12 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Temmuz 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. 12 Temmuz 1932 Çeltik kanunu Pirinç ziraatı ve sıtma meselesi Ziraat vekâleti mühim bir tecrübe yapıyor Kastamonu 11 (Hususi)— Hü- kümetin bir çeltik kanunu hazır- lamakta olduğunu geçende yazık mıştı. Hazırlanan lâyıha bir mes- eleden dolayı meçlise henüz verile- memiştir. Buraya gelen malümata göre mesele şudur: Ziraat vekâleti, çeltik sahaları ile meskün kısımlar arasındaki mesafenin tayini meselesinde bazı tecrübeler yapmağa karar vermiş ve bu hususta Tosyada bulunan çeltik omutehassisi Harun beye talimat vermiştir. Bu talimatla ziraat vekâleti sıtmanın izalesi suretile mesafe meselesinin kaldırılabileceğini dü- şünerek münkati sulama usülünü tecrübeye karar vermiştir. Bu usüle göre, çeltik tarlası 8 gün sulanacak ve 8 gün sonra suyu temamile buşaltılacak ve tarla 48 saat susuz kalacaktır. Sıtma amili sivrisineklerin (o sürfeleri bu 48 saat zarfında güneşin hararet ve ziyası karşısında temamen malhivo- lacaktır. Yalnız şimdi belli' 'olamayan mesele, inkitalı sulamanın çeltik nebatının üzerinde bir tesir yapip yapmıyacağıdır. olda Çeltik mütehassısı şimdi Tosya-* da bu işle meşgul olmaktadır. Netice ziraat vekâletine bildirile- cek ve çeltik lâyiliası ancak 'o zaman meclise sevkedilecektir. Çal kazası Bu sene'ne kadar mahsul verecek? Çal kazasının bu seneki muham- men istihsalâtı kilo itibarile şu suretle tesbit edilmiştir: 5,445,000. buğday, 3,930,000 arpa, 61,200 çavdar, 330 bin burçak, 10 bin nohut, 120 afyon südü, 20 bin haşhaş töhumu. Kazanın yazlık zeriyatı dönüm itibarile şudur: 1255 mısır, 295 mercimek, 150 patates, 200 soğan 25.susam, 60 karpuz, 120 kavun, 4650 pamuk. Kazada geçen sene 12,000 dönüm tütün zeredilmişti. Feyizli yağmurlar Trabzon havalisine bol yağmur yağdı Trabzon, 10 ( Hususi) — Bu havaliye feyizli yağmurlar yağıyor, Trabzonun sahil kısmı yirmi gün- den beri yağmura muhtaçtı. Rençper yüzünü göke çevirmiş her gün gözlerile yağmur bulutları araştırıyordu. Karpuzlar, kavunlar meyveler, sebzeler, . ekinler, fın- dıklar yağmur bekliyordu. Der- ken şarl oşarıl bir. yağmur yağmağa başlamasin'mı? Artık sevinci seyretmeli.. Bir hapishanede kıyam Las Palmas 11 (A.A.) — (Ispan- yanın Kanarya adalarında) Las Palmas hapishanesi -mevkuflari kıyam (etmişlerdir. > Mahpuslar, elektrik cereyan tellerini keserek müesseseyi karanlık içinde bırak- mışlar, hücerelerinin (kapılarını kırmışlar ve hapishane avlusuna dağılmışlardır. Hiç birisi kaçmağa muvaffak olamıyan bu azılılara hâkim olabilmek için askeri kuv- vetlerin (yardımına ; mecburiyet hasıl olmuştur. Sükünet derhal teessüs eylemiştir. . iu. GÜNÜN HABERLERİ Geçim yolu Kadınları aldatarak para- larını cebine indirmiş! Trabzon 10 (Hususi) — Akça- abadın Lefka köyünden Türkmen oğullarından Bekâr namında bir şahıs garip bir maişet yolu keş- fetmiş ve mevkii tatbika da koyu- lup yakalandığının iki gün evve- line kadar para kazanmağa ve temini maişete muvaffak olmuş- tur. Mesele şudur; Ihtiyarca olan Bekâr, nasıl ve nereden bulmuşsa başına yirmi otuz kadar kadın toplamış, Akça- abat kasabası civarında kasabaya bir çeyrek mesafede şehit mezarı namını verdiği bir mezar tesis ve ihya etmiştir. Ihtiyar Bekâr, yaptığı mezarın başına bir bayrak asmış, üzerine murat düğümleri “rengârenk bez- ler - bağlamış ve etrafını yeşil renkli tahta parmaklıkla süslemiş, mezarın baş ucuna ufak bir delik açmış, deliğin üstüne de bir kaç mum yakmıştır. Ihtiyar Bekar hazırlığını bu suretle itmam ve ikmalinden son- ra, şehidin vakit vakit'dışarı' çık- tığını, fakat herkese görünmedi- ğini beyan ve işaaya başlamış ve binnetice . etrafında toplanmış olan kadınları iğfal ve sıfatla- rından istifade ederek paralarını almış ve bu suretle gecinmek ve para kazanmak yolunu bulmuştur. Müddiumümi Ekrem bey çuma günü Akçaâbat kaymakamı ile oradan geçerken çocukların ihbarı üzerine mezarın yanına gitmiş ihtiyar Bekârı bulmuştur. Ihtiyar Bekâr Akçaâbat adliye- sine tevdi 'edilmiştir. Ödemiş faciası | Yakalanan : faillerin muhakemeleri devam ediyor Yukarıda sağdan Itibaren Ha , Çallı Veli, arabacı Hasan, aşağıda Cafer, Gmer, Hakkı Izmir 10 (Hususi) — Bundan bir kaç ay evel Ödemişte çok feci bir cinayet olmuş Seyreklili Mehmet ağa namındaki. bir zat, parasına tamaan zevcesi ve beslemesi 10 yaşlarında bir kız çocuğu ile feci şekilde boğulmuştu. * Ve bunu ilk defa karilere gazetemiz haber vermişti. Elyevm, bu hadiseden maznun olarak 9 kişi muhakeme altında- dır. Ödemiş efkârı umumüiyesi! bu hadiseyi büyük bir alâka ile takip etmektedir. Her muhakeme celsesinde, salon, tıklım tıklım dolmaktadır. Maznunlardan bazi- ları inkâr, bazıları tevil vadisine sapmışlardır. Şimdiye kadar bir çok şahitler dinlenmişlerdir. Feci bir kaza Antalya 11 (Hususi) — Antalya ile Serik kazası yolunu birleştiren Aksu köprüsünün insasına başlan- miştir. Temelleri kazılırken Serik cihetinden toprak yıkılarak ame- lelerden bir kaç kişi ( toprak altında kalmışlardır. Bunlardan hir kişi ölmüş 4 kişi hafif surette yaralanmışlardır. Lozandan avdet M. Makdonald Londrada Başvekil büyük tezahurat ile karşılandı Londra 11 — Başvekil M. Mak- donald Londraya vasıl olmuş ve hararetle karşılanmıştır. Başvekil Kral tarafından kabul edilmiş ve başvekâlet dairesine ( gitmiştir. Doktorlar (kendisini (muayene etmişler ve sihhatini iyi bulmuş- lardır. Başvekil salı günü avam kama- rasında izahat verecek, sonra bir müddet istirahat edecektir. Lozan itilâfı her tarafta büyük memnuniyetle karşılanmıştır. Şim- di Amerikalılarla harp borçları için başlayacak müzakereye inti- zar ediliyor. Promethee tahtelbahiri müret- tebatının kurtarılmasından ümit kesildi Cherborg 11 (A.A.) — Dalgiç-- lardan biri, mağruk tahtelbahirin teknesine ağır bir cisimle yeniden vurmağa muvaffak olmuş fakat hiç bir cevap alamamış bulundü- ğundan üssübabri * kumandanı bayrakların yarıya indirilmesini emir vermiştir. Ingiltere kralı; Ingiliz filosunu ziyaret edecek Londra, 11 (A. A.) — Kral, Portsmouts ve Plymouth limanla- rında bulunan büyük Britanya filosunu ziyaret etmek üzere bugün Londradan ayrılmıştır. Hindistanda Simlada mühim karışıklıklar oldu Bombay, 11 — Simlada mühim “karışıklıklar olmuştur. Halk hü- kümet dairesine hücum ile bura- sını işgal eylemiştir. Nümayişçileri tardetmek “için “askeri kuvvet lüzum hasıl olmuştur. Bu esnada vukua gelen müsâ- demede beş kişi ölmüştür. “Yeni Delhay 11 (A.A.)— Delhy Merkofin kampında mahpus bu- lunan Hintli'kongre âzalari dün kehdilerine .nezaret eden muha- fızlara hücum: etmişler ve 11'ini yaralamışlardır. Ayni zamanda 9 mahpus ta yaralanmıştır. Zabıta, müdahale etmiş ve sü- “Künet iade olunmuştur. Okumak ihtiyacı Urfa kütüphanesine az gazete “geliyor Urfa, 8 (Hususi) — Urfa şehir kütüphanesine encak dört gazete gelmektedir. 30 bin nüfusluk bir şehir halkının okuma ihtiyacını tatmin etmek maksadile “açılan böyle umümi bir kütüphaneye belli başlı bütün gazetelerin gel- mesi lâzım gelirken bu cihete ehemmiyet verilmemiştir. Posta günleri kütüphaneye akın eden halk eski gazetelerle kar- şılaşmakta ve bunun üzerine vaki şikâyetleri de maalesef dinlenme- mektedir. Vehap B. Rusyaya gidecek mi? Altaylı oVehap beyin Altay kulübüne avdeti tamamen takarrür etmiştir. Vehap bey, bu günlerde Istanbula gelecektir. Çünkü Da- rülfünun . takımı; ayın 18 zinde Rusyaya bir seyahat yapacaktır ve bu seyahate Vehap bey de davet edilmiştir. Vehap bey gerçi kat'i cevap vermemişse de kabul ihtimali yüzde doksandır. i AKŞAM'ir tefrikası: “No:168 ZINDAN HATIRALARI e m a e ey Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Mubarriri" : Civanmerdanı milletle hazer kavgadan ey bidat Erir şimşiri zulmün ateşi hunu hamiyyetten Kemali şükran ve iftihar ile ilânına müsaraat eylediğimiz Er- zurum ibtilâli bu fikrin orabıtai metinini çözmedi ise bile gevşetti. Bu, bir milletin tarihi hayatında mühim bir hatvei terakkidir. Şimdi hedefi hürriyetin ciheti tayin ve ona teveccüh olunmuştur. Artik vasıl olmak o kadar güç değildir. Hattâ bunun içindir ki ilk defa olarak Taymis gazetesi; “Erzu- rum ibtilâli türklerin hükümeti mabhalliyeye (karşı) vaziyetlerini değiştirdiklerine metin. bir hüccet teşkil ediyor. Bu ise ibret engizdir. Şimdiye kadar böyle bir halin vukuu Türkiyede namesbuktur,, diyor. Yine talii varmış! Evet, yine talii varmış ki, ida- ma mahküm edildiği halde Sultan Hamit bir taraftan tazyik'ile bazı itirafatta bulunması, arkadaşlarını haber vermesi ümidi ile, bir yandan da bu şekilde her bangi yeni bir hadise zuhurunda belki onun ma- lümatından istifade mümkün olur düşüncesile Hüsyin Tosun beyi mehterhanede alakoymuştur. Avrupadaki bazi arkadaşları onun hakkında çok güç, az ve geç malümat alabiliyorlar, . fakat bu malümat endişelerini arttır- maktan başka bir işe yaramıyor- du. Çünkü gelen haberlerin hepsi şu noktada toplanıyordu: Idama omahkümdur, infazı bekleniyor! Mithat paşa zade. Ali Haydar bey meşrutiyet ilân edilince, ilk iş olarak Istanbula çektiği bir telgrafla Hüseyin Tosun beyin hayat ve mematı hakkında malü- mat sormuş, Tosun beyde Sir“ kecideki (Bahrisefit) -otelinde sağ ve salim bulunduğunu tebşir etmişti. 0 günkü pilâv 've-karpuz Hüseyin Torsun bey “esasen İttihat ve terakkinin ilk teşekkü- lü zamanlarında Tarabulusugarpte genç ( türklüğün litihat o ve terakki şubesini ilk tesis eden yegâne adamıdır. O, (şeref kurbanları) ndan-evvel Tarabulusugarba, askeri" rüştiyesine muallim gönderilmişti. Orada 'pek kısa zamanda kendine bir muhit yapmış, arkadaşlarını “seçmiş ve için için faaliyete geçmiştir, Günlerle peksimet ve. zeytin, yiyecek ve Akdenizi aşarak Tarabulusugarbe çıkan(Şeref) yolcuları, Taşkışladan sonra Tarabulusugarp zındanda ilk (ziyafet) i genç ve ateşli Hüseyin *Tosuna medyundurlar, Onları muhabbet ve hürmetle karşılıyan muhafız zabitler Hüse- yin Tosunun telkini ve tesiri altında idiler. Hüseyin Tosun temiz kalpli ve samimi halile ora- daki hemen hemen; bütün mü- nevver zabitleri kendine bentet- mişti. O gün yeni menfilerin önüne getirilen domatesli dumanı üstende pilâvlar, ve kan gibi kırmızı taze karpuzlar “© ande ismini ve cis- mini gizleyen Hüseyin Tosunün Jön Türklere bir ziyafeti idi. (Şeref) yolcularının müttefikan hâlâ tekrar ettikleri bir''cümle vardır : — Bu karpuzların ve pilâvın tadını birtürlü unutamıyoruz. hükmün * Hüseyin Tosun o geçen Istanbulda kanserden öldü! Burada onun ruhunu hürmetle ve minnetle yadederken bütün Jöntürklerin hissiyatına tercüman olduğuma kaniim. Erzrum ihtilâlinden sonra Erzrum ibtilâlinden evvel ve sonra Anadolunun muhtelif yer- lerinde bazı ufak tefek hareketler daha olmuştur. Meselâ Kastamo- nudada bir kıyam olmuş, beş binden fazla halk hükümet küna- ğını sarmış, vali tophane müşürü Zeki paşanın kayın pederi Enis paşayı sıkıştırmışlar, sultan Hamiti bizzat telgraf başına istemişlerdi. Padişah makine başında ihtilâl çılarla görüşmüş nihayet vali, defterdar ve mektupçuyu derhal azlederek hadiseyi bastırmıştı; Sultan Hamit bu hadisede de Jön türklerin parmağı olduğunu zannederek pek çok telâş etmiş, günlerle bu işle meşgul olmuş ise de, burada kaydetmek lâzım- dır ki bunlar mevzii hateketlerdi. Jön türklerin dahilde yapmak istedikleri büyük hareketlerden biri, hattâ diyebilirim ki Trablusu- garp komplosu kadar mühimmi de şudur: Teröre doğru... Hariçteki Jön türklerden bahs- ederken bilhassa Paris ve Mısır- dakileri yazdık. Tarihe ve hatıra- lara karşı günahkâr olmamak için Bulgaristandaki Jön türkleri asla unutmamak lâzımdır. Esasen on- lar da Avrupa ve Mısır ile müna- sebette (o bulunuyorlardı. Fakat öyle bir zaman gelmiştir ki Buk garistan dahilindeki muhtelif şu- - beler başlı başlarına istibdadı çıldırtan > büyük, korkunç -birer kuvvet olmuşlardır. Prens Sabahaddin, © bilhassa Ittihat ve terakki partisinin ev- rakı; muhaberatı, o zamanki vesi- kaları tetkik edilince bu hakikat derhal göze çarpıyor. Ittihat ve terakkinin . meşrutiyete tekaddüm eden günler : bir müddet sonra ümidini Bulgaristandaki -arkadaş- Tara bağladığı muhakkaktır. Kısaca bu teşkilâtı ve teşkilâtın hazırladığı (Terör) ü tetkik edelim: İttihat ve terakkinin Bulgaris- tanın muhtelif yerlerinde şubeleri vardı, bu subeler oradaki münev- verler tarafından “teşkil edilmiş ve merkeze iltihak etmişlerdi. Bilhassa Şumnu Rusçuk ve Vidin şubeleri « faaliyetleri ile temayüz etmişlerdi. Filibe de Ali Fehmi beyin riya- seti" tabririyesinde (Müvazene)' ga- zetesi çıkıyordu. Fakat unutmamak lâzımdır ki bu teşkilât ve müzaheretleri tah- kim eden büyük bir kuvvet daha vardı. Oda vaktile, ilk teşekkül anında, ittihat ve terakki mües- sisleri arasinda bulunduğunu yaz- dığım genç tıbbiyeli Ibrahim Temo beydi. Elyevm Romanya meclisi âzasından bulunan doktorj Ibrahim Temo bey Istanbulda yakalanacağını hissedince Roman- yaya kaçmış Köstencede ve Me- cidiyede yerleşmiş, fakat bütün kuvvetini Jön türklüğe, teşkilâta hasretmişti. > O sırada ittihat ve terakkinin perde arkasına saklanmış şefleri Londrada intişar eden (Osmanlı) gazetesini besliyorlardı. (Osmanlı) on beş günde bir intişar ediyor. (Arkası var) sene

Bu sayıdan diğer sayfalar: