24 Tesrinieveel 1932 Akşam Mançuri meselesi GÜNÜN HABERLERİ Amerika intihabatı Üç devlet arasında) Reisicumhur M. Hoover intihabat turnesine çıktı misak Japonya, yeni hükümeti Rusyaya tanıtmak istiyor Tokyo 22 (Hususi ) — Japon diplomasisi, yakında, Mançuri me- selesinin milletler cemiyetinde mü- zakeresi münasebetile hummalı ir faaliyet sarfediyor. Japonya- nın faaliyeti, Rusyanın yeni Man- Çuri hükümetini tanımasına mataf bulunuyor. Rusya, Japonya ve Mançuri hü- kümetleri © arasında bir ademi tecavüz misakının aktinden hah sediliyor. Japonya hariciye nazını, mat- buat mümessillini kabul ederken, Mançuri m , hükümeti tarafından takip edilecek hattı hare- keti izah etmiş, japon milletine Milletler cemiyetinde müzakere cereyan edeceği sırada itidal ve muhafaza etme etmiş, Milletler cemi- te öl ktaki vaziyeti ve japonyanın ihtiyaçlarımı nazarı dikkate alacağı ümidinide izhar etmiştir. Adli kongre Eskişehirde toplanacak ve bir hafta sürecek Eskişehir 21 — Bazı Adli ka- munların tadil edilmesi için Adliye vekâletince bir takım Proj hazırlanmış ve bunlar. vekiller heyetine ve meclise gönderilme- den evvel bir çok hâkimlerimize, Avukatlara, «Baro Banka ve ticaret odaların veril miş, o mütalâaları sorulmuştu. Şimdiye kadar bütün bu yerler den kâfi izahat ve mütalâaları havi dan nihal şekilleri tes Üzere aym 22 sinde, şebrimizde mübim bir kongre toplanacaktır. Bu kongreye temyiz rüesa ve âzaları bazı vilâyetlerin baro reis leri, sureti mahsusada davet edi- len hâkimler de bulunacaktır. Kongrenin bir hafta ve belki 'de dahu fazla devam etmesi muh temeldir. Kongrede hazırlanan projeler üzerinde münazara, mü- zakere ve münakaşılar olacaktır. Adliye vekili beyefendi, kongre münasebetile ve ara sira gidip gelecektir. Alman atletleri Mareşal Hindenburğ tara- fından kabul edildiler Berlin 23 (A.A) — Wolf ajan sından: Reisicumhur mareşal Hinden- Bourg, son Los Angeles olimpi- yatlarında mükâfat kazanmış olan Alman atletlerini kabul etmiştir. Müşarünileyh, bu atletlere birer mükâfat plâkası vermiş ve Alman sporu mümessillerini 936 tarihinde Berlinde yapılacak olan olimpik patlardan muzaffer galip çıkmağa teşvik eylemiş Antalyede bir hırsız yakalandı Antalye 22 ( Husus ) — Son zamanlarda burada bir hırsız türe- mişti. Hırsız bir çok evlere girerek eşya ve para aşırmıştı. Emniyet müdürimiz Memduh beyin sıkı takibatı neticesinde hırsız yakalanmıştır. Elmalılı Mustafa oğlu Abdullah isminde olan bu adam şimdiye kadar yap- tığı bütün hırsızlıkları. itiraf et mistir, Columbus 23 (A.A)— Colunr bus istasyonunda kendisini taşıyan trenin kısa bir müddet tevakku- fundan istifade eden M. Hoover, buhranın nibayetine kadar mübı cereti asgar! haddine indirmekten New York 23 (A.A.) — Detroite giden trende M. Hoover, West Virginiada kâin Charleston ista halka hitap Amerika sana; lâzım diğer madeni esasları mu- bafaza etmek için bunları piyasa- ya çıkarırken mahdut bir koope- rasyon siyaseti kabulünü tasvip edeceğini söylemiştir. ileyh, tarife komisyo- lenebi paralar kıymeti nin sukutu,, karşısında hali hazır- da mevcut olan himaye usulünün ğını tayin etmek için tarifelerin temamı halkında bir anket icra edilmesini talebetmiş olduğunu söylemiştir. M, Hoover, gu sözleri ilâve etmiştir: Memleketetin kendine gelmekte ve vaziyetini kurtar- makta olduğunu haber vermekle bahıtiyarım. Her tarafta salâh emmareleri belirmişti Birinci gelen köpek Pr e Ze > Pariste bir köpek sergisi açıl mış, sergide bir buldoğ köpeği birinci mükâfatı almıştır. Resmi mizde köpek ve sahibi olan kadın görülüye Türk şarapları Amerikalılar, şaraplarımız hakkında malümat istiyorlar Amerikalılar memleketimizde şarap mübayaa etmek niyetinde- dir. Bir Amerikan müessesesi önümüzdeki ilkbaharda Amerikan içki yasağı kanununda bazı ta- dilât yapılacağından ve hafif işkilere müsaade edileceğinden bahsederek memleketimizde istih- sal edilen şaraplar hakkında ma Iümat is r. Bu müessese icabında nekadar şarap ihracat Hapishanede arbede New York 23 (A.A) — Cast - Riverde Welfar - Island hapisba- ir arbede vukua gelmiş, dam biri biçakla öldü- Bütün polis kuvvetleri, vaka mahalline gönderilmiştir. New York (A.A) — Welfar Island hapishanesindeki kargı lıklar bastırılmıştır. e Arbedenin sebebi mahpus Irlandalılarla Ame- rikahılar arasında çıkan bir nizadır. Yunan buhranı Vaziyet haftaya tevazzuh edecektir Yegâne çarei hal, iki fırkanın anlaşmasındadır Atina, 23 (Hasusl ) — Yeni kabine teşkili etrafında, sarfe- dilen gayretler, şimdiye kadar bir netice vermemiştir. Terakkiperver fırka reisi M. Kafandaris, kabine meselesinden bahsederken vaziyet bu safhaya geldikten sonra, yegâne hal çaresinin Venizelos ile Çaldarisin teşriki mesaisinden ibaret bulunduğunu söylemiştir. Halbuki, şimdiden buna da imkâ Gelecek hafta bir itlaf i bulunması ihtimali vardır. Bu hususta kati müzakerat cere- yan edecektir. Çaldaris. fırkası i, ihtiyatlı davranmakta vaziyeti tavzih için acele göster- mektedir. Başvekil M. Venizelos, kaplıca- dan dönmüştür. Kabine meçlisi, Pazartesi günü toplanacak, içti madan sonra siyasi vaziyet hak- kında M. Venizelos gazetecilere beyanatta bulunacaktır. Belçika kabinesi Dört fırka mümessillerin- den teşekkül eti Brüksel 23 (A.A, ) — Kabi aşağıdaki gekilde teşekkül etmiş- tir: Başvekil ve ziraat nazırı M, Brogueville, hariciye nazırı M. Hymans , dahiliye nazırı M. Po- ullet, maliye nazırı M. Gaspar, milli müdafaa nazırı Mr Thöuni müstemlekât nazırı M. Tschoff: posta telgraf ve telefon nazırı M. Forthomme, sanai ve mesai nazırı M. Heyman, nafia nazır Map, tulum ve sanayi nazırı M. Lippens, adliye nazırı M. Janson. Yeni kabinede 3 katolik, 5 Hiberal , 3 demokrat - hiristiyan 1 de Hlaman sağ cenahına men sup bir zat vardır. Tahdidi teslihat plânı Paris 23 (A.A.) —M. Herriot- nun riyaseti altında toplanmış olan milli müdafaa yüksek meç- isinin tetkik komisyonu, tesliha- tın tahdidi komisyonuna takdim edilecek bir plânm tanzimine devam etmektedir. İncir piyasası Son günlerde hararetlendi, ruslar incir alıyor İzmir, 22 — Bu hafta incir piyasasında hissedilecek kadar kuvvetli bir hareket başlamıştır. Ili gün içerisinde incir fiatlerinde üç kuruş kadar bir tereffü kay- dedilmiştir. Germencik ve Reşa- diyede müstahsilin elinde iyi cins incir azalmıştır. Rusların piyasamızdan incir ala- cakları haberi memnuniyetle kar- şılanmış ve piyasada çok iyi bir tesir bırakmıştır. Rusların e ka- dar mübayaafia bulunacakları benüz belli değildir. mübayaatı hurda Üzerine olacaktır. M. François Poncet, Berlinde olduğu seyahatten avdet eden Fransanın Berlin sefiri M. Fran- gois Poncet, Berlin gazetelerinden birinin muhabirine istifa edece- ğine ve yerine Fransanın Ma: sefiri M. Herbettein getirileceği dair olan haberin asılsız olduğunu “Verilen kaherlere göre Ruslarıs | kalı | Berlin 23 (AA) — Welt ajansından : Pari'e icra etmiş söylemiştir. Ilarp zenginini Gelini Büyük milli roman — Elin kaka» yanının yaşını ben ne bileyim? — Ben, Ak manca (Fosisek Zeitung) gaze tede © okudum. Benden çek, amma biiyük; 50 yaştan yukarı vx kan; ©, benim annem... Cevdet efendi, muma gibi idarel maslahattaydı: — Malüm malüm. Baksana, yaşlı olduğu duruşundan, yü- rüyüşünden bell, Belinin— yanını alamıyor, © han- dise dizleri bü- külecelk, Miloviç dedikleri bumu? Kartala varmış, kadinnem © mar kulesi, — Iyi şarkı bağırıyor amma salt marifet onun ağzında değil. — Bizim kaynana da, evde besleme Vicdana bağırıyor. Ba ğirmak hüner mi? Öyleyse, Be- destendeki tellalların birini buraya çıkar, haykari, dinle. — (Sena) üzerinde de, ses çok kabariyoğ. Nasıl, alaturka hamamda söy- lersin, tatlı işidirsin, tiyatro da tapkı öyle... Tenor, sahnede, pırıl pırıl ipek elbiselerile, kısa çoraplarile, tığı gibi dolaşırken, Cevdet efendi de askançlık damarları kıpırdamağa başlamıştı: — Biz, kart karya Yanımızı döndük; göz iliştirmeğe bile te- mezzill etmiyoruz. Şu itoğluite karşı, şimdi sende başını çevir bakalım; para ile değil, sıra ile... Madam Viyolet, işi derhal kav. yadığı halde anlamamazlığa gele- rek, müteaccip müteaccip bak- miş — Ne diyoğsun?.. Kime başımı çeviriyoğum?... — Vurdum duymazlığın âlemi var mı be gülüm? Şu şanodaki katıra... — (Ma parolle), anlamadım. — Köçek kıyafetli enayiyo galiba ağzınm suyu aktı da işi gakmamazlığa geliyorsun... Madam Viyolet, bir avcunu tepesine koyup öbürüyle ağzını kapatarak, bitişik locadakilerin başlarını — çevirtecek raddede, haykırmıştı: — (Mon Dica de Parisjh... — Hele helel.. Çevir kaz yan- Zurva tevil bu tamam; sen istediğin kadar kendi dilinde inkâr eti. Madam cenapları, vücudunu kımıldatmadan yalnız başını oy- natarak, gene gerdan kırar gibi bir vaziyet takınmıştı; pürvakardı: — Değil bu (antipathişme), bu fordinaire), bu. (eomigse) ne araya kalı- İ yorsun? Ben, gu kısa pantolonlu, cambaz kıyafetli sıskadan bahse- diyorum. —T bravo !.. Ben de o herif için söylüyoğ... Değil bu adam, bütün dünya üstünde, nekadar prens var, dük var, marki var, karşımda çıksın, Muharri Sermet Muhtar yalnız bir (baiser) 1, söylesin. Birden, gözlerin “açarak izah etti: — Sen Fransızca bilmiyoğ, yanlış anlama, Türkçe nasıl der ler? Yalnız öpmek, kurudan öpmek. — Haydi haydi; bülbül gibi ötüp ağzımdan gir, burnumdan çık elimi ayağımı bağla emil. — Benim bir ana başı için doğru diyoğm. En (noble) bir müsyü ile beraber gitmek iste. mem... Niçin? Elini kalbinin üzerine koyarak, bir ohl Çeklikten sonra: — Çünkü, (sentimentale) bir kadında, (amour) on tane olmaz, bir tane olur. Çorap gibi duzina ile almazsın; krep | Birman gibi metro metro kesmezsin; kolonya, levanta, — losyon gibi | şişe Şiş6 satmazsın. Ben seni o karmmın içinden seviyoğ; seni ne zaman göryoğ, benim yürek motör gibi çabuk çabuk yüruyoğ; suratım (pöle) olluyoğ; ( palpitatlon ) geçmiyoğ, bu söylediğim baranlar, vikontlar hepsi yok olsun... Amma sen böyle değil. Senin yürek içi boş. No kadar erkek var, hepsi böyle ( fidelite ) nerede? Tiyatrodan — çıktıktan o sonra (Pazar Alman) m önüne kadar, kolkola yürümüşlerdi. Etrafa biç aldırış etmeden, iki sişman, birbirine yaslana yaslana, sallana sallana yolu tutmuşlardı. Cevdet efendi, madarmnı apar- umanının kapısına kadar götüre- cek, oradan ayrılıp Veznecileri boylıyacktı. Biraz daha yürüdüler. Asmalı meacit sokağından saptılar. Madam Viyolet, bu gece Cer- det efendiyi bırakmak istemiyordu. Maksadı malâm; itiyadını ona kırdırmak, geceyi beraber geçir- mek. Cevdet efendi, daha hiç, evine gitmemezlik etmemişti. Vakit geçmiş bile olsa giderdi. Çünkü, akşam parlattığı içkinin tesiri, gece yarısına doğru zail olur, saat on ikiyi, biri bul du mu, aklım toparlamağa ve evi hatırlamağa başlar. — Artık bana müsaade! Di- yerek bir etomobile veya arabaya atlardı. (Arkası var)