> Aşağı tükürse sakalı... KŞAM Yukarı tükürse bıyığıl, Sene 16 — No; 5690 — Fiatı her yerde 5 kuraş PAZAR — 12 Ağustos 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matt )- 20113 (Klişe) ws Tayyare piyangosu: * azanan numaraları 4 üncü sahifemizde okuyunuz : “Bugün Elâzizdeyiz, yarın Diyarıbe- ” kirde, belki de çok yakında Kardeş- ellere kadar uzanmış olacağız,, iz 10 (Hususi) — Maliye 'uat bey ile beraber, bura- ya gelen Nafıa vekili Ali bey, Elâ- Ziz hattının. işletmeye açılmasi münasebetile, hükü «Büyük İsmet paşa Hz. daha dün denecek kadar kısa bir za- man evvel «yurdu demirle örmek ir» buyurdular, bu ara- da Sıvasa vardık. Bugün Elâziz- deyiz. Yarın Diyarıbekir, öbürgün Erzurum, Antalyadayız. Belki de gok yakında kardeş ellere kadar uzanmış olacağız.» Ali bey memlekette bi sermayesi ve ecnebi bilgisile yapılan şimendiferlerden hülüsa- ten bahsettikten sonra demiştir «Nihayet Türk parası, Türk eli, Türk emeğile hem şimendifer yap- Şimendifer hattının Elâzize vardığı gün yapı dh Nafıa vekili Ali bey Elâzizde çok kıymetli letmek safhası gel ancak cumhuri- yetin bariz feyzidir. İşte eser, işte zafer... Bugün açtığımız Elâziz gu- besi, bu zaferin ilk müjdesi olmak ve Malatyaya iltisakile Diyarıbe- kire varan bu hattın son kısımlar | Filyos - Eroğli hattında da bu ze- | ferin feyizli semeresi görülmekte ve bir kaç saate kadar ihalesi ha- berini alacağımız Afyon - Antak ya kısmında da tamamile hâkim bulunmaktadır. Her büyük, her cihanşümul işini temeli olan para, Türk sermayesi olarak ortaya konmuş ve kona- caktır. disleri, Türk fen adamlari temin elti ve nihayet bütün bu i bir 1; nutuk irat etti SAA va Türk müteahhitlerinin, Türk işçi lerinin emek ve kuvvetlerile ba- şarıldı, eee Cumhuriyet devrinde devletçe irilmiş ve edilmekte olan iryollarinin uzunlu” | gu 3195 kilometre, muharrik ve | müteharrik edevat ile beraber sar- folunmuş ve olunacak olan meb- lâğ 335 milyon lira, demiryollar üzerinde aktarılan toprağın hac- mi 42 buçuk milyon metre mikâp, sarfedilen çimento 50 buçuk mil yon kilodur.» z Müteakiben Nafia vekili Ali bey bütün şimendiferlerimizi bir elden idare etmek için alman ted- birlerden ve nakliyatı ucuzlatmak için tanzim edilen tenzilâtlı tari- felerden bahsetmiş, demiryolu in- şasıni dahili siyasetin en başma koyan çok kiymetli başvekilimiz sahifede) (Devamı 2 Bütün dünya çıplak olursa harp ortadan kalkarmış! Dimitri Dokilis efendiye göre çıplaklığın bin bir faydası varmış! Çıplaklar cemiyetine girdiği” için zevcesi tarafından mahke- meye verilen çıplaklar cemiyeti #zasından Dimitri Dokilis efendi. Yi uzun uzun aradıktan sonra bul- mak kabil oldu. İstanbulun meşhur çiplağı, çaz Jıştığı elektrik şirketinin Taksim atelyesine sabah karanlığında ge- liyor. İçeriye girdiğim zaman Di- mitri Dokilis efendiyi masasının başında buldum. Kollari olmıyan yeşil bir gömlek giymişti. Yakasi tamamile âçıktı. Ayaklarinda ço: rap yoktu. Sadece üstü açık bir sandal giymişti, Kendimi takdim ettim, İlk sözüz Şapkasız geziyorsunuz öyle » diye sormak oldu. — Evet!, dedim, lemnun oldum. Keşki ce kıravatsız, hattâ çorapsız Mamafih | şap mi Dimitri Dokilis efendi gezmek te bizim fikirlerinize doğ. Fu ille adimdir. (Devamı 7 inci sahifede), Yeni bir harp cephesi... Leyleklerle kartallar şimdi Susığırlık civarında çarpışıyorlarI Bandırma 11 (Hususi) — Ber. gama ve Orhangazi tallarla leylekler rebe devam ediyor. Bandırmada- ki leylekler de yavrularını ve yu- yalarını bırakarak kâmilen harp sahasına gitmişlerdir. Balıkesirden otomobille gelen yolcuların anlattığına göre Susi- Bırlık civarında Sultan çayırı ci- varında yeni bir harp cephesi te- estüs etmiştir. Yolcular Simav ça» yinin iki tarafının leylek ve kar. tallarla dolu olduğunu söylüyor. lar. Alışam üzeri buradan geçen- ler mütareke zamanma tesadüf etmiş olmalı ki harbi görememiş- lerdir. Leylek ve kartallar Simav çayi- İ ni tabii hudut addederek biri bir tarafta, diğeri karşı tarafta yere konmuşlardır. Leylekler adetçe daha fazla imiş. Maamafih harp meydarımda birçok yaralı ve ölü leylek varmiş Buzlar üzerinde 60 gün Çelyuskin vapurunun heyecanlı sergüzeşti Vapurun kömürlüğünde bulunan Vapurunuzün işinde “yürümek müşkül. Çelyuskin aylarca süre- her cins hayvan yüzünden Nuhun gemisine benziyor. Marangozlar, inekler için barakalar inşa ediyor- lar, 10 ağustos — Sabah saat alti- 'da Behrenk denizine girdik, Bir gün evvel gu telsizi aldık: iLaptev denizinde | hassa İ ağustos ayinda, buzlarin vaziyeti ait değildir, Yeni Sibirya ada- cıklarınm boğazları geç açılacak: tır, Bütün ay boğazlarda buz dağları duracaktır. o Ağlebi ihti- mal, Borkhaia kapısı ile Belhol adasi arasındaki saha, bütün ay ' esnasında buz dağlarile kapalı bu- Tunacak ve bu hal, az kuvvet milere büyük güçlükler çıkaracak- tır, yeni Sibirya adacıklarının şi- mal sahilleri, buzlarla örtülüdür.» Bu telsiz, o havalide uğrıyaca- Zımız büyük müşkülleri bize bil. 'diriyordu. © Ni 12 ağustos — in gece müt- hiş bir fırtınanın dalgalari ara sında çalkandık. Müthiş bir rüz- gâr ortalığı altüst ediyor. İnekleri aci acı böğürüyorlar, Sabaha kar şı deniz biraz dindi. Tayfalar gü- verteye çıktılar, Hattâ tayfa Boui- ko yoldaşın kucağında bir yaşın- Tahsildar — Yarin gel yatın gel. Rica ederim 6 lira yol paran işin bana bu bozuk yollarda pabuç paralatmayınlı, adam - lik buz dağları görünmeğe başlıyor ikin vapurundaki heyetin Isi profesör Şmit kızcağız, hiç şüphesiz ki Vrangel adasının ei sevimli ve şen seke nesinden biri olacak, Fakat Alla © adada yalnız olmıyacak, Va- purumuzda bulunan diğer bir ka- kaya doğur-. Bu kadın, zevcesidir. Fakat doğuracağı oğ- lan mı, kız mi belli değil. Bu me- sele, bütün gemi halkını şiddet: le alâkadar ediyor, yoldaş Vasiliefin Gemimizin en şen ve şakrak uzvu olan ressam Reşetinko, şim: 'diden doğacak çocuğun vaftiz ba- bası olacağını herkese söyleyip! o) duruyor.