a . 24 Teşrinievvel 1298 ife 3 “AKŞAMDAN AKŞAMA fala Ya Türkçe anlamıyorsunuz, Ya hüsnüniyetiniz yok! Gazetelerden birinde, “N. 5.» | Hmzasile bana dair üçüncü bir yaz çikti. Maalesef bizde pek sakim adetler var: münakaşa ederken muhataba ya küfrederler, yan but ta onun söylediği sözleri tahrif veya tefsire kalkışarak iftirada | bulunurlar. “NS. bey, çok şükür ki bu küçüklüklerden birincisine henüz düşmedi. Lâkin ikincisinin gayyasna yuvarlandı. Benim cümlelerimin bazılarini alı: yor, ötesini meskât geçiyor, böyle” likle, mütenakıs sözler söylediğimi iddia ediyor. İşte evvelki günkü makalesinde sözde beni şu suretle haptediyor: VA-Na Bey, « Ben bugüne kadar, bir sene evvelki Mirinizle hagünküler | arasında tezat var demiştim. Fakaç bir sene evvelki lerle bügünküler arasndaki tezat ber. taraf, bir hafta sonraki fikirleriniz bir hafta cvvelkilerin aksini bağırıyor. Misalleri, . tesadüfen. elime geçmiş ve ikisi arasında yedi günlük bir fark olan İki. gazeteden alıyorum: Şu satırlar aynen sizindir « Bada Jlalyanca bilen bir Romanın sade Ispanyolca bilen bir Madrit ile anlaşması birleri Kazan tatarcasını an- lamamızdan daha kolaydır » Şu satırlar da sizindir « Ekeeri hudut hartel ırkdaşlarımızın ir Adanalı e bir Bezurumlu ve Kaslamonulümun Tatanbul Şive ve lehe ik. olduğundan siyade bize yalancı değildir 1» 702. Bakin gu satırlar da harfiyen kale inizin ypahısu'dür: «Atalarımızın bugüne kadar bir tek di oluruk sapasağlam bize teslim ettik» türkçey gelince, da, «Adananın, Bakülunun, Tetanbı nün konuştuğu, yazdığı di, türkçe Karanlınınki etatarcala..2. Şu satırlara gelince, tabii gene sizin: | “Dünyanm bir çok yerlerinde müfu- eunuzun bir kaç mist fazlası insan 0 ve lehçeyo pek yakın bir konuşmaktadır. * Sözün kısası; gene söylüyarum. Yazı: larınızda fikir tezatları pek çoktur, Aksini ispat etmeniz imkân yoktur, Bu leri gösterdikten sonra; hakkınızda böküm vermek hakkımı yuhterem karl. dere hurakıyorum Şayet “N. 5. ,, bey aynı hafta içinde yazdığım şu satırlarımı da yukarıkiler arasına katsaydı, hiç bir fikirtanakusuna düşmediğim pek açık olarak görülürdü; “ Uzun seneler süren seyahat- larım ve Türk - Tatar lehçeleri üzerinde yazılmış eserleri oku- mam üzerine şu kanaate geldim lâtin dilinin italyanca, fran- sızca, ispanyolcayı doğurması gibi, bizim dil ailemizden de, birinin merkezi İstanbul, öbürü nün merkezi Kazan olmak üzere iki ayrı lisan meydana gelmiş- tir. Esasen, bizim halk, bunların birine “Türkçe, öbürüne “Tatarca, | Kanalizasyon 10 milyon liranın nısfı halktan alınacak Yeniden yapılan cadde ve le gımların inşa masraflarının yarısı o sokakta oturan bina sahipleri tarafından verilecel Bu mesele hakkında belediye riyaset makamı ile şebir meclisi arasında o noktai nazar ihtilâf göre bir yerde eskiden lağım, kak dırım mevcut bulunduğu takdirde yeniden yapılacak inşaat masrafı halkten bir şey almak doğru degildir. Bu inşaat ancak tamir mahiyetindedir. Ancak, hi lağım ve kaldırım yoksa ham arazi üzerinde açılacak lağım ve yal lacak kaldırım bedelin Belediye riyaset makamı, mec- lisin bu kararı üzerine şurayı devlete iş, devlet şurası bele in noktai pazarını kabul ve şehir meclisinin. kararını reddetmi Şimdi belediye şurayı devletin kararı üzerine hareket edecek ve kaldırım, lağım tamir ve inşaatı için sarfedilen paranın yarısını halktan alacaktır. Paranın yakında tahsiline başlanacaktır. Belediye, şimdiye kadar kana- lizasyon için on milyon lira sarfet- miştir. Bu hesaba göre be milyonu halktan alacak, belediye de geniş bir nefes alacaktır. Gezveler ve fincanlar akar su ile yıkanacak Bazı kahvehanelerde cezve fincanların akar su yerine su dolu kaplar içinde yıkandığı gö- rülmüştür. Betediye sıhbiyesi bu- Bun sıhhi mahızurunu görmüştür. Kahvehanelerde behemehal akar sular bulunacak ve kahve kaj ları mutâlk: yıkana- caktır. Buna riayet etmeyen kal veciler şiddetle ceza göreceklerdir. diyor. (Tabirleri halktan alalım!) Bütün küçük lehçeler, ya Türkçe kutbuna girer; ya Tatarca kat. buna... Meselâ, Azerice, Türkçe. dir. Kırımda, Kafkasyada, Asya içlerinde, İstanbula meyyal ve bizim gayet kolaylıkla anlaşıp kaynaşabileceğimiz “Türkçe. ler de vardır; keza oralarda ancak *Kazan,a iltihak edecek “Tatarca, lehçeleri de mevcuttur... Benimle münakaşa eden zat türkçe anlamıyor diyemem. Her halde hüsnüniyeti yok. (Vâ-Na) ŞEHİR HABERLERİ Belediye tahsisatı Dolapdere ve Cihangirde lağımlar yaptırılacak 932 belediye bütçesinde yazılı inşaat ve tamirat mı bele- diye şubeler şube, ken boruk © sokakları yaptıracaktır. Belediye, bu sene ancak Bey- oğlunun mahdut bir kısımında Cihangir ve Dolapderede yeni lağım inşaatı yapacağından açıkta akan ve halkın sıhhi iş dahilindeki kaldırımları diger lağımların kapatılmasını, kaldırım ve sokak inşaatına tercih belediye / şubelerine Bilhassa Kasımpaşadaki lağım- ların kapatılm; büyük bir ehemmiyet verilecektir. Türkçe muallimleri Bir kısımları tekrar vazi- | felerine iade edildi vekili Esat beyin iki gün evvel vazifelerine nihayet verilmiş Yeni maarif vekili Reşit Galip bey, kendisine müracaat eden maal ola ise tasbibine çalışacağını söyle mişti. Haber aldığımıza göre Reşit Galip bey, bu işle de yakından dar olmuş, vazifelerine ni- hayet verilenler arasında hasksız- lığa uğrıyan bazı muallimleri vazifelerine iz bey, diğer muallimlerin de vazi yetleri. hakkında da yakında da yakında bir karar verecektir. ABONE Heretle, Türkiye Kene SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş SAYLIK 750 ci 1480 » 3AYLIK 400 > 800 3 VAYLIK 180 3 — ar” Abone Geretlri doğrudan doğruya AKŞAM idareli mnemna günlerime. dre teni işin yiz beg ke aşak pul göndermek İkamdi. Cemazilabır 28 — Ruzuluzır 172 5 hsâk Güneş Öğle Ikindi Akşam Yata EMA 28 G4 San Nİ şi Van dl 621 1188 1S 177 Tdarehane: Babıali civan Acımusluk sokağı 13 No. MUAZZEZ HANIM Parlston getirdiği medellerini bugu den itibaren 8 gön mnddetle saat 16 ten 17 ye kadar teşhir edecektir. Bu ilinin davetiye makamında kabul rica olunur. Osmanbey, Afitap sokak Kömürctyan Apt, Yangına karşı Yangın muslukları çoğaltılacak, depo- lar yapılacak Belediye, şehrimizdeki Terkos yangın musluklarını ihtiyaca kâfi görmemektedir. Hele yeni yapılan mahallelerde ve yeni açılan sokak ve caddelerde bu yangın mus lukları hemen hemen yok gibi- dir. Belediye, yangın tehlikesine mani olmak ve itfaiyenin suda kolaylıkla istifade edebilmesini temin eylemek maksadile yangın musluklarının çoğaltılmasını temin edecektir. Hangi semtlerde yangın | musluklarını çoğaltmak lâzım gel diği hakkında bir proje yapıl mıştır. Şirket bu muslukları yap- tıktan sonra tesisatı belediyeye devredecektir Bundan başka, bu sene şehrin mubtelif yerlerinde bir kaç deposu daha yapılacaktır. Depo larda daimi sürette biner ton su bulunacaktır Ihalât ne halde? Almanya, bize en çok mal gönderen memlekettir Son yapılan istatistiklere göre, Türkiyeye en ziyade ihracat yapan memleket Almanyadır. Bu senenin dokuz ayında Almanyadan Tür- kiyeye 13 milyon 417 bin küsur liralık mal girmiştir. Bu malın ekserisini mensucat ve madeni eşya, pamuk ipliği teşkil etmek- tedir. Almanyaya ise, aynı müddet | zarfında, Türkiyeden 5 milyon 581 bin liralık mal almıştır, arar İ daki farka göre, Almanya bize İ 8 milyon küsur liralık fazla mal satmaktadır. Halbuki bundan bir kaç sene | evvel, Türk-Alman ticaretinde bir tevazün vard. Almanya, ihraçata karşı yaptığı tahdidat nelicesinde, aramızdaki bu müva- zene bozulmuş, almanya türkiyeye karşı daha satıcı mevkiine geç- Diğer taraftan Almanyaya olan ihracatımız azalmıştı Almanya | ihracat mallarımızı enziyade tahdit eden memleketle- rin başındadır. Meselâ Alman O hükümeti ithalatı için yüzde 06 etinde döviz vermektedir. Netice itibarile Almanyaya olan fındık ihracatımız. | eskisine azaran azalmıştır. Tütün en ziyade, Almanyada yüksek resme tabidir. Bu yüzden tütün ihracatı diğer senelere nazaran daralmıştır. Bu vaziyet karşısına, Alman hükümetinin tahdit kararları, en ziyade Türk ihracat mallarını mü- teessir ettiği anlaşılmaktadır. Halbuki diğer taraftan Türkiye hükümeti, Alman mallarına karşı bu derecede tahdidat vazetme İ miştir. Ds Boş beşik Istanbul konservatuar müdürü Yusuf Ziya bey aym zamanda kuvvetli bir halkiyatçıdır. Yusuf Ziya bey uzun seneler Anadoluda köy köy dolaşarak, az giderek, üz giderek, dere tepe düz gide- rek'her ihtiyar köylüyü dinlemiş ve bir çok halk şarkıları, halk masalları, halk hikâyeleri, halle oyunları toplamıştır. Demirci oğlu Yusus Ziya halka sit her şeye Ve denilebilir ki | hal onun e Anadolu içlerine bitmez tükenmez seyahatleri saye- m öz malı bey Anado- luda yaptığı tetkikleri ball tür küleri, halk oyunları ismile bir kaç büyük cilte / toplamıştır. Şimdi Yusuf Ziya bey bütün yak bunlar Tai” romanı” yazmıştır. Anadolu: hemen bütün insanlardan masal lardan bu kitapta birer parça bulabilirsiniz... Faraza hepimizi ağzında dolaşan eski bir halk türküsü vardır: | Akşam oldu gene bastı kareler Yüreğimde göz göz oldu yareler Aslı kaçtı Kerem ardından ağlar Yel vermeyin başı dumanlı dağlar Bu şarkıyı Istanbulun tahta evli, sarmaşıklı kenar mahallerinden tutun da şehrin en kalabalık caddelerinde bile işitiriz. Fakat, Akşam oldu yine bastı kareler Yüreğimde yöz göz oldu yareler Beytinin yanık hikâyesini hiç birimiz bilmeyiz. Lâkin bu bey- tin uzun da bir bir hikâyesi var- dır. İştegenç Demirci oğlu bütün bu gibi meşhür balk türküler masallarını, hikâyelerini, efsane- lerini toplayıp kitabına sokmuş- tur. “Boş beşik ve ak kuş, Ana dolu masalları arasında en meş hur olan bebek efsanesinin asri roman tarzına uydurulmuş şekli dir, Demi oğlinı balenli Sarı zeybek şu doğlura yaslanır Yağmur yağar silâhları ıslanır Bir gün olur deli gönül uslanır Yazıl olsan teli day şanına Eğil bir bak mor cepkenin kanına Şarkısının efsanesi, yürüklerin gayet meraklı hayatları, türkmen aşiretlerinde aşk yaşayış tarzı genç bir yürük kızı kadar gözel bir dille anlatılmıştır: Türkmen kızı türkmen kızı Sen allar giy ben kırmızı Gibi pefis halk türküleri do vardır. Kitapta o Yusuf Ziya beyin Anadolu içlerinde plâklara tespit | ettiği | balk şarkıları başlan başa şiirdir. Faraza âşık sevgilisini evlendirir.. Sabah yeline karşı çıkar ve başlar Sabah yeli sen yellerin başısın Nazlı yara benden selâm taşısın Aç beyaz göğsünü varsın üşüsün. Ben murat almadım, varsin yel alsın., Yusuf Ziya bey bu kitabi Türk halkıyatına en büyük iyiliği etmiştir. * Boş beşik, bizde hiç benzeri olmıyan yep yeni bir romandır. Hikmet Feridun Amca beye gör. — Bunları niçin duvara astın Amca bey? ve Bu nedir? A.B. — Bu bermometredir, havanın ne kadar soğuk, ne kadar Sicak oldur Bunu gösterir. — Peki bu? A. B, — Barometredir, güneş mi açacak, kar mı yağacak, onu gösterir! vimdir. yavruml a a z İ .. Aylıklı bir adamın evinde kopacak fırtınayı günün gününe haber verir!