13 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

13 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ia 51 13 Ağustos 1934 letasyon şefine musallat * ol. | mnuştuz iş istiyordu. Adamın gelip gitmesinden yan- | man itanyon gefi bir güm adar İ min eline bir parça zımpara kâ- | Bade verdis — Şu rayları temizle, dedi. Adam derhal işe başladı bir ay sonra istasyon grafı ald — Tuzlaya geldim, zımpara kâğıdı. gönderiniz! Gevaj l — Ostadım, beni tenkit ede- yim derken, mânasız bir şey yaz- Nel Diyorsunuz ki: «Misraların- da boşluğun iztırabı var» boş $ey iztirap çeker mi? — Elbette. Sizin ağrımaz mı? Hizmetçi Söz arasında: — Hizmetçinden memnu mu- sun? hiç başınız — Çok memnunum, istediğim işi yapıyorum, hiç karışmıyor — Affedersiniz, sizin gibi ka- Tarmak için burada ne kadar za- man kalmak lâzım! Giyer mi? | Hanımefendide karış su- Tat. Kocasına bakmadan söyleni- yor: — Löfa gelince kolay... Me- leğim 1, meleğim yukar Gel meleğim, git > amma bir manto istedim mi, lâf yok... İnsan meleğinden bir manto esirger mi?.. — Amma yaptın meleğim... Melekler manto giyer mi Kumar Beyoğlu | kumarhanelerinden birinde temizlenen, bütün para. sını kaybeden bir zat, merkeze koştu, merkez memuruna şikâyet etti. Kendisini kafese koyduklarını, mahvolduğunu uzun uzun anlattı, Merkez memuru dedi — İyi amma, eğer kazansaydı- Diz şikâyet etmiyecektiniz. — Kazanmak imkânı yak, ki — Öyleyse neye oynadınız? Içim dolu yalaza Bir bektaşi, et- rafı, yeşillik bir soğuk su başında adamakıllı içmişti, Bulut gibi sarhoş olduktan sonra atı- na binmeğe çalıştı. Surhoşluğu tesirile Bir türlü bineme- yince başladı yal- varmağa : — Ya Ali, bana yardım et. — Ya Hasan, yardımıma koş — Ya Hüseyin, bana wardıma gel. Bu aralık son Bir. gayretle sıç radı ve atın öbür tarafına yurnarla — Yavaş, hep birden yardım et- meyin | | şeyi tersine görüyorum. Dedim haydi Boğaza, se diyerek, gekti naza, Zaman zaman ağlatan Bana zehir dağlatan Güzele bel bağlatân Şu kalbim olmasaydı. — Güneşte gözlerim kamaştı, her ERİYORUM İÇİMDE Kibrit çaktım yanmadı. Penceren kapanmadı. Sonra düşündüm biraz, Dedim, ki inanmadı. içimden eriyorum, Ben sendeki Sen bülbülsen ben dere, Bakma öyle her yere. Çocuğunu o se. ne mektebe mişti. gitti, mekt dirile konı lunan çalı Müdür: Al ay tebin mü- uşta, 0ğ- ışıp ça lışmadığını sorda: — Oğlunuz ça- lışmak için çalı- sıyor, dedi, yalnız büyük bir kabahati var: Yalan söylü- yor. Peder bey dü gündü; — Tuhaf şey? Bu çocuk yalan söylemeğe nereden alışmiş 2... Çünkü — Mehmet amcam evlenmiş. annesi hiç yalan — Ya, Kiminle? söylemez, Benim — Bir kızla. de yüzümü ancak — Malüm, insan elbette bir kızla evleni ayda bir defa gö- bir rüyor! — Hiç değil, geçen hafta abl KALBİM Hep kendi hesabına Neler çektirdi bana Sığamıyan kabına Şu kalbim olmasaydı.. Gülüyorken ağla der Neşeler olur keder Şu kalbim olmasaydı. Rahmi Ka Salamon yordu: — Karım 80 kile geliyor. Her gidip zayıflama inden hesap edi- sene içmelere kürü yapıyor, 8 kilo kaybediyor. On sene sonra ondan büsbütün | runa çıkacaksın? kurtulacağım demekti tercih ediyorum. rüyorsunuz hanımefendi. — işte dört köşe banyolarımıtın faydasını gö- Elb N — Burada denize girmek tehlikelidir. | — Soyunmak tehi Küçük çocuktan beter — Demek karar verdin, dünya tu — Hayır, şimdilik bir tr pokeri — Neye bunu soyunmadan evvel söylemediniz! — Haberin var mı, Salamon kömür işinden beş yüz bin lira kazanmış... — Hayır, yanlışlık var. vi. Kömür işi değil, buğday işi. Beş yüz bin lira değil, beş bin lira. Kazanmadı, kaybettit Almaz — Erkekler çok müşkülpe senttirler. Her halde ben müşkül pesent birile katiyen evlenmem. —Merak etme, seni alacak olasi lpesent olamaz 1 — Hayır, yüz lira borç istiyo- Ben sizin kim olduğunu: bilmiyorum, nasıl para veririm! Sebehi — On beş sene mahkümiyeti- nin sebebi nedir? — Gençlik ve tecrübesizlik. — Ne diyorsun?.. Sen elli yaz şındasın, — Eli beş. — Şu halde?. — Avukatımın. gençliğinden ve tecrübesizliğinden — bahsedi- yorum efendi Yaş meselesi — Nasıl oluyor da karınıza çarpan otomobilin numarasını hatırlıyorsunuz? — Otomobilin numarsı, kar mın doğduğu seneydi. Karısı kocasının çekti — Haydi gidelim, ben dava- kolundan — Benim köpeğim söz de di- ler. Meselâ ona «gel» veya «ge me» derim. — O ne yapar? — Ya gelir ya gelmez.

Bu sayıdan diğer sayfalar: