Sahife 6 AKŞAM 15 Eylül 1934 Vecihi beyin tayyare mektebi “Geçen sene 7 mezun verdik, biri hanım. Bu sene 24 talebem var..,, “Biz ailece tayyareye seve seve bineriz. Çocuğum, Vecihi bey ve ali 4 İstanbul Tayyare cemiyeti kıy- metli tayyarecimiz Vecihi beyin takdir edilmesine karar verdi. *r taraftan kendisile iftihar edeceğimiz bu meşhur tayyareci: miz meslek hayatının tamam yir- mi ikinci senesine basmak üze redir. Bu münasebetle dün Vecihi be- yi Kızıltopraktaki «Vecihi sivil #ayyarecilik» mektebinde ziyaret ettik, Etrafını yeni uçuştan dö- men talebeleri sarmıştı. Burada beyin ismi «Hocam» dır. «Hocam» Kızıltoprakta | Vecihi ismi kadar meşhurdur. Kendisile denize karşı oturduk. — Tayyareciliğe nasıl başladi. Biz ve nasıl muvaffak oldunuz?. — Daha küçüktenberi spora dehertli merakh idim, bilhassa bi- siklete, motöre, motosiklete, oto- mobile karşı çok merakım vardı. Binmediğim bir tayyare kalmıştı. Halbuki en büyük arzum da tayya- reye binmekti. Karar verdim; Mu- hakkak tayyareci olacaktım. 1913 senesinde mesleke atıldım. Tayya- recilik mektebine girdim. Yaşım 18 di. Bir sene kadar küçük oldu- um için uçamadım. Fakat sonra başladım, Uçuşla- yımın daha ilk ayında havada cambazlıklar yapıyor, taklaklar atıyordum. Herkes bende bu sa- hada büyük bir istidat görmüş ol. malı ki pek çok teşvikler karşısın- da kalıyordum. in vaktimi tayyare hanga- sında geçiriyordum. Uçmadığım zamanlar tayyarenin içine giri. yor, başımın içinde hayali uçuşlar yapıyordum, hattâ bir sefer o ka- dar dalmışım ki tayyarenin per. vanesini çevirdim. Halbuki maki- nede cereyan varmış. Benzin de açıkmış. Birdenbire tayyare han- garm içinde harekete geldi ve hangarın kapalı kapılarına çarpa- Tak onu parçaladı. Sonra tabii bu hareketimin de cezasını hem adamakıllı çektim. — En canlı hatıralarınız?. — Büyük muharebede idik, dim, Rasıdım refikam, annem... ,, erkânı birden uçuyorl. ) Tayyare cemiyeti reisi muavini Şükrü beydi. Kelkitte düşman tay- | yare karargâhı vardı. Bir sabah erkenden, güneş doğmadan yatak- tan kaldırıldık ve emir aldık: «Kelkide gideceksiniz. Düşman tayyare karargâhını bombardıman edeceksiniz.» Tek başımıza havalandık. Di man karargâhına yaklaştığımız i düşman tayyaresinin havalandığını gördük. Tayyarenin biri bizden çok uzaktı, ötekisi kâh imüze, kâh altımıza doğru uçuyordu. Biribirimize yaklaştık. O ateş etti, biz ateşe başladık. 15 dakika biribirimize gayet yakın- diyorduk. Kâh o tepe- at mize çıkıyor, kâh biz kendisini al- tamıza alıyorduk. Bizim tayyare muhtelif yerle- rinden yaralanmıştı. Fakat düş man tayyaresi de yaralı idi. Bu esnada müthiş bir şey oldu. Arka- daşımın makineli tüfeği inkıta et- ti, Halbuki karşımızdakiler boyu- na ateş ediyorlardı, Derhal ben kendi hücum tül mizle düşman tayyaresinin üzeri- ne hücum ettik, ateş ettim. Kar. şımızdaki tayyareyi yaraladığımı zannederim. Çünkü birdenbire tayyare baş aşağı düşmeğe başla dı. Aşağıya, Kelkit çayının kaya- lıkları aracıma düştü. Parça parça oldu. İşte ilk muvaffakıyetim. Bu güzel zaferin kıymetli hatırasını her zaman muhafaza ede, Bu vakadan tamam 12 gün son- idi. Erzincan oyasının üstünde keşfe çıkmıştık. Ovada düşman kuvvetleri vardı. Tek başımıza idik. Birdenbire iki düşman ta; yaresi belirdi. Hemen bizi ortala yana aldılar. Sıkı bir ateşe başla. | dılar. Havada kurşunlar vızıl vi- Zal etrafımızda dolaşıyordu. Mü. sadememiz tamam 25 dakika sür- dü. Tayyaremiz delik deşik ol muştu. Birdenbire tamam alnımın ortasında müthiş bir sızı!.. Alnım- ra Vecihi beyin tayyareleri ve tai dan yaralanmıştım. Derhal kendi- mi kaybettim, Ben kendimi