AKŞAM Yakup Cemil, divanı harp alnının ortasına tabancasını dayadı! Yakup Cemil bey, kapının her açılışında oturduğu sandalyadan süratle ayağa kalkar, gelen insa- nin kim olduğunu ve maksadını anlayıncıya kadar kendisini mü. dafaa edebilecek bir tavır takı- nırdı. Bu itibarla Nafiz bey de odi kapısını tıkırdattığı zaman, ayni suretle ayağa kallımış, taarruz ve- ya müdafaaya müsait bir vaziyet almıştı. Bununla beraber, Nafiz beyin alelâde bir surette ve güler bir yüzle içeriye gi liğini görün- ce, telâşa hacet olmadığını anla dı. Divanı harp reisi, gayet dost ve samimi bir halde bir sandalya alarak mevkuf mazmunun karşısı na oturdu. Yakup Cemil bey, bu ziyarete bir mana vermemekle beraber, Nafiz beyin gayri resmi surette kendisini istiçvap etmek istedi ni sanmıştı, Nafiz bey, muhatabı. ine nihayet nın gururunu okşamak, ken. ümit ve teselli vermek, sinirlerini yat kup Cemil beyi silâhlarını teslim etmek için kandırmak fikrinde idi. Nafiz bey, gayet sudan mevzu- lar etrafında dolaşıyordu. Fekat bir taraftan konuşurken, diğer ta- raftan nasıl bir sırasını bulup ta maksadını açacağını düşünüyor. du.. Bu düşünce dakika geçtikçe Nafiz beyin sabrını tüketiyor, c: manı sıkıyordu! Bu sımıktıya in: mam eden havadaki bunaltıcı bir sıcak Nafiz beyi terletmişti. Bir aralık Nafiz bey terden bu- Zulanan ve burnunun üstünde du- ran gözlüğünü silmek için üze rinde her vakit bulundurduğu si- gara kâğıdı defterini çıkarmak maksadile elini cebine daldırdı. Nafiz bey, be: Çıkarma: iki kaşının arasına tırmak suretile Ya- elini cebinden bulmamıştı ki, siyah bir tas banca mamlusunun dayandığını gördü! hükümet maznunu, mevkuf olmasına rağmen, kendi. muhakeme edecek divanı harp yeisini silâhla tehdit ediyordu; Yakup Cemil bey, gözlüğünü sil- mek için cebinden sigara kâğıdını çıkarmak istiyen Nafiz beyin ken- disine silâh çekmek istediğini zannetmişt Yakup Cemilin silâhını almak kabil olamamışlı Nafiz bey, divanı harp rei: ne tayin edildiği tarihtenberi ge- len yüzlerce mevkuf içinde hiç bi- rinden görmediği ve hiç ümit et mediği bu ölüm tehlikesi karşı” sında kalınca, birdenbire şaşırdı, beti benzi sapsarı kesildi ve dedi — Aman Yakup bey ne yapıyor. sun?, Terledim, gözlüğüm bı Jandı, camını silmek için cebim- den kâğıt çıkarıyordum. Üstüm- 'de tabanca, filân yok. Merak et- — Nafiz bey, o kadar samimi bir eda ile ve tatmin edici bir sesle bunları söylemişti ki Yakup Ce. mil bey, divanı harp reisinin ver. diği bu teminata derhal inandı ve 5 OYA ÇA | ittihat ve Terakki | farihinde esrar perdesi | “Yakup Cemil niçin ve nasıl öl L a i dürüldü vk hemen elindeki tabâncayı cebine yle ise, edi, göz zü ben sileyi Nafiz bey, büyük bir tehlike at- atmıştı: Artık alelâde bir hare- kekten kuşkulanarak hemen si ha davranan Yakup Cemil beyin, velevki tatlılıkla olsun, silâhını is- temek ve almak kabil olmıya- cak, Nafiz beyin maneviyeti bozul. muştu. Divanı harp reisi lükırdıyı kasa keserek kendisini hemen oda: dan dışarıya attı, Bu suretle Nafiz teşebbüsü suya düşünce Cemil beyin mak, o gün için de, kabil olmadı.. Yakup Cemilin silâhları cebren alınacaktı Nafiz bey, Yakup Cemil beyin silâhını elinden alamayınca arık o gür i bir teşebbüs yapma dilar, Divanı harp, bu meseleyi halledecek şekli tayin etmek hu- susunda mütereddit bulunuyordu. Bu tereddütle o gün de bitmiş, ak- şam olmuş, fakat Yakup Cemil bey önüne getirilen yemeği ye- mekle beraber tevkif edildiğinin ikinci gecesini de yatağına gir. memek ve bir sandalyada sabah. lamak suretile geçirmişti. beyin de bu Yakup silâhını al- den Ertesi gün artık bu meseleyi kö- Künden halletmek Jâzımdı. Artık neye malolursa olsun Yakup Ce- mil beyin silâhları cebren alına- caktı. Divanı harp bu vazifeyi (Bekirağa bölüğü) inzibat zabit- lerinden İhsan ve Vasfi beylere vermişti, İhsan ve Vasfi beyler o alacaklardı. Bu emir kati İhsan ve Vasfi beyler, ihtilâlci mevkufun kendi rızasile silâhları- nı teslim etmiyeceğini bildikle rinden bu işin başarılabilmesi için Yakup Cemil beyin birdenbire üzerine çullanmak ve zorla silâh larını almak âzirm geleceğine ka- yar verdiler. Bunun için de güç- lü, kuvvetli ve cesur inzibat ne- ferlerinden üç kişi bu. vazifeyi di., İhsan ve Vasfi beyler, tevkif- hane çavuşlarından ve (Bekirağa bölüğü) nün sergardiyanlık vaz esini gören Ömer çavuş ile in; bat neferlerinden pehlivan Emin, (pehlivan meşhur Kara Emin) in. Zibat neferlerinden Ali Ahmedi çağırdılar. İcap eden talimatı ver. diler. Yakup Cemil bey, mevkuf bu lunduğu odadan aptest bozmak için çıktığı zaman kapısında bek- İiyen inzibat neferlerinden iki ki şi. kendisini arkasından tal ederdi. Bunlar, Yakup Cemil bey, odasina döndüğü zaman ayni suretle arkasından yürürler. Mağrur Hr tavırla ilerliyen Y: kup Cemil bey her geçişinde ko- ridorlarda üçer adım fasıla ile bekliyen süngülüler tarafından selâmlanırdı.. Yakup Cemil bey, hakkında gösterilen bu leden memnun olur, nöbetçilere selâm vermek suretile mukabele ederdi. tekrar (Devami var) Posta -Denizyollar ihtilâfı Meselenin mahiyeti ve son vaziyet Posta idaresile Denizyolları letme idaresi arasında bir ihti- I£ çıktığı, bu yüzden Posta pa- ketlerinin naklinin durduğu ya” zalımıştı. Bu mesele hakkında tahkikat Yaptık, Denizyolları idaresinden aldığımız malümata göre ihtilâ- fn mahiyet ve hakikatı şudur: Denizyolları işletmesi © gerek posta kanununun 53 üncü mad- desine ve gerek bu kanun hük- münü teyit eden 2239 numaralı denizyolları işletme kanununun 13 üncü maddesine tevfikan dev: ve postalara re- fakat edecek memurları mecca- let postalarını nen nakletmek mecburiyetinde- dir. Kanunun memurlar hakkın. daki hükmü mutlaktır. Bunların vapurların hangi mev kilerinde meccanen seyahat ede- ekleri ise yukarıda zikri geç; 2238 numaralı kanunun 12 maddesi hükmüne tevfikan te- şekkül eden tarif? komisyonu ta- | rafından tanzim ve iktisat ve- kâletince sik olunan navlun ta- ahkâmı umumiyesinin 3 üncu maddesinin 5 inci fıkra- sında yazılıdır. Bu madde aynen şöyledi (Posta seyyar memurları kanın mucibince yalnız güvertede pa- rifeleri rasız seyahat) ederler ve mevki- lerde seyahat etmek isterlerse kamara ücretini verirler. İşte bu ahkâm mucibince dev. let postaları meceanen taşınmak» ta ve memurlar posta idaresi nin arzusu veçhile ücreti muk: bilinde vapurları ikinci mevki- lerinde seyahat etmekteler iken son mayıs ayı zarfında İstanbul posta başmüdürlüğü tahsisat ol. madığını söyliyerek Denizyolları idaresinden veresiye bilet istemiş, Denizyolları idaresi memleket lematının sektedar olmaması için mayıs nihayetine kadar pos- ta idaresine kredi yapmış ve memurlara eski bilet ver- miştir. Mayıs nihayeti olünca - ki hü- kümetin mali senesi nihayetidir - posta idaresi pasta kanununu Bü- yük meclisin tefsirine arzetti den bahsederek memurları için ücreti | vere kamara eceğini borcunu söylemiş ve mayistal da ödememiştir. Bu vaziyet karşısında Deniz. yolları idaresi de posta idaresine memurlarının meccanen naklini istiyorsa güverte biletini almalar ir, Bu cevap karşı. sında posta idaresi memur gön- dermekten istinkâf ederek kıy- rını bildiri metli evrak müraselâtini bizzat durdurmuştur. İşin bu safhaya döküldüğünü gören Denizyolları idaresi gene hş bir mecburiyeti olmadığı hak de mahza müraselâtı sekteden korumak için posta idaresine ha- ziren nihayetine kadar da kredi yapmağa karar vermiş ve bu müd- det zarfında matlübatın i ve mevzuata riayet edil mesini istemiştir Posta idaresi evvelce munta- zaman memurlarının kamara üc“ etlerini öderken mahza yeni ge- len tahakkuk memurunun içtiha- dile birden bire bilâsebep tedi- yeden istinkâf etmiş ve kıymetli evrakı bizzat kendisi gönderme miştir, Dün resmi futbol maçı olarak, Şeref stadyomunda | Beşiktaş - Eyip karşılaşması vardı. İstanbul şildine ait olan bu müsabakada Beşiktaşlılar 4-1 galip vaziyette iken maç kavgalı ve münakaşalı bir şekilde bitmiştir. Oyuncular | arasında çarpışmalara sebebiyet veren hadise, maçı idare eden ha- kemin bazı yolsuz kararlarından çıkmıştır. iki hafta evvel 2:2 berabere ka- lan Beşiktaş ve Eyüp takımları sa- haya bazı eksikliklerle çıkmışlar. dı. İlk devrede Beşiktaşın ofsayt va- ziyetinden attığı ilk golü Eyüplü- leri sinirlendirmiştir. Esasen asabi bir hava içinde başlamış olan ma-| gölden sonraki cereyanı hayr! Ti çetin olmuştur. Taksim stadındaki atletizm Dün Taksim stadyomunda 29 haziranda yapılacak İstanbul at- letizm birinciliklerine hazırlık ma- hiyetinde olmak üzere, Beşikta Galatasaray, Kurtuluş, Beyoğlu- spor ve Şişli atletleri arasında mü- sabakalar yapılmıştır, Teknik de- receler şunlardı 100 metre; 1. Semih 111/5 sa- niye, 2 - Hilmi, 3 - Müfahham, | 400 m - Haydar (yalnız | koştu). Uzun atlama: 1 - Tevfik 630 metre, 2 - Avni Sıtkı 6,25 metre, 3 - Karabinidin 5,78 metre, 200 metre: 1 . Müfahham 24,3/5 saniye, 2 - Ahmet, 3 - Kenan. Yüksek atlama: 1 - Sedat 1,65 metre, 2 - Melih 1,60 metre, 3 - Papadoplus, 800 metre: 1 - Besim 2, 4,9/10 saniye (günün en iyi derecesi), 2. Masel, 3- Agop 211. Disk atma: 1 - Naili 37,54 metre, 2 - Yergiyadis 34,10 metre, 3- Kürkçü oğlu 30,59 metre. 3000 metre: 1 - Panakis 10,9,3/10) dakika, 2 - Maksut, 3 - Hayri, Gülle atma: 1 - İbrahim 11,97 metre, 2 - Kangalidis 11,92, 3- Naili 11,40, Cirit atma: 1 - Orhan 4295 metre, 2 - Müfahham 42,54, 3 - | Sudi 42,45, Sırıkla atlama: 1 - Fethi 322 | metre, 2 - Viçaroplos 3,00 metre, | 3 Sedat 284. 5000 metre: 1 Remzi 17,51,3/10 dakika, 2 - Kantoplos, 3 - Nuri. 1500 metre: 1 - Fethi 4,261/19, 2 - Garpiz 4,28,1/5, 3 - Karakaça-| 400 metre (küçükler): 1. Suat 56 saniye, 2 - Veçinas 57,4/5,3 - Vitrandis, 200 metre (küçükler): 1 Ek l #iyan, Fikret 25,1/10 saniye, 2 - Vallas, Tenis müsabakaları Yuzoslavyadan davet edilen te. ler dün yetişemedikleri izim tenisçiler arasmdaki Mili yet turnuvasına devam edildi. Tek erkekler arasındaki çarpıs- malarda, Şirinyan Sedadı yendi. Tek kadınlar müsabakasında ma- 'dam Siger matmazel Kası mağ. löp etti, Çifler müsabakasında da, yan - Jafe çifti, Baldini - Trigubof Giftöne sıkı ve devamlı bir oyundan i Dünkü spor faaliyeti Futbol maçları, atletizm birincilik hazırlık müsabakaları sonra galip geldi. Pera - Şişli maçı Taksim stadyomunda atletizm müsabakalarından sonra yapılan Şişli - Pera maçı beraberlikle ns- ticelendi. Uludağda tenezzül Bursa 22 (A.A.) — Bursn dağ sporları klübü bugün Uludağa ge- niş mikyasta bir dağ tenezzühü yapmıştır. Bu seyahate banyo mevsimi münasebetile şehrimizde Ankara ve İstanbullular iştirak etmişlerdir. Kafileye edilen dağcılar Uludağdaki spor tesisatı hakkında izahat ver- mişlerdi, Boğaziçini güzelleştirme (Bas tarafı 1 inci sabifede) bütün iskelelerine süratli postalar, temin etmeğe çalışacaktır. Şim: ki halde hakikaten Boğazın bir <ok iskelelerine vapur pek uzun bir zamanda gitmektedir. Cemi- yet bu hususta Şirketihayriye ile anlaşacaktır. Bir çok postaları! sokarak süratin temin edilmesi düşünül mektedi E Bu işlerle uğraşanlardan bir Bo Zaziçili yapılacak olan şeyleri şöye le anlatmaktadır: — Boğaziçinde hayat şehre naz zaran pahalıdır. Bakkal eşyası, et, hattâ sebze ve meyva fiallidir. «doğru posta» haline Bunları ucuzlatmak, Boğazda hax yatı mümkün olduğu kadar ucuz bir hale getirmek lâzımdır. Bunun için evvelâ kasaplar şirketile an- laşmalı, etin şehir fiatine Bo- ğazda satılmasını temin etmelidir. Esasen et şehre de uzak bir yer. den nakil vasıtaları ile geliyor. Fakat buna rağmen gene ucuz fi atle satılıyor. Boğazda da Gti şehir fiatine satmak pekâlâ kabildir. Diğer taraftan kabzımallar ce- miyeti de Boğaziçinde hemen her iskelede birer küçük pazar kur. mak niyetindedir. Bu pazarlarda Boğaziçi ve civarında yetişmiyeni ze ve meyvalar satılacaktır. Pa- zarlarda sebze ve meyvayı kabzın mallar cemiyeti, sebze ye meyve hâlinde Hat üzerinden satacak- tır. Bu da Boğaziçililer için bü- yük bir şeydir. v Boğaziçinde yapılacak fabrika ların belki Boğaziçi halkına fay- daları dokunabilir, burada işler artar, Fakat unutmamalıdır ki Boğazi- çi nihayet bir sayfiye yeridi Sayfiye yerinde de fabrika, baca, duman. motör gürültüsü pek mu vafık düşmez. Bunun için Boğaz- 'da yapılacak fabrikaların hiç de- öilse sahilde değil, çok iç taraf. larda kurulması lâzımdır. Zaten iş tarafta bol bol arazi vardır. Bundan başka en mühim işler. 'den biri de Boğaz için bir «elek! tikleşme» plânı yapmak, Boğazi az zaman içinde tamamile elek- tirklendirmektir. Boğaz için en mühim ihtiyaçı lardan biri de ışıktır Diğer taraftan Rumeli sahilinde işliyen otobüs seferlerini de daha muntazam bir hale sokmak, teh Tikelerin önünü alarak halka tam bir emniyet vermek te Yâzımdır.”