylerdi u külçe altınlar bu fermana Birer Sultan Azize verilmiş al- tınlar mı idi acaba? Bu ferman ile Mısır hükümetinde veraset me- selesi kati şeklini alıyor; evvelce hirs? kipi mai Müusav- i ilem da ilâve ediyor, Evvelce ,ze düşen kli de kurumadığı lümdur! baytar olarak 90 kadar mütefen- nin kazandı. Bu belki denizde bir katr ünde idi; fakat deni- 5 m amaa SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI ERTEM şe Kızı bei de can çekişiyo: Belki'de ölmüştü, Zehra ise b a iri idi. Kabkahalarla lüyordu. Tekin, asabi bir ki ile kapıya atıldı, birdenbire açtı. ge sıçradı. Kalk p- Ötekiler ladılar, mai da korktular. Tola bir is- kelet kadar zayıftı. Gözleri hiddet ye v4 bir verasete dahil tutuluyor. Bundan başka fermanda şu şartlar da mevcuttur: 1 — Memleketin mülkiye ege idaresi, nfaat lerine halel ecir surette gümrük ve ticaret mukaveleleri, eesebileile olacak bütün m m lere dair mukavelenameler bunları tahdid eylemeğe me ir mezuniyeti; — Her ne vakit lüzum gö- rününe istizan etmeden hariçten ikraz aktine edilmiyerek azaltılması ve çoğal- tılması hususuna mezuniyet; 5 — Memleketin ia Misir hidivinin en mühim vazifesi ok e hepsinin suratına mütefennin gençler arasın- PE rn Vicdamerzlar da İsmail bey hakiki bir «ilmi — Evet, vicdansızsinız, Orda heyet» âlimi olarak yetişmişti (1).| pir çocuk ölürken siz burada — Hasılı Hidiv İsmail paşa ken- lüp ölem. Defolu: 5 ine i e de- | buradan > Üçünüz « de dekokub gi gi- inle Bı çiy rakınız pr rahat öleyim.. ş b Zehra bir şey söylemiyordu. Du- by ece Sert daki morarmış titriyı membalarının tüke: kin, kadid olmuş elini kaldırdı: elâ ol! Di İM ediyor gibi e yordu. İsraf ve sefahati binbir gece masaallarını andıracak derecele- re kisi Fakat ahali fakrü zarurete dü- şüyordu. Bazı taraflarda fellâhlar kadan usulile tayin ge ağır vergilerden kurtulmak için top- raklarını bırakıp kaçıyorlar. ehmed Ali kısmen Arabistanı da ihtiva gö cek si niyetinde inek üzere bir çiireği eyaleti e No rr için de pek büyük mas- raflar - eyliyordu. (Arkası var) Ül) Mismer: Souvenire du monde mu- İman. endini güç tuttu. idil üstün bir azimle yz dö — lü, raya çıktı, giyindi, kağa endini bir ki attı, seri Gale verdi. Köşeye büzüldü. Fabrikası gözlerinde ül du. Sumerin bırakıb kaçtığı yu sı gönlünde 1 iu. durdu. Tekinin kımıl- dıyacak hali yoktu. Şoförün yar- dımile indi. Avluyu geçti. İçeri gir- di ve birden duraladı. re mii farksız olacaktır. idiv müralaya kadar as- Miri saniyeye kadar mülki rüt- beler tevcih edebilecektir; 7 — Mısırda meskükâtın padi- — Her sene 150,000 kese esi erilmesi, Bu kad ile Mısırda filen ol i gi mezi bir çağ ihdas edilmiş w. İsmail paşa da temin et- Be akli) istediği gibi dha doğrusu alabildiğine isti- fadeye koyu Valiliğe geçtiği vakit Mısır e | zinesinden senevi 4800 kese sisat alıyordu. Bunu seneden se- neye Şimdiye kadar neşredilmemiş güzel bir eser ZABITA KILAVUZU uzun zam dığı bu faydalı ki ap ve MEP gibi her zabıta ve her alâkadar kinci üzerinde kolayca ta- şıya ileceği bir ei büyük | içinde rr etmiştir. Fiyeti 150 kuruştu: Tevzi yeri: AKŞAM KITAPHANESİ Ankara caddesi, İstanbul mai e eyledi. 1871 de Mısırın bütün mah- sulünün üçte ikisi İsmail gü ei lazm baş Lâtürki gazetesini çıkaran Şarl Mismeri mi e > etti, Mismer Mas ye karşı pek şiddetli ve aa eli dı. Bu sayede on senede disi, di oktor, mühens ç mekaniyen, Yazıhanesinde, her zaman Su- merin oturub çalıştığı yerde ışık vardı. Bu saatte fabrikada kim olabi- lirdi? © İlk hatırına gelen Sumer oldu... mer artık fabrikada de- gildi ki... Fabrikada olamazdı... Nahid, göte yi di kadar — ik hesaplarını zeltmeğe, işleri yoluna koyma- ğa uğraşıyordu. Tekinin koluna girdi, odasına götürdü, ağ Tekin fısladı: — Eğer o kadın gelirse yanıma “Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi e ve ya 1000 Seneliği v0 alti 1900, Di aylığı ruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban vi > Raşukaşın 27 S. odasssk Gi Akşama» Yal 12,42 227 728 947 12 o 158 İn 5,24 7,08 12,04 14,28 164 18,19 en Yaz limak istiy . Yapyalnız kalmak... ta ölmek istiyorum... — Üzülmeyiniz. Nahid düşündü: «Âlâ... mesele kalmadı. Yarın imei zabıtaya ihbar edecektim. lüzumi yok artık... Şimdi Tekini ve fabrikayı * kurtarmağa baka- lm.» Doktor çağırdılar, bu buhran Tekini vE sarsmıştı, Doktor ilâç yazdı, ertesi gün geleceğini söyli- yerek gi Zehra Em Nahid: «Tabii gelmez diyordu, benim burada olduğumu biliyor. Kor- kuyor.» Biraz sorira avukat geldi: — Ahmed Nebil aile dava etmeden evvel, ilâmsız icra lira... Son | zamanlarda adamın işleri ik den bozuk gidiyordu. Düzelteme anam —— anana sm Akşam'n edebi tefrikası No, 52 NİKÂHSIZLAR yulâyı andırıyordu. bu. Yazan: Selâmi İzzet öldü. Karısı borçlarını ödiyemiyor. — Üç yüz yetmiş lira öyle mi? Bir zamanlar a adan bu kadar para çalmıştı... Nahi cesaret edebilseydi... —Şu haciz kâğıdını bana ve- iri aldı, — .— avukata üç yüz yetmiş lira; her beyin “m ödü- yorsunuz' ei hayretle (o bakıyordu. Nahid: — Kadın parayı verdi, dedi. Birinden bore almış. — İsabet... Fatme, o gün kocası: güler yüzle gördüğü için yanyana. Hal buki Tekin beyin geldiğini uğunu söylüyorlardı. O kadar ae idi ki Nahid Baba Haydara: — Sumer hanımı çağırmak lâ- zım, diyordu. Baba Haydar başımı salladı: üç iş... Gel de kocanı son akik krem gör, demek hoş değil, — Ben giderim, dedi. Nahid, fabrika paydosundan sonra çıktı, Baba Haydardan ad. resi diye Bir an evvel hanıme- — bulmak için acele ediyor- Sumer evvelâ Nahidi tanıma- . Tanıdıktan sonra gözlerini pa açtı: — Nahid... Sen misin Nahid?.. Geldin mi?. Sumer he sevinmiş, can- dan sevinmi — Geldim hanımefendi. Sizi çağırmağa geldim iç re r bir hissi i ire . Rengi kaçtı. Cümlenin Üz Nahid devam etti: ai bey hasta... Sizi is- pil ahid, Sumerin gelecek zekai o kızla karşı ktan kı nu ve bunun için çekingili durdu- ğunu sezdi: lay dedi, kimseye rasla- z. Gelebilirsiniz artık. Her basi emizledi k, k a lâ- zımdı, Günahlarını MENA itiraf etmeliydi. eki amma, iş bir şeyi g varı tikayı, evini, karısını bırakıb kaç- ini bilen yoktu. Bugün kendi kendini ne diye ittiham edecekti? «Yü reğimde ağırlık var. İnsan omuzlarına ağır gelen ü atıb kurtulmak ister» Bi düşünü- yordu. Yürüyordu, ayakları altına se- rilen kara kaldırımlara vi u, Yü: anbul- an kaçacağı akşam, ii ak tındaki karanlık odada çektiği 7- tıraba benzer bir acı

Bu sayıdan diğer sayfalar: