30 Ağustos 1293 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Eayramlarda rozet 30 ağustos gibi bayramlar, muazzez hatıralarla doludur. Va- tandaşlar, böyle günlerin sabahın- da dudaklarında bir tebessümle uyanırlar. Oh, ne âlâl Ayni za- manda, şerefe istirahat, gezme günü.. Giyinir, kuşanır, çoluk ço- cuk sokağa çıkarlar... Fakat köşe başını döner dön- mez, burnunuzun dibine bir: Şırrrrrrakl Bu sesten ürker, gözlerinizi testekerlek açıp bakarsınız. Ya- kanıza, mini mini bir el, bir rozet takıyor. Diğer bir çocuğun eli, size, iane kutusu uzatıyor. Cebinde bozukluk aramalar... Yoksa bozdurmak için sağa sola baş vurmalar.,. Neyse, verirsiniz... Fakat, o gün, akşama kadar, adeta göz hapsinde dolaşırsınız. Her sokağın dönemecinde, ço- cuklar, yakanızı teftiş ederler. Olura, rozeti düşürür, pardösü- nüzü rozetli ceketiniz; üzerine gi- yer veya rozetli pardösünüzü çıkarıp kolunuza alırsınız; yahut Sir kâğıdın yakanızda akşama kadar durmasından sinirlenir; sa- atlerle pullu mektup gibi dolaş- mak istemez, rozeti çıkarır, yaka- nızın tersine iliştirirsiniz, çocuk- lar, yakanızı münhal görünce, gine: Şırrrrrrk... Kutuyu burnunuza dayarlar... Gerçi bu paralar, çok hayırlı işler için çalışan cemiyetler men- faatine toplanıyor. Ekser vatan- daşlar, Hilâliahmere olsun, Yeşilay, maarif, tayyare ilh ilh cemiyetle- rine ve diğer bir çok birliklere olsun, seve seve, isteye isteye para verirler... Fakat, köprü parasının bile cibayet şekli itiba- rile sakil görülerek değiştirildiği bu devirde, tıpkı ona benzeyen ve üstelik her sokak başına teşmil olunan bu rozet ianesine daha makul, daha güzel bir şekil bulunsa..." Hem, bu tarzda para toplanır- ken, sık sık pek çirkin hadise- lerle de karşılaşıyoruz. Bazı vatan- daşların hakikaten o gün verecek iane parası bulunmıyor. (Halbuki. bu rozet tevziatı, adeta mecburi imiş gibi bir şekil alıyor.) Sonra, bazı ecnebiler, iane toplayan ço- cuğu tahkir edici sözler söylüyor, hareketlere tevessül ediyorlar. Velevki tek bir gün zarfında, cemiyetin kasasına, bu rozetler yüzünden binlerle liralar bile gir- diğini kabul etsek, o cemiyet hesabına yollarda dolaşan bir ço- cuğun bu suretle tahkire hedef olması, yureğimizde öyle yara açıyor ki, Oo yarayı bu para ile kapatmak mümkün değildir. Köprü parası için nasıl daha makul bir cibayet tarzı bulundise, cemiyetlerin de daha başka vari- Şoförler Mahküm olanlar şoförlük yapamıyacaklar. Şoförler içinde evvelce herhanği bir sebepten dolayı mahküm olarak omüddetini ikmal etmiş olanlar vardır. Şimdiye kadar bu suretle mahküm “olan bir şoför vazifesinde devam ediyordu. Son zamanlarda şoförlerin vaziyetini, mesleğe intisap etmeleri, şoförlük imtihanı ve kendilerine ehliyat- name verilmesi gibi esaslar etra- fında yeniden tetkikat yapılmış ve bu arada sirkat, cinayet, dolandırıcılık gasp, tehdit, emni- yeti sui istimal ve sair buna benzer fiillerden dolayı mahküm olan şoförlerin şoförlük ehliyet- namelerinin istirdat edilmesi dü- şünülmüştür. Fakat daimi encümenin bu fik- rine belediye reyaseti iştirak et- memektedir. Riyaset (makamı, herhanki bir sebepten dolayı mahküm olan bir şoförun elindeki ehliyetnameyi | istirdat (Oetmeğe kanunen imkân olmadığını ve böyle bir kararın kanuna muğayır olduğunu iddia ediyor. Encümenle riyaset arasındaki ihtilâf yakında halledilecektir. Belediye şoförlerin emin insan- lar olmasını arzu (ettiğinden bunu temin etmek için şayet şimdiki kanun müsait değilse şoförlük evsafı ve şoförlük ehli- yetnamesinin verilmesi ve istir- dadı hakkında kanuni salâhiyetin tevsii için hükümet onezdinde teşebbüsatta bulunacaktır. Belediye bütçesi Bütçenin bugünlerde tebliği bekleniyor Belediye ve idarei hususiye bütçeleri şimdiye kadar dahiliye vekâleti ile belediye arasındaki bazı noktai nazar farklarından dolayı muhabereye vesile veriyor ve tastik edilemiyordu. Haber aldığımıza göre bu mu- habere ve tetkikat bitmiş ve heyeti vekileden çıktığından bütçe milli iradeye arzedilmiştir. Bütçe- nin bu günlerde tebliğ edilmesi bekleniyor. Bütçenin şimdiye kadar tebliğ edilmemesi bu seneki bütçe ile yapılacak olan işleri geciktiriyordu. Bu sene yapılacak inşaat programı tamamile ( hazırlanmıştır. Bütçe gelince münakasalar derhal ilân edilerek ve bütçenin tatbikına başlanacaktır. Belediye, havalar bozmadan bu ŞEHİR HABERLERİ Kitap panayırı Panayırdaki paviyonlar ve kitaplar Kitap panayırı bugün saat ikide açılacaktır. Resmi geçidi mütea- kip vali Muhiddin bey kolordu kumandanı Şükrü Naili paşa, halk fırkası idare heyeti reisi Cevdet Kerim bey, vilâyet ve belediye erkânı kitap panayırını ziyret ede- ceklerdir. Kitap teşhir edilen paviyonlar, dün akşam geç vakite kadar ikmal olunmuştu. Kapıdan içeri girildiği zaman sağ ve Sol tararaflarda, devlet matbaasına ait iki paviyon vardır. Burada Devlet matbaasının 929 senesinden itibaren yeni harflerle bastığı kitaplar bulunacaktır. Bun- dan sonra, yolun iki tarafında kanaat kütüphanesine ait, iki pavyon bulunmaktadır. Bu mües- sesede 400 den fazla yeni harflerle kitap teşhir olunacaktır. Bu, pavyonlardan sonra, gene yolun heriki * tarafında muallim Halit bey kütüphanesinin birer pavyonu bulunmaktadır. Dördüncü pavyonu da, Sinan matbaası neşriyat evi işgal etmek- tedir. Bu müessese, kitap panayırına kitap yetiştirmek gayretile, beş yeni kitap hazırlamıştır, bunların arasında Nazım Hikmet beyin “Seçme şiirler, diye yeni bir kitabı da vardır. Milli iktisat ve tasarruf cemiyetine ait neşriyat ta bu paviyonda teşhir edilecektir. Kadro mecmuası da ayrı bir paviyon işgal etmiştir. Diğer taraftan, Suhulet, Remzi, Cumhuriyet, Ikbal, Hilmi kütüp- hanelari de panayırda, birer pa- viyon tutmuşlardır ve bu akşam, prnayırda şehir bandosu tarafın- dan konserler verilecek, radyoda, yeni çıkan kitaplar (hakkında tenkitler yapılacaktır. Panayırda kitapçılar yüzde on noksanile kitap satacaklardır. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kı SAYLIK 750 > 1450 > 3AYLIK 400 » 800 > . 1 AYLIK 150 » — we” Abone ücretleri odoğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülâhır 27 — Ruzuhızır; 117 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 8ASI 1036 528 911 12 1,38 Resmi evrak Bunlardan kese kâğdı yapılması menedilecek Son günlerde bazı resmi evrakın bakkal, kasap ve saire gibi dük- kânlarda kese kâğıdı olarak kul lanıldığı nazarı dikkati celbetmiş- tir. Bu resmi kâğıtlar gittikçe çoğalmıştır. Kesekâğıdı olarak | kullanılan evrakın çoğu belediyeye âittir. Bu kâğıtların nasıl satıldığı, ne- gibi vasıtalarla şunun bunun eline geçtiği pek malüm değildir. Ancak, bazı şube (müdürleri, şefleri kendilerince lüzumsuz gör- dükleri bir takım eski evrakın imhası için müzekkere yazarak müsaadesini alıyorlar. Bu şekil, belediye dairesince âdet hökmüne girmiştir. Her sene belediye şubeleri tarafından satı- lan evrak mühim bir yekün tu- tuyor. Bu öyle bir hal almıştırki, be- lediyede bazı mühim işlere ait evrak müstesna olmak üzere, 330 senesinden evvel bir meseleye ait belediye evrak mahzeninde bir kâğıt bulmak hemen hemen kabil değildir. Belediye bu fena âdeti ortadan kaldırmıştır. Bundan sonra hiç bir resmi kâğıt satılmıyacaktır. Kese kâğıdı yapılmasının meni de düşü- nülüyor. Veremle mücadele Belediye Erenköy sanatoryomuna yardım edecek Vali ve belediye reisi Muhiddin bey verem mücadele cemiyetinin Erenköyündeki (o sanatoryomunu ziyaret etmiştir. Muhiddin bey, müesseseyi pek beğenmiş ve be- lediyenin müesseseye müzaherette bulunacağını vadetmiştir. Belediye bu sene bir miktar tahsisat ile müesseseye yardım ettikten sonra müessesenin yatak adedi çoğalacak ve daha fazla hasta kabul etmek imkânı hasıl olaçaktır. Yerli şirketler Komiserliği Ticaret müdüriyeti yerli şirket- ler komiseri Ahmet Rasim bey, Samson iktiset müdürlüğüne tayin Yüzde beş yüz kâr Bazı marifetli hokkabazların cep: lerine ipekli mendil sokup onun yerine canlı piliç çıkardıklarını gördüm... Bir hokkabaz gözümün önünde bir bardak aldı, üzerine bir ipekli mendil koydu. Mendili kaldırdı. Bir de baktımki bardak bir altın saat olmuş... Bunlara benzer işittiğim, gördüğüm bir çok marifetler vardır. Fakat bü- tün bunlar insanın pek oderece | hayretini gıcıklamıyor: j — EL çabukluğul. deyip geçiyor. Yalnız son günlerde bu neviden bir vaka pek ziyade hayretime dokundu.. Çok yakın arkadaşla- rımdan biri Pendiğe gitmiş ve en güzel armudun okkasını 6 kuruştan almış.. Dün seyyar bir satıcı matbaanın önünde bağır yordu : g — Tereyağı 15 kuruş.. Tere- yağı.. 15 kuruşa bu armut... Balkondan baktım.. Hakikaten nefisti.. Akşam üstü eve dönerken | manava uğradım: — 30 kuruş!. dedi.. — 30. kuruşl. dedi ve ağzından başka bir söz çıkmadı.. ç Pendikteki armutcu, matbaanın önündeki armutcu ve bu manav hazretleri aynı şehirde üç satıcıdır. Menavın 6 kuruş kıymetinde olan bir malı 30 kuruşa satarken yüzde kaç kâr ettiğini hisap ettim. 60 kuruşa satsa yüzde bin kâr demektir. (o Insaflı davranıp 30 kuruşa sattığı için demek ki yüzde beş yüz kâr etmişl.. vd Yüzde beş yüz kârl. Vakıa ben ipekli mendilin bir cebe girip | öteki cepten canlı bir piliç halınde çıktığına hayret etmedim. üzerine bir bez örtülen bardağın biraz sonra bir altın saat olmasına şaş- madım. Ağzından çıkan harıl harıl alevlere, vücudun bir taraftan batırılup öteki tarafından çıkarılan şişlere de keza şaşmadım.. > Fakat 6 kuruşluk armudun 30 kuruşa çıkarılıp yüzde beş yi kâr temin edilmesi beni eski tabirile gariki bühtü hayret etti. Fakat bunu kim işitir de bayret etmez?. Bu, şimdiye kadar yapılan bu kabilden oyunların en şah eseri. > Hikmet Feridun Tefeci kadınlar Iki kadın hakkında takibat yapılıyor Ticaret müdüriyeti, ikraz ve 3 istikraz müesseseleri mürakipliği, Kadıköyünde, nizamname haricin | de, iş yapan, iki tefeci daha yakalanmıştır. Bunların ikisi de çarşaflı kadındır. İçlerinden biri, tefecilik yüzün- den, bir ailenin evini, alacağına mukabil (o zaptetmiştir. £ Ticaret müdüriyeti mürakipleri, bu kadın- dat menabii bulunmalıdır. seneki bütçe ile yapılması tekar- |İ va. 3,57 5,4 1215 1557 1847 20,5$1| edilmiştir. Ahmet Rasim beyin | ların yüzde kaçfaiz aldıklarını Bayramlarimızı rozet usulile | rür eden yol inşaatını tamamla- | idarehane: Babıali civarı ©) yerine de Zonguldak maden da- | tahkik etmektedirler. Bu müna- zevksizleştirmiyelim. mak ve işleri kışa bırakmamak Acımusluk sokağı 13 No. iresi muamelât müdürü Niyazi | sebetle alacaklıların ifadesi alı- (Vâ- Na) istiyor. bey tayin edilmiştir. nacaktır. e — amma aa — Gel Amca bey, seni (Kaça- rakis) efendiye götüreyim... .. On sene evvel 26 ağustos türk hücumunun nasıl yapıldığıni... Amca Beye göre... se Ordumuzun yıldırım gibi Akdenize nasıl indiğini... .. Kendisinin bir nefeste İzmir den karşıya nasıl geçtiğini anlatsın! A. B. — Iyi amma bunları görme miştirki.. — Nasıl görmez Amca bey, o istilâ ordusunda gönüllü imiş! A. B. — Ne olursa olsun, arkasında gözü yoktu ya bu adamın!...