25 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Ağustos 1937 İhracatımız Ihracat vaziyeti ne halde ? Cemal bey: “Salâha doğru gidiyor ,, diyor Ihracat maddeleri Avrupa piyasalarındaki vaziyeti hakkında, ihracat ofisi müdürü Cemal bey, kir muharririmize şu izahatı ver- miştir: — Bundan bir müddet evvel, tiftik ihracatı pek azalmıştı, bu yüzden fiatler düşmüştü, tüccar elinde stok mal kalmıştı. Tiftik, halı ihracı mukabilinde, kontenjan harici mal getirilmesi, tiftik ihracatını inkişaf ettirmiştir. Şimdiye kadar dört bin balye ıral ihraç edilmiştir. Böyle bir buhranlı devrede, Avrupa piyasalarının durgun ol- duğu bir zamanda, 4 bin balye, ehemmiyetli bir rakkamdır. Arka ihracatımızda artmaktadır. Yedi ay içinde harice 2 milyon- dan fazla arpa sevkedilmiştir. Bundan başka taze meyvada ibracat maddelerimiz arasına gir- mektedir. Netice itibarile bu sene ihracat vaziyetimizin salâha doğru gitti- ğini söyleye biliriz. Şimdiye kadar neşredilen ( istatistiklerde, elde pek stok mal kalmadığı anlaşılı- yor. Tütün, fındık, üzüm ve incirlerimize (karşi (taliplermiz artmakta, alınan tetbirlerle bun- lara mabraçlar bulunmaktadır. Motörler Yolcu nakledecekler muayene ediliyor Deniz ticareti müdiriyeti, Zon- guldak-Bartın arasında motörle yolcu nakliyatını menetmişti. Ti- caret müdiriyeti, Zonguldak-Bartın liman dairelerine verdiği emirde yolcu taşıyacak motörlerin yeni- den muayene edilmesini bildir- miştir. Liman daireleri, yolcu taşıya- caği motörlerin ne gibi şeraiti ihtiva edeceğini motör sahiplerine bildirmiş, bu şeraiti haiz olan motörler yolcu nakliyatına baş- lamışlardır. Rusyada spekülâsyona karşı şiddetli tedbirler Moskova, 13 (A.A.) — Sovyet hükümeti spekülâsyonu men için bir emirname neşretmiştir. Spe- külâsyon yapanlar hakkında 5 ilâ 10 sene hapis cezası verilecektir. Spekülâsyon mahkümları hiçbir aftan istifade edemiyeceklerdir. Şeker, kahve, çay Yeni talimatname yakında tebliğ edilecek Iktisat vekâleti şeker, kahve, çay ithalâtı hakkında bir talimat- name hazırlamaktadır. Bu talimat- name mucibince, şeker, kahve, çay ithalatı yapacak olan tacir- lerin, mukabilinde tütün satacak- ları o söylenilmektedir. - Talimat- name, bir kaç güne kadar alâka- dar dairelere bildirilecektir. Ingiliz mensucat sanaviinde grev Londra, 24 (A. A.) — Şimal mensucat (federasyonu meclisi, her iki noktainazarı telif edebile- cek vasıtaları münakaşa etmek üzere bir içtima tertip edilmesini talep eden Manchester belediye reisinin talebini kabule (karar vermiştir, Diğer taraftan imalâthaneler ve iplikhaneler ücretli komitesi de bu davete icabet (o eylemeği kabul etmiştir. | EYE DD EE Darısı Istanbula Izmir memurları her şeyi ucuz ucuz alıyorlar Izmir 24 — Memurlar koope- ratifi fevkalâde (çalışmaktadır. Kooperatif memurlara ucuz erzak vermeğe başlamıştır. Kooperatif, hissedarlara Urfa sadeyağını 115 kuruştan, zeytin- yağının en iyisini 50 kuruştan, kesme şekeri 52,5 tan, Tosya pirincini 34, sabunun en iyisini 30, ince tuzu 12 den Batum gazını tenekesile birlikte 340, yerli pirin- cinin Meraş cinsini 27, makarnayı lüks 34, ekistrayı 30 ve birinci nevi 22 kuruştan vermektedir. Memurların (o kışlık Oo peynir, kömür ve fasulye gibi ibtiyaçları | da şimdiden düşünülmekte ve tedarikine çalışılmaktadır. Memurlara kış için dört yüz bin okka kadar kömür lâzımdır. Memurlara yerli ve iyi kumaş- lardan elbisede temin! edilecek ve gayet müsait taksitlerle elbise yaptırılacaktır. Kooperatif bu hafta memurlara 30 tanesi bir arada biletler vere- cektir. Memurlar bu biletlerle kooperatifin | fırınlarından ucuz ekmek alacaklardır. Kadınlar ve pipo zamanlarda Amerika ve logiltere de kadınlar (o arasında pipo içmek moda olmuştur. Bir çok kadınlar sokakta pipo ile dolaşıyorlar. Bu pipoların diger- lerinden farkı daha ince ve zarif olması, kıymetli taşlarla süslen- miş bulunmasıdır. Ingiltere - Amerika İngilterenin borçları tecil edilecek mi? Londra, 23(A.A.)M. Montagu Normanın seyahati, mütemadiyen mütaleat serdedilmesini intaç ey- lemektedir. Birçok gazeteler bu seyahatin yakında vadesi hulül eden ingiliz harp istikrazile mü- nasebettar olduğu telkinatını ileri sürmektedirler, Bu tediyatın vadesi 15 kânunu- evvelde hulul etmesine rağmen Amerika - Ingiltere itilâfı muci- bince faiz hissesi daima vacibit- tediye kalmak şartile 31.000.000 dolarlık sermayenin . indelhace 2 senelik bir (O moratoriuma © tabi bulunması için 40 günlük mukad- dem bir ihbara tabi bulunduğu malümdur. Bu itibarla mukaddem ihbarın en geç olarak 15 eylülde yapılması lazımdır. Ingiliz hazinesine yakında temas eden mahafil Ingiltere bankası müdürünün bu meseleleri mahal- linde tetkik için Cemehiri mütte- hideye gitmiş olduğunu beyan etmektedir. Son Akşam Sahife 5 GÜNÜN HABERLERE Mühim bir mesele Almanya müsavat istiyor Icap ederse tahdidi teslihat konferansından çekilecek Berlin, 24 — Almanya hükü- meti hukukta müsavat mesele- sinde şiddetle israr ediyor. Bu esas kabul edilmezse Almanya 20 eylülde Cenevrede toplanacak olan terki teslihat (konferansı divani riyaset içtimaıma iştirak etmiyecektir. Bundan başka ikti- sadi komisyonlar ( içtimaıa da mümessil göndermiyecektir. Almanya hariciye (o nezaretile yakından temas eden mahafil teslihat meselesini Fransız ve Alman noktai nazarları arasında bir anlaşma hasıl olacağını ümit ediyorlar. Böyle bir anlâşma hıw sule gelmezse Almanya terki teslihat konferansının yeni mesa- isine iştirak etmiyecektir. Yunanistanda maden ve ormanlarda yeni yangınlar Atina 24 (A.A.) — Taşoz ada- sındaki orman yanğınları nihayet bulmuş, fakat Dedeağaç orman- larında ve Eubee linyit madeule- rinde yeni başka yangınlar başla- mıştır. — Kocasından sonra.. Madam Mollison da bir Atlas Okyanosu hava seferi yapacak Londra, 24 (A.A.) — Molliso- nun zevcesi meşhur tayyareci ka- dın tayyareci Anny Conson, Daily Express gazetesinin muhabirine şarktan garbe doğru olmak üzere Atlas Okyanosunda yalnız basına bir hava seferi yapmağı düşün- düğünü beyan etmiştir. New-York, 24 (A.A.) yareci Mollison, bu sabah Lind- bergle uzun bir mülâkat yapmıştır, Atlas Okyanosunda fena havalar Harbourgrace 24 (A.A.) — Kesif bir sis ve şiddetli bir yağmur Bore ve Vermont'dan hareket eden Atlas Okyanosu tayya- recilerinden Lee ve Bochkon”- nun akibetleri hakkında endişe izharına sebep olmaktadır. > Norveçli tayyareci Solberg ve refiki Peterson bir telsiz gönde- rerek şiddetli bir sisin kendilerini karaya inmekten mennettiğini ve hava salâh kesbedinciye kadar — Tay- | | uçuşlarına devam etmek mecbu- | riyetinde olduklarını bildirmişlerdir. Brezilyada Cenubi Amerikada vaziyet karışıyor Benos-Aires, 24 (A.A.) — Muh- telif menabiden verilen haberlere göre Brezilya hükümet, merkezin- de kargaşalıklar olmuştur. Canha - mıntakasında asilerle müsademeler vuku bulduğu işar edilmektedir. Alınan bir telsizde Rioda harp İ aleyhinde bir içtima yapıldığı sırada kıtaatın halk üzerine mit- . ralyözlerle ateş açması neticesinde birçok kişilerin öldüğü ve müte- addit insanların yaralandığı bil dirilmektedir. Sao Pauloda bulunan kıyam- cıların umumi karargâhının Cunha mınta kasında 10 mil geri çekil meğe icbar edildiği haber veril- mektedir. Bahiadan gelen bir telsiz, kıyam eden ve tıp fakültesini— istilâ eyliyen talebenin (tenkil edildiklerini bildirmektedir. Fakat tafsilât noksandır. i 1 Tefrika No.8 25 Ağustos 1932 Elarp zengininin Gelini Büyük milli roman ar Tİ Seher hanımın bugünkü hall Huriye hanım yaş tahtaya ba- sar mı hiç? Artık aklına koymuş, işi gücü bırakmış; her gün çat çat! Kapı, Cevdet efendinin anneliğinin evini ziyaret. Kaç senelik komşu olduğu hal- ayda, yılda bir uğrarken her yün araya mekik dokuyuşu; hatunla bir örnek entari yapışı; ahret kardeşi oluşu; içtiği suyu ayırt etmeyişi. : Elbette bu sıcağa kar dayanmaz. Nihayet bakla ağızdan çıkarıl- mış; mesele Cevdet efendiye açıl- mış; o da razı olmuş. Önceden bir nikâh, arkasından, hevesleri kursaklarında kalmasın diye tel duvak. Delikanlıyı güvey koymuşlar. Evin içinde bir kaynana yani ULU Sinama yasa aaağglı OK dusunun yapacağına çoktanberi intizar olunan hücumun bu oldu- ğuna ve j. Hamiltonun emeli Sarıbayır sırtını zaptetmek ve türklerin şimal cenahını ihata eylemek olduğuna kanaat gel- miştir, Liman paşa sabahleyin saat altıda Feyzi beye çektiği telgraf- namede kumandasındaki yedinci ve on ikinci fırkaların kısmı kül lileri ile birlikte alelâcele cenuba gelmesini emretmiştir. Aynı zamanda boğazın Anadolu cihetindeki kabili sevk bütün kuvvetlerin Rumeli sahiline nak- ledilmek için var kuvvet ve süratleri ile Çanakkale kasa- basına yürümesini emretmiştir. Sabahleyin geç vakit Liman; paşa Hellesteki ikinci ingiliz hücumunun sukut ettiğini işittik-' ten sonza Vehip paşaya kuman- dasındaki ikinci bir fırkanın daha Anzaka gönderilmesini emretmiş- tir. Biraz sonra Liman paşaya gelen cevapta sekizinci fırkoya mensup iki alayın derhal şimal istikametinde yürüyüşe başladığı bildirilmiştir. Bu tedabire rağmen Liman| paşa hiç olmazsa gelecek yirmi dört saat zarfında ordusunun heyeti umumiyesinin vaziyeti ga- yet tehlikeli bulunacağını pek âlâ biliyordu. En yakın mevki olan Sarafim çiftliğinden sevkolunan dördüncü fırkanın bile bir hayli saat geçmedikçe matlüp noktaya gelemiyeceği malümdu. Ne Bolayırdan o sevkolunan Muharriri: Sermet Muhtar halkı yürümeğe koyulmuşlar. Ticaret (o aksatası (o büyüyerek dükkân genişledikçe Huriye ha- nımın evidar gelmeğe başlamış. Tanrı helâlından veriyor, iki buçuk odanın içinde bunalmanın âlemi var mı? Nereye gidelim? Ne tarafa taşınalım ?... Düşünmüşler, taşın- mışlar. Aksaray hoş, âlâ, Koskası, Ye- şiltulumbası var amma çukur, havasız. Yenikapı, Samatya hristiyan yatağı. ; Fatihe söz yok fakat her gün dükkâna inişi anladık, çıkışı ne yapmalı? O tarihte tramvayı, mıramvayı da hak getire. En biçilmiş kaftan Cerrahpaşa semti. Havadar, çarşıya, pazara yakınlığı var; gidip gelişi de kolay; dara geldin mi atla Emin- önünden atlı tramvaya. Karar verilerek Avratpazarın- daki ev satın alınmış. Biraz viranca amma tam altı oda; koca taşlık, tavuk, ördek besliyecek genişçe bir bahçe, bahçede erik ağacı, kaysı ağacı, düt ağacı. Her cihet iyi hoş, her şey yo- lunda yerli yerinde, gel gelelim çocuk olmayor. Vermeyince Mabut, ne yapsın Mahmut? Evliyalara adak, devletlilere nezir, hekim, hoca, hiç birinin faidesi yok. Merkez efendideki niyet kuyu- sundan taş almak, Sarıgaziden toprak ( taşımak, (o Şamışerifteki Pamuk dededen pamuk ipliği ge- tirtip o hanımın beline bağlamak. Bunların hepsine yegân yegân baş vuruluyor; olur şey degil, çocuk yok ta yok. Cevdet efendi, arkasında mut- fak levazımı ve erzak dolu küfe- lerle gelirken, mahallede, kapıla- rının Önüne çömelmiş komşu çocuklarının o yanaklarını (o okşa- dıkça, arkaları sıvadıkça, cum- bada oturan Huriye hanım renk- ten renge girer, etekleri tutuşur- muş. Bülbül misali hatunun çenesini bıçak açmamağa başlamış. Cevdet efendinin hanıma ve vine karşı hal ve etvarında bir tebeddül yok amma insan hali bu. Erkeğin ipile kuyuya inilir mi ? Zürriyetini görmek, yavrucağını sevmek istemez mi ? Huriye hanım, Gülfidanı yanına alarak komşu komşu dolaşmağa sağlık aldığı, ismini işittiği yer- lere baş vurup derdini dökmeğe devasını yalvarmağa başlamış . Encamkâr, köşeye oturduğunun tam sekizinci senesi Seher hanı- mın başı göğe ermiş: Gebe. Dokuz ay on gün sonra tosun gibi bir oğlan. Allahın bu lütf ve ihasanına karşı başka ne isim konur? Ya Lütfi ve yahut Ihsan. Mahallenin sofu sülehasından kürsü şeyhi 'hacı Tahir efendi, minderinde hazır ve nazır. Müba- rek eli öpülüp teşrifi riça edilmiş. Her dem aptesli olan zatı şerif te bir takrip gelip ve koltukla yukarı çıkarılıp ezanı şerifle ço- cuğun ismini kulağına bağırmış: — Hüseyin Lütfi .. — Kendisi gibi zihni evvel ve okumuş olması için, ağzının içine >ir âlâ tükrüğü boça etmesi de aba, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: