25 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

25 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sabife 12 ümmi. Dikkat: ———— Bilmece hallini 15 gün zarfında gön- deriniz. İki hafta Sır: ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız ! Küçük hikâye NE Akşam Recai sokakta Fikriye rastgeldi. Selâmlaştılar : — Vay kardeşim, nasılsın ? — İyiyim. — Bir haftadır görüşemedik. — Evet öyle oldu.. Yürümeğe başladılar.. Kızgın bir öğle güneşi insanı terletiyordu. Tozlu caddede şura- dan buradan bahsederek ilerler- ken önlerine bir dondurmacı dük- kânı çıktı. Dükkânın mermer taşlarından fışkıran serin bir hava teneffüs edeni içeri çavet edi- yordu. Recai, Fikriye fısıldadı : — Haydi bir dondurma ısmarla |.. Fikrinin siz ne kadar hasis olduğunu bilmezsiniz! (Derhal nutka başladı: — Deli misin sen Recai, dedi. Bu kadar yol yürüdük ve terledik.. Yorulduk. Şimdi bir de dondurma yersek halimiz nice olur? Düşün bir kere! Recai arkadaşının verdiği bu cevaba karşı sesini çıkarmadı ve ısrar etmedi.. Zaten gideceği yere gelmişti. , Arkadaşile tokalaştı ve ondan ayrılarak karşıki sokağa daldı Yalnız kalınca dondurmacının camekânındaki tabaklar, kaşıklar Ve beyaz bir tülbende sarılı duran bir dondurma kutusu Fikrinin gözlerini çekmeye başladı.. Ne olacaktı sanki!.. Işte Recaiyi de başından o savmıştı. Girip bir tabak yeseydil... Hem bu Sıcakta kurumuş midesini ne ka- dar memnun etmiş olurdu.. Dayanamadı ve girdi. Vişneli ile karışık bir kaymaklı dondurma istiyerek yemeğe koyuldu.. Recai, işini çabucacık bitirmiş avdet ediliyordu. Derker ne o? Dükkânda pür ibtişam dondur- mayı kaşıklıyan Fikriyi görmesin mi? Hemen içeriye daldı.. Alaylı bir tavırla ona yaklaştı.. Bu ummadığı tesadüften dolayı Fikride şaşırmıştı.. Lâkin Recaiye de bir dondurma ısmarlamak mec- buriyetinde kalacağını anlayınca, tabağında okalan dondurmayı ağzıma attı ve mermer masanın üzerine 10 kuruş bırakarak sahte bir pişmanlıkla: — Ah Recai dedi. Sana her zaman “ben akılsızım,, demez miyim.. İşte bir münasebetsizliğim dahal. Bu sıcak havada bu kadar yol yürüdükten sonra dondurma yenilir miydi hiç? Lâkin ne çare.. Dedim ya! münasebetsizin biriyim:. Ibtiyatsızlığımcı oşimdi o anladım amma iş işten geçti.. Ben yaptım,. Sen olsun yapma.. Geçtim has- talanırsın da!?.. Ve.. Böyle sözlerle Fikri, Recaiyi koluna taktı. Cerbezesi ile atlat- tığı ikram tehlikesinden hasıl olan sevinçli bir tavurla onu dışarı sürükledi. Recai, arkadaşının bu açık gözlülüğüne şaşirıp kalmıştı. Birinin midesi serinliyen, diğe- rinin hararetten dudakları çatlıyan iki arkadaş gülüşerek uzaklaştılar. Küçük muharrir Sebzelerin dili F Bakla Müjdelerim ilkbaharı.. Bezelya Çiçeğim var sarı sarı, Fasulye Yazın kışın yenirim hepl.. Türlü Olduk bir muhtelit mektepl.. Pata'es Beni çirçiplak soyarlar.. Patlican © vd Karnıma herşeyi koyarlar. Bamya | Sofu der, rengimi görenl Kurtuluş Biçki Mektebi Biber Ağzınızı yakarım ben!.. Kabak Cildim beyaz, Tıpkı yanak, Ispanak Yağ isterim; çanak çanak.. Pırasa Ak saçlı bir ihtiyarım.. Enginar Var benim de kılçıklarım.. Lâhana Gözükürüm yağınca kar.. Nohut Ufacık bir göbeğim varl.. Küçük muharrir Kurtuluş'ta “Papazyan Biçki mektebi,, nin bu seneki mezunları IKurtuluşta madam Papazyanın Biçki ve Dikiş dersanesinden mezun olan talebe hanımların isimleri; 1 - Melek Rasim H. 2 - Vahide Münür H. 3 - Müzehher Nusrot H. 4- Sırpuhi Hayrabetyan H. 5 - Diruhi Cennetyan H. 6 - Sırpuhi Manasyan H. 7 - Nunik Kartuşyan H. 8 - Tiyano Fifi H. 9 - Hamesduhi Tomasyan H. 10 - Anjel Karasakalyan H. 11 - Hermine Saraçyan H. 12 - Armenuhi Agopyan H. 13 - Ermine Kurtyan H. 14 - Teognosiya Şahin oğlu H.) Resmimiz, Çocuk Dün- Ferda Kâmil! H. (Çocuk Dünyası) hediyeleri ara- sında çıkan kuponlardan bu hafta da minimini karilerimizden Ferda Kâmil hanıma bir ikramiye isabet etmiştir. Küçük kariimiz Ferda hanımın matbaamızda çekilen bir resmini dercediyoruz. Talebenin dertleri: li Trabzonlular bir kız lisesi istiyorlar... Hayatın en çetin şeraitini nazarı dikkate alarak yorulmak bilmez bir azim ve imanla çalışan biz Trabzon kızlarının bir derdi var. Bunu, mekteplilerin dertlerine çare bulmağa ( çalışan © gazetenizin Çocuk O sayfasında © neşretmek üzere size yazıyoruz: Trabzonda son senelerde mektepsizlik derdi nazarı dikkati celbedecek dereceyi bulmuştur. Memleketimizin bir kız lisesine çok ihtiyacı vardır. Orta tahsilimizi bitirdikten sonra tahsilimize de- vam edemiyoruz. Bu yüzden hem tahsilsiz kalıyoruz, hem de haya- tımızı kazanmak hususunda müş- külâta tesadüf ediyoruz; çünkü lise tahsili olmıyan her yerde iş vermiyorlar. Trabzonda bir kiz lisesi açıl- ması için, bu arzunmzu maarif vekili beyefendiye bildirdik. Siz-. den de bu mektubumuzun neşrini rica ederiz. Trabzon: Azize Nihat Yer: yüzüne “renk, denilen zarafet (o grupları (| serpilmemiş olsaydı, bütün güzellikler manasız resimlere benzer ve kâinat çıp- lak, biçimsiz manzaralarla örtülü | bir sahaya dönerdi. Tabiat ressamının, şah eserle- rinden olan çiçeklere, çayırlara.. Ve mevcudatın ber birine ayrı ayrı vermiş olduğu güzellik, bir çok renklerin karışmasından hu- sule gelmiyor mu? Bizi karşısında hayran eden bir grup manzarası, bir yaz gece- sinde doğan ayın güzelliği, renkler halitasından ibaret kıymetli bir tablodan başka nedir ki..? Bence renkler kâinatın ruhudur. Dünya yüzündeki (varlıklara zarafet dağıtan yegâne hazine de onlardır. Bütün güzellikler bulun- dukları mertebeye, bu hazineden çalabildikleri renkler mecmuunun parlak gösterişile yükselebilmiş- lerdir. Renkler, esrarengiz tavurla- rından daha ziyade hayal işleri ile ugraşanları alâkadar eder. O çeşit insanlar renklerden binlerce mana çıkarırlar. Zavallının kimini saflıkla,!kimini hoppalıkla, kimini de sadakatsızlıkla ittiham ederler. Ben, Zulmetin dolayisile huzur ve sükünün timsali olan siyahı diğer renklerden daha çok seve- rim. Bu renği uzun uzun seyir edersem dimağımın bir an olsun dinlendiğini, meşgul olduğu şeyleri unutarak yeni bir âleme daldığını hissederim, Çok defalar sıkıntılı anlerimde : muhtaç olduğum teselliyi gecenin karanlığı ile siyahlanmaya başla- mış dıvarlarda bulurum. Böyle anlarda siyah renk benim müşfik bir dert ortağımdır. Kede- rime iştirak eder, matem elbise- lerini giyerek beni teselli etmeye koşar, etrafımı sessizce sarmaya başlar. Bu esnada süküne alışan rubumdaki sıkıntının zail olduğunu ve belirsiz bir neşeile (şarkı söylemeye başladığımı sezerim. Altına benzediği için maddi bir hırsı temsil ettiği söylenilen sarı renk bence çok kutsidir. Bu rengin pırıltıları bana maziden kalmış acı fakat aziz bir yokluğu 25 Ağustos 1932 —a Akşam bilmecesi İsim: - Halli : 26. Ağustos 932 Renkler hatırlatır... Henüz iki yaşımda iken ölen annemin sarı saçlarının aksini sarı renk üzerinde görür gibi olurum. Açık mavi berrak semayı, sessiz denizi; açık yeşil çayırları çok severim. Kırmızı rengi de vatan uğruna ölen şehitlerin kanlarını temsil ettiği için mukaddes tanırım. Küçük muharrir Şeytan bir çocuk, arkadaşı ile kavga eder. Iş mahkemeye düşer. Italei lisanda bulunan çocuk bir avukat tutar, Avukat — Hâkim sana her ne söylerse lo. lo. lo diye cevap ver. Seni dilsiz zannetsin. Ben de dilsiz bir adam italei lisanda bulunamaz derim, kurtulursurfi Der. Mahkemeden çıkarlar. Hâkim sorar: — Adın ne? —lLo.. Lo... Lo... — ... Bu çocuğa küfretmişsin..? —lLo,lolo... Avukat dilsizdir diye müdafaa eder. Nihayet davayı kazanırlar. Mahkeme kapısından çıkarken avukat çocuktan vekâlet ücretini ve mahkeme masarifini ister. Çocuk: — Lo... Lo... Lo... Diye cevap verince avukat kızar: — Vay, davayı kazandınya...! Şimdi bize de mi lo... lo.. lo....?! Bilmecemiz Medeniyete hizmet eden en faydalı fen adami kimdir? Maş En fazla rey alan fen adamının resmini ve neşredeceğiz. Bu müsabakamıza iştirak eden- lerden 7 nci kariimize bir adet 1$ BANKASI KUMBARASI ile ayrıca 200 kariimize de şeker- leme, çikolata, bisküvi, kitap, albüm ve sair hediyeler veriyoruz. (Bilmece müddeti 15 gündür) hayatını Cevat bey — ( Çocuk dünyası ) muhatririmizi görünüz, Mektepler hakkında size istediğiniz iza- hatı verecektir. “Çocuk Dünyası,, hediyeleri Çocuk sayfası ka- rilerinden (o gördüğü rağbet üzerine, hedi- yelerinin (o mikdarını ve nevini artırmıştır. Gazetemizden 5 defa hediye alan yani 5 kart biriktiren kari- lerimize ayrıca ver- diğimiz hediyeler arasında (Besler) ve (Rovayal) fabrikaları- nın ikramiyeli kart- iğ larını o koyduğumuz! gibi, bundan başka şekerleme ve çikola- taların içine de vo-! lespit, fotoğraf ma- kinesi, dürbün, futbol gibi kıymetli ikramiye kuponları koyuyoruz. yası karilerine hedi- yelerimizi tevzi eder-'İğ ken gösteriyor. Mep Hediyelerinizi açarken kuponlara dikkat ediniz! Kuponlar küçük ve resimlidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: