: | 15 Eylül 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Plân beklerken İstanbul şehrinin umumi, mun: azam ve kati bir plânı bekli- yoruz, Bu pek lüzumlu hedefe doğru, «aheste reviş, yosma kıya- fet,» gidip duruyoruz. Acele işe şeytan karıştığına ötedenberi vâ- kıfız. Fakat belki de bu yolda hareket etmek için pek mücbir se- sikliğini hep biliyoruz, Onun belediyemizi gösterdiği teenniden dolayı sıkıştırmağa kendimizde pek hak bulamayız. Yalnız, bu plân yapıladursun, öte tarafta belediye bazı kararlar veriyor, tedbirler. alıyor ki işte bundan bir takım meseleler çıkı- yor. Meselâ, belediye deniz ke- 'narlarında muayyen bir mesafe dahilinde yeni bina yapılmasına müsaade etmiyor. Sebep? Yapı- lacak plân «belki» buralarda ge- iş caddelere lüzum gösterecek- « İyi amma, bir «belki» ülkiyet hakkım ne olu- yor? Çünkü bu müsaade verme menin neticesi oralardaki arsala- rın beş para etmemesi demektir. Sahiplerinin elinden zaptedilmek demektir. Plân beş altı ay sonra tanzim ve tatbik edilecek olsaydı o vakte kadar mal sahiplerini bek- etmeyi haydi şehrin umumi men- faati namına kerhen tecviz ede- Bim. Fakat plân acaba kaç sene sonra yapılacak ve bilhassa, kaç sene sonra tatbik olunacak? Bu- ir asır diye tahmin edersek hiç hata ve mü- balâğa etmiş sayılmayız. Benim mülkiyet hakkımı bu kadar iptal etmeğe belediye hangi kanun na- mına kendinde hak (bulabilir? Yarım asır, bir asır iptal edilen biz hakkın müsadere edilmiş bir analdan ne farkı kalır? Belediyemiz ayni usulü başka arsalara da tatbik ediyor. Memle- ket plânı ne şekilde kabul edilir. se edilsin, bazı tarihi binaların etrafı her halde temizlenecektir. Bazı yerler mutlaka meydan ola- caktır. Şimdiden oralarda bina yapmağa müsaade edilmiyecektir. Çünkü sonra onları istimlâk edip yıkmak için çok para verilecektir. Peki, fakat üzerlerine bina ya- pılmasına müsaade edilmiyen ar- #aların şimdi parası verilip istim- lâk olunacak mı? Hayır. Onlar bekliyecekler. Ne zamana kadar? Orasini Allah bilir. Elli sene, Yüz sene, yüz elli sene! Böyle tedbir mi olur? Jstanbulu imar etmek lüzumu. pu düşünürken bu imarın külfeti. ni bazı hemşerilerin üzerine yük- Jemek ve onların haklarını çiğ- memek büyük bir haksızlık teşkil eder, Belediye, menfaati umumi- ye namına istimlâk hakkına ma- İiktir. Fakat ileride istimlâk ede- Kaçak etler Sucuk yapan yerler de kontrol ediliyor *£ tarafından verilen emir üzerine et kaçakçılığı işlerile em- niyet müdürlüğünün de meşgul olmağa başladığım yazmıştık. Yapılan tahkikatta kaçak etlerin daha ziyade evlerde kesil meydana çıkmıştır. Bu etler giz- lice satılmaktadır, Evlerde kesilen hayvanlar ara- sında hastalıklı olanları da bulu- nabilir. Bunun için mesele sıhhi noktadan da tetkik edilmektedir. Diğer taraftan sucuk imalâtha- 'nelerinin nereden et tedarik ettik- leri araştırılıyor. Sucukların ka- çak etten yapılmamasına bilhas- sa dikkat edilecektir. Şehit yetimlerinin on senelikleri Kadıköy askerlik şebesi reisli- Zinden: Şubemizde kayıtlı olup ta on senelil retile haj Şehit yetimleri ile halen Kadıköy kazası malmüdürlüğünden maaş almakta devam eden çehit yö timlerinin maaş cüzdanı, resmi senet (on seneliklerini alanların yetlerindeki vesika) nüfus kâğıt larını © beraberlerinde getirmek üzere 15 teşrinievvel 934 tarihine kadar şubemize müracaat eyle- meleri, Bıldırcın akını Sirkeci istasyonunda avcılık yapanlar Bir kaç günden beri bıldırcın akını başlamıştır. Şimalden gelip sicak memleketlere giden bıldır. cınlar İstanbula uğrayip geceyi burada geçiriyorlar. Çarşamba günü Samatya ile Sirkeci arasına bir çok kuş düş müştür. Bunlar yolda fırtına il> mücadele ederek yoruldukl dan yarı baygın bir halde düş müşlerdir. Bir çok kimseler bu kuşları canlı canli yakalamışlar. dır. Sirkeci istasyonunda epice kuş. tutulmuştur. Bıldırcın 10 - 15 kuruşa satılı yor. Bir iki güne kadar geçiş faz- lalaşınca Fiatler düşecekti ceğim diye herkesin malını beda- va bekletmeğe ve memleket ser- etinin mühim bir kısmını sıfı indirmeğe hiç bir zaman kalka- maz, Mülkiyet hakkı teşkilât esasiye kanunu ile temin edilmiş- Akşamcı e dur meler | yazıldı, neler çizildi amma kulak veren olmuyor Amca bey, » Bir insan için ekmek, yemel Istanbulun imarı Mütehassısların plânları teşhir edi iyor Şehircilik mütehassislarının İs- tanbulun müstakbel şekline dair hazırladıkları raporlarla elli se- nede vücuda getirilecek yeni İs- tanbulun proje ve krokileri bele- diye imar müdürlüğünde teşhir edilmaktedi Jüri heyeti âzası şimdiye kadar bu projeler üzerine esaslı tetkik yapamamışlardır. Yalnız jüri he- yekine dahil olan mühendisler imar müdürlüğüne uğrıyarak bun: ları tetkike başlamışlardır. Jüri heyeti yakında toplanma- ğa davet edilecektir. Vapurda bir amele yaralandı Kuruçeşme sahilinde demirli bulunan bir vapurdan dün ame- leler kömür çıkarırlarken büyük bir kömür kü anbardan çıkaran vincin ipi kopmuş ve dolu küfe yüksekten anbara düş müştür. Bu esnada anbarda bulunan Ali isminde bir amele bu küfe- nin altında kalarak iki bacağı beli yı A bir halde hastaneye götürülmüştür. Üzüm ihracı Almanyaya sevkıyat pılamamasının sebebi nedir? Berlin Türk ticaret odası, alâ- kadar dairelere gönderdiği bir raporda, Alman piyasasında Bul- gar ve Macar üzümlerinden bah- etmekte, Türk ihracatçılarımn Alman piyasasma neden üzüm göndermediğine şaştığını bildir. mektedir, Bu mesele hakkında evvelce, bir im tüccarile görüşmüştük. Ber- ticaret odasının bu mek- ihracatın neden ya- pılamadığını burada kısaca tek- var ediyoruz: Geçen sene, Alman piyasasına bir kaç parti üzüm gönderilmişti. Bu üzümler en pahalı lokantalar fından satın alınmış ve beğe- nilmişti. Fakat Bulgar üzümleri daha ucuz olduğu için rekabet edi- lememiştir. bata etmişlerdir. Bir kısım üzüm sepetleri yolda bozulmuştur. Halbuki Bulgarlar ihracata tar lerinin kabuğunun sert oluşu, uzun müddet yollarda bozulmamasını #inektedi Kadıköy suları Tamir parası hakkında tetkikat yapılıyor Kadıköy su şirketinin su sarfi- yat parasından başka abonelerin- den senede maktuan beş lira alk ması son zaraanlarda abonelerin celbetmiş ve bunun üzerine nafia vekâleti me- sele ile yakından meşgul olmağa başlamıştır. Kadıköy su şirketinin aldığı bu beş yüz kuruş hakkında belediye- nin de noktai nazarı sorulmuştur. .Abonelerden alınan bu para 932/7/19 tarihli he) vekile ka- Tarmamesine müstenittir Kadıköy su şirketi, bu tarihten evvel tamir bedeli ve saire için müşterilerinden gayri muayyen bir para almakta idi. Bunun üzerine 932 senesinde heyeti vekileden böyle bir karar çıkmış ve her abonenin beş lira vermesi münasip görülmüştü Şimdi abonelerden bir kısmi, kendi tesisatları senede hiç bir tamire ihtiyaç göstermediği hal de bu parayı vermeğe mecbur ok duklarından şikâyet ediyor. Nafia. ve belediye komiserlikleri vaziye- 4 erasından tetkik etmeğe başla- mışlardır. Para meselesi Iki hamal arasında kanl ıkavga Sirkecide bir antrepodan yük ıkaran Sait ve Telo isimlerinde iki hamal aldıkları parayı paylaş- mak üzere hesap yapmıya otur. muşlardır. Hesap esnasında Sait yanlışlıkla Telonun bir lira sını noksan vermiştir, Bu yüzden mal kavgaya tutuşmuşlar, Telo bir aralık elindeki bi mir kancayı Saidin kaf. rup yaralamıştır. Sait yaarnın te- sirile bayılmış ve hastaneye kak dırılmıştır.. Telo yakalanarak ad- liyeye teslim edilmiştir. Bir yankesici mahküm oldu Pire Mehmet isminde birisi tramvayda bir yolcunun cüzdanını rken yakalanıp mahkemeye verilmişti, Üçüncü ceza mahke- mesinde yapılan muhakeme neti- cesinde Mehmedin lüç sene, altı ay müddetle hapsine ve o kadar da emniyeti umumiye nezaretind. lurulmasına karar veril ISTANBUL HAYATI Kim ne derse ında sağa, sola kıvrıla yli dolaştık. Mavi en- tarilerinin eteklerini kaldırıp ba- caklarını ayıra ayıra koşan net çocuklarının uyuz kedi yat rularmı kovaladıkları arsalardan geçtik, Her kafesin arkasından başka bir ses çıkıyor. Ut tıngırtıları, tef zırıltıları, ellerini şaklatarak şar- kı, mani okuyan genç kızların oy- nak nağmeleri. Her adımda ku- lak başka bir ahenge dalıyor, Bi evvel yağan yağmurun meydana getirdiği ekşi kokulu gölcüklere batmamak için sik sık uzun atlama müsabakası yapıyo- ruz. Her gölcüğün üzerinde vızıl- 'daşarak dolaşan kara ve sivrisi- nek bulutları ağzımıza, burnumu- 22, gözlerimize doluyor. Öteden acı bir çığlık kopuyor, bir kapının aralığından cılız bir kedi ağzında kocaman bir ekmek parçasile kurşun gibi çıkıyor. Ar- 'kasından fırlatılan kayışı kopuk | bir takunya çukurdaki çamurlu Suları etrafa dağıtıyor. Kınalı saç- ları darmadağın, hiddetten göz- eri yuvalarından fırlamış bir ka- dın bağıra çağıra kedinin arkasın- dan küfürler svurarak çıkıp ta- kunyayı alıyor. Karşı pencereden bir kaç genç kız başlarını uzatıp kahkahalar, atarak alay ediyorlar... z «— Fatma teyze gene Mestana darılmış. Hadi şunu kızdıralım.» Hep bir ağızdan bağrışıyorlar. eman Fatma €Gel bu gece «Kucakla M <Tapla fistamım> “Okuyalım destanı? «Aman Fatma teyze.» «Gel bu gece bize» Fatma teyze tekrar kapiyi arac layıp başını uzatıyor, yakası yır- tilmadık küfürler savurdukça pen- ceredekilerin kahkahaları da 80- kakları çınlatıyor. Bir aralık içlerinden bi çığlık atıy «— Aaayy, sokakta erkekler varmış, Rezil olduk kızlaaar.» Uçları boyalı kâğıt perdeyi in- dirip aralarından bizi seyrediyor lar ve mütemadiyen gülüşüyorlar. İleride önü asma çardaklı kü çücük bir kahve. Teneke borulu bir gramofon avaz avaz haykırı- yor. «Kim ne derse desin, desin. «Sen benimsin, ben de senin Kulağını ta borunun ağzına da yamış bir delikanlı derin derin ah çekiyor. «— Hay ağzını” seveyim be. Sanki yüreğimin içini okuyor» İşte Eyübün iç mahallelerinde bir'cuma hayatı. C.R. cı bir Su ve işik nasil bir ihtiyaçımrıs Bu zamanda gaz maskesi de öyle siyaştır,, — İktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — A.B. — Eve, bilhasan toz bulutları içinde yüzen, umum helâların civarın daki semtler işin