AKŞAM 23 Mayis 1934 Sanki her ikisi de Gene kayga ediyor damat beyle kaynana: — Herif, Senden çektiğim artık canıma yettil. — Şu kopasıca dilin dünyamı zindan etil. — Dilim neden kopacak, dürürken senin başın? — Halâ geberemedin seksene geldi yaşinl — Ne?l, Seksene mi geldim?. Çenen tutulsun, emi? — Bugün, bu kavga olsun hayatının son demil — Aman; ne ahlâksızsın.. Seni toprak pakl — Senin de vücudilni ezrail kucaklasın!.. — Geldiğin günden beri kaçtı ağzının tadı — Söylenme.. Sesini kes. Çıkma odandan, — Neye çıkmıyacağım?. Benim öz malım bu eyl, — Hay; bu evin içinde yanasın alev alevi. — Fakat razı olmuştun sen bu evin kızmak. — Ne yapayım, dönmüştün tıpkı çam sakızın! — Ben mi sana yalvardım “Bara damat ol,, diye? — Evet, Yalvarıp verdin hemde — Doğru.. Biraz atmıştım köpek — Haydi; defol oradan.. Seksen — Asıl sen olacaksın yakında geyi — Müşteri buluyorsun kızına, zannedersem? — Pek âlâ ediyorum, ne yapacaksın, katır?.. — Hepinizi keserim, billâhi, kıtır kıtırl.. — Ne dedin?. Keser misin? Imdat, Yetişin dostlar — Sus bağırma, be karıl. — İmdat , dişi geyikl., semi Imdat.. Katil varl.. x Mahalleli duyunca bir anda bu sesleri Gece vakti açıldı evlerin kafesle Rastıklı, yemenili bütün başlar uzandı, “Ne oluyoruz?..,, diye, mahalle çalkalandı! Asmalı evden gelen ebe hanımın sesi Birdenbire vermişti bir telâşa herk: “Mutlak kadıncağız doğradılar!.., diyerek, Dışarıya uğradı genç, yaşlı, kadın, erkekl, Müzakere ettiler sokakta bir dakik. Ebe Razıye hanım zengindi filhakika, Gerçi otarmıyordu. evinde yapa yal Fakat girebilirdi bir kaç azılı hırsı Ana, kız ve damadı birden kesebilirdil Bu müthiş ihtimalle, mahalleli delirdi: Önde: Bekçi, arkada: entarili erkekler, — ileride cesurlar, gerilerde ürkekler — Sopa... Bıçak. Tabanca. Birden kırıldı kapı, Bu sahne karşısında damat bey yuttu bi Olanca konu, komşu içeriye dolmuştu, Adamın haysiyeti iki para olmuştu. Hakikaten keserdi şimdi geçirse el * Gece, mahalleliye anlatıldı mesele, Küfür, lânet ederek; herkes evine döndü, Bütün kafesler indi, bütün ışıklar söndül.. yi Ebe Razıye hanım işte böyle cadıdir, Yani: “Şeytanurracim,, asıl önun adıdır! Gümrük memurlarından Abdurrahim efendi Ona damat olmazdı.. Fakat karının fendi Bu saf kalpli adam bağlamıştı gözün Bir kaç sene dinledi, kuzu gibi, sözüni Kaynanası ne derse, hemen: Tıpka bir evlât gibi, Adamcağız dönmüştü tasmal Fakat karı almıştı artık ge, Bin türlü hakaretle damadı € Zalim bir hünl Ona bağırıyordu: — Mıymıntı kanburl.. rlüğünden: 10/4/934 tarihinde Heluvan vapuriyle gelen Presyodar Salamon olarak eşyası arasında Galata yolcu rafından bulunan Eşyanın müsaderesi, ır mazbatası tayin ettiği ikametgâh adresinde bur yhe teblig edilememiştir. İşbu ilânm. zarfında itiraz edildiğine dair bir güna müracat vuku bulmadığı takdirde müsadere kararının 'kat'iyet kesbedeceği teblig makamına kaim olmak üzere ilin efendinin beyanatı: hilafı salonu memeru baz olunan kı olunur. İstanbul Milli Emlâk Müdi yerlerde depo edilen taşların satışı bir hafta w “Mi, “2433, lüğünden: Bugaziçinde Balta Limanında Balta Limanı deresinde toplanacak kum ve çakılların çıkarma “işinin kiralanmasile Üsküdar'da iskele caddesinde belediyece yıktırılan anbar binasından çıkan ve muhtelif ılmıştar. 16/5/934 Çarşanba günl sant 14 de pey akçelerile müracaatları, Damat s — Bel çıkarmıyor buna “Ya sabur,.,, diye, bilddeti geçerl.. a Zannile susuyordu, Fakat, biçare adam, manen kan kusuyordul.. Bir sabur, Iki sabur. On sabur., Eli sabur,. (Bu her şeyde böyledir: Ezilirse bir millet, Nihayet ağır gelir ona gördüğü zillet: O zaman can kurtaran, hurlu bir isyan çıkı O millet esareti vurup, yerlere yıkar | İşte: Saltanat zulmü., İşte: Halk ihtilali. Bu isyanlı bu şerefli hali(...) Hikâyeye gelelim: Damat isyan edince, Sözlerde, küfürlerde ileriye gidince, Artık haddini bilmiş, biraz susmuştu karı, Artık çıkmaz olmuştu biç çizmeden yukarıl Düşünmüştü : — “Ne çare, sesimi kesmek gerek hi Çöreklenip kalmıştı bu zehirli engerek(... > Ebe hanımın kızı fazla iş görür her gün, cam silerken, korkunç bir kaza oldi Kopan bütün kırıklar kızın yüzüne doldu! Ortalık kan kesildi geçmeden bir saniye, Yaralı kaldırıldı hemen hastahaneye | | Operatör dedi ki — “Yüzü çirkin olacak; “Göüzelleşmesi için bir çare vardır ancak: Mademki açılmıştır yaralar pek derinden; “Başka bir deri kesip vlicudun bir yerinden, Yüzüne, hiç bel vurabiliriz yat Genç kızın neresini feda ederiz amma Ebe hanım atıldı: — “Benden kesin, doktor bey; “Çünkli bu, benim için, vazife gibi bir şeyl “Yamayın, ayağımdan hemen kesip “Kızımın kurtarılsın böyle en güzel yeri Doktor razı olmuştu: Kaybedilmeden zama Bir deriyi kestiler karının ayağından ! Bir ay geçti: Edilen bütün endişe boştu, Çünkü kızın yanağı gibi hoştu A Abdürrahim efendi kapıldı bir sevince, Ameliyat işini düşündü ince ince: Gerçi ustaydı amma edepsizlik faslında, Fedakâr bir kadındı kaynanası aslında: Gelmemiş olsa bile hayır geçkin çağından, Gene o kestirmezdi deriyi ayağından! Halbull razı oldu.. Demek ki fedakârdı, Kalbinin iyiliği bu işte aşikârdı ! Candan bir teşekkürü damat ona borç bildi, Gitti, onun önünde bürmetlerle eğildi! Iki elini öptü, sonra sözü uzattı! Yaptığı büyüklüğü uzun uzun anlattı! Kaynanası, en yüce emeli olmuş gibi, Damadı dinliyordu, tıpkı bir baykuş gibi! Karı, bu cümlelerle alay ederek güldü, Porsuk dudaklarından şu cümleler döküldü: — “Ne için razı oldum buna, söyleyim de bil: “Ben kızımın yüzünü kurtarmak için değil, “Sana hep mı öptürmek için yaptım! “Senden intikamımı ben, almak değil, kaptım: “Ne zaman yaklaşırsan sen karının yüzüne, “Ayaklarım. İİ DOYÇE ORIENTBANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi Berlin Türkiyede $ Şübeleri: Istanbul (Galata ve Istanbul) Depo: Tütün Gümrük izmir Her türlü banka muamelâtı dair itti “2420, İsteklilerin | Musyonehane: Çakaloğlu Halk frkam karşısında No. 21 Cumadan mada hergün 18:17 hastalarını kabul eder, Tel, 28086. Garip bir merak 54 yaşında bir kadın tayyareden atlamak merakına tutuldu! «Havada sallana sallana inmek çok hoş geliyor» diyor ilterede altı çocuk sahibi v elli dört yaşında bir kadın siperi sukut ile tayyareden atlamak me- yakına düşmüştür. Bir İngiliz mi- ralayının dul zevcesi olan bu ka- dın madam Alingtondur. Şimdiye kadar bu yaşta hiç bir kadın tay- yareden siperi sukut ile atlamak derdine düşmemişti. Meşhur İngiliz hava klüplerin- den bi dın iki sene evvel yalnız. başına Cross-Country yani İngiltereyi baştanbaşa katetmek uçuşlarını yapmıştı. Şimdi madam Alington çocuk- larına danışmaksızın si kutla tayyareden atlamak tecrü- beleri yapıyor. İlk tecrübeyi tay- yare yarış meydanı Brookland üzerinde yapmıştır. Meydan pek geniş olmadığından 3000 kadem irtifa yerine 1500 kademden sü: ratle giden bir tayyareden kendisi- ni salıvermiştir. Yaşlı kadın havada uğramaksızın yere inmiştir. Şu ka: dar var ki ayağı yere şiddetle değ- vakit müvazenesini kaybede- rek sırt üzeri düşmüş ve kafasını yere çarpmıştır. Maahaza ufak bir bereden başka vücutça bir ka- zaya uğramamıştır. Madam Aling- in âzası bulunan bu ka- rızaya ton havadan yere inerken duydu- ğu intibaları şu suretle gazetecile- re hikâye ediyor: «Pilot atlamak zamani gel ni haber verdikten sonra tayyare” nin oturacak yerinden çıkarak ka- Bir elimle elimle de nadın sathına geldi telleri tutuyor ve ber siperi sukutun açılacak manivele- tutuyordum. Pilot «haydi!» ye bağırdı. Havaya daldım. Ge- iye doğru düştüm ve bacaklarım havada kaldı. ( ydıktan sonra halkayı çektim, Birden sukut açıldı. Vaziyetim doğruldu. Havada sallana sallana inmek çok hoş geliyor. Siperi sukutla atla mak bedeni olmaktan ziyade ma- nevi himmet ve gayrete muhtaç bir iş olduğunu anladım.» Madam Alingtonun altı evli- büyük oğlu ile birlikte bir günde pilot şehadetnamesi almıştır. Madam siperi sukutla indiği gün bir oğlunun bulunduğu tayyar re diğerine çarpmış idi. Fakat bu adam validesi gibi siperi sukutla inmeğe muvaffak olmuştur. Sovyet merkezi icra komitesind8 değişiklik Moikova 12 (A.A. miserliğinde şu tebeddülâtı yap- aşır Birinci ve ikinci muavin M. Ka- rahan ve Sokolnikov başka memu- riyetlere nakledilmek üzere me- muriyetlerinden çıkarılmı MM. Krestinski biri M. Stononiakov da 11 mayıs 934 cuma gü bul Amerikan Koleji kabul günü idi. Mektep o gün saat 11 den 18 e kadar çocuk velileri» nin, maarif erkânının ve gazeteci- lerin ziyaretine tahsis edilmişti. iz ziyaretçi, talebe- nin refakatinde bahçeyi, koridor. ları, dershaneleri, atölyeleri, mü- sergileri, Zeleri, laboratuvarları kütüphaneleri, hastaneleri, yatak- haneleri dikkat ve takdir ile gez- mişlerdir. Mühendis kısmi talebesi tara- fından hazırlanmış inşaat sergisi ile fen kısmı talebesi tarafından, idare edilen elektrik lâboratuyar- ları ve resim sergisi pek beğenik miştir. Dört saatlik ziyaret esnasında Kollej orkestrası muhtelif konser- ler vermiş, temsil heyeti tarafın- dan da Hamletten bazı parçalar oynanmış, ziyaretçilere mektebin bahçesinde limonata, bisküvi ik- ram edilmiştir. Mektep müdürü Dr. Monroe mi- safirleri makamında kabul ederek teşekkür etmişti Gayrimübadiller Takdiri Kıymet Komisyonunda Karar numaraları (177) den (244) e kadar olan Gayrim istihkaklarının yüzde 25 13 üncü Pazar günü Komisyona müracı adillerin. larını almak üzere Mayısın “2448,