kay. | esinden bir kısmı bedince tayyare 2300 metre irti fadan müthiş bir süratle düşmeğe başlamış. Sukut sesnasımda | birdenbite kendime geldim. Yere yaklaşma- mıza 1000 metre kadar vardı. Der- hal vaziyeti topladım. Tamam düşman kuvvetlerinin orlasına in- meğe mecbur olduk. Benim mak- sadım yaralı olmama rağmen tay- yareyi alelâcele tamir edip ıç maktı. Fakat tayyare yere inince etraftan düşman kuvvetleri üzeri- mize doğru koşmağa başladılar. Esasen tayyare de derhal tamir edilemiyecek bir hale gelmişti. Derhal parçaladım ve 12 gün ev- vel el bir zafer kazandığım sevgili tayyaremi alnımdan kanlar aka aka yaktım. Düşman kuvvet- leri bizi yakaladığı zaman tayya- re çoktan yanmıştı. Esir olmuş- tum, fakat bir müddet sonra esa- Tetten kaçtım, Yaya olarak mem- lekete geldim. — Şimdik halde kaç talebe, var?, — Mektebimiz 7 mezun verdi. Bunların arasında bir de var, Bu yedi mezun gayet iyi birer pilotturlar, yalnız uçuşlar yapıyor- Tar. Beş tayyarem var. Her zaman gelip burada uçabilirler. Şimdi 24 talebem var, Üçü de hanım.. Bilhassa son zamanlarda genç- lerde tayyareciliğe karşı son dere- ce bir heves ve rağbet uyanmışlır. Ben birçok müracaatlar karşısın. da kalıyorum. Ben talebelerimin ruhi cihetle- rile de son derece meşgul oluyo- Tum, Çünkü kendim tayyareciliğin bir ölüm vasıtası olmadığına inan- mışımdır. İyi bir tayyareci olmak için evvelâ bunu kabul etmek lâ- zımdır. Benim tayyareciliğe karşi his- sim plâtonik bir aşka benzemez. | Ben tayyarenin tehlikesizliğine müsbet surette inanmışımdır. Hat- 4â o kadar ki şehir de bir mahalleden öteki ma- halleye bile tayyaremle gidiyorum. Mümkün olsa İstanbula bile bure- hanım için- 'dan tayyare ile geçeceğim, Orada TIBBI MUSAHABE Bademcikler ve arızaları Boğaz ağrısına umumiyetle (Anjin) denir. (Anjin) kelimesi. i nkmak, boğmak de Boğaz hastalığında da hasta hakikaten sıkıcı ve boğucu bir ıztırap içerisinde bulunur. Maamafih bir de kalbe ait bir anjin vardır. Bu da kalbi besliyen damarların kireşlenerek | sertleş- mesinden ve kalbin kendisine ez kan gitmesinden ileri gelir. Bu hastalık nöbet tarzında kendini gösterir. Ani bir surette hasta göğsünde darlık hisseder. Göğüs kemiğinin arkasından çıkan ve koluna yayılan şiddetli ağrılar içe- risinde kıvranır, ve ölüm korkusu ierisinde olduğu yerde kalır. İşte buna (Anjina Pecteris) denir ki bu doğrudan doğruya kalbe ei bir hastalık Boğaz nı boğazda mevcut bademcik ve civarlarının. kızar- ması, şişmesi ile muttasıf bir has- talıktır. Biğaz ağrısında en ziy- de hastalanan kısım bademciktir. Bademciğin burada biraz teşrihi kısmından bahsetmeği münasip, tamamile açıldığı ve ses çıkarıldığı zaman boğazın geri- sinde ve her iki tarafında badem. şeklinde iki adet teşekkülât görü- Tür, İşte bunlar mevzuumuzu teş- kil eden bademciklerdir. Badem- cikler bir yuva içerisinde bulunur. lar, ön ve arka tarafları zarlarla örtülüdür. Bademcikler bazan gizlidirler, görünmezler; bazan ise zarları te- z tarafı serbesttir. Üzeri. at ettiğimiz zaman ufak ler ve çatlaklar görürüz. in üst kısmında ufak bir çukur vardır. Buna bademcik üst Şukuru denir. Bademciklerin vazifesi hariç- ten giren mikroplara karşı müda- faa vasıtalarını. hazırlamak ve mikrobu tutarak vücuda yayılma- sına mâni olmaktır. Fakat vücu dun mukavemeti az olursa badem- cikler bilâkis mikroplara bir yu- va teşkil etmiş olurlar, Bademcik gözlerinde yerleşmiş mikroplar tedricen beyaz kan damarlarile vücudun muhtelif yerlerine dağı larak bir takım hastalıklar mey- 'dana getirirler. Hattâ son zamanlarda yapılan bazı telkikatta Huzıl hastalığı mikrobunun bademcikler vasıtasi- le vücuda dahil olduğu ve badem- cikleri kökünden çıkarılan hasta- ların kızıla tutulmadıkları netice- sine varılıyor. Bu ufak malümattan sonra esa- sa geçelim: Boğaz anjini iki ne vidir; birisi kırmızı enjindir ki bademcik ve zarlarının yalnız kı- Zarması ve şişmesi demektir. İkincisi beyaz anjindir, bunda 'da bademcik ve civarları kızarır ve şişer, fakat ayni zamanda yu- karıda / söylediğimiz bademcik gözleri nokta nokta halinde beyaz- laşırlar, Bademcik üzerine baktı- ımız zaman etrafı kırmızı, ortası ufak ufak beyaz noktalar halinde görülür. Bunların ikisi de birden- bire yüksek ateşle başlar. Bo; da şiddetli yutkunma ağrıları has- irdükten sonra gene tay- yare ile döneceği Biz, bütün aile teyy seve bineriz, Çocuğun iken tayyarenini en iyi yolcusu idi. Refikam, 60 yaşını mütecaviz ol: duğu halde annem., Hep tayyare- ye binerler., eye seve yaşında talığın başlıca ârazımı teşkil eder. Burada en mühim nokta beyaz anjin faslına dahil olan (Diphte- Tie) yani kuşpalazını maktır. / Kuşpalazı beyaz bir anjindir. Yalnız bunun mikrobu muayyen- dir, basildir. İsmi (Löfler) dir. Bu bademcik üzerinde ve civarında beyaz anjinde olduğu gibi nokta nokta beyazlıklar yapacağına düm- düz beyaz esmer renkte bir taba- ka teşkil eder. Bu beyaz tabaka bademciğe yapışıktır. Kaldırıldığı zaman kanar. Bu tabaka boğazın her tarafına ve hastalık ilerledik- çe gırtlağa kadar yayılır, bu su- retle nefes borusu tıkanır. Vak- e nefes borusuna yol açılmaz- sa hasta kaybolur. Hastalık böyle öldürdüğü gibi tahtında yerleşen bir hükümder gibi bademcikle, de yer al mış amansız mikroplar da zehir. ler saçarak kalbi, zehirler ve kalp durur. Veya bazı sinirler üzerine tesir ederek o kısmı. hareketsiz bırakır. Binaenaleyh burada daha zi yade ebeveynin vicdanen mesul olacağı bit nokta vardır/O da bo- ğaz ağrısmı alelâde bir hastalık si- rısanı koyup lâkayt davranmaması bu hastalıZa icap eden ihtimamı göstermemesidir. Böyle beyaz an- jinleri daima şüpheli addetmeli ve ona göre tedbirler almalıdır. Çün- kü val unutma- inde yapılan serom şırınga- sı hayat kurtarır. Bu ihmal ve teseyyüp yüzünden nice yavrularımızın heder olduğu görülmektedir, Biraz da anjinden mütevellit hastalıkları anlatalım. Anjin şid- detli olursa civarım çişirir, üst ba- 'demcik çukurunda cerahat topla- tır ve apse yapar. Hasta bu vazi- yelte ağzını açamaz. Veya mikroplar boyuna doğru yayılır, boynu şişirir, boyun fleğ- monu yapar, Ve yahut bademcikten mikrop doğrudan doğruya kana karışır ve kanı zehirler, böbreklere gider, böbrek iltihabı yapar. Bazan da oynak yerlere giderek hât roma- tizma hastalığını meydana geti Binaenaleyh bademcik iltiha- bında vaziyeti daima ciddi telâk- ki etmek icap eder. Boğaz ağrısı ekseriyetle üşü- mek, terli terli su içmek, cereyana maruz kalmak, fazla yorulmak, #akayyüdata iayet etmemek, tozlu hava tenef- füs etmek gibi şerait altında doğar, Bittabi büyük bademcikli zayıf vücutlar bu hastalığa daima müs- âdet zamanlarında teittirler. Netice itibarile şunu sö lâzımdır ki faydasından ziyade büyük zararları olan ve hattâ hat şekil göstermediği zaman bile giz- li gizli vücuda mikrop gönderen birçok ağrılara, romatizmaya, kalp ve böbrek iltihaba sebebiyet ve- ren bu iki bademcik teşekkülütii vaktinde ve tam bir surette aldır- mak her halde en emin bir tedbir sayılır, Dr. Şevket Hüznü Kulak, burun, boğaz mütehasısi iphe yok ki memlekette yakın il tayyareci büyük rağbet görecektir. Bir kere bu iş otomobilden çok, kıyas ka- bul etmiyecek derecede zevklidir. Sonra küçük bir tayyare iyi bir spor otomobili fiatinedir. bir zamanda H.F «cr